18 Ekim 2020 Pazar
KPSS 2020 PUAN HESAPLAMA
KPSS TÜRKÇE Sözcükte Anlam Konu Anlatımı Ve Soru Çözümleri
SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM
A- SÖZCÜKTE ANLAM ÖZELLİKLERİ
1.Sözcüğün Gerçek ( Temel ) Anlamı :
Sözcüğün akla gelen ilk anlamıdır.
– Çocuk elindeki bardağı kırdı.
– Kış geldi , soğuklar başladı.
2. Sözcüğün Yan Anlamı :
Sözcüğün temel anlamına bağlı olarak kazandığı yeni anlamlarıdır.
– Ayakkabının burnu aşınmıştı.
– Bu merdivenin dört ayağı var.
UYARI : Sözcüğün yan anlamıyla mecaz anlamını karıştırmamak gerekir. Yan anlam,
gerçek ( temel ) anlamla ilişkilidir ; fakat mecaz anlamda sözcük, gerçek ( temel )
anlamından tamamen uzaklaşmıştır.
3.Sözcüğün Mecaz ( Değişmece ) Anlamı :
Sözcüğün , gerçek anlamının dışında başka bir anlamda kullanılmasıdır. Mecaz anlamlı
sözcükler, gerçek anlamlarından tamamen uzaklaşır. Genellikle soyut anlam özelliği
gösterir.
– Soğuk karşılanacağımızı umuyordum.
– Şu kısacık yaşamda kimseyi kırmamak gerekir.
4.Sözcüğün Terim Anlamı :
Bilim , sanat , spor ya da her hangi bir meslek dalıyla ilgili özel karşılıkları olan
sözcüklere “ Terim “ denir.
– Şiirin ölçüsünü ve kafiyelerini bulalım.
UYARI : Bu tür sözcükler , kendi alanları dışında kullanıldığında “ Terim “ olmaktan
çıkar.
– Evin perdelerini yıkadık.
( Terim değil )
– Üç perdelik bu oyunu izlerken büyük bir keyif aldık.
( Terim )
Yansıma sözcükler :
Doğada var olan canlı ve cansız varlıklardan algıladığımız sesleri talkit etmek
suretiyle oluşturulan sözcüklere “ Yansıma sözcükler “ denir.
– Açık kalan musluğun şırıltısından uyuyamadım.
– Köpekler sabaha kadar havladı.
UYARI : “ Parıltı , şırıltı , ötmek “ gibi sözcükler , oluşumları ses dayanmadığı için
yansıma sözcük sayılmazlar.
SORU : ( 2002 Kpss )
“ Çökmek “ sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ inerek kaplamak” anlamında
kullanılmıştır ?
a ) Genç yaşta olmasına karşın yanakları iyiden iyiye çökmüştü.
b ) Geceleyin yanmaya başlayan tarihi evin önce tavanı çöktü.
c ) Ocağın başına çöküp ellerini ısıttı.
d ) Köprünün çökmesiyle köy yolu bir süre trafiğe kapandı.
e ) Şehrin bu bölümüne yoğun bir sis çöktü.
CEVAP : E
SORU :
Aşağıdakilerden hangisinde “ insan “ sözcüğü mecaz ( değişmece ) anlamda
kullanılmıştır ?
a ) İnsanları gözlerinin aşına bakmadan harcar.
b ) Her insanda az da olsa bencillik duygusu vardır.
c ) Nasıl olur da insan bunu düşünemez.
d) İnsanları seven mutlu olur.
e ) İnsan değil ki, yaptığın iyilikleri bilsin.
CEVAP : E
B – SÖZCÜKLERDE ANLAM OLAYLARI :
1 – Deyiş ( Deyim ) Aktarması :
– Organ adlarının , insana özgü niteliklerin doğaya ; doğaya ait kavramların
insanlara aktarılmasına ya da duyular arası aktarmalara “ Deyim Aktarması “ denir.
– Deyim Aktarmasında , “ Benzetme ilgisi “ vardır. Diğer bir deyişle ; sözcüklerin ,
“ Benzetme ilgisine dayalı olarak “ yeni anlamlar kazanmalarıdır.
– Deyim aktarması , birkaç şekilde yapılır :
a ) İnsandan Doğaya Aktarma : İnsana has özelliklerin , doğaya aktarılmasıdır.
– Bu kahrolası şehirde sokaklar bile seni düşünür.
– Güneş bulutların arasından bize tebessüm ediyor.
– Nehir , o gece çok hırçındı.
– Bu akşam yine sinsi bir yağmur yağıyor.
– Bu sabah bütün çiçeklerin keyfi kaçtı.
– Yürüyordum , ağlıyordu ırmaklar.
b ) Doğadan İnsana Aktarma :
– Doğayla ilgili kavramların , insanlara aktarılmasıdır.
– Çocuk , ustasının yanında iyice pişmişti.
– Onun ne tilki olduğunu bilirim.
– Onun gibi çiğ insan görmedim.
– İnsanlar , o gün meydanlara döküldü.
c) Organ Adlarının Doğaya Aktarılması :
– Dolabın gözü
– Dağın başı
– Sandalyenin ayağı
2- AD AKTARMASI ( Mecaz – ı Mürsel ) :
– ” Benzetme amacı güdülmeden “ , aralarındaki anlam ilişkisi nedeniyle bir sözcüğün
yerine başka bir sözcüğün kullanılmasıdır.
– Mecaz – ı Mürsel ; Parça – bütün ilişkisi ,
İç – dış “ ,
Sanatçı – eser “ , ( İlişkisine dayalı olarak yapılabilir ! )
Yer – insan “ ,
İnsan – araç “ ,
– Sana benim gözümle bakan gözler kör olsun. ( Parça – Bütün ilişkisi )
– Dalgalan sen de şafaklar gibi ey nazlı hilal ( Parça – Bütün ilişkisi )
3 – TEŞBİH ( BENZETME ) :
– Aralarında “ benzerlik “ bulunan iki kavramdan benzerlik bakımından güçsüz olanını
, daha üstün olanına benzetmektir.
– Vatanımız cennet gibi güzeldir.
Benzeyen K.b B.edatı B. yönü
– Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik.
B. y K. b B.edatı B. y
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik.
K.b B.edatı B.y
4 – KİNAYE :
Bir sözü , “ hem gerçek hem mecaz anlamını düşündürecek şekilde kullanma
sanatıdır. Fakat asıl kastedilen anlam , “ mecaz anlam “ dır.
– Ayağını yorganına göre uzat.
– Ağaç yaşken eğilir.
– Nerede bir gül bitse etrafı diken.
– Dolu başaklar , başını öne eğer.
5 – TARİZ ( İĞNELEME , DOKUNDURMA ) :
– Birini “ iğnelemek amacıyla “ bir sözü , gerçek anlamının tam tersine düşündürecek
şekilde kullanmaktır. Sözün , ifadenin “ gerçek ve mecaz anlamları dışında “ tersini
kastetme sanatı , anlam olayıdır.
– O kadar çalıştı ki sınavda sondan birinci oldu.
6 – DOLAYLAMA :
– Tek sözcükle anlatılabilecek bir kavramı , birden çok sözcükle anlatmaya denir.
– “ Anlatımı güçlendirmek ; söyleyişe güzellik kazandırma “ temel amaçtır.
– “ Yaygın kullanımı olmayan söyleyişler , “ dolaylama “ olarak değerlendirilemez !
7 – GÜZEL ADLANDIRMA :
Atatürk Ulu önder
Sinema Beyaz perde
Balık Derya kuzusu
Kömür Kara elmas
– “ Korku , ürkme … “ gibi olumsuz duyguları önlemek için bazı varlık , nesne veya
kavramları daha güzel sözcüklerle adlandırmadır.
SORU :
Verem İnce hastalık
Ölüm Sizlere ömür , rahmete kavuş –
Sağır İşitme engelli
1. Sahil söyleşti , bütün gece bizim sokakla.
2. Ellerim öpüyor , en hınzır yalnızlıkları şimdi.
3. Yürüyordum , ağlıyordu ırmaklar.
4. Ağlardı garip yolcular , eski hanlarda geceleri.
5. Fırat’ın suyu , elbette asidir.
Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerden hangisinde insan doğaya aktarma ( Deyim
Aktarması ) söz konusu değildir ?
a ) 1 b ) 2 c ) 3 d ) 4 e ) 5
SORU :
Marmara ‘da her yelken
Uçar gibi neşeli.
– Yukarıdaki dizede olduğu gibi kimi sözleri , benzetme amacı gütmeden başka bir
sözcüğün yerine kullanılır .
Aşağıdaki dizelerin hangisinde buna benzer bir kullanım vardır ?
a) Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım.
b ) Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı.
c ) Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda.
d) Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
e) Dalgalan sen de şafaklar gibi ey nazlı hilal.
CEVAP : E
SORU :
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük hem gerçek hem mecaz anlama
gelecek şekilde kullanılmıştır ? ( Kinayeli söyleyiş )
a) Gecenin bir yarısı , sokak kapısının zorlandığını duydum.
b ) Büyüklerden duyduğu sözlerin ne kadar doğru olduğunu , sonradan anladı.
c ) Uzun yıllardan beri aynı gazetede yazıyordu.
d ) Uykusu gelince kanepeye kıvrılıp yatardı.
e ) Sanatçı , daima toplumun önünde yürüyen insandır.
CEVAP : E
C – SÖZCÜKTE ANLAM İLİŞKİLERİ :
1. Eş Anlamlılık İlişkisi : ( Eş anlamlı – Anlamdaş sözcükler )
Yazılışları farklı , anlamları aynı olan sözcüklere denir.
Bir dilde , eş anlamlı sözcüklerin çok oluşu , o dilin zenginliğini ortaya koyar.
Misafir Konuk
Şart Koşul
Mektep Okul
Dil Lisan
UYARI : Aynı anlama gelen sözcükler , bir arada kullanıldıklarında anlatım bozukluğu
ortaya çıkar. ( Gereksiz sözcük kullanımından dolayı )
– Sağlığına , sıhhatine dikkat etmiyor.
2. YAKIN ANLAMLI SÖZCÜKLER :
Eş anlamlı gibi görünmelerine karşın , anlamca tam eşitlik göstermeyen ; ancak”
birbirine yakın anlam” taşıyan sözcüklere denir.
– Basmakalıp , sıradan , alelade , bayağı …
– Alınmak , darılmak , incinmek , gücenmek …
– Beğenmek , hayran olmak , hoşlanmak …
– Kusursuz , eksiksiz , mükemmel , şahane …
3. KARŞIT ( ZIT ) ANLAMLI SÖZCÜKLER :
Anlamca birbirine “ zıt “ olan sözcüklerdir.
– İyi – kötü – Yat – kalk-
– Sıcak – soğuk – Gel – git-
– Uzun – kısa – İn – çık-
– Geniş – dar – Gül – ağla-
– Zayıf – şişman – Ver – al-
UYARI : Karşıt ( zıt ) anlamlılıkla olumsuzluğu birbirine karıştırmamak gerekir.
Bir sözcüğün olumsuzu onun zıt ( karşıt ) anlamlısı değildir.
– Başar – , başar – ma
– Sev – , sev – me
4 . EŞ SESLİ ( SESTEŞ ) SÖZCÜKLER :
Sesleri , söylenişleri aynı , anlamları tamamen birbirinden farklı olan sözcüklere
denir.
– Çay içmeyi çok sever.
– Koca nehir yazları adeta çay görünümü alır.
UYARI : Çok anlamlı sözcüklerle sesteş sözcükleri birbirine karıştırmamak gerekir.
Çok anlamlı sözcükler arasında “ anlam “ yönünden bir ilgi varken sesteş sözcükler
arasında herhangi bir ilgi söz konusu olamaz.
– Çocuğun burnu kanadı. ( Temel anlam )
– Geminin burnu şimdi göründü. ( Yan anlam – çok anlam )
UYARI 2 : Bir sözcüğün , “ gerçek anlamı “ ile “ mecaz anlamını “ sesteş olarak
değerlendirmemek gerekir.
– Bahçedeki kuru otları yaktı.
Gerçek anlam
– Bu yazarın kuru bir üslubu var.
Mecaz anlam
UYARI 3 : Sesteş sözcük le “ ortak kök “ karıştırılmamalıdır. Ortak kökler arasında
, bir “ anlam ilgisi “ varken sesteş sözcük arasında hiçbir anlam ilişkisi yoktur.
– Renkli boya , Eski elbise ,
Duvarı boya – dı Elbisesi eskimiş
( Zıt anlam değiller )
( Sesteş sözcük değiller )
( Sesteş sözcük değiller )
( Ortak kök – sesteş değiller )
8
5 . SOMUT ANLAMLI SÖZCÜKLER :
– Duyu organlarımızla algılayabildiğimiz sözcüklere denir.
( Görme – İşitme – Dokunma – Tatma – Koklama )
– “ Çiçek , ağaç , hayvan , ses , rüzgar , ışık , koku , insan “
– Kitap , şapka …
6 . SOYUT ANLAMLI SÖZCÜKLER :
– Duyu organlarımızla algılayamadığımız ; ancak varlığına akıl yürütme yoluyla karar
verebildiğimiz sözcüklerdir.
– Umut , sevgi , neşe , iyilik , güzellik , özlem , mutluluk , rüya , akıl , vicdan ,
ruh , hayal , şefkat , kıskançlık.
7 . GENEL – ÖZEL ANLAMLI SÖZCÜKLER :
Bir varlığın , kavramın tekini değil , benzerlerinin tümünü genel olarak hatırlatan ,
anlamca “ geniş kapsamlı “ sözcüklere “ Genel anlamlı “ ; varlıkları , kavramları daha
dar bir anlam çerçevesinde hatırlatan sözcüklere “ Özel anlamlı “ sözcükler denir.
– Varlık – Canlı – Hayvan – Kuş – Kanarya ( GENELDEN ÖZELE )
– Ayşe – Öğrenci – İnsan – Canlı – Varlık ( ÖZELDEN GENELE )
8 – NİCELİK YA DA NİTELİK BİLDİREN SÖZCÜKLER :
– Bir varlığın sayılabilen , ölçülebilen ya da azalıp çoğalabilen durumunu bildiren
sözcüklere “ Nicelik Anlamlı “ ; bir varlığın nasıl olduğunu , ne gibi özellikler
taşıdığını bildiren sözcüklere ise “Nitelik Anlamlı “ sözcükler denir.
– Onlar , bu yıl büyük bir ev satın aldılar. ( Nicel Anlam )
– Onun da büyük umutları varmış. ( Nitel Anlam )
– Elimdeki poşetler hafifti. ( Nicel Anlam )
Böyle hafif davranışlardan hoşlanmam. ( Nitel Anlam )
SÖZ GRUPLARI :
1. İKİLEMELER :
– Anlamı kuvvetlendirmek , söyleyişe güzellik katmak amacıyla iki sözcüğün , çeşitli
şekillerde art arda getirilmesiyle oluşturulan sözcük gruplarıdır.
A – Yapılışları Bakımından İkilemeler :
1. Aynı kelimenin tekrarıyla oluşturulabilirler :
– Çocuklara yeni yeni elbiseler almış.
– Yaşlı adam , yavaş yavaş yürüyordu
2. “ Yakın “ veya “ eş anlamlı “ sözcüklerle oluşturulabilirler :
– Yıllardır eşi dostu aramıyor.
– Kendisine göre bir kılık kıyafet bulamadı.
3. “ Karşıt anlamlı sözcüklerle “ de ikileme oluşturulabilir :
– Bu işin aslını er geç öğrenecek.
– ileri geri konuşur.
4. “ Biri anlamlı biri anlamsız “ sözcüklerle oluşturulabilir :
– Eski püskü bir elbise giymiş.
– Yırtık pırtık bir pantolon vardı üstünde.
5. “Her ikisi de anlamsız kelimelerle oluşturulabilirler :
– Evdeki ıvır zıvır eşyaları kaldırdık.
– Abur cubur yeyip durur.
6. “ Yansıma sözcükler “ le ikileme oluşturulabilir :
– Şırıl şırıl akan bir suyun kenarında oturduk.
İKİLEMELERİN GÖREVLERİ :
– İkilemeler , cümlede “ sıfat “ görevini üstlenebilirler :
– O bahçede iri iri elmalar vardı.
Sıfat
– İkilemeler , cümlede “ zarf “ görevi üstlenebilirler :
– Arkadaşlarıyla güzel güzel sohbet etti.
Zarf
– Hızlı hızlı yürüdü.
Zarf
– İkilemeler , cümlede “ ad “ ( isim ) görevini üstlenebilirler :
– Eş dost İzmir’e taşındı.
Ad
SORU : Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikileme kullanılmamıştır ?
a) Şirket , ufak tefek ihalelere girmeme kararı almış.
b) Bu işlerden az çok biz de anlarız.
c) Üstüne doğru dürüst bir şey giy. CEVAP : E
d) Bugün yine ileri geri konuştu.
e) Oraya iki elim kanda olsa gelirim.
SORU : Aşağıdaki cümlelerde yer alan ikilemelerden hangisi görev yönünden farklıdır ?
a) Uzun uzun gülerek insanların canını sıktı..
b) Aşık dertli dertli çalıyordu sazını.
c) Adam, bize soğuk soğuk bakıyordu. CEVAP : E
d) Oraya sağ salim vardılar.
e) Saçma sapan sözleriyle insanları bunalttı.
ATASÖZLERİ :
– Öğüt ( nasihat ) niteliği taşıyan ; toplumun ortak malı olan ; geçmişteki insanların
yaşam tecrübelerini yansıtan özlü sözlerdir.
DEYİMLER :
– Bir durumu anlatan , “ öğüt “ niteliği taşımayan , özel durumlar karşısında
söylenen “ söz öbekleridir.
UYARI 1 : Atasözleri ve deyimleri oluşturan sözcükleri , başka sözcüklerle
değiştirmek bir “ anlatım bozukluğu “ dur !
– Bunları söyleye söyleye ağzımda tüy bitti.
dil ( ANLATIM BOZUKLUĞUDUR )
– Elbette yardım edeceğiz ; bizim de çorbada unumuz bulunsun istedik.
tuz
– Ağaç küçükken eğilir.
yaşken
UYARI 2 : Deyimlerin , cümlede “ anlamına uygun “ olarak kullanılmaması anlatım
bozukluğudur !
– Sorun çıkarmak istemiyordu , işi yokuşa sürüyordu. ( ANLATIM BOZUKLUĞU )
– Çok saygılı biriydi , konukların yanında istifini bozmadan oturuyordu. ( “ )
SORU : Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yerinde kullanılmamış bir deyim vardır ?
a ) Kadın , durmadan ağlıyor ; bir yandan da “ içim yanıyor dostlar “ diye
bağırıyordu.
b) Olay yerinde , herkes telaş içindeyken o , kılını bile kıpırdatmıyordu.
c) Halil Efendi , yeni müdür için “ Canı tez birine benziyor “ dedi.
d) Ev sahibi konuklarına bakıp : “ Bu ne şıklık böyle “ deyince Ayşe üstüne alındı.
e) Görüşüne başvurduğum herkes onun sözünün eri bir kişi olduğunu söylüyordu.
CEVAP : D
SORU : Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kullanılan deyim , açıklamasıyla birlikte
verilmiştir ?
a) Geçen günkü olayı düşündükçe tüylerim diken diken oluyor.
b) Kardeşim , hep böyledir ; her zaman işin kolayına kaçar.
c) Önceki akşam , gezi heyecanından olacak , gözüme uyku girmedi
d) Bu çocuğu gözüm ısırıyor ; onu daha önce bir yerde görmüş gibiyim.
e) Çocukların , maddi sıkıntı çekmesini istemez ; onlara harçlık verirdi.
CEVAP : D
KPSS TÜRKÇE Cümlede Anlam Konu Anlatımı Ve Soru Çözümleri
CÜMLEDE ANLAM :
CÜMLENİN ANLAMI VE YORUMU :
A – ANLAM İLİŞKİLERİNE GÖRE CÜMLELER :
1.Neden – Sonuç Cümleleri :
Bir cümledeki yargılardan birinin neden ( sebep ) , diğerinin sonuç olabilecek şekilde
kullanılmasıyla ortaya çıkan cümlelerdir.
– Hava güzel olmadığı için pikniğe gidemedik.
Neden Sonuç
– Korkudan titriyordu.
Neden Sonuç
– Oraya gitmekle güvenirliğini kaybettin.
Neden Sonuç
UYARI: Neden – sonuç cümlelerini “ amaç – sonuç “ cümleleriyle karıştırmamak
gerekir. Neden – sonuç cümlelerinde , “ amacıyla “ ilgisi kurulamaz !
2. Amaç – Sonuç Cümleleri:
– Cümledeki yargılardan birinin amaç diğerinin sonuç olabilecek şekilde kullanılmasıyla
ortaya çıkan cümlelerdir.
– Kültürümüzü gelecek kuşaklara aktarmak adına bu kitabı hazırladık.
Amaç Sonuç
NOT : Bu cümlelerde “ amaç “ bölümündeki yargı , olumlu veya olumsuz yönde gerçekleşmemiştir.
3. Koşul Şart Cümleleri :
– Bir eylemin gerçekleşmesinin bir koşula bağlı olarak verildiği cümlelerdir.
Hava güzel olursa pikniğe gideceğiz.
Koşulu Temel cümle
– Kitabımı sana vereceğim ; ama temiz kullan.
Temel cümle Koşulu
4. Karşıtlık Bildiren Cümleler :
– Olayların , durumların ya da kişilerin , karşıt özelliklerinin birlikte verildiği
cümlelerdir.
– Fakirdi ; ama gönlü zengindi.
SORU :
1. Yaşam öyküsü yazma , birtakım ön çalışma yapmayı gerektirir.
2. İlkin , yaşam öyküsü yazılacak kişiyle ilgili kaynaklar , belgeler saptanır ; bunlar
değerlendirilir.
3. Bu yönden belgesel boyutludur yaşam öyküleri.
4. Kişinin ; mektuplarından , günlüklerinden , anılarından yararlanılır.
5. Ayrıca ; o kişinin eşinden , dostundan , onu tanıyanlardan bilgi alınır.
6. Bunlar yapılmadan oluşturulacak bir yaşam öyküsü hem ilgi çekici olmaz hem de
kişinin yaşam serüvenini tüm boyutlarıyla yansıtmaz.
Bu parçanın 1 numaralı cümlesinde belirtilen düşüncenin nedeni ( gerekçesi ) , kaçıncı
cümlede açıklanmıştır ?
a) 1 b) 2 c) 3 d) 4 e) 5
CEVAP : E
B. ANLAM ÖZELLERİNE GÖRE CÜMLELER :
1. Öznel Cümleler :
– Genellikle “ soyut anlamlı “ sözcüklerle kurulduğu için “ göreceli “ bir değer
taşıyan ; kişisel duygu ve düşünceler içeren ; doğruluğu ya da yanlışlığı
kanıtlanamayan cümlelerdir.
– Ahmet Haşim’in “ Sonbahar “ şiirindeki kişileştirme , çok ilgi çekicidir.
– Sanatçı , son on yılın en güzel öykülerini yazdı.
2. Nesnel Cümleler :
– Genellikle “ somut anlamlı “ sözcüklerle kurulduğu için “ görece “ bir değer
taşımayan , kişisel duygu ve düşünce içermeyen ; doğruluğu ya da yanlışlığı
kanıtlanabilen cümlelerdir.
– Yazarın ilk kitabı , geçen ay basıldı.
– Sanatçı , her üç eserinde de köy yaşamını ele almış.
SORU: Aşağıdaki cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından ötekilerden farklıdır ?
a) Bu sanatçının resimleri , duygu ve düşünceyi görselliğe dönüştüren tutarlı bir
üslubun ürünüdür.
b) Sanatçı , kendine özgü çağdaşlık anlayışını ve eleştirel tavrını , bu dizide de
sürdürüyor.
c) Sanatçı , bu resimlerinde gerçekleri , değişik yorum ve çağrışımlara açık biçimde
vurguluyor.
d) Sanatçının son resimleri , sıcak ve etkileyicidir.
e) Sanatçının , sarı ve yeşil renkleri ağırlıklı olarak kullandığı kırsal kesim
resimlerinde , çalışan köylüler görülüyor.
CEVAP : E
( E ‘ de ki “ nesnel “ diğerleri “ öznel “ yargılardır )
C. ANLATIM ÖZELLİĞİNE GÖRE CÜMLELER :
1 . Doğrudan Anlatım :
– Bir kişinin , herhangi bir konudaki görüş ve düşüncelerini , değişikliğe uğratmadan
“ söyleyen kişinin ağzından yansıtan anlatıma “ Doğrudan Anlatım ” denir.
– Alıntı ifadeler “ tırnak içinde “ aktarılır.
– Alıntı cümlelerden sonra “ virgül “ de getirilebilir.
– Ahmet : “ Bu işte çok başarılı olacağım. “ dedi.
– Cenap Şahabettin ‘ in güzel bir sözü var : “ Akıl yaşta değil , baştadır ; fakat
aklı başa yaş getirir . “
2. Dolaylı Anlatım :
– Bir başkasından alınan sözün , “ anlamını bozmadan “ “ kişinin kendi sözcükleriyle “
bir başkasına aktarılmasına denir.
– İşini bitirince bizi arayacağını söyledi.
– Sanatın , derin bir hayal gücünün ürünü olduğu belirtti.
D . ANLAMINA GÖRE CÜMLELER :
1 . Anlamdaş Cümleler :
“ Anlam “ bakımından birbirine denk düşen ; başka sözcüklerle “ aynı düşünceyi “
dile getiren cümlelere denir.
Soru : “ Sanat ürünlerine ilgi duymayan , hayali işlemeyen , başkalarının acılarına ,
dertlerine ortak olmayan bir bilim adamı, bir yargıç , bir yönetici düşünelim ; ne
yararı olur bunların toplumlarına ? ”
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlenin anlamıyla aynı doğrultudadır ?
a ) Belirli bir eğitim almış kişi , sanata ve toplum sorunlarına duyarsız kalıyorsa bu
kişiden topluma yarar gelmez.
b ) Eğitim görmüş kişiler , genellikle sanat ve edebiyata meraklı olurlar.
c ) Sanatçının bir görevi de kendisini , yaşadığı topluma kabul ettirmektir.
d )Toplumla ve sanatla ilgili sorunlar , çoğu zaman eğitim görmüş kişilerce bile
çözülememektedir.
e ) Aydın kişiler , ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kaldığı sürece başarılı eserler
ortaya koyamazlar.
CEVAP : A
2. Yakın Anlamlı Cümleler :
“ Anlam bakımından özdeş olmayan ; fakat birbirine yakın anlamlar içeren ”cümlelerdir.
SORU : “ Şiire , yaşlı bir şair gibi başlamak , genç bir şair gibi onu sürdürmek
gerekir . “
– Bu cümlede anlatılmak istenen , aşağıdakilerden hangisine anlamca en yakındır ?
a) Şiir , deneyim ve coşkunun ürünü olmalıdır.
b) Şair , gençlik döneminde daha çok ürün verebilir.
c) Gerçek şiire , sürekli çalışmalar sonunda ulaşılır.
d) Şiir yazmaya , belli bir yaştan önce başlanmaz.
e) Şiirde , duyguların ve aklın payı , aynı oranda olmaz.
CEVAP : A
3. Karşılaştırma Anlatan Cümleler :
İki varlık , kavram arasındaki “ karşıtlıkları ya da benzerlikleri“ belirten
cümlelerdir.
– Şiir , öyküye göre sıkıştırılmış bir metindir.
– Bilim , doğruyu ; sanatsa güzeli araştırır.
– O , okulun en çalışkan öğrencilerindendi.
4. Aşamalı Durum Anlatan Cümleler :
Olayların, durumların “ olumlu veya olumsuz yönde“ giderek değiştiğini, (ilerlediğini )
ifade eden cümlelerdir. Bu cümlelerde eylemler, olaylar, durumlar birdenbire
değişmez; “ aşamalı bir şekilde “ gelişir.
– Okudukça öğreniyor , öğrendikçe kendine güven duyuyor.
– Adamın rahatsızlığı , giderek artıyor.
5. Eşitlik Bildiren Cümleler :
Bazı olay ve kavramlar arasında yapılan karşılaştırmaya dayalı olarak bir “ eşitliği “
dile getiren cümlelerdir.
– Kazancının yarısını annesine , yarısını babasına verdi.
– Yarışmaya katılacak öğrenciler , üçerli grup oluşturdular.
6. Olasılık Bildiren Cümleler : ( Sanki , galiba , sanırım , belki )
– Bir eylemin , olumlu ya da olumsuz yönde gerçekleşeceğine dair “ kesin bir anlam
içermeyen “ cümlelerdir.
– Toplantı , belki ertelenir .
– O da haberi duymuş olabilir.
– Bu akşam yanınıza gelemeyebilirim.
7. Varsayım Cümleleri :
Bir eylemin ( olayın ) gerçekleşmeden geçici olarak ya da sürekli olarak bir biçimde
düşünülmesidir.
( Varsayım , farz edelim , diyelim ki , tut ki , kabul et ki, haydi …. )
– Diyelim ki bu maçı da kaybettik.
– Onun da bize karşı olduğunu varsayalım.
– Tut ki bu olayı ailesi duydu.
8. Tanım Cümleleri :
İlgili kavram ya da nesneye yöneltilen “ bu nedir ? “ sorusuna karşılık olan
cümlelerdir. “ Nesnel ya da öznel “ olabilir.
– İnsan , düşünen bir canlıdır. ( Nesnel tanımlama )
– Tiyatro , hayata açılan yeni bir penceredir. ( Öznel tanımlama )
9. Olumlu ya da Olumsuz Eleştiri İçeren Cümleler :
Bir kişinin , eserin , olay ya da durumun “ olumlu , olumsuz yanlarının” ayrı ayrı ya
da birlikte verildiği cümlelerdir.
– Yazar , öykülerindeki mükemmelliği yazık ki romanlarına taşıyamamış.
– Yazarın , sözcük seçiminde gösterdiği titizliğe , konunun yavanlığı gölge
düşürüyor.
10. Ön yargı Anlamı İçeren Cümleler :
Bir konuyla ilgili tam olarak bilgi sahibi olmadan o konuda , “ kesin bilgi
sahibiymiş “ gibi hükümlerin verildiği cümlelerdir.
– İlk filmiyle ödül alacağına inanmıyorum.
– Yazarın bu son romanı , eminim yok satacaktır.
11. Gereklilik Anlamı İçeren Cümleler :
“ Gereklilik kip eki “ ya da “ gerek , lazım , zorunda … “ sözcükler
kullanılarak oluşturulan cümlelerdir.
– Bu konuyu iyi düşünmek lazım.
– Planlı ders çalışmalısın.
12 . Dilek ( İstek ) Cümleleri :
Bir “ isteği , dileği “ yansıtan cümlelerdir.
– Keşke bu yıl sınavı kazansam.
– Pikniğe keşke sen de gelsen.
13 . Hayıflanma Anlamı İçeren Cümleler :
Geçmişte “ yapamadığımız “ bir eylemden dolayı duyulan üzüntüyü yansıtan
cümlelerdir.
– Gençlikte bir güzel gezmek , bir güzel eğlenmek varmış.
14. Pişmanlık Anlamı İçeren Cümleler :
Geçmişte “ yaptığımız “ bir eylemin , yanlış oluşundan dolayı duyulan üzüntüyü
yansıtan cümlelerdir.
– Seninle oraya gitmez olsaydım.
– Seni neden getirdim buraya sanki ?
15. Sitem Anlamı İçeren Cümleler :
Kırılganlığın , güzel bir dille yansıtıldığı cümlelerdir.
– Ankara ‘ dan İzmir ‘ e kadar gelmişsin de bana uğramamışsın
KPSS TÜRKÇE Paragrafta Anlam Konu Anlatımı Ve Soru Çözümleri
Paragrafta anlam, paragrafta anlatım konusunun özgün konu anlatımı ve bol soru çözümlerine, örnek paragraflara yer verilmiştir. Paragrafta anlam konusunda başarılar dileriz. Paragrafta anlama giren tüm konuların anlatımı ve soru çözümleri verilmiştir. Paragrafta anlam örnek soru teknikleri ve çözümleri de yer almaktadır. Düşünceyi geliştirme yolları, anlatım biçimleriyle ilgili konu anlatımı ve örnek soru çözümleri de yer almaktadır.
PARAGRAFTA ANLAM :
– “ Paragraf “ yazı bölümü anlamına gelen Latince bir sözcüktür. Belli bir düşünceyi
dile getiren cümleler topluluğudur.
– Bir paragraf “ giriş , gelişme , sonuç “ bölümlerinden oluşur.
– Paragrafı oluşturan cümleler arasında düşünce akışı ve dil bakımından bütünlük ve
uyum vardır.
PARAGRAFTA ANLATIM ÖZELLİKLERİ :
1 . Duruluk : Parçada “ gereksiz “ sözcük kullanılmamasıdır.
2. Yalınlık : Parçanın “ sanatlı “ söyleyişlerden, “ süslü ifadelerden uzak olması “
yalınlık ilkesiyle ilgilidir.
3.Açıklık : Bir konunun , herkesin anlayabileceği , “ aynı anlamı “ çıkarabileceği
biçimde aktarılmasıdır.
4.Akıcılık : Söyleyişin pürüzsüz olması , bir yazının kolayca ve “ zevkle “
okunmasıdır.
5.Özlülük : Az sözle çok şey dile getirmektir. ( Atasözü , deyimler gibi )
6.Özgünlük : Alışılagelmiş ifadelerden uzaklaşarak “ kendine has “ bir anlatım
oluşturmaktır.
7.Doğruluk : Anlatımın dil bilgisi ve söz dizimi kurallarına uygun olarak yapılmasıdır.
8. Tutarlılık : Paragraftaki düşüncelerin kendi içinde “ çelişkiye düşmemesidir. “
9. İçtenlik : Düşüncelerin samimi bir şekilde aktarılmasıdır.
PARAGRAFIN YAPISI :
1. Paragrafta Konu :
– Üzerinde söz söylenen düşünce , durum , olay ya da durumdur.
Paragrafta konuya yönelik şu tarzda sorular karşımıza çıkmaktadır :
– Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir ?
– Bu parçada aşağıdakilerden hangisinden yakınılmaktadır ?
– Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olarak söylenmiş olabilir ?
SORU :
Yazmak bir tutku , bir yaşam biçimi , daha da öte bir ödev ve sorumluluk olmuşsa
onun engel tanıması düşünülemez. Elbette hayati engeller yazıyla uğraşanları da
etkiler ; ancak o engelleri aşmanın bir yolu da yazmaktır, öyle değil mi ?
Bu sözler , aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir ?
a) Yazmak herkes için bir tutku mudur ?
b) Hayati meselelerimizle yazmanın birleştiği noktalar nelerdir?
c) İnsanın karşısına çıkan önemli sorunlar onun yazmasını engelleyebilir mi?
d) Yazmak , insanlara ne gibi ödev ve sorumluluklar yükler ?
e) Ekonomik ve kişisel sorunlar yazmaya engel midir ?
CEVAP : C
2. Paragrafta Başlık :
– Başlık , bir yazının özetidir. Dolayısıyla paragrafın başlığı bulunurken öncelikle
paragrafın konusu tespit edilmelidir.
Paragrafta başlığa yönelik soru tarzı :
– Bu parçaya en uykun başlık aşağıdakilerden hangisidir?
SORU :
Sözü boş yere uzatmak , abartmak , dallandırıp budaklandırmak , gereksiz
kelimelerle doldurmak yoktur onda. Ne diyecekse , en açık , en kısa , en doğru
biçimde söyler. Ama bu sözler bir araya geldi mi bir derinlik , bir anlam yoğunluğu ,
üzerinde uzun uzun durmak , incelemek , düşünmek gerekliliği yaratır.
Bu paragrafı geliştiren ve sürdüren bir yazı için aşağıdakilerden hangisi en uygun
başlık olur ?
a) Özlü anlatım
b) Kısa yazmanın yararları
c) Anlatım bütünlüğü
d) Yalınlığa giden yol
e) Düşüncede açıklık
CEVAP : A
3. Paragrafın Ana Düşüncesi :
– Paragrafta asıl anlatılmak istenen düşüncedir.
– Parçadan çıkarılabilecek “ en kapsamlı yargı” dır.
Paragrafta ana düşünce soru tarzı :
– Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?
– Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir?
– Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
SORU : İnsanlar , genellikle kendileri gibi düşünenleri daha çok sever ve sayarlar.
Bu , kanımca insanın kendini bir yerlere bağlama dürtüsünün sonucu olsa gerek. Ama
ben , kendi adıma , benim gibi düşünmeyen insanlara çok şey borçluyum. Kimi zaman
benim gibi düşünmeyenler bana acımasızca saldırsalar bile onlar benim sağlıklı ve
sistemli düşünceler üretme çabamın tetikleyicisidir. Çünkü ben , söylenen bir
düşünceye karşılık söylenecek bir başka düşüncenin mutlaka olması gerektiğine ve
insanın düşünce sistemini ancak bu şekilde geliştirebileceğine inanıyorum.
Bu parçada özellikle belirtilmek istenen aşağıdakilerden hangisidir?
a) Çoğu insanın kendileri gibi düşünenleri sevdiği ve onlara saygı gösterdiği
b) İnsanların zihinsel becerilerinin gelişiminde karşıt düşüncelerin önemli olduğu
c) İnsanların başkalarına bağlanma arzusunun insan hayatında etkili olduğu
d) Sağlıklı düşüncenin temelini düşünce üretme çabasının oluşturduğu
e) Farklı düşüncelere saygı göstermenin insanlık adına büyük önem taşıdığı
CEVAP : B
4.Paragrafta Yardımcı Düşünceler :
– Paragrafta ana düşünce ortaya konurken bu düşünceyi açıklayan, onu destekleyen
başka düşüncelerden de söz edilir.
Paragrafta yardım düşünce soru tarzları :
– Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarılabilecek bir sonuç değildir ?
– Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir ?
SORU :
Bence iyi şair , dilinin imkanlarını iyi bilen ve çağının şiir dilini kendi diline
aktarabilen insandır. Bunda yenilik ver yerlilik , her şeyin önünde gelir. Bunun için
de orijinal bir şiir dünyası kurmuş olmalıdır. Devrinin diline yabancı kalmasa da
çevresini aşabilecek kadar kendisine ve okuyucusuna güvenebilmelidir. Dili de ustaca
kullanabilmeli , hiçbir yardımcı unsura başvurmadan şiirini oluşturabilmelidir. Sesiyle
ve imajıyla “ Bu odur “ diyebildiğimiz şair , gerçekten iyi şairdir.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir ?
a) Kendine özgü bir şiir dünyası kurabilenlerin iyi şair olduğuna
b) İyi şairlerin şiirlerinin o şairlerin tarzlarından anlaşılabileceğine
c) İyi şairlerin , şiirlerini , yardımcı unsurlar olmadan oluşturabildiklerine
d) İyi şairlerin , kullandıkları dilin olanaklarını iyi bildiğine
e) İyi şairlerin şiirlerini oluştururken konu ayrımı yapmadığına
CEVAP : E
5 . Paragrafta Boşluk Tamamlama :
– “ Giriş , gelişme ve sonuç “ bölümlerinden oluşan paragrafta, bu bölümlerden biri
boş bırakılabilir.
– Paragrafta birbirini izleyen cümleler arasında anlam ilişkisi kurmak için
bağlaçlardan , eklerden ve tekrarlanan sözcüklerden yararlanılır.
Paragraf tamamlama soru tarzı :
– Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi
getirilmelidir?
SORU :
……… Ama bunu yaparken , başka insanlar adına da konuşmuş , onların ve hayatın
değişik hallerine de şöyle bir dokunup geçmiş olur. Belirli bir sisteme bağlı
olmayışları aslında bu tür yazıların bir zenginliğidir. Belki de bu özellikleri sebebiyle
onlar insanı ve hayatı bir bütün olarak kuşatırlar ve insanın bilinen ve bilinmeyen
bütün hallerini yansıtırlar. Belki de bu yüzden insanı düşünmeye sevk eder, onun
ufkunu açar ve onu , yeni hayal dünyalarına kanatlandırır.
Düşüncenin akışına göre bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi
getirilebilir?
a) İyi bir okuyucu çoğu kez başkasının yazdıklarında yazarın düşünmediği güzellikler
bulur.
b) Bazı yazarlar , sevmedikleri kişiler hakkında ileri geri sözler söylüyorlar.
c) Deneme yazarı hür ve serbest bir ortamda kendi duygu ve düşüncelerini yansıtır.
d) Deneme türünün özünde bulunan sanatsallık ve esneklik onu diğer türlerden ayırır.
e) Deneme yazarı nesnel gerçekleri dikkate alarak düşünür.
CEVAP : C
6. Düşüncenin Akışını Bozan Cümleler :
– Paragrafta söz konusu düşünceden “ farklı bir düşünceye “ değinen cümleler ,
düşüncenin akışını bozar.
Bu bölümle ilgili soru tarzı :
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır ?
SORU :
(1) Somutlama , Türkçe’nin doğasında , söz varlığının yapısında vardır; bu da onun
doğaya dönük bir dil olmasından kaynaklanır. (2) Dilimizde en soyut kavramlar bile
somut kavramlara aktarılarak onların yardımıyla anlatılabilir. (3) Şairlerimiz
fazlasıyla kullanıyor somutlamayı. (4) Aslında somutlama , çeşitli söz sanatları
aracılığı ile soyut kavramların algılanıp kavranmasını kolaylaştırma yoludur. (5) Başta
deyimler olmak üzere dilimizin söz hazinelerinde bu yolu örnekleyen birçok kullanım
söz konusudur.(6) Kısacası halk dilinin bütün öz değerleri, dilimizin bu yönünü
örnekleyecek özellikler içermektedir.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
a) 2 b) 3 c) 4 d) 5 e) 6
CEVAP : B
7. Paragrafı Bölümlere Ayırma :
– Paragrafta hakim olan bir düşünce vardır. Öyleyse parça içinde her düşünce , ayrı
bir paragrafta yer almalıdır.
Bu bölümle ilgili soru tarzı :
– Bu parça , iki paragrafa bölünmek istense 2. paragraf kaçıncı cümleyle başlar ?
SORU :
(1) Levent Kırca’yı çoğumuz televizyondan tanıyoruz. (2) O , parodilerinde daima
milletimizin sorunları ele aldı. (3) Tepki göstermeyen bir millet olarak hep onun
iğnelemelerine sığındık. (4) Bazen , işler bu kadar kötü mü bu ülkede diye kızdık ;
ama bir gün geldi , baktık ki daha da kötüymüş durumumuz. (5) Levent Kırca
tiyatrodan hiçbir zaman vazgeçmedi. (6) Televizyon onun için tiyatroya yatırımdı.
(7) İki yüz elli kişilik “Sefiller”i sahneye koyduğunda şaşırtmıştı çoğu kişiyi.
Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci paragraf numaralı cümlelerin
hangisiyle başlar ?
a) 2 b) 3 c) 4 d) 5 e) 6
CEVAP : D
8. Paragrafta Yer Değiştirme :
– Paragrafta , anlam akışındaki bozukluğu gidermek için cümlelerin yer değiştirmesi
gerekebilir.
Bu bölümün soru tarzı :
– Parçada anlam akışındaki bozukluğu gidermek için hangi cümleler yer
değiştirmelidir?
SORU :
(1) İyi bir dinleyici, ağzınızdan sözleri mıknatıs gibi çeker. (2) Kötü dinleyici ise tam
tersine insanda konuşma hevesi bırakmaz (3) Düşüncelerinize canlılık gelir. (4)
Çağrışımdan çağrışıma kaya kaya akar gidersiniz. ( 5) Onun karşısında diliniz
büsbütün açılır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi yer değiştirirse parça anlamlı bir
bütünlüğe kavuşur ?
a) 1. ve 4. b) 1. ve 5 . c) 2. ve 3. d) 2. ve 5 e) 3. ve 4
CEVAP : D
9. Paragrafın Giriş Cümlesi :
– Bir paragraf , “ ama , fakat , oysaki “ gibi bağlarla ve açıklayıcı sözlerle
başlamaz.
Bu bölümün soru tarzı :
– Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olabilir ?
– Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olamaz ?
SORU :
Bir paragrafın aşağıdaki cümlelerden hangisiyle başlatılması uygun olmaz ?
a) Sanatçı , sosyal çevrenin yetiştirdiği , çevresinin ihtiyaçlarından doğmuş bir
insandır.
b) Bazıları istemiyor diye birtakım konulara el atamayacak kadar cesaretsiz kişi
sanatçı olamaz.
c) Gerçek sanat adamı bunların dışında inandığı doğruların anlatmakla da görevlidir.
d) Sanatçı , inanmadığı konular üzerinde kalemini oynattığı sürece bağımsız değildir.
CEVAP : C
10. Paragraf Oluşturma :
– Verilen cümleler , “ anlam bütünlüğü “ çerçevesinde sıralanır ve bu cümlelerden bir
paragraf oluşturulur.
Bu bölümün soru tarzı :
Yukarıdaki cümlelerden bir paragraf oluşturmak için cümleler ne şekilde
sıralanmalıdır ?
SORU :
1. Kafiye tarih boyunca şiir sanatının en sağlam dayanaklarından , araçlarından biri
olmuştur.
2. Bu kişiler kafiyeyi bir araç gibi değil , bir amaç gibi ele alıyorlar.
3. Bir sanatın geçmişteki kazançlarını , dayanaklarını koruması ise şüphesiz o
sanatın iyiliğindendir.
4. Ancak günümüzde kafiye bazı hünercilerin eline geçmiştir.
5. Son heceleri aynı seslerden oluşan iki sözcüğü mısra sonlarında alt alta getirdiler
mi şiir yazdıklarını sanıyorlar.
Yukarıdaki cümlelerden bir paragraf oluşturmak için cümleler ne şekilde
sıralanmalıdır ?
a) 3 – 1 – 4 – 2 – 5
b) 1 – 3 – 4 – 2 – 5
c) 5 – 2 – 1 – 3 – 4
d) 1 – 3 – 5 – 4 – 2
e) 5 – 4 – 2 – 1 – 3
CEVAP : B
PARAGRAFTA ANLATIM TEKNİKLERİ :
1 . Açıklama :
– Okura “ bilgi vermek “ amacıyla kullanılan bir anlatım tekniğidir.
– “ Açık , anlaşılır dil “ kullanılır.
– “ Çoğu zaman cümleler kurallıdır. “
– “ Sanatlı , süslü ifadelere “ yer verilmez !
2. Öyküleme :
– “ Olay kaynaklı bir anlatım tekniğidir.
– Bir kişinin ya da kişilerin , belli bir zaman diliminde yaşadıkları anlatılır.
– Çoğunlukla “ geçmiş zaman “ kullanılır.
– “ Hareketlilik “ esastır.
– Eylemler , sırayla verilir.
NOT : Bazı öykülemelerde ise ; belli bir zaman diliminde yaşanan olaylar değil ;
alışkanlıklara bağlı olarak “ her zaman görülebilen durumlar “ da aktarılabilir.
3. Betimleme :
– Gözlemler sonucunda elde edilenlerin , okurun gözünde canlandırılacak şekilde
anlatıldığı anlatım tekniğidir.
– “ Duyu organları “ gözlem ve izlenimler ön plandadır.
– “ Sıfat ve zarf “ lar sıkça kullanılır. Bu şekilde söz konusu varlık “ ayrıntılarıyla “
aktarılmış olur.
– “ Sözcüklerle resim yapma sanatı “ olarak da bilinir. “ “Tasvir edici anlatımdır.”
4. Tartışma :
– Okurun kanılarını “ irdelemek “ ; onların kanılarını değiştirmek amacıyla kullanılan
bir anlatım tekniğidir.
– Tartışma anlatım tekniğinde yazar , “ okurla sohbet “ ediyormuş gibidir.
Karşısında “ farklı düşünen “ biri varmış gibi davranır ve okuru , “ kendi iddiasının
doğruluğuna inandırmaya çalışır. “ Karşı çıktığı düşünceyi , “ çürütmeye “ çalışır.
DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YOLLARI :
1 . Karşılaştırma : İki kavram , varlık arasındaki benzerlikleri ya da farklılıkları
ortaya koymak için başvurulan anlatım yoludur.
Amaç ; varlık ya da kavramın “ belirgin özelliklerinin daha iyi anlaşılmasını “
sağlamaktır.
2 . Tanımlama : Sözü edilen kavram ya da varlığın “ ne olduğunun açıklanmasıdır.”
“ Bu nedir ?” sorusuna cevap alabildiğimiz bir anlatım yoludur.
3. Örneklendirme : Sözü edilen düşüncenin zihinde “somut” hale getirilmesi için
başvurulan düşünceyi geliştirme yoludur.
4. Tanık gösterme : Yazar , okuru kendi düşüncelerinin “ doğruluğuna inandırmak için
“ sözünü ettiği konuda , söz sahibi olan birisinin sözünü , yazısına alabilir.
5. Benzetme : Parçada ifadenin gücünü arttırmak için bir varlığın , başka bir varlığa
benzetilerek aktarılmasıdır.
6. Sayısal verilerden yararlanma : Öne sürülen düşünceyi , “ inandırıcı kılmak için “
“sayısal verilere “ başvurma yöntemidir.
7. Düşsel ögelerden yararlanma : “ Paragrafta mecazlı söyleyişlere ,
kişileştirmelere , benzetmelere “ yer vermektir.
SORU 1 :
Satıcı , iskemlesine oturdu. Hasan da merakla karşısına geçti. Bu dört yanı duvarlı ,
tek kat , basık ve toprak evde öyle canı sıkılıyordu ki … Şaşarak , eğlenerek
seyrediyordu : Mukavvaya benzettiği kalın deriyi iki tarafı keskin , incecik ve sapsız
bıçağıyla kesişine , ağzına bir avuç çivi dolduruşuna , sonra bunları birer birer
İstanbul’ da gördüğü maymun gibi avurdundan çıkarıp ayakkabıların altına çabuk
çabuk mıhlayışına , deri parçalarını pis bir suda ıslatışına … hepsine bakıyordu.
Susuyordu ve bakıyordu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
a) Alıntı yapma – tanımlama
b) Örnekleme – karşılaştırma
c) Öyküleme – betimleme
d) Açıklama – karşılaştırma
e) Benzetme – alıntı yapma
CEVAP : C
SORU 2 :
Yaşamı olduğu gibi kabul etmek , en büyük erdemdir aslında. Kipling’ in dediği gibi :
“ Çınar olamıyorsan çalılıktaki en heybetli funda olmalısın. “ İşte koskoca yaşamın
bütün özetidir bu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır ?
a) Betimleme
b) Karşılaştırma
c) Tanık gösterme
d) Örnekleme
e) Öyküleme
CEVAP : C