1.ÜNİTE
GENEL KAVRAMLAR
Öğretme süreci rastgele bir süreç değil,planlı ve amaçlı etkinlikler sürecidir.Bu bağlamda sürecin planlı olması,belirlenen hedeflere etkili ve en kısa sürede ulaşılması,genel öğretim ilkelerini zorunlu kılmıştır.
ÖĞRETİMİN İLKELERİ
Öğrenme-öğretme sürecinde eğitim durumlarının seçimi,eğitim programların hazırlanması,ders konularının seçimi,derslerin işlenişi ve değerlendirme süreçlerinde genel öğretim ilkelerine dikkat edilir.Bu ilkeler;
1.Öğrenciye Görelik İlkesi: Çağdaş eğitim anlayışında eğitim öğretim faaliyetlerinin öğrenciye yönelik olması gerekir. Öğretimde temel öğe öğrencidir. Öğrencinin gelişim özellikleri, bireysel farklıkları ve hazırbulunuşluk düzeyi dikkate alınmalıdır.
*Öğrenci düzeyine uygun olmayan plan ve programlar tıpkı üzerimize oturmayan elbise gibidir.
Ör/İlköğretim 3.sınıftaki öğrenciye “vatan sevgisi” konulu kompozisyon yazdırılmaz.
/Okul öncesi ve ilköğretim birinci kademede dersler daha çok eğitsel oyunlara dayalı işlenir.
/Matematikte doğal sayılarda 4 işlemi öğretmeden,rasyonel sayılarda 4 işlemi öğretmeye kalkarsak yanlış yapmış oluruz.
2.Yaparak Yaşayarak Öğrenme(Uygulanabilirlik,Aktivite): Bu ilke öğretimde öğrencinin aktif olması, bizzat kendisinin etkin olması gerektiğini ifade eder. Öğrenci eğitim sürecine ne kadar fazla katılır, ne kadar etkin olursa o kadar başarılı olur. Yaparak ve yaşayarak öğrenme eğitimde ezberciliği ortadan kaldırır,kalıcı ve etkili öğrenme sağlar. Yaparak ve yaşayarak öğrenme daha çok eğitimin ilk yıllarında uygulanır.
*En iyi öğrenme şeklidir.
Ör/İşitirim unuturum,Görürüm hatırlarım,Yaparım öğrenirim. (Çin Atasözü)
/Bitkiler ve ilkbahar konusu işlenirken,öğretmenin fasulye tohumlarını çimlendirerek deneysel süreçte değişimi,canlanmayı,büyümeyi öğrencilere
3.Hayatilik İlkesi (Yaşama Yakınlık,İşe Vurukluk): Eğitim-öğretimin en önemli amacı bireyi hayata hazırlamalıdır. Okul hayatın bir parçası olmalıdır. Ders konuları,sorunlar, araç-gereçler, örnekler yakın çevreden; yani hayattan alınmalıdır.Okul “öğrencileri hayata hazırlayan bir yer olmaktan çok hayatın kendisi olmalıdır.”
* Öğrenciler bazen bunlar ne işimize yarayacak derken hayatilik ilkesine vurgu yapılır.
Ör/Meslek lisesi Elektronik Bölümünü bitiren bir öğrencinin basit elektrik işlerini yapabilecek seviyede uygulamayı okulda görmesi gerekir.
/İlköğretimi bitiren birinin dilekçe yazmayı öğrenmesi,
4.Ekonomiklik İlkesi: Öğretim hedeflerinin en kısa sürede,en az emek ve maliyetle en verimli şekilde verilmesidir.Bunun için öğretim süreci iyi planlanmalı,kullanılan araç - gereç ve materyaller amaca uygun kullanılmalıdır.”Bir taşla iki kuş vurma.”
Ör/Tarih dersi için tarih sınıflarının oluşturulması gibi.
/Yıllık plan,günlük planların yapılması.
5.Aktüalite(Güncellik) İlkesi: Çocuğun hayatın gerçekleriyle karşı karşıya gelmelerini ve yakın çevre ve dünyada gelişen olaylara karşı ilgi duymalarını sağlamak için ders konularıyla aktüel (güncel) olay ve sorunlar arasında ilişki kurularak dersin işlenmesine dayanır.
Ör/Türkiye’nin nüfusu işlenirken en son bilgiler öğrencilere aktarılabilir.
/Küresel ısınmanın etkilerini verirken barajların doluluk oranları verilebilir.
/Deprem konusu işlenirken Kocaeli depremi örnek verilebilir.
6.Açıklık(Ayanilik) İlkesi: Açıklık iki anlamda kullanılmaktadır.
1. Öğretmenin kullandığı dilin açık ve anlaşılır olmasıdır.
2. Öğrenmede birden çok duyu organına hitap edebilmektir.
Öğrencinin dersi anlaması öncelikle konuşulan dilin anlaşılır olmasına bağlıdır. Aynı zamanda öğrenmede ne kadar çok duyu organı işe koşulursa o kadar etkili ve tam öğrenme sağlanabilir. Eğitimde materyal kullanmanın temel amaçlarından biri de somutlaştırmadır.
Ör/Eğitimde düz anlatma yönteminin yerini giderek tepegöz,projeksiyon cihazlarının alması yoluyla birden çok duyu organına hitap edilebilmektedir.
/Değişen müfredatla etkinliklere ağırlık verilmesi.
/Tarih öğretmeni derslerinde Osmanlıca sözcükleri çok sık kullanırsa bu ilkeyi ihlal etmiş olur.
DİPNOT:Yaşantı Konisi-Edgar Dale
Açıklık ilkesinin eğitimdeki önemini ABD’li eğitim teknoloğu Edgar Dale ortaya koymuştur.Yaşantılarla kavramların oluşumu arasındaki ilişkilerden yararlanarak öğretme durumlarının nasıl seçileceği ve düzenleneceği konusunda eğitimcilere yardımcı olmak üzere “Yaşantı Konisi” adını verdiği esnek bir model geliştirmiştir.
Yaşantı konisinin bilimsel ilkeleri şunlardır:
Basitten-karmaşığa
Somuttan-soyuta
Çok sayıda duyu organıyla edinilenden- az sayıda duyu organıyla edinilenden
Kendi kendine edinilenden-başkalarının yardımıyla edinilene,şeklinde özetlenebilir.
Yaşantı Konisinin dayandığı ilkeler şunlardır;
-Öğrenme sürecine katılan duyu organları ne kadar fazla ise,o kadar iyi öğrenir ve geç unuturuz.
-En iyi öğrenme,bireyin kendi kendine yaparak yaşayarak öğrenmesidir.
-Öğrendiğimiz şeylerin çoğunu gözlerimiz yardımıyla öğreniriz.
-En iyi öğretim,somuttan soyuta ve basitten karmaşığa doğru giden öğretimdir.
Öğrenmede Duyu Organlarının Katkısı Görme+işitme+söyleme+dokunma (yaparak-yaşayarak)
Görme+işitme+söyleme (üç maymun)
Görme+işitme
Görme
İşitme
Okuma %90
%80
%50
%30
%20
%10
7.Bilinenden Bilinmeyene İlkesi: Yeni öğretilecek bilginin, tutumun önceden öğrenilenden hareket ederek öğretilmesinin öngörür. Böylece öğrenme kolaylaşmakta ve yeni öğrenilecek bilgi önceki bilgilerle ilişkilendirilerek anlamlı hale getirilmelidir.Anlamlı öğrenme olunca da unutma azalır.Kolay ve anlamlı öğrenme olur.Öğrenci güdülenir
Ör/ Çocuk rakamları bilsin ki düzine ve deste kavramlarını öğrensin.
/Çocuklara dört işlemi öğretirken öne toplama,sonra çıkarma,çarpma,bölmenin öğretilmesi.
8.Somuttan Soyuta İlkesi: Bireyin zihinsel gelişimi somuttan soyuta doğru olmaktadır.Somut kavramlar soyut kavramlara göre daha anlaşır kavramlardır. Bu yüzden önce somut kavramlar daha sonra soyut kavramlar öğretilmelidir. Özellikle ilköğretim birinci kademede uygulanır.
Ör/İlköğretimin ilk yıllarında resim çok,yazı az kullanılır.Zamanla resmin yerini yazı alır.
/Fen bilgisi derslerinde laboratuarların kullanılması bu ilkeye göredir.(Eğitimde materyal geliştirme bu amca hizmet eder.)
/Elektrik konusu öğretilirken,sürtünme yoluyla elektriklenmeyi derste öğrencilere göstermek.
NOT:Somuttan soyuta ilkesi,bilinenden bilinmeyene ilkesi ile karıştırılmamalıdır.Bir şey somut olmasına rağmen bilinmeyebilir.Tren somuttur ama onu görmeyen için bilinen değildir.
9.Yakından Uzağa İlkesi: Bu ilkede öğrenime yakın çevreden başlanır. Konularla ilgili örnekler yakın çevreden verilir. Çünkü çocuk yakın çevreyle daha ilgilidir. Daha sonra uzak örneklere doğru hareket edilir. Bu konunun güncelleşmesinin sağlamaktadır.
*Daire(sosyal atom) örneği.Merkezde birey vardır,birey etrafında ilk daireden itibaren çember genişletilir.
Ör/ İlköğretim düzeyindeki bir öğrenciye örnekler verilirken aşağıdaki sıra izlenebilir.
BİREY - AİLE - KOMŞU - MAHALLE - İLÇE - İL - ÜLKE - DÜNYA
Ör/ Bir ilköğretim okulunda kamu yönetim birimleri yöneticilerini anlatılırken aşağıdaki sıra izlenebilir
Muhtar-kaymakam-vali-başbakan-cumhurbaşkanı gibi
/Rize Pazar’da görev yapan bir öğretmenin, Rize’nin ilçelerini anlatırken önce Pazar ilçesinden başlaması.
10.Basitten Karmaşığa İlkesi: Öğretmen tarafından konular verilirken önce basit konulara ve kavramlara yer verilmesi ve zaman içinde giderek zor ve karmaşık konulara geçilmesi esasına dayanır.
Ör/Matematik dersinde önce bir bilinmeyenli denklemler verilir daha sonra iki bilinmeyenli denklemlere geçilir.
/Çarpım tablosu öğretilmeden zor problemlere geçilmez.
/Önce bir basamaklı sayılarla toplama öğretilir daha sonra iki basamaklı sayılarda toplama işlemine geçilir.
DİPNOT:Bunların yanında bazı kaynaklarda aşağıdaki ilkelerde geçer.
11.Bütünlük İlkesi:Çocuğun bedensel,duygusal,ruhsal ve sosyal bütün yönleriyle bir bütün olarak ele alınıp,tüm yönleriyle dengeli bir biçimde geliştirilmesine dayanır.
Ör/Lise öğrencilerinin ergenlik döneminde olması nedeniyle,öğrencilerin biyolojik,psikolojik,duygusal ve sosyal özelliklerinin dikkate alınması ve öğrencilere bu özellikler bağlamında davranılması.
12.Otoriteye İtaat ve Özgürlük İlkesi(Sosyallik):Eğitimin temel amaçlarından biri de çocuğun sosyalleşmesini sağlamaktır.Bu sosyalleşme sürecinde çocuk hem toplumun kurallarına uymalı(otoriteye itaat),hem de kendi kararlarını verebilmeli,özgür iradesini kullanabilmelidir(özgürlük).
13.Bilgi ve Becerinin Güvence Altına Alınması İlkesi:Değişmeyen kalıcı,nesnel bilgiler öğrencilere aktarılmalıdır.Bu ilkeye göre öğrencilere günlük hayatta kullanılsın kullanılmasın evrensel nitelikteki bilgiler aktarılmalıdır.
UYARI:Bilgi ve becerinin güvence altına alınması ilkesi diğer öğretim ilkeleriyle çelişir.Diğer öğretim ilkeleri,insanın fiziksel,sosyal,ruhsal ve bilişsel gelişimiyle bağlantılıdır.
ÖĞRETME-ÖĞRENME SÜRECİNDE YENİDEN YAPILANMA
(Çağdaş Eğitim Anlayışı)
21.yy. bilgi toplumunun özellikleri,bilim,teknoloji,eğitim alanındaki gelişmeler,AB uyum süreci,davranış bilimlerindeki gelişmeler neticesinde 2005-2006 öğretim yılından itibaren örgün eğitim sisteminde bazı değişikliklere gidilmiştir.(Okul öncesi eğitime ağırlık verilmesi,ilköğretimde müfredat değişiklikleri,8 yıllık kesintisiz eğitim vb.)
Milli değerleri kaybetmeden evrensel değerlerin yakalanması amaçlanır.
İlerlemeci eğitim felsefesi,yapılandırmacı öğrenme kuramı,sarmal ve modüler içerik düzenleme yaklaşımları temele alınmıştır.
İşbirlikli öğrenme,çoklu zeka,proje temelli öğrenme,problem çözme,gösterip yaptırma,tartışma,beyin fırtınası gibi yöntem ve tekniklere ağırlık verilir.
Somut yaşantılar üzerinden yaparak yaşayarak öğrenme,yaşama yakınlık,öğrenciye görelik gibi öğretim ilkeleri benimsenmiştir.
Öğrenci bilgiyi ezberlemez,bilgiyi keşfeder,derinlemesine öğrenir.
Öğretmen ve öğrenci birlikte araştırır ve öğrenir.
Planlama + uygulama+ değerlendirme aşamalarında öğretmen ve öğrenci işbirliği yapar.
Öğrenci merkezli eğitim anlayışı,öğrenci kendi öğrenmesinden kendisi sorumludur. Her bireyin kendine özgü özellikleri olduğu anlayışı.Öğretimin bireyselleştirilmesi (her bireyin özelliklerinin dikkate alınması) öğretim sonunda ise toplumsal olan,bencil davranmayan bireyler yetiştirmek amaçlanır.
Demokratik eğitim,ayakları üzerinde duran,kendini gerçekleştiren bireyler yetiştirmek.
Sınıfın geneline değil de bireysel anlamda her öğrenciye hitap etmek.
Esnek program anlayışı
Bireysel özellikler dikkate alınır. Farklı yöntem ve teknikler uygulanır.
İşbirlikçi öğrenme ağırlıklıdır.Rekabet yerini hedefe birlikte ulaşmaya bırakır.
Her fırsatta teknolojiden yararlanılır ve teknoloji ile beraber eğitim giderek bireyselleştirilir.
Bireyin bir bütün olarak (çok yönlü) gelişimini sağlamak. (Bilişsel,duyuşsal, sosyal,ahlaki,ruhsal, kültürel)Özgüven geliştirme,olumlu benlik kazandırma.
Öğrencinin üst düzey düşünme becerilerini geliştirmek.(problem çözme,yaratıcı,eleştirel düşünme vb.)
Değerlendirme,ürün ve süreç birlikte değerlendirilerek yapılır.(portfolyo değ.)
Bununla birlikte öğretim sonucunda öğrencilerde aşağıdaki becerileri geliştirmeyi amaçlar:
Düşünmeyi öğrenme: Öğrencinin akıl yürütmesi, analitik ve eleştirel düşünmesi, düşünce süreçlerini kullanması ve öğrenmeyi öğrenme gibi düşünce yollarını kazanır.Balık vermek yerine balık tutmayı öğretmek.
Bilgiyi üretme ve problem çözme: Alternatif çözüm yolları üretebilme, problemi sonuçlandırma.
Bilgiyi kullanma: Mevcut bilgiyi gerekli yerde doğru şekilde kullanma
Benlik kavramını geliştirme: Kendini tanıma, değerli bulma, kendiyle barışık olma
DÜŞÜNME BECERİLERİ VE TEMEL ÖZELLİKLERİ
1. YARATICI DÜŞÜNME:
Bireyin yeni,farklı,esnek,orijinal,özgün,alternatifli düşünmesi ve ürünler ortaya koymasıdır.Yaratıcı düşünme bir beceridir ve bir fikri ve ürünü değiştirme,farklı bakabilme,yeni ürünler ortaya koyabilme,küçük çaplı buluşlar yapabilmeyi kapsar.
Yaratıcı düşünce için merak,hayal gücü ve ürün olmazsa olmazlardandır.
Risk alan, bağımsız, kendine güvenen, kendi başına olmayı seven(sorumluluk alan), estetik değerlere önem veren, yeniliklere düşkün olan meraklı,araştırmacı insanlardır.
Yaratıcı düşünen insanlara sanatçılar,bilim adamları örnek verilebilir.Yaratıcı düşünmenin özellikleri;ayrıştırıcı,esnek(farklı bakabilme),orijinal ve akılcı düşünmedir.
Yaratıcı düşünmede özgün bir yapıt,düşünce ortaya koymak önemlidir.
Yaratıcılığın süreçleri;
1.Hazırlık aşaması:Sorun,ihtiyaç saptanır ve tanımlanır.
2.Kuluçka aşaması:Sorun çözülürken bilinç altı kesintisiz çalışır.Tüm süreçleri inceler.
3.Aydınlanma aşaması:İhtiyaç karşılanırken tüm boyutlar incelenir bun sırada anlık bir içgörü zenginliği oluşur.Bu birkaç dakika yada birkaç saat olabilir.
4.Gerçekleşme(doğrulama) aşaması:Aydınlanma aşamasında ortaya çıkan ürünün,düşüncenin ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı,hazırlık aşamasında belirlenen ölçülere uyup uymayacağının belirlendiği aşamadır.
Yaratıcılığı geliştirmede öğretmenin rolü:
-Öğrenciye ilgi gösterme,model olma.
-Öğrencileri eşit kabul etme,fırsat verme.
-Güven kazandırma,fikir üretmeleri için cesaretlendirme,
-Sorumluluk almaya cesaretlendirme,
-Farklılıklarını hoş görme,farklı düşüncelere saygı gösterme,
-Yaratıcı fikir ve ürünleri takdir ve teşvik etme,ödüllendirme,
-Hatalara hoşgörü ile yaklaşma,
-Yaratıcılığı geliştirmek için,çocukların hayal kurmasını sağlamak,geliştirmek gerekir.
Yaratıcılığı Etkileyen Faktörler
1-Duygusal engeller:Utangaçlık,yanlış yapma korkusu,alay edilme korkusu bu gruba girer.
2-Kültürel engeller:Toplumsal değerler kültürden kültüre değişmektedir.Bazıları taratıcılığı destekler,bazıları ise engeller.Oyunun yalnızca çocuklar için olduğunun düşünülmesi kültürel engele örnektir.
3-Öğrenilen engeller:Eşyaların kullanımına(fonksiyonel kalıplaşma) anlamlar verilmesi.Tutumlar,tabular yanlış öğrenmeler.
4-Algılama engelleri:Adetler problemin önemli olan öğelerini tanımada başarısızlığa yol açabilir.
5-Yüklü program engelleri:Kalıplaşmış konular yığını olan ve belli süre içinde tanımlanması gereken eğitim yaratıcılığa engel olur.
6-Alışkanlıklar:Çoğumuz eğitim ve yaşantılarımızın sonucu düşüncemizi katılaştıran alışkanlıklar geliştirmekteyiz.
7-Geçmiş yaşantı:Yaratıcı düşünmeye çalışırken geçmiş yaşantımıza ait kalıplar,izler yaratıcılığı engeller.Düşüncelerimizi sınırlayan bu alışkanlıkları söküp atmalıyız.
8-Kendine güvensizlik:Kendine güvenmeme,başarısız olacağını düşünme yaratıcılığı engeller.
9-İşleve takılma:Nesneleri belli işlevlerin dışında kullanmamaktır.Masanın üzerine sadece defter,kitap gibi malzemeleri koyma,başka malzemelerin kullanımını kesinlikle kabul etmeme.
Ör/Sandalyeyi ampul değiştirmek için kullanmak,kalemi toka olarak kullanmak gibi.
10-Mükemmeliyetçilik,değişmeye direnç,bürokratik yaklaşımlar vb. yaratıcı düşünceye engel olur.
2. ELEŞTİREL DÜŞÜNME:
Nedenin nedenini sorgulamaktır.Bağımsız ve özgün düşünmektir.
Kuşkucu,sorgulayıcı bir yaklaşımla konulara bakma,yorum yapma ve karar verme becerisidir. Mutlak bir sonuca varmak yerine,alternatiflerinde olabileceğini göz önünde bulundurmaktır.Felsefe ve bilimler eleştirel düşünceden doğmuştur.Soru işareti(?) kuşkucu,sorgulayıcı,alternatifli düşünme,eleştirel düşünmedir.
Bilgi ve gözleme dayalı olarak oluşturulan bir ölçüte(kriter) göre yargılama,ölçütü kullanarak değerlendirme ve karar verme eleştirel düşüncenin temelini oluşturur.
Eleştirel düşünme,bireyin kendi düşüncelerinin farkında olması,tutarlı ve farklı olanları ayırabilmesi,başkalarının düşüncelerini anlayabilmesi,farklılıkları görebilmesine ilişkin süreçleri kapsar.
Eleştirel düşünen insanlar,aynı zamanda çok yönlü düşünebilen,bilgiyi üreten(bilim adamları gibi eleştirel,sorgulayıcı düşünce) ve kullanan,yeniliklere açık kişilerdir.
Eleştirel düşüncenin yararları:
• Düşünce özgürlüğü kazandırır.
• Çok yönlü düşünmeyi sağlar.
• Akıl süzgecinden geçirme becerisi kazandırır.
• Bilgi birikimini arttırır.
• Problem çözme becerisi kazandırır.
• Mantıklı düşünmeyi sağlar.
• Farklı bakış açıları kazandırır.
Eleştirel düşünmeyi geliştirmede öğretmenin rolü:
-Öğrenmeyi öğretme,düşünmeyi öğretme becerisini öğrenciler kazandırmalı,
-Baskıcı ve otoriter bir sınıf yerine demokratik bir sınıf ortamı oluşturmalı,
-Öğrencilere düşünce,tavır ve davranışlarıyla örnek olmalı,
-Açık uçlu sorularla öğrencileri konuşmaya,tartışmaya yönlendirmeli,
-Araştırma-inceleme,işbirlikçi öğrenme,problem çözme,grup tartışması gibi yöntem ve teknikleri kullanarak eleştirel düşünceyi desteklemelidir.
***Eleştirel düşünme yaratıcı düşüncenin kaynağıdır.
3. YANSITICI DÜŞÜNME:
Okul öğrenmelerinin yaşama aktarılmasının (yansıtılmasının) önemi yansıtıcı düşünmeye yön verir.Daha çok öğretmenin taşıması,göstermesi,gereken bir süreçtir.
Dikkatli,tutarlı,alternatifli düşünme şeklidir.Yansıtıcı düşünme,bireyin kendi görüşlerinin farkında olması,başkalarının görüşlerine açık olması,düşüncelerini açıklayabilmesi,ileriyi görebilmesi gibi zihinsel süreçlere dayanır.
Kendisini olduğu gibi kabul eden, objektif bir şekilde kendini yansıtan, doğru ve yanlışları bilen ve kabul eden, kendini yenileyen, kendini devamlı olarak geliştiren ideal kişilerdir.
Yansıtıcı düşünen öğretmen özellikleri
-Eleştiriye ve değişime açıktır.
-Öz saygısı yüksek,içe dönük gözlem yapabilen,sorumluluk alan kişilerdir.
-Öğretme-öğrenme sürecini değerlendirip tespit ettiği hataları düzeltmeye çalışır.Kime neyi,niçin,nasıl öğrettiğini bilir ve öğretim etkinliklerini değerlendirir.
-Yansıtıcı öğretmen,mesleki gelişim için her şeyi öğrenmek ister.
-Öğrencilerin bireysel,eğitimsel,duygusal gereksinimlerinden kendilerini sorumlu tutarlar.
-İleriyi görürler,öğrencilerinin de ileriyi görmelerine yardımcı olurlar.
-Yansıtıcı düşünen öğretmen,dersten önce,ders esnasında ve dersten sonraki tüm uygulamalarını sorgular.Hedefe ulaşıp ulaşmadığını sorgular.Eksiklikleri varsa hemen giderir.
FORMÜL(Benzetme):Yansıtıcı düşünen öğretmeni çift yönlü bir aynaya benzetebiliriz.Yansıtıcı düşünen öğretmen;aynanın bir yönüyle okuldaki bilgileri kendi bilgi ve tecrübesini öğrencilere aktarır;aynı zamanda aynanın diğer yönüyle de kendine bakar,eksiklerini görüp,tespit eder ve gidermeye çalışır.o aynada gören ve düzeltmeye çalışan kişi olmalıdır.
Yansıtıcı düşünmenin yararları
Öğretmen Öğrenci
-Öğretme-öğrenme sürecinin etkililiği üzerinde düşünmeye yönlendirir.
-Sınıftaki olayları algılamayı ve çözümlemeyi sağlar.
-İlgi çekici bir sınıf ortamı oluşturmaya yardımcı olur.
-Mesleki açıdan gelişimi ve gelişim sürecini denetlemeyi sağlar. -Hedef belirlemeye yönlendirir.
-Kullandığı öğrenme yolları üzerinde düşünmeyi sağlar.
-Öğrenme sorumluluğu almasını sağlar.
-Sorun çözme yeteneğini geliştirir.
-Kendini değerlendirme becerisini geliştirir.
NOT: Eleştirel ve Yaratıcı Düşünceyi Geliştirme
Bu üç düşünme becerisine uygun öğretme-öğrenme ortamı;Bağımsız,serbest,hoşgörülü,yaratıcılığı destekleyici,demokratik,eleştiriye,çok yönlü düşünmeye açık,düşünceleri rahatlıkla ifade edebilecek ortamlardır.Bu ortamları sağlayacak olan kişi ise öğretmendir.Öğretmen bu uygun ortamları maksimum derecede gerçekleştirmek için çaba sarfetmelidir.
Öğretmen model olmalı, eşit davranmalı,açık uçlu sorular sormalı,demokrasi bilincini aşılamalı,farklılıkları hoşgörmeli,sorumluluk vermeli,teşvik etmeli ve öğrencilerin hayal kurmasını sağlamalıdır.
Bu üç düşünme becerisinde kullanılan strateji,yöntem ve teknikler;Yapılandırmacılık,proje temelli öğrenme,problem temelli öğrenme,buluş,araştırma-inceleme,beyin fırtınası,rol yapma,drama ve işbirlikli öğrenmedir.
4. METABİLİŞSEL (ÜSTBİLİŞ)DÜŞÜNCE
Bireyin kendi düşüncelerinin farkındalığıyla ilgili bu kavram,bireyin kendi bilişsel süreçlerinin nasıl işlediğini anlayarak,bu süreçleri denetim altına alabileceği ve yeniden düzenleyerek daha etkili bir şekilde kullanabileceğini söyler.
Üstbiliş,ne bildiğimiz yada bilmediğimiz ve öğrenmeyi nasıl düzenleyeceğimiz hakkında bilgileri içerir.
Üstbiliş bireyin kendi zihinsel faaliyetlerinin farkında olması ve onlar üzerinde tahmin etme,plan yapma,izleme ve değerlendirme gibi yetenekleri kapsar.
Üstbiliş,üstbilişsel bilgi ve üstbilişsel kontrol diye iki bileşenden oluşmaktadır.
DİPNOT:Diğer Düşünme Becerileri
Analitik Düşünme:Bütünü parçalara ayırabilme,parçalar ile bütün arasındaki ilişkiyi görebilme,farkları ayırt edebilmeye dayalı zihinsel etkinliktir.
Bireyin karşılaştığı problemleri mantıklı ve düzenli parçalara ayırarak çözme becerisidir.
Yakınsak Düşünme:Farklı düşüncelerin dayandığı ortak düşünceleri (noktayı) bulmaya dayalı zihinsel etkinliktir.
Iraksak Düşünme:Ortak düşünceden hareketle farklı düşüncelere ulaşabilmeye dayalı zihinsel etkinliktir.Yaratıcılığı geliştirir.
NOT:Düşünme becerilerinin hepsi birbiri ile alakalıdır,aralarında bağ vardır.İdeal düşünme biçimleridir ve her insanda olmalıdır.Öğretmen,doktor,sanatçı,bilim adamı gibi.
2.ÜNİTE
TEMEL KAVRAMLAR
Kuram(Model,Teori):Sistemli bir şekilde düzenlenmiş bir bilime temel olan kurallar bütünüdür.Bilimsel düşüncedir. Ör/Suyun kaldırma kuvveti,yer çekimim kanunu gibi.Kısaca merkeze alınan öğe,temel felsefe,bakış açısıdır.
Kuramsal:Kuramla ilgili olan.
Strateji (Yaklaşım): Bir dersin hedeflerine ulaşmak için kullanılacak yöntem, teknik ve araç gereçlerin belirlenmesine yön veren yaklaşımdır.Ör/Öğretmen merkezli strateji,öğrenci merkezli stratejiler gibi.
Yöntem: Hedefe ulaşılmak için izlenen yoldur.
Teknik: Öğretim yönteminin uygulanış biçimidir.
Taktik:Öğretimde daha belirgin ve özel hedeflerin gerçekleştirilmesinde seçilen yoldur.Bir öğretmenin öğrenme-öğretme sürecinde kendine has öğretim biçimidir.Ör/Öğretmenin konulara sürekli fıkra ile başlaması,çok örnek vermesi.”Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.”
Eğitim durumlarını düzenlemede öğretmen öncelikli olarak genel yaklaşımını belirler.Daha sonra kullanacağı öğretim yollarını(yöntemi),planlar ve tasarlar.son olarak bu tasarının uygulama biçimi olan öğretim tekniğine karar verir.Son olarak kendi taktiği ile dersi anlatır.
UYARI:Metod,strateji,yaklaşım,kuram kavramları birbirlerinin yerine kullanılmaktadır.Sorularda buna dikkat edilmelidir.
Hedef Alanlarına Göre Strateji,Yöntem ve Teknik Sıralaması
Hedef Alanı(Bilişsel) Strateji Yöntem Teknik
Bilgi Sunuş Anlatım Gösteri-Soru cevap
Kavrama Buluş Tartışma-Örnek olay Altı şapka-Beyin fırtınası
Uygulama-Analiz
Sentez-Değerlendirme Araştırma-İnceleme Problem çözme-Proje Benzetin-Drama-Rol yapma
Örnek: Amacımız Rize’den İstanbul’a gitmek olsun.Bu seyahatte kara,hava,deniz,demir yolu seçeneklerinden birini seçerek genel bir tercih yapmış oluruz.(Strateji) Eğer karayolunu seçmişsek;otomobil ve otobüsle seçeneklerinden birini seçeriz.(Yöntem)Otomobille giderken vereceğimiz dinlenme ve yemek molaları ise karayolu seçeneği içerisinde daha özel tercihlerdir.(Teknik) Molalarda yapmış olduğumuz kendimize has davranışları ise taktik olarak adlandırabiliriz.(Otomobil içerisinde uyumak,çayırda uyumak,hamakta uyumak gibi.)
Öğretim Stratejileri
1-Sunuş Yoluyla Öğretim
2-Buluş Yoluyla Öğretim
3-Araştırma-İnceleme Yoluyla Öğretim
Öğretim Yaklaşımları
1-Tam Öğrenme(Bloom)
2-Programlı Öğretim(Skinner)
3-İşbirlikçi Öğretim(Dewey)
4-Çoklu Zeka(Gardner)
5-Yapılandırmacı Yaklaşım(Piaget,Dewey)
6-Temel Öğretme Modeli(Glaser)
7-Okulda Öğretme Modeli(Carroll)
8-Basamaklı Öğretim Modeli(Nunley)
9-Beyin Temelli Öğretim(Hebb,Caine Caine)
10-Proje Tabanlı Öğretim(Dewey,Bruner)
11-Probleme Dayalı Öğrenme(Dewey)
12-Öğretim Etkinlikleri Modeli(Gagne)
13-Yaşam Boyu Öğrenme Kuramı
14-Aktif(Etkin)Öğrenme Kuramı(T.Good)
15-Etkili Öğretim Modeli(Slavin)
16-Öğrenme Stilleri(Kolb)
Öğretim Yöntemleri
1-Anlatım
2-Tartışma
3-Örnek olay
4-Gösterip yaptırma
5-Problem çözme
6-Proje tabanlı öğrenme
7-Bireysel çalışma
8-Deney
Öğretim Teknikleri
A)Grupla Öğretim Teknikleri 1-Beyin Fırtınası
2-Gösteri(Demonstrasyon)
3-Soru-Cevap
4-Rol Oynama
5-Drama
6-Simülasyon (Benzetişim)
7-İş Başında Eğitim
8-Lateral Düşünme
9-Global Düşünme
10-Mikro Öğretim
11-Eğitsel Oyunlar
12-Workshop
13-Balık Kılçığı
14-Öykü Oluşturma
15-İstasyon
16-Görüş Geliştirme
17-Öğrenme Halkası
18-Akvaryum
19-Konuşma Halkası
20-Pazaryeri…
B)Bireysel Öğretim Teknikleri
1-Programlı öğretim
2- Bireyselleştirilmiş öğretim
3-Tutor destekli öğretim
4-Bilgisayar destekli öğretim
5- İnternet Tabanlı Öğretim (Sanal Eğitim)
C)Sınıf Dışı Öğretim Teknikleri
1- Gezi
2-Gözlem
3-Görüşme
4-Sergi
5-Ödev
3.ÜNİTE
ÖĞRETİM STRATEJİLERİ
Öğretim stratejileri konusu Kpss sınavlarında en çok soru gelen konulardan biridir. Her bir strateji belli bir durumu vurgular. Örneğin; Sunuşta; tümdengelim, Buluşta; tümevarım, Araştırma; üst düzey öğrenmeyi, Tam öğrenme; hazıroluşluğu ve giriş davranışlarını, İşbirliği; öğrenciler arasında dayanışmayı, Programlı öğretim; bireysel eğitimi vurgular. Sorularda bunları aramak işi kolaylaştırır.
Belli başlı öğretim stratejileri şunlardır
1-SUNUŞ YOLUYLA ÖĞRETİM STRATEJİSİ (AUSUBEL)
David Ausubel tarafından buluş yoluyla öğretime alternatif olarak geliştirilmiştir.
Sunuş yoluyla öğretim stratejisi,Anlamlı Öğrenme olarak da adlandırılmaktadır.
Öğretmen merkezli bir stratejidir. Öğretim sürecinde öğretmen aktiftir,öğrenci pasiftir(kısmen aktif).Sunuş yoluyla öğretim öğretmenin bilgileri önceden çok dikkatli bir şekilde düzenleyip pasif bir durumda olan öğrenciyi aktarması stratejisidir.Bu yaklaşımda konu alanının kavram,ilke ve genellemeleri öğretmen tarafından organize edilip sunularak anlamlı öğrenme gerçekleştirilir.
Daha çok öğrenme etkinliklerinin başlangıcında (derslerin giriş bölümlerinde) ve bilgi düzeyinde hedef davranışların kazanımında kullanılır.
Bu yaklaşım kavram,ilke ve genellemelerin öğretimine uygundur.Yani öğrenmeler temel kavramlara dayalıdır. Dersin başında kavram ve ilkelere yer verme,öğrenmeyi kolaylaştırır ve yanlış öğrenmeleri önler. Ayrıca bilgilerin doğrudan öğrenciye kazandırılması zamandan kazandırır. Bu yöntemin etkili olması için bilgilerin açık ve anlaşılır olması gerekir.Bunun yanında sunuşu yapan öğretmenin akıcı ve sade bir dil kullanması da gerekir.
Sunuş yoluyla öğretimin temel aldığı yöntem tümdengelim (bütünden parçaya,genelden özele) yöntemidir. Bu yöntemde merkezde öğretmen vardır. İçerik,öğretmen tarafından anlamlı bir yapı bütünlüğüne getirilerek,genelden özele doğru hiyerarşik bir sıra ile sunulur. Öğretmen dersin başında öğreteceği konunun ana temasını söyler ve konuyu öğrencilere basamak basamak anlatır. Böylece öğrenci dersin başında neyi öğreneceğini bilir ve ders süresince bunları kazanır. Eğer bilgiler iyi düzenlenmişse az zamanda çok bilgi kazandırılabilir.
Kavramların ve soyut konuların öğrenimini sağladığı için daha çok ilköğretim 5.sınıftan itibaren kullanılır.Bu nedenle yaklaşımın uygulanabilmesi için,öğrencilerin soyut düşünme becerilerinin gelişmiş olması gerekir.(İlköğretim 5.sınıftan itibaren)
Sunuş yoluyla öğretimde konular işlenirken ardışıklık,aşamalılık,bilinenden bilinmeyene ilkelerine uygun hareket edilir.Bu nedenle yeni konuların,önceki konularla ilişkilendirilmesi gerekir,bunun için de önceki öğrenilenlerin tam olarak öğrenilmesi gerekir.
Sunuş yoluyla öğretimde,anlamlı öğrenme olması için hem ardışıklık,aşamalılık ilkelerine uyulmalıdır,hem de ders işlenirken sade bir dil,bol örnek,soru-cevap,tartışma, örgütleyiciler ve kavram haritaları kullanılarak ders aktarılmalıdır.
Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde anlatma,tartışma,soru-cevap,gösteri yöntem ve teknikleri kullanılabilir.
Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde kavram,ilke ve genellemelerin anlamlı bir şekilde yapılandırılarak bütünden parçaya doğru öğrenilmesi sağlanır.Böylece öğrenmeler temel kavramlara dayalı olarak sağlanır.
Sunuş yoluyla öğretim stratejisi nerelerde kullanılır?
-Dersin girişinde(kavram ve ilkelerin öğretiminde)
-Dersi özetlemede
-Ders tekrarında
-Zor konuların öğretiminde
-Ön bilgilerin olmadığı durumlarda
-Zamanın kısıtlı olduğu durumlarda
-Kalabalık gruplarda
Sunuş Yoluyla Öğretimin Temel Özellikleri
1.Öğretme öğrenci arasında etkileşim yoğundur.Önce öğretmen konuyu sunar,öğrenciler yarı aktif katışıma geçer,fikirlerini söyler,örnek verir,tartışır.
2.Çok sayıda örnek kullanmak gerekir.Konular sunulurken örnekler,grafik,şema,resim gibi öğelerle birden fazla duyu organına hitap edilir.
3.Bilgiler öğretmen tarafından düzenlendiği,öğretmenin aktif olduğu bir süreçtir.Temel kavramların öğretimine ağırlık verilir.
4.Öğretim tümdengelim yoluyla ve hiyerarşik yapı içinde verilir.Önce genel kavram,ilkeler verilir sonra özel bilgiler ve konular aktarılır.
5.Öğretimde ardışıklık ilkesi uygulanır.Konular verilirken önceki bilgilerle ilişkilendirilerek,konular arasında bağ kurularak basamak basamak ilerlenir.
Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde dersin işlenme süreçleri (aşamaları);
1.**Ön organize ediciler kullanılır.(Öğrenci öğrenmeye hazır hale getirilir.)
-İlgi çekme,güdüleme,hedeften haberdar etme.
-Organize edicinin sunulması.(kavram haritaları,şemalar)
-Tanımlama,ön açıklama.
2.Konu tümdengelim yöntemiyle sunulur,(kavram,ilke,bilgi birimi sunulur)
-Bilgi birimi sunulur ve özellikleri açıklanır.
3.Farklı örnekler sunularak ilke ve kavramlar ile öğrencilerin bilişsel süreçleri aktif hale getirilir.
4.Sunulan bilgiler özetlenir.
***En çok kullanılan ve en ekonomik öğretim stratejisidir.
DİPNOT:
1-Örgütleyiciler (Organize Ediciler) (Eski bilgi-------örgütleyiciler-------Yeni bilgi)
Bu stratejinin etkili kullanılabilmesi için örgütleyicilerin kullanılması gerekir.Örgütleyici kullanmada amaç,anlamlı öğrenmenin sağlanmasıdır.Öğretmen derse organize edicilerle başlar.Yeni bilgi için bir yapı oluşturan,öğrencinin önceki öğrenmeleriyle ilişkilendirilmesini sağlayan genel çerçevelere organize ediciler denir.Örgütleyiciler,öğrencinin ön bilgileri ile yeni sunulacak bilgiler arasında ilişki kurmasına ,ön bilgilerin hatırlanmasına yardım eder.
Ör/Dizi filmlerdeki özetler örgütleyici olarak görev yapar.Bir önceki bölüm ile yeni bölüm arasında bağ kurulmasını sağlar.
Örgütleyiciler dersin,konunun,ünitenin başlangıcında verilir.Sözel açıklamalar olabileceği gibi şema,şekil,grafik,özet şeklinde de olabilir.
2-Kavram Haritaları:
En önemli örgütleyicilerden biride kavram haritalarıdır. Kavram haritaları;bir kavramı oluşturan ve ilişkili olduğu diğer kavramlarla ilişkilerini gösteren düzenli,sistemli ve görselleştirilmiş şemalardır.Kavramlar arasındaki ilişkileri şematize ederek anlamlı öğrenmeyi kolaylaştırdığı için önemlidir. Kavram haritalarının en etkili kullanılabileceği öğretim stratejisi sunuş yoluyla öğretim stratejisidir.
Anlamlı öğrenmeyi sağlamak için kavram haritalarını D.Novak geliştirmiştir.Kavram haritaları,öğrencilere bir konuyu,kavramı tanıtmak ve kavramlar arasındaki ilişkileri kavramasını sağlamak için kullanılır.
Bir konu ile ilgili kavramları ve kavramlar arası ilişkileri gösteren kavram haritaları, öğrencilerin kavramları nasıl sentezlediğini ve bütünleştirdiğini gösteren şemalardır. Ezber yerine anlamlı öğrenmeyi gerçekleştiren kavram haritaları öğretmenlere;kavramları (konuları)organize etme,öğrencilerle tartışma yoluyla karar verme ve yanlış öğrenmeleri ortadan kaldırma olanağı verir.
Kavram Haritalarının Yararları:
-Ana kavramı açık bir şekilde tanımlar.
-Ana kavramla ilgili diğer kavramları açıklar.
-Ana ve alt kavramlar arasındaki ilişkileri açık bir şekilde görmeyi sağlar.
-Yazılı bir metni özetlemeyi sağlar.
-Temelinde anlamlı öğrenme vardır.
-Uzamsal zekaya sahip kişiler tarafından daha iyi yapılır.
-Konuların bir bütünlük içerisinde öğrenilmesini sağlar.
-Öğrencilerin kavramlara ilişkin yanılgılarını görmelerini sağlar.
-Öğrenmeyi görselleştirerek,kolaylaştırır,anlamlı öğrenmeyi sağlar.
-Etkili not almayı yönlendirir, yeni öğrenilen kavramları özetler.
-Öğrencilerin kendi öğrenme kapsamlarını oluşturmasına ve konuya odaklanmalarına yardımcı olur.
-Öğrencilerin var olan bilgileri ile yeni öğrenilen bilgileri arasında ilişki kurması, içselleştirme açısından önemlidir.
-Farklı öğrenme şekillerine ve öğrenciler arasındaki diğer bireysel farklılıklara hitap eder(Görsel uzamsal zekası gelişmiş öğrenciler tarafından sıklıkla kullanılır.)
-Birbirleriyle karışan kavramların açıklığa kavuşmasını sağlar.
-Sınav (değerlendirme)amacı ile kullanılabilir. Kavram haritası çizilir ve bazı yerlere soru işareti konulmuş olarak öğrenciye verilir. Soru işareti çizgileri üzerine cevaplar yazılır.
Örnek/
Örgün Eğitim Yaygın Eğitim
Okulöncesi,ilköğretim,ortaöğretim Hizmet içi eğitim,halk eğitimi
2-BULUŞ YOLUYLA ÖĞRETİM STRATEJİSİ (BRUNER)
Bruner tarafından geliştirilmiştir.
Bruner’e göre öğrenci,bilgiye kendisi ulaşmalı ve keşfetmelidir.(Öğrenci=bilim adamı benzetmesi,yani öğrenci bilgiyi yapılandırılmalıdır.Bunun için öğrenci aktif olmaya,deney yapmaya,kavram ve ilkeleri bulmaya yönlendirilmek gerekir.)
Bu stratejide öğrencinin konu alanının yapısını kavramsı önemlidir.Bu nedenle öğrencinin aktif olması,buluş yapması(keşfetmesi) gerekmektedir.Bu yaklaşımın öğretim sürecinin merkezinde öğrenci vardır, kural ya da bilgi yapısını keşfeden öğrencidir. Öğrenci örnekleri inceler,deney yapar ilke,tanım ve genellemelere kendisi ulaşır.
Tümevarım yöntemi kullanılır. Tümevarım yöntemi olay ve olgulardan hareket ederek sonuca ulaşma yoludur.
Buluş yoluyla öğretimde öğretmenin başlıca iki görevi vardır.Bunlar;
1-Derse, öğrencilerin merak duygusunu uyandıracak bir problemle başlamak.(Öğrenci merakını gidermek için harekete geçecek.)
2-Bilgileri sunmak değil daha çok öğrencilere buldurmaktır.
Buluş yoluyla öğretimde öğretmenin görevi sunmak değil daha çok öğrencilere bilgileri buldurmaktır.Diğer bir ifadeyle öğrenciye rehberlik ederek,yönlendirerek ve deneyimler yaşatarak onun bilgilere,genellemelere ve ilkelere ulaşmasına yardım etmektir.. Öğretmen dersin başında çözümü ya da sonucu vermez. Çözüme ya da sonuca giden öğrencidir. Öğretmenin dersin başında sonucu ya da çözümü söylemesi bu stratejinin etkisini ortadan kaldırır.
Bu yöntem, özellikle matematik, fen bilimleri ve dil gibi onular arasında ön koşul ve yatay ilişkilerin yoğun olduğu derslerde etkili olarak kullanılabilir.
Öğrencilerin ulaşacakları hedefler ve sonuçlar dersin başlangıcında söylenmemelidir.Öğrenci doğru yanıtı buluncaya kadar öğretim süreci sürdürülmelidir.
Bu yaklaşımda öğrenciyi buluşa götürmede sorular ve örneklerden yararlanılır.Öğretmen gerektiğinde ipucu ve dönütler veriri.Öğretmen öğrencilerin merak duygusunu uyandıracak bir problemle derse başlar. Bu yaklaşım; belli bir problemle ilgili verileri toplayıp, analiz ederek sonuca ulaşmayı sağlayan, öğrenci etkinliğine dayalı, güdüleyici bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımın en önemli özelliği öğrencinin öğrenme güdüsünü artırmasıdır.
Bilme isteği, merak, keşfetme güdüleri cesaretlendirilmeli veya teşvik edilmelidir. Ayrıca bu yaklaşım, öğrencide olumlu benlik yapısı oluşturur ve bağımsız düşünme yeteneği gelişir.
Öğrencinin sezgisel düşünmesini gerektirir. Bruner, öğrencinin sezgisel düşünmesini beslemek için, tam olmayan kanıtlarla tahminde bulunmasını ve daha sonra da bu tahminlerini sistemli araştırma yaparak test etmesini önermektedir. Örneğin; Karadeniz bölgesi ile ilgili temel bilgileri öğrendikten sonra; öğrenciye eski bir harita gösterilebilir ve Karadeniz’ deki bu limanlardan hangisinin en önemli liman haline gelmiş olabileceği konusundaki tahminleri alınır. Daha sonra da öğrenci bu tahminlerinin doğru olup olmadığını bilimsel olarak araştırabilir.
Buluş yoluyla öğretim stratejisinde işbirlikli öğrenme,örnek olay,deney,tartışma,soru-cevap yöntem ve teknikleri sıklıkla kullanılır.
Kavrama ve üstü bilişsel alan hedeflerinin gerçekleştirilmesinde kullanılır.
Buluş yoluyla öğretim stratejisinde iki temel yaklaşım vardır.Bunlar;
a)Yapılandırılmış Yaklaşım: Öğrencinin kazanacağı hedef davranışları öğretmen belirler ve öğrencinin kavram ve genellemelere ulaşması için gerekli yönergeler ve ipuçları verir.
b)Yapılandırılmamış Yaklaşım: Öğrenci kavramları, ilke ve problemin çözümünü doğal bir ortamda kendi kendine bulur.Daha çok okul öncesi dönemde tercih edilir.
Örnek/Dörtgenlerin özellikleri ve dörtgen olmayan çokgenlerin özellikleri verilerek,dörtgenlerin temel özelliklerini bulmaları sağlanabilir.(Dört kenarları vardır ve iç açıları (n-2).180 formülüyle bulunur.)
Buluş Yoluyla Öğretim Stratejisinin Uygulama Aşamaları:
1.Öğretmenin örnekleri sunması
2.Öğrencilerin örnekleri açıklaması
3.Öğretmenin ek örnekler vermesi
4.Öğrencilerin ek örnekleri açıklaması
5.Öğretmenin örnekleri ve zıt örnekleri (örnek olmayan durumları) vermesi
6.Öğrencilerin bu zıt örneklerle karşılaştırma yapması
7.Öğretmenin öğrencilerin belirlediği ilkeleri ve özellikleri açıklaması,tamamlaması
8.Öğrencilerin ilke ve genellemelere ulaşması.
9.Öğrencilerin ek örnekler vermesi
Sınırlılıkları:
-Zaman alır.
-Maliyeti yüksektir.
-Ön bilgiler yoksa amacına ulaşmaz.
3-ARAŞTIRMA-İNCELEME YOLUYLA ÖĞRETİM STRATEJİSİ (J. DEWEY)
John Dewey tarafından geliştirilmiştir.
Öğrenci merkezli bir stratejidir.Öğrenci etkinliklerine dayalı bir problem çözme sürecidir.Öğretmenin görevi;uygun araştırma problemlerini belirlemektir.Bu problemler;
1-Gerçek hayatta karşılaşılabilecek problemler olmalı,
2-Merak uyandırmalı,
3-Birden çok çözümü olmalıdır.
Araştırma –İnceleme öğretim stratejisiyle,öğrencilerin belli bir konu ile ilgili problemi çözmek üzere harekete geçmelerini,araştırma ve inceleme yapmalarını sonuca ulaşmalarını sağlar.
Tümevarım ve tümdengelim yöntemleri kullanılır.Buluş yoluyla öğretim stratejisinde olduğu gibi,öğretmen bir yol gösterici,gerektiğinde yönlendirici bir rehber konumundadır.
Bu stratejide ele alınan problemlerin gerçek hayatta karşılaşılan problem durumları olması gerekir.Bu strateji,öğrencinin problem çözme becerisini kullanarak bilimsel yöntem sürecini izlemesi gerekir.Bu stratejide öğretim,öğrenci etkinliklerine dayalı bir problem çözme sürecidir.Amaç,içeriğin aktarılması değil,öğrencilerin araştırma ve problem çözme yönteminin farkında olması ve onu gerektiğinde kullanmasıdır.
Bu yaklaşım, bilimsel araştırma yöntemlerini günlük ders durumu gibi küçük zaman dilimlerine sıkıştıran, alıştırmalar vasıtasıyla öğrencileri doğrudan bilimsel süreçlerin içerisine katan bir yaklaşımdır.
Bu stratejinin kullanabilmesi için konunun hedef-davranış boyutu en az uygulama ve daha üst düzeyde olmalıdır. Dolayısıyla üst düzeyli zihinsel süreçlerin (uygulama,analiz,sentez,değerlendirme) geliştirilmesinde en etkili stratejilerden birisidir. Bu strateji sadece sınıf içerisinde değil aynı zamanda laboratuar atölye ve okul dışı doğal ortamlarda kullanılabilir.
Öğrenci merkezde yer alır. Öğrenci aktiftir. Öğretmenin en önemli görevlerinden biri uygun araştırma problemleri belirlemektir. Problem çözme adımları kullanılır.Öğrencilere yaşamlarında karşılaşabilecekleri problem durumlarında değişik çözümler üretmelerini öğretir.
Bu stratejide öğrencilere bilimsel düşünme becerisi kazandıracak problem çözme,deney,gezi,gözlem,örnek olay ve proje yöntem ve teknikleri kullanılabilir.Bu stratejiye en uygun öğretim yöntemi problem çözme yöntemidir.
Bu stratejide kullanılan problem çözme aşamaları ise şöyledir;
(Köyden kente göç örneği)
Stratejinin Uygulanması:
• Problemi hissetme
• Problem tanımlama
• Problemle ilgili bilgilerin toplanması
• Problemle ilgili hipotezler kurma.
• Veri toplama(Problem çözümü için)
• Hipotezleri test etme.(Doğru-yanlış)
• Problemin çözümü
• Sonucu raporlaştırma
NOT:Buluş yoluyla öğretim stratejisinde problem çözmenin (bilimsel yöntemin) basamakları öğrenciye öğretilir iken,araştırma-inceleme yoluyla öğretim stratejisinde ise bir problem durumunda problem çözmenin (bilimsel yöntemin) aşamalarını kullanarak çözüm üretme yetenekleri geliştirilir.
***Öğrencilerin problem çözme(bilimsel yöntem) becerilerini kullanarak öğrenmelerinin sağlandığı öğretim stratejisidir. Öğrenciler problem çözme becerisi kazanarak, bilimsel düşünme ve bilimsel tavır geliştirirler.
Öğretim Stratejileri Karşılaştırması (Özet)
SUNUŞ BULUŞ ARAŞTIRMA-İNCELEME
Temsilcisi Ausubel Bruner J.Dewey
Öğretmen merkezli Öğrenci merkezli Öğrenci merkezli
Öğrencinin Rolü Pasif dinleyici.Fakat iyi kullanılırsa öğretmen-öğrenci etkileşimi olur. Öğrenci=Bilim adamı.Öğrenci ilke ve genellemelere(bilgiye) ulaşan,keşfeden aktif katılımcı. Etkinliklere dayalı problem çözme basamaklarını uygulayarak problem çözen aktif katılımcı.
Öğretmenin Rolü İçeriği anlamlı bir yapı bütünlüğüne getirerek genelden özele doğru sunar.Önce ana fikri söyler sonra konuyu basamak basamak aktarır. Merek uyandıracak problemlerle öğrencileri karşı karşıya getirerek ilke ve genellemeleri öğrencilere buldurur.(Amaç;sunmak değil bilgileri buldurmaktır.) Gerçek hayatta karşılaşılabilecek,uygun araştırma problemlerini belirleyerek,öğrencilerin problem çözme sürecine rehberlik eder.
Kullan.Düşünce Biçimi Tümdengelim Tümevarım Tümevarım+Tümdengelim
Hedef Düzeyi Bilme Kavrama+ Uygulama+
Özellik Kavram,ilke ve genellemelerin öğretiminde kullanılır.Kavram ve soyut konuların öğretiminde kullanıldığı için 5.sınıftan itibaren uygulanmalıdır. Bilme,merak,sezgisel düşünme güdüleri desteklenmelidir.Olumlu benlik,özgüven gelişir.Sonuç başta söylenmez,öğrenci sonuca kendisi ulaşır.Öğrencileri güdüler Amaç:İçeriğin aktarılması değil,araştırma ve problem çözme yönteminin farkında olma ve onu gerektiğinde kullanmaktır.
Kullanılan Yöntem Anlatma,tartışma,soru-cevap,gösteri Tartışma,soru-cevap,İşbirlikçi,örnek olay,deney Örnek olay,deney,problem çözme,gezi,gözlem,proje
4.ÜNİTE
ÖĞRETİM YAKLAŞIM,KURAM,MODELLERİ
1- TAM ÖĞRENME STRATEJİSİ (YAKLAŞIMI)------ BLOOM
İki ilkesi vardır:
1. Bilgi birimleri ünitelere ayrılmıştır ve bir ünite tam olarak öğrenilmeden diğerine geçilmez.
2. Tam öğrenme modelinde,her okulda ve sınıfta hızlı öğrenen ve öğrenemeyen bulunduğu ve her öğrencinin hazırbulunuşluk düzeyine göre öğretimin yapılmasını ve her öğrenciye ihtiyacı olan ek öğretim zamanı ve nitelikli öğretme hizmeti (ipucu,katılım,pekiştireç,dönüt) sağlanırsa her öğrencinin öğrenebileceğini ve okulda tüm öğrencilerin başarılı olacağını savunur.
Bu stratejide ”Suyun kaynaması için gerekli koşullar sağlandığında su kaynıyorsa,öğrenme sürecinde de olumlu koşullar ve ortam sağlandığında öğrenciler öğrenir.” görüşü savunulur.
“Öğrenemeyen öğrenci yoktur,öğretemeyen öğretmen vardır.”
Tam öğrenme modeline göre öğrenciler arasındaki öğrenme farklılıklarının nedeni;kalıtım değil çevre koşullarıdır. Modelin amacı öğrenmeye etki eden bu faktörleri kontrol altına alarak kalıcı öğrenmeyi gerçekleştirmektir.Buna göre zeka, genel yetenek, öğrencilerin kişilik özellikleri, ailenin sosyo-ekonomik statüsü gibi değişmeye dirençli değişkenlerin yerine, ön öğrenmeler,derse karşı ilgi,tutum,başarı inancı,ipucu,pekiştireç, katılımı,dönüt,araç-gereç ve zaman gibi değiştirilebilir öğeler zenginleştirilerek etkili öğrenme sağlanabilir. Okullar öğrencilerin değiştirilemez özellikleri değil,değiştirilebilir özelliklerini geliştirerek öğrenmeyi sağlamalıdır.
Tam Öğrenme Yaklaşımının Uygulama Basamakları:
1.Öğrenme birimlerinin üniteler şeklinde belirlenmesi,
2.Ünitenin hedef-davranışlarının belirlenmesi,
3.Ulaşılacak hedef-davranış standardının belirlenmesi (%70),
4.Önkoşul öğrenme düzeyinin belirlenmesi,(Öğrenciye görelik ilkesi)
5.Varsa önkoşul öğrenmelerdeki eksikliklerin giderilmesi
6.Öğretim ünitesinin işlenmesine geçilmesi,(öğretim hizmetlerinin(ipucu,katılımı,pekiştirme ve dönüt) kullanılması,)
7.Ünite yada konunun öğretimi bittikten sonra izlemeye dönük değerlendirmenin (ünite,izleme testi)yapılması,(Formatif değerlendirme)
8.a)İstenilen öğrenme standardına (%70) ulaşmayan öğrenciler için tamamlayıcı ek öğretim etkinliklerinin yürütülmesi,
8.b)Öğrenme düzeyi iyi olan öğrenciler için zenginleştirilmiş öğretim etkinlikleri düzenleme,
9.Sınıftaki tüm öğrencilerin istenen öğrenme standardına ulaşmasından sonra,bir sonraki üniteye geçilmesi.
10. Birkaç ünite işlendikten sonra summatif değerlendirme yapılır.Öğrencilerin öğrenme düzeyi belirlenir.Bunun için ara sınavlar yada yıl sonu sınavları yapılır.
DİPNOT:
Formatif değerlendirme:Bir ünite yada konu bittikten sonra öğrenme etkinliklerini belirlemek ve gidermek için yapılır.Not verilmez.Ör/İzleme testi,ünite testi vb.
Summatif değerlendirme:Değer biçmeye,düzey belirlemeye yönelik yapılır.Not verilir.Bir kaç üniteden sonra yada eğitim süreci sonunda yapılır.Geçti-kaldı şeklinde kararlar alınır.Ör/Ara sınavlar,finaller,yeterlik testi,başarı testi vb.
İzleme Testi ve Tamamlayıcı (İlave)Öğretim Etkinlikleri:
Öğrenme eksiklerini belirlemek ve gidermek amacıyla kullanılan testlere izleme testleri denir. Bu bize ünitede kazandırılmak istenen tüm davranışların ne derecede kazandırılmış olduğunu yoklayan testlerdir. İzleme testleri sonucuna göre gereken düzeltmeleri planlamak mümkündür.(Tamamlayıcı ek öğretim hizmetleri+zenginleştirilmiş öğretim etkinlikleri)Ön koşul gerektiren öğrenmelerin, davranışların ilk olarak giderilmesi gerekir.
Tamamlayıcı Öğretim Etkinlikleri:
Öğretmen ve ya özel öğretici tarafından bire bir eğitim.(Özel ders)
Küçük gruplarla öğretim
Okulda,evde ek öğretim(Ödev)
Programlı öğretim
Tekrar (farklı yöntem ve tekniklerle)
Kaynak ve yardımcı kitaplarla öğretim
Eğitsel oyunlarla öğretim
Bilgisayarlı öğretim
Tam Öğrenmenin Sınırlılıkları:
Öğrenme gereğinden fazla zaman alır.
Hızlı öğrenen öğrencilerin vaktinin alarak onları yavaşlatabilir.
NOT:Bloom eğitimdeki normal dağılım eğrisini reddeder.%90 ‘ın dışında kalan öğrencilerinde önemsenmesi gerektiğini,onlarında tam öğrenmelerinin sağlanması gerektiğini savunur.Bu bağlamda öğretmene büyük görev düşmektedir.(%95-100’ü amaçlar)
Tam öğrenmenin 3 temel değişkeni vardır. Bunların yerine getirilmesi gerekir:
Bilişsel giriş davranışları
1. Öğrenci Niteliği → GİRİŞ
Duyuşsal giriş davranışları
Pekiştirme
2. Öğretim Hizmetinin Niteliği İpucu → GELİŞME
Dönüt-Düzeltme
Etkin Katılım
Bilişsel
3. Öğrenme Ürünleri → SONUÇ
Duyuşsal
NOT:Tam öğrenmenin giriş(öğrenci niteliği) ve gelişme(öğretim hizmetinin niteliği) kısmı bağımsız değişken olarak adlandırılırken;sonuç(öğrenme ürünleri) kısmı bağımlı değişken olarak adlandırılmaktadır.
1. Öğrenci Niteliği: Öğrencinin sürecin başında taşıması gereken özelliklerdi.
a) Bilişsel Giriş Davranışları:
Daha önce öğrenilmesi gereken; *Bilgi, beceri ve yetenekler
*Ön koşul bilgiler
*Sözel ve işitsel yetenekler
*Okuduğunu anlama
*Dinleme becerisi
*Problem çözme becerisi
b) Duyuşsal Giriş Davranışları:
Öğrencinin öğrenme ünitesine karşı; *İlgi
*Tutum
*Akademik özgüven (benlik)
DİPNOT:
1.Akademik Özgüven (Benlik):Bireyin kendine karşı tutumudur.Öğrencinin öğrenme özgeçmişine dayalı olarak herhangi bir öğrenme konusunu öğrenip-öğrenemeyeceğine ilişkin kendisini algılama tarzıdır.
Tam öğrenme yaklaşımı,duyuşsal giriş davranışları anlamında bireylerin gelebileceği düzeyleri sırasıyla;ilgi-tutum-akademik özgüven olarak belirlemiştir.
2.Giriş Davranışları:Yeni öğrenmelerin başlangıç noktasıdır.Öğrencilerin bir öğrenme konusuyla ilgili olarak daha önce öğrenmiş oldukları bilgi,beceri ve tutumlara giriş davranışları denir.
2. Öğretim Hizmetinin Niteliği:
Öğretim hizmetinin niteliğini büyük ölçüde dört öğe belirlemektedir. Bunlar: ipuçları, öğrenci katılımı, pekiştirme ve geri bildirim-dönüt ve düzeltme dir.
FORMÜL: PİDE
a) İpucu:Öğrenciyi harekete geçiren,istenilen davranışın yapılmasına yardımcı olan mesajlardır. Bir sınıfta hedef davranışları kazandırmada kullanılan her türlü ileti ipucudur. Hedefe ulaşmada yol gösterir. (soru sorma, açıklama, örnekleme, modeller, gerçek varlıklar, ses tonu, jest ve mimikler, harita, şemalar, grafikler….)
Ör/Türkiye’nin en büyük gölü hangisidir? (Hani canavarı olan)
(Türkiye’nin doğusunda bir yer)
İpucunun Görevleri: *Neyin,niçin,nasıl öğrenileceğini gösterir.
*Ön bilgileri hatırlatır
*Derse katılımı sağlar
*Düşünmeye sevk eder
*Dikkati sağlar
*Öğrenciyi hedeften haberdar eder
*Öğrenciyi cevap vermeye cesaretlendirir
*Öğrenme güçlüğü çekilen konuları kolaylaştırır
b) Öğrenci Katılımı: Hedef davranışlar kazanılıncaya kadar öğretim öğeleri ile öğrenci ilişki içerisinde bulunmalıdır.
Öğretmen sınıf içi öğretim etkinliklerini düzenlemede öğrencileri aktif kılmak ve öğretim merkezli öğretim yapmak için etkinlikleri öğrencilerle birlikte planlamalı ve uygulamalı bununla birlikte öğretim sürecinde hedeflerden ve içerikten çok yöntem ve tekniklere odaklanmalıdır.Yani farklı yöntem ve teknikler kullanmalıdır.
Dersin başında konular ve hedef davranışlar açıklanarak güdülenme sağlanmalıdır.Öğrencilere öğrenecekleri konunun yaşamlarında nerede ne şekilde işlerine yarayacağı söylenerek güdülenmeleri daha da sağlamlaştırılmalıdır.(Pedagojinin temel ilkesi gereği öğrenme zorla olmaz,işe yarayan bilgiler öğretilmelidir.)
Güdülenen öğrenciler,öğrenmeye önem ve öncelik vererek derse katılmaya istekli olur ve daha çok öğrenme girişimlerinde bulunur.
Ör/Öğrencilerin konuyla ilgili örnekler vermesi,tartışmaları, deney yapmaları.
c)Pekiştirme: Bir davranışın ortaya çıkma olasılığını artıran uyarıcılara pekiştireç denir.Öğrencilerin doğru ve beklenene yakın davranışları pekiştirilir.Öğrenme sırasında,öğrencinin gösterdiği olumlu davranıştan sonra öğretmen pekiştireç verirse(aferin,çok güzel,gülümseme,alkış) o davranış kalıcı olur.
Ör/Öğretmenin doğru yanıt veren öğrenciye gülümsemesi.(Sembolik pekiştireç)
Bilgi yarışmasında birinci olan öğrenciye kitap hediye edilmesi.(Maddi pekiştireç)
Öğretmenin soruyu doğru çözen öğrenciye bravo demesi.(Sözel pekiştireç)
Davranışın yapılma sıklığını artıran pekiştireçler iki türlüdür.Bunlar;
1.Olumlu pekiştireç:Ortama konulduğunda,(Para,not,film gibi)(Birincil(koşulsuz) pekiştireç-su.İkincil(koşullu)pekiştireç-not)
2.Olumsuz pekiştireç:Ortamdan çekildiğinde davranışın yapılma olasılığını artıran uyarıcı türleridir.(Ör/azar,tokat,düşük not vb.)İstenmeyen bir davranışın ortadan kaldırılması için olumsuz pekiştirece ise ceza denir.
Pekiştirmeyle İlgili İlkeler:
• Öğrencilerin gelişim düzeyine uygun olmalıdır.
• Öğrencilerin sosyal, kültürel yapıları dikkate alınmalıdır.
• Öğrenci için ihtiyacına uygun ve istenebilir olmalıdır.
• Pekiştireç olumlu davranıştan hemen sonra verilmelidir.
• İlk,zor ve karmaşık konuların öğretilmesinde sürekli pekiştireç,normal konularda aralıklı pekiştireç kullanılmalıdır.Aralıklı pekiştireç,davranışların kalıcılığında sürekli pekiştirece oranla daha etkilidir.
• Pekiştirme oranının ve zamanının belli olmaması öğrenciyi dikkatli tutar.
• Öğretim sürecinde sürekli aynı pekiştireçlerin kullanılması organizmada alışkanlık yapacağından,pekiştireçler belli aralıklarla değiştirilmelidir.
• Pekiştirecin neden verildiği öğrenciye açıklanarak,öğrencinin dikkati olumlu davranışlara yönlendirilmelidir.
• Pekiştirilmeyen davranışlarda sönme görülür.
d)Dönüt-Düzeltme (Geri Bildirim.Feed-back ):Dönüt,öğrenciye yaptığı bir davranışın sonucu ile ilgili bilgi vermektir. "Düzeltme" ise yanlışların ve öğrenme eksikliklerinin giderilmesi işlemidir.
Öğretmenin “doğru,yanlış,eksik” demesi öğrenci için dönüttür.Öğretim sürecinde dönüt kullanmanın en önemli yönü;öğrencilere yapmış oldukları davranışların düzeyi hakkında bilgi vermesi ve gerekli uyarı ve düzeltmelerin zamanında yapılmasıdır.
Dönüt ve düzeltme,bir sınıftaki öğretim hizmetinin niteliğini ve öğrenme düzeyini belirleyen en önemli öğe olarak kabul edilir.Çünkü sınıf ortamında kullanılan ipucu,pekiştirme ve katılma grup içerisindeki öğrencilere etki düzeyleri anlamında farklı sonuçlar verebilir.Dönüt ve düzeltme öğretimin bireyselleştirilmesi anlamında her öğrencinin düzeyi ile ilgili net sonuçlar verir.
Ör/Sınav sonuçlarının öğrenciler bildirilmesi(dönüt), çözemedikleri soruların öğretmen tarafından çözülmesi (düzeltme)
Dönütün üç temel işlevi vardır.Bunlar;
Yönlendiricilik:Bir derste öğretmen soru sorduğunda öğrenci cevap verdiğinde yada davranışta bulunduğunda,öğretmen “tamam,doğru,yanlış,eksik” gibi ifadelerle öğrencileri yönlendirir.Böylece öğrenci istenilen davranışı yapmaya yönelir.
Güdüleyicilik ve Pekiştiricilik: Bir derste öğretmen soru sorduğunda öğrenci doğru cevap verdiğinde yada istenilen davranışı yaptığında ,öğretmen “çok güzel,aferin,bravo,” gibi ifadelerle yada “gülümsemesi” yada “sınıfa alkış yaptırması” öğrencileri güdüler ve pekiştirir.
3. Öğrenme Ürünleri:
-Öğrenme düzeyini(iyi,orta,kötü) →Daha iyi öğrenir.
-Öğrenme çeşidini(bilişsel,duyuşsal,psikomotor)
-Öğrenme hızını(hızlı,yavaş), →Daha hızlı öğrenir.
-Duyuşsal ürünleri(kendine güven,güdü) →Okula,derse karşı olumlu tutum geliştirir.
-Bilişsel ürünleri(kavrama,analiz,sentez,değerlendirme) kapsamaktadır.
Tam öğrenme stratejisiyle öğrenen öğrencilerin öğrenme hızında artma beklenmektedir. Ayrıca, öğrenci, tam öğrenme yoluyla daha başarılı olacağından öğrenme ünitesine, derse, okula karşı ilgi,olumlu tutum ve akademik benliğinin gelişmesi beklenmektedir.
2-PROGRAMLI ÖĞRETİM YAKLAŞIMI (SKİNNER)
* Davranışçı kurama bağlı Skinner tarafından geliştirilen bir öğrenme kuramıdır.
*Okulda yada okul dışında yapılan bireyselleştirilmiş öğretme-öğrenme yaklaşımıdır.Öğretimin bireylerin hızına göre düzenlenmesi esasına dayanır.
*Programlı öğretimde üç temel öğe;program,araç ve öğrencidir.Bilgi ve kavrama düzeyindeki kazanımların gerçekleştirilmesinde kullanılır.
* Bir bilgi yada davranış küçük bilgi ve davranış birimlerine bölünerek her aşama pekiştirilerek öğrenme sağlanır.Öğretilecek her davranış(bilgi) sırasıyla hiç atlanmadan öğretilir.Öğrenci bu yöntemde özel hazırlanmış bir materyalle (kitap,bilgisayar yazılımı) etkileşime girerek kendi kendine öğrenir. Öğrenmede en etkili öğenin pekiştireç olduğunu varsayar.
* Konular parçalar halinde öğrencilerin öğrenme hızına göre ilerler.Öğrenciye bilgi verildikten sonra,soru yöneltilir,soruya verilen yanıt doğru ise sonraki konuya geçilir,yanlış ise geri dönülür.
* Dönüt öğrenciye sorular sorularak doğru-yanlış olarak anında alınır.
Bu yaklaşımda öğrenme-öğretme ortamı aşağıdaki gibi düzenlenmelidir:
1-Küçük adımlar ilkesi: Üniteler öğrencinin kolayca öğrenebileceği biçimde en küçük bilgi ve beceri birimlerine ayrılmalıdır. Öğrenci bunları adım adım öğrenip ilerlemelidir.
2-Etkin katılım ilkesi: Öğrenme öğrenci tarafından yapılmalıdır.Öğrencinin etkin katılımı sorularla sağlanır Soru hem sunulan bilginin kazanılıp kazanılmadığını yoklamalı, hem de öğrencinin öğrenmesinde bir araç olmalıdır..
3-Başarı ilkesi: Sorular, öğrencinin yapabileceği düzeyde ve sunulan bilgiyle ilgili olmalıdır. Öğrenci her soruyu yapmak zorundadır. Böylece cevaplanan her soru öğrencinin başarı güdüsünü artırabilir.Öğrencinin cevaplayamayacağı veya konunun zorluk düzeyine uygun olmayan sorular sorulmamalıdır.Başarı belirlemede genellikle çoktan seçmeli sorular kullanılır ve sorular doğru cevaplanmadıkça yeni konuya geçilmez.
4-Anında düzeltme ilkesi:Sorulan soruya öğrencinin verdiği cevabın doğruluğu, yanlışlığı anında ona bildirilmeli, yanlışsa hemen düzeltilmelidir. Yanlışlar düzeltilmeden diğer bilgiye geçilmemelidir.
5-Bireysel hız ilkesi:Öğrenci kendi ilgi ve yeteneğine göre öğrenme hızını kendisi ayarlamalıdır.Öğrenci bir gruba bağlı kalmaksızın kendi öğrenme hızına göre öğrenir. Bu tür eğitimde öğrencinin başarısız olup sınıfta kalması yoktur. Zaman yönünden bir sınırlama yoktur.
6-Amaçlı ilerleme ilkesi(Kademeli ilerleme ilkesi):Öğrenmede ilerleme aşamalı ve mantıklı olmalı ve sunulan bilgi basitten karmaşığa kolaydan zora, somuttan soyuta ve birbirinin ön koşulu olacak şekilde sunulmalıdır.
7-Pekiştirme ilkesi:Öğrencilere sorulara verdikleri doğru cevaplardan hemen sonra pekiştireç verilir. Öğrenmede en etkili öğenin pekiştireç olduğunu varsayar.
FORMÜL:AB KEBAP (Avrupa Birliğine kebap)
UYARI:Bazı kaynaklar KEBAB olarak alırken,bazıları ise KEBAB+A olarak almaktadır.Biz ise programlı öğretim yaklaşımındaki ilkeleri AB KEBAP olarak ele alacağız.Çünkü bu yaklaşımda pekiştirmeye aşırı önem verilmektedir.Pekiştirme ilke olmasa da ilke kadar değerlidir.O halde formül AB KEBAP
Programlı Öğretimin Özellikleri
-Öğretimi bireyselleştirir.
-İlgi çekici ve merak uyandırıcıdır.(Güdüleyici,özgüven geliştiricidir.)
-Anında dönüt-düzeltme sağlar.
-Tekrar olanağı sağlar.(Yanlış cevapta geri dönülür.)
-Her öğrenci kendi öğrenme hızına göre hareket eder.
-Kademeli yaklaştırma yoluyla öğrenmeyi sağlar.Öğrenmede en etkili öğenin pekiştireç olduğunu varsayar.
-Okulda ve okul dışında uygulanabilir.
-Öğretim materyali hazırlamada (bilgisayar yazılımı,özel hazırlanmış kitapçıklar) uzmanlık gerektirir ve zaman alır.Ancak materyal hazırlandıktan sonra zamandan tasarruf sağlar.
Sınırlılıkları;
-Her disiplin (konu) alanının öğretiminde etkili değildir.
- Bilgi ve kavrama düzeyindeki kazanımların gerçekleştirilmesinde kullanılır.Daha üst düzey hedef alanlarını kazandırmaz.
-Sınıf içi etkileşim azdır.
DİPNOT 1-Programlı öğretim yaklaşımını ilerideki konularda bireysel öğretim teknikleri içinde de ele alacağız.Bu bağlamda,bu yaklaşım bireyselleştirilmiş bir yaklaşımdır.Bireyin hızına göre okul içerisinde ve dışında uygulanabilen bir yaklaşım/tekniktir.
2-Kademeli Yaklaştırma:Kazandırılacak davranış zor ve karmaşıksa,davranış alt davranış basamaklarına ayrılır ve her alt basamak pekiştirilerek davranışın tamamı kademeli olarak kazandırılır.İkiye ayrılır.
1- Bağ yoksa---Kademeli Yaklaştırma---Biçimlendirme(Ör/Şakir’e şeker)
2- Bağ varsa---Kademeli Yaklaştırma---Zincirleme (Cümle öğretme)
Programlı öğretim
* Davranışçı kurama bağlı Skinner tarafından geliştirilen bir öğrenme kuramıdır.
* Bireysel eğitim tekniği kullanılır.
* Sınıf içi ve dışında kullanılır.
* Konular parçalar halinde öğrencilerin öğrenme hızına göre ilerler.
* Dönüt öğrenciye sorular sorularak doğru-yanlış olarak anında alınır.
*Bireysel farklılıklar ön plandadır.Öğrenciler arasında rekabet,yarış vardır. Tam öğrenme
* Bloom tarafından geliştirilmiştir. Bireysel yaklaşıma bağlı geliştirilmiştir.
* Grup tekniği kullanılır.
* Sınıf içinde kullanılır.
* Konular ünite ve konu bağlantılı olarak hiyerarşik düzeyde verilir.
* Standart hedef başarısı yakalanmalıdır. (%70 sağlanmalıdır)
*Grup bir üniteyi öğrenmeden başka üniteye geçilmez.Rekabet ve yarışma yoktur.
3-İŞBİRLİKÇİ (KUBAŞIK) ÖĞRENME YAKLAŞIMI (J.DEWEY)
Başlıca kurucuları:J.Dewey,Vygotsky, Slavın.Piaget,Johnson ve Bandura’dır.
Geleneksel sınıflardaki öğrencilerin yarışına ve rekabetine son vermeyi amaçlayan ve başarıya birlikte ulaşmayı hedefleyen bir yaklaşımdır.
İşbirliğine dayalı öğretim, öğrencilerin ortak bir amaç doğrultusunda küçük gruplar halinde birbirinin öğrenmesine yardım ederek çalışmalarına dayalı bir yaklaşımdır. “Birimiz hepimiz,hepimiz birimiz için” anlayışı hakimdir.
Bu yaklaşımda temel amaç, grup içinde dayanışmayı, etkileşimi artırmak, öğrencilerin birbirlerinin öğrenmelerine yardımcı olmalarını sağlamaktır.
İçbirlikçi Öğrenmenin Kazanımları:
En önemli faydası öğrencilerin birbirlerinden öğrenmelerini sağlama,öğrenciler arasında işbirliği,görev paylaşımı,uzlaşma,sorumluluk alma ve arkadaşlık bağlarını geliştirmesidir.
İşbirlikçi öğrenme öğrencilerin motivasyonunu artırır. İletişim,etkileşim, empati kurma,hoşgörülü olma,fikirlere saygılı olma gibi özelliklerin gelişmesini sağlar.Yine özsaygı ve üst düzey düşünme becerilerini geliştirme,okula ve derse karşı olumlu tutum geliştirme,disiplin sorunların azaltma ve benzeri kazanımlar sağlar.
Sınıfın oturma düzeni öğrenciler arasında işbirliğini geliştirme amacıyla küme çalışması oturma düzenine dönüştürülür.
İşbirlikçi öğrenmede bireysel ve benmerkezci düşünmeye değil,eleştirel,yaratıcı,analitik üst düzey düşünmeye önem verilir.Bu nedenle işbirlikçi öğrenmede benmerkezci düşünme istenmeyen bir özelliktir.
Öğretmen rehberdir,yönlendiricidir.Öğretmenlerin rolü;heterojen grupların oluşturulması, gruplarda işbirliği ve verimin artırılmasını sağlamak ve ürünlerin değerlendirilmesindeki tüm aşamaları planlamaktır.
Öğrenci merkezli bir yaklaşımdır. Öğrencilerin görevleri;
1-Konuyu öğrenmek,verilen görevi tamamlamak.
2-Gruptaki diğer üyelerin konuyu öğrenmesini sağlamak.
İşbirliğine dayalı öğrenmeyi başarılı bir şekilde uygulamak için 5 temel ilkeye uymak gerekir.Bunlar;
1.Olumlu bağlılık(bağımlılık): “Birimiz hepimiz,hepimiz birimiz için” anlayışı.Bireyin başarısını gruba,grubun başarısını bireye endeksleme. .(Grup üyelerinin başarısının bireye,bireyin başarısının gruba yarayacağını,bireysel başarı olmadan grup başarısının olmayacağını algılama)
2.Yüz yüze etkileşim:Öğrencilerin birbirlerin çalışmalarını desteklemeleri,birbirlerine yardım etmeleridir.
3.Kişisel sorumluluk (ve bireysel değerlendirilebilirlik.):Grubun her üyesi kendine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmek zorundadır.Her üyenin performansı üyeye ve gruba verilir ve bu yolla kimin grup başarısına ne oranda katkı yaptığı bulunur.
4.Sosyal beceriler:Grubun başarılı olabilmesi için kişiler arası iletişim becerilerinin yanında diğer sosyal becerilerin de kullanılması gerekir.(liderlik,iletişim,karar verme,karşılıklı güven,uzlaşma vb.)
5.Grup sürecinin değerlendirilmesi:Bireyin ve grubun etkinlikleri değerlendirilir ve eksiler artılar ortaya çıkarılır.Grup çalışmalarına yön verilir.
İşbirliğine dayalı öğretim en etkili olarak 2-6 kişiden oluşan takımlarda gerçekleşir. Takımların oluşturulmasında temel kural heterojen bir yapının sağlanmasıdır. Homojen gruplarda öğrencilerin seviyeleri benzer olduğundan çok fazla öğrenme ortaya çıkmaz. Ancak heterojen gruplarda öğrencilerin öğrenmeleri farklı olduğundan daha çok öğrenme ortaya çıkar.
Daha çok düşük yetenekli öğrenciler ile ileri düzeyde öğrencileri kaynaştırarak,onları da öğrenme sürecine katmayı amaçlar.Her öğrenci kendi kapasitesine göre görev alır ve buna göre değerlendirilir.
Kubaşık öğrenmede paylaşılmış bir liderlik söz konusudur.Tüm üyeler grup içerisinde liderlik etkinliklerini yerine getirmek için sorumluluklarını paylaşırlar.
Problem çözme ve üst düzey düşünme yeteneklerini geliştirir.
Maliyeti düşüktür.Özellikle ilköğretim I.kademede çok kullanılır.(ünite ve küme çalışmaları)Ayrıca,kaynaştırma öğrencilerinin normal öğrencilerle aynı ortamda eğitilmelerine de kullanılır.
İşbirlikçi öğretimde değerlendirme; grup içi etkinliklerin değerlendirilmesi ve bireysel değerlendirme olmak üzere iki türlüdür.Bireyin başarısı grubun başarısına dönüştürülür ve değerlendirme ölçütlere göre,öğretmen ve grupça birlikte yapılır.
İşbirliğine Dayalı Öğretimin Uygulanması:
Farklılıklar görülse de genel olarak uygulama aşamaları şu şekildedir;
1.Takımların oluşturulması:2-6 kişiden oluşan heterojen gruplar.Öğrenciler nota göre sıralamaya konur ve farklı düzeydekilerle grup oluşturulur.Öğrencileri gruplara öğretmen yerleştirmelidir.
2.Isınma teknikleri:Oyun ve etkinliklerle grup üyeleri arasında kaynaşma sağlanır.
3.Takımda konu ve görev dağılımı yapılması:Grup içerisinde görev dağılımı yapılır(lider,raportör,yazıcı) ve konu alt dallara ayrılarak her öğrenciye bir konu verilir.Paylaşılmış liderlik vardır.
4.Takım içi etkinlikler:Takım içerisinde başarı birbirine endeksli olduğundan,performansı düşük öğrenciler için çalışmak,anlaşılmayan yerleri daha yaratıcı yollarla anlatmaya çalışmak gerekir.
5.Değerlendirme:Her grup üyesi bir birinin öğrenmesinden sorumlu şekilde değerlendirilir. Bireyin başarısı grubun başarısına dönüştürülür ve değerlendirme ölçütlere göre,öğretmen ve grupça birlikte yapılır.
Sınırlılıkları:
-Başarılı ve bireysel çalışmayı seven öğrencileri başarısını düşürebilir.
-Değerlendirme aşaması zordur.Grup içerisinde bireyleri ayrı ayrı değerlendirmek güçtür.
-Çalışmalar bir kişi üzerinde kalabilir.
İşbirliğine Dayalı Öğretim Teknikleri
1-Öğrenci takımları,başarı grupları tekniği: Dört kişilik heterojen gruplardan oluşur.Öğrenciler kendi takımlarındaki görevlerine çalışırlar.Bireysel olarak sınava alınırlar.Her öğrencinin puanı toplanarak ekibin puanı belirlenir.
2-Takım oyun turnuva tekniği: Üçer kişilik turnuvalar oluşturulur.Haftalık turnuvalara katılan kişiler her hafta değişir.Yarışmalar sırasında sorumluluk bireyseldir ve takım üyeleri birbirlerine yardım edemezler.
3-Ekip destekli bireyselleştirilmiş öğretim tekniği:Bireyselleştirilmiş öğretim ile işbirlikçi öğretimin birleşimidir.Öğrenciler heterojen gruplarda,bireyselleştirilmiş akademik materyallerle çalışırlar.Her öğrenci kendi seçeceği başka bir öğrenciyle birlikte programlı öğretim materyalini kullanarak çalışır.Ekip üyeleri diğer üyelerin çalışmalarını kontrol ederler. Bu teknikte grup diğer gruplarla yarışmaz,sadece önceden belirlenen takım standardını aşmaya çalışır.
4-Ayrılıp birleşme tekniği:Takımlarda konular öğrencilere dağıtılır.Aynı konuyu alan farklı gruplardaki öğrenciler bir araya gelerek “uzmanlık grupları” nı oluştururlar ve konularını detaylı şekilde öğrenirler.Tekrara eski gruplarına dönerek konularını arkadaşlarına öğretirler.
5-Birlikte öğrenme tekniği:Her gruba tamamlamaları için bir proje(çalışma) verilir.Her ekip üyesi kendi konusu üzerinde çalışır.Sonuçta değerlendirme grup performansına göre yapılır.Burada amaç;tek tek öğrencilerin güçlü yönlerini en üst düzeye getirerek grup başarısını artırmaktır.
6-Karşılıklı sorgulama tekniği:Öğretmen konuyu sunduktan sonra öğrenciler gruplara ayrılırlar.Aynı gruptaki öğrenciler birbirlerine konuyla ilgili sorular sorar ve cevaplar.Öğretmen bu sırada farklı soru kökü örnekleri verebilir.Öğrenciler bu örneklerden yola çıkarak yeni sorular oluştururlar ve karşılıklı olarak bu soruları cevaplarlar.
7-İkili denetim tekniği:Öğrenciler dörder kişilik gruplarda önce ikişerli olarak çalışma yapraklarındaki soruları birbirlerini denetleyerek yanıtlar.Sonra karşılıklı ikişerli alt gruplar birbirlerinin yanıtlarını karşılaştırır ve denetler.öğrenciler birbirlerinin yanıtlarını karşılaştırırken ikili denetim sağlarlar.
8-Düşün-eşleş-paylaş:Öğrenciler önce verilen bir problem üzerinde bireysel olarak çalışırlar.Sonra cevaplarını takım arkadaşlarıyla karşılaştırırlar ve ortak bir sentez oluştururlar.Son olarak grup çözümlerini diğer grupla yada sınıfla paylaşırlar.
4- ÇOKLU ZEKA KURAMI (GARDNER)
DİPNOT: Bir öğrenme psikoloğu olan Howard GARDNER zeka kavramına farklı bir boyut getirdi. GARDNER, 1983’te yazdığı “ Aklın Çerçeveleri” adlı kitabında her insanda 7 farklı zekanın bulunduğu tezini ortaya attı.
1995 yılında Doğa Zekası, ( doğadaki nesneleri tanıma ve sıralama becerisi ) 8. zeka olarak kabul edilmiştir.
Son iki yıldır Sosyal ve Kişisel Zekalar bilim adamları ve eğitim bilimciler tarafından “ Duygusal Zeka” başlığı altında ele alınmaktadır.
Son kaynaklara göre 9.zeka olarak Existansialist zeka bulunmuştur.
Gardner’e göre zeka; bir ürün veya performans ortaya koyma yeteneğidir.Problem çözme kapasitesidir.
Çoklu zeka yaklaşımı öğretmede her zeka alanının belirli oranlarda kullanılması ilkesine dayanmaktadır.Her öğrencinin güçlü(başat) olan zeka alanlarının geliştirilmesi değil,farklı olan birden fazla zeka alanlarının güçlendirilerek öğretimde etkili hale getirilmesi üzerinde durmaktadır.
Çoklu zeka kuramının en önemli sayıtlısı ”her çocuğun bir veya birkaç alanda gelişim potansiyeline sahip olmasıdır.”
Bu yaklaşımın temel dayanakları şunlardır;
• İnsanlar bütün zeka alanlarına değişik miktarlarda sahiptirler
• Her insanın kendine özgü zeka profili vardır. Eğitimde önemli olan bu farklı zekaları etkin kılmaktır.
• Baskın olan zeka alanları vardır(1-2 tane)
• Herkes kendi zeka alanlarını tanıyabilir ve geliştirebilir.
• Zeka boyutları kendi içerisinde bireyden bireye farklı gelişim süreci gösterir.
• Zeka sadece matematik ve edebiyattan ibaret değildir.
• Zeka çok çeşitlilik göstermesine rağmen kendi içinde bir bütün oluşturur.
• Kalıtım, kültür, inanç, tutumlar,kişisel alt yapı zeka üzerinde etkilidir.
• Bu yaklaşımda ölçme ve değerlendirme veli-öğrenci-öğretmen işbirliğine dayalıdır. Ağırlıklı olarak öğrenci gelişim dosyaları(portfolyo) kullanılır.
• Bütün zekalar dinamiktir ve başkalarına öğretilebilir.
• Bir zeka boyutunun kullanımı sırasında diğer zekalardan yararlanılır.
• Zeka sayısal olarak ölçülmez.
Dikkat edilmesi gereken noktalar:
-Çoklu zeka kuramına göre öğrenmede amaç;öğrencilerin anlama ve düşünme becerilerini geliştirmektir.
-Çoklu zeka kuramı öğrenci merkezlidir.Öğrenci aktiftir.Öğretmen rehberdir.Farklı zeka alanlarına göre etkinlikler sunmalıdır.Ders esnasında farklı yöntem ve teknikler kullanmalı,öğrencileri aktifleştirmeli,dersi kolaylaştırmalıdır.Öğretmen araştırır ve öğrendiklerini öğrencilerle paylaşır.
-Öğretmenler bütün zekalara eşit derecede önem vermelidir.(geleneksel eğitim anlayışında sözel ve mantıksal zekaya önem veriliyor.)
-Her çocuk sekiz zeka alanı ile doğar ancak sınıfa farklı zeka alanları gelişmiş halde gelirler. Eğitimin amacı farklı zekaları etkin kılmaktır.
-Öğretmen tüm zeka alanlarını geliştirici etkinlikler hazırlamalıdır.Öğrencilerin çok yönlü gelişimleri için fırsatlar sunmalıdır.Yani farklı yöntem ve teknikler kullanmalıdır.
-Her bir öğrenci tek bir birey olarak ele alınmalıdır.
-Öğretmen 8 zeka boyutunu da etkin bir şekilde sunmalıdır.
-Yaşamın olduğu her yer öğrenme ortamıdır.(Sınıf,kütüphane,bahçe,koridor vb.)
ZEKA TÜRLERİ
1.Matematiksel-Mantıksal Zeka: Sayıları kullanma, aklı yürütme, problem çözme, muhakeme, neden- sonuç ilişkilerin kurma bu zeka alanının temel özellikleridir.Bilimsel ve mantıksal düşünme,objektif gözlemler yapma,sınıflama ve genellemeler yapma,yargıya varma gibi özellikler taşırlar.
→Mühendisler, bilim adamları, matematikçiler, istatistikçiler,bilgisayar programcıları.
Özellikleri:
-Matematiksel problemleri rahatlıkla çözerler.
-Grafik,istatistik ifadeleri iyi yorumlarlar.
-Satranç,dama oynamayı,bulmaca çözmeyi severler.
-Teknolojiyi iyi kullanırlar.
2. Sözel-Dilsel Zeka:Bu zeka alanında,sözcükleri etkili kullanma,okuma-yazma,konuşma,dinleme becerileri iyi olan bireyler yer alır. İşitsel yetenekleri çok gelişmiştir ve akıcı konuşurlar.
→Şair, yazar, politikacı, gazeteci,öğretmen
Özellikleri:
-Şiir okuma ve yazmayı,hikaye yazmayı severler.
-Konuşmaları ikna edicidir.
-Okuduklarını kolay anlar,yorumlarlar.
-Dinleyerek öğrenmeyi severler.
-Normal öğrenciler göre daha iyi yazarlar.
3. Bedensel-Kinestetik Zeka: Beden dilini kullanmada, düşünceleri ifade etme, jest ve mimikler, problem çözme bu zekanın becerileridir.Vücut kontrolleri iyidir ve beden dillerini iyi kullanırlar.Bir dansçı gibi vücutlarını iyi kullanırlar ,yine bir tamirci,doktor gibi ellerini iyi kullanırlar.Hareketlidirler.(Çoğu zaman hareketli olan bu tür çocuklara hiperaktif demek yanlış bir ifadedir.)
→Sporcular, dansçılar, mimarlar, el becerileri, pandomim sanatçıları, cerrahlar,stand-up yapanlar
Özellikleri:
-Söylenilenlerden çok yapılanları hatırlarlar.
-Hareketli olmayı severler.
-Gördüğü nesneyi dokunarak incelemeyi,analiz etmeyi severler.
-Motor becerileri gerektiren etkinliklerde başarılıdırlar.
-En iyi yaparak yaşayarak öğrenirler.
4. Görsel-Uzamsal Zeka: Nesneleri 3 boyutlu düşünebilme, nesneleri görmeden hayal gücüyle tasavvur etme bu zeka türüne ait becerilerdir.Sanat etkinliklerinden hoşlanırlar,renklere ve şekillere ilgi duyarlar.
→Denizci, berber, pilot, mimar, ressam,avcılar
Özellikleri:
-Yardım almaksızın yönlerini bulabilirler.
-Renkler,şekiller,semboller,grafikleri çok kullanırlar.
-Şekilleri,yüzleri,detayları kolayca hatırlayabilirler.
-Hayal güçleri kuvvetlidir.
5. Müziksel-Ritmik Zeka: Müzikle ve enstrümanlarla duygularını ifade edenler bu zekaya sahiptir. Seslere çok duyarlıdırlar,müzik dinlemekten hoşlanırlar,müzik kulakları gelişmiştir.
→Müzisyen, orkestra şefi, besteci
Özellikleri:
-Müzik aletlerini çalabilirler.
-Seslere duyarlıdırlar.
-Şarkı sözlerini ve melodilerini rahat hatırlayabilirler.
-Ders çalışırken vb. ilk fırsatta masalara vurarak ritim tutarlar.
6. Sosyal-Bireylerarası Zeka: Bireylerle işbirliği kurabilme,bireylerin ruh hallerini,duygularını anlayabilme, paylaşma, iletişim kurabilme, grup çalışması yapma bu zeka alanındadır.
→Öğretmen, halkla ilişkiler uzmanı,psikologlar,aktörler, politikacılar
Özellikleri:
-İletişim becerileri yüksektir.
-Başkalarının duygu ve isteklerini dikkate alırlar.
-Ekip çalışmasını severler. Grup içerisinde doğal bir lider görünümündedirler.
-Empati yeteneği çok gelişmiştir.
7. İçe Dönük-İçsel(Bireysel)Zeka: Bir insanın kendi duygu ve düşüncelerini tanıması, anlaması ve benlikle ilgili değerlere sahip olmasıdır.
→Felsefeciler,psikologlar,din adamları.
Özellikleri:
-Bağımsız kalmayı,yalnızlığı severler.
-Bireysel sorumluluk alırlar.
-Kendini gerçekleştiren birey olmaya çalışırlar.
-Zayıf ve güçlü yönlerini iyi bilirler.
-Kendi ayakları üzerinde durabilirler.(hedef belirleme,plan yapma,problem çözme vb.)
8. Doğa Zekası: Doğaya,bitki ve hayvanlara ilgi duyan bireylerdir.(Sonradan ilave edilen son zeka alanıdır.)
→Biyologlar,botanikçiler,ziraat mühendisleri,veterinerler.
Özellikleri:
- Doğayla iç içe yaşamayı severler.
- Çevre temizliğine karşı duyarlıdırlar.
- Doğayı,hayvanat bahçesini gezmeyi severler.
ÖRNEK: Konumuz Çanakkale Zaferi, bu konuyu çoklu zeka kuramına göre şöyle işleriz:
1-Sözel zeka: Çanakkale Zaferi ile ilgili şiir yazdırıp okutmak
2-Mantıksal zeka: Çanakkale Zaferi kazanılmasaydı neler olurdu?sorusunun cevabının buldurulması
3-Görsel zeka: Harita ile ifade ettirilmesi
4-Müziksel zeka: Şarkı, marş ile ifade ettirilmesi
5-Bedensel zeka: Drama
6-Sosyal zeka: Dramadaki etkileşimler
7-Bireysel zeka: “Siz olsaydınız Çanakkale’de ne gibi kararlar alırdınız?” Sorusunun cevabı
8-Doğa zekası: Gezi düzenlenir.
5-YAPILANDIRMACI (YAPISALCI) ÖĞRENME KURAMI
(PİAGET, VYGOTSKY,DEWEY, GESTALT,BRUNER)
Eleştiri:Yapılandırmacı yaklaşım,geleneksel öğretim anlayışının bilgi aktarmaya ağırlık vermesi, tek bir kaynağa (kitaba) bağlı kalması,mutlak öğretmen egemenliğini içermesi,ikincil veri kaynaklarını kullanması,öğrencileri pasif kılması ve yaratıcılığa yeterince önem vermemesini eleştiriri.
Yapılandırmacılıkta öğrenme;deneyime bağlı anlam oluşturma sürecidir ve bu süreçte öğrenci aktiftir.Anlam oluşturan öğretmen değil,öğrencidir.Buna göre bilgi yaşantılarını anlamlı bir duruma getirmeye çalışan ve öznel bilgiyi oluşturan,yani bilgiyi yapılandıran bireydir.(öğrenci) Bu nedenle yapılandırmacılık nesnel bilgiyi reddeder.
Bilgi,dış dünyada kişiden bağımsız var olmaz,aksine birey bilgi yapılarını deneyimlerle ve sosyal etkileşimlerle kendi zihnide oluşturur.Bu nedenle yapılandırmacılık nesnel bilgiyi reddederek,bilginin öznel ve öğrenen tarafından oluşturulduğunu kabul eder.Bilgiyi oluşturma süreci şu şekilde formüle edilir;
Ön bilgiler+Sosyal kültürel çevre +Yaparak yaşayarak öğrenme=Bilginin yeniden yapılandırılması.(Zihinde gerçekleşir.)
Birey tarafından oluşturulan bilgi,kişinin öğrendiğinden ve anladığından daha çoktur.(Gestalt anlayışına benziyor.Bütün kendisini oluşturan parçalardan daha büyüktür.)
Öğrenme sorumluluğu öğrencidedir.Öğretmen rehberlik eder,yardımcı olur.
Öğrencilerin ön bilgilerinin farkında olmaları,çevre ile etkileşime geçmeleri,üst düzey düşünme becerilerini geliştirmeleri öğretmen tarafından sağlanmalıdır.Öğretmen bunun için açık uçlu sorular sormalı,açık uçlu tartışmalar yapmalıdır.(Öğretmen yukarıdaki formülü işletmelidir.)
Öğretmen öğrencileri konuya ilgi uyandıracak problemlere yöneltmelidir.Bu yaklaşımda öğretmen öğretmez,deneyimler yaşatır.Öğrenci deneyimlerle öğrenir. Öğretmen,öğrencilerin yeni bakış açıları geliştirmelerine ve önceki öğrenmeleri ile bağlantı kurmalarına rehberlik etmelidir.Öğretmen öğrencileriyle birlikte araştırır ve öğrenir.”Öğretmenleşen öğrenci,öğrencileşen öğretmen” anlayışı vardır.
-Öğrenme pasif bir alma süreci değil, aktif bir anlam oluşturma sürecidir.
Bu yaklaşımda öğrenme;ezberlemeye değil,öğrenenin bilgiyi transfer etmesine,var olan bilgiyi yorumlamasına ve yeni bilgiyi oluşturmasına dayanır.
-En önemli özelliği;bireyin bilgiyi yapılandırmasına, oluşturmasına, yorumlamasına ve geliştirmesine fırsat vermesidir.
-Yapılandırmacılıkta bilginin tekrarı değil, bilginin transferi ve yeniden yapılandırması söz konusudur.Bilgi zihinde yapılandırılır.Bu yapılandırma yeni bilgi ve olaylarla eski bilgi ve olaylar arasında bağ kurma sonucunda gerçekleşir.
Yapılandırmacılıkta sınıflar bilgilerin aktarıldığı bir yer değil,öğrencilerin aktif katılımların sağlandığı,sorgulama,araştırmanın yapıldığı,problemin çözüldüğü bir yerdir.Sınıflarda etkin olan öğrencidir.Öğretmen ise,asla ne öğrenileceğini söylemez;öğrenenlere bilgiye ulaşma yollarını keşfetmede yardımcı olur.Öğretme-öğrenme sürecinde etkin bir araştırmacıdır ve öğrenciyle birlikte öğrenir.
-Ders planları esnek olmalı,öğrenci ihtiyaçlarına göre şekillenmelidir.Konular parçalara bölünmeden,bütün olarak ele alınmalıdır. Program öğrenci sorunlarına yöneliktir ve birincil kaynaklar (somut yaşantılar ve deneyimler) üzerinden öğrenme gerçekleştirilir.
-Eğitim programlarında kavramlara ağırlık verilir ve bütünden parçaya doğru gidilir yani tümdengelim yaklaşımı kullanılır.
-Etkinlik merkezli bir yaklaşımdır.Etkinliğe dayalı eğitim uygulamaları gerçekleştirilir.
-Bireysel farklılıklara önem verilir.Öyle ki,tek doğru yerine iki kişi aynı olaya farklı anlamlar yükleyebilir.
-İşbirliğine dayalı öğretim yöntemi kullanılarak öğrencilerin bir birlerinden öğrenmeleri sağlanır.Öğrenmede çevre etkileşimi önemlidir.
-Bilginin doğruluğu kişiye,kültüre,duruma göre değişebileceği için,bilginin doğruluğundan çok üretilmesi ve kullanışlığı önemlidir.Bilginin öğrenci tarafından yapılandırılmasını (oluşturulmasını) ifade eder.Öğrenci aktif olarak özümler ve davranışa dönüştürür.
-Bilgiyi öğrenmekten ziyade bilgiyi kullanmak önemlidir.
-Öğrencinin sosyal, kültürel yapısı etkilidir.
-Bilgi üretilmektedir. (Performans ön plandadır.)
-Öğrenme-öğretme etkinlikleri;ikincil kaynaklar(ders kitapları,dergi vb.) yerine birincil kaynaklara (gerçek öğrenme ortamı, somut yaşantılar ve deneyimler) yöneliktir.
-Yeni bilgiler,önceki bilgilere bağlı olarak öğretilir.Öğrenme,sosyal etkileşimle(öğrenci çevresi,öğretmen,aile,arkadaş grubu) daha etkilidir.
-Öğrenme çevre şartlarına göre şekillenir.
-Etkinliklerde öğrenci merkezdedir.Öğrenci bilgiye ulaşmak için sorular sorar,deneyimler yaşar ve sonuca ulaşır.
-Değerlendirme öğretim sonucuna değil de sürecine dönük olarak yapılır.(portfolyo)Öğrencinin öğrenme sürecinde ortaya koyduğu her şey değerlendirilir.
-“Öğretme değil,öğrenme esaslıdır.”ve öğrenilen bilginin kullanılması amaçlanır.Nasıl öğretilir? Sorusu yerine nasıl öğrenilir? Sorusuna cevap arar.Öğrenmeye öğrenci açısından yaklaşır.
-Yapılandırmacılık,buluş yoluyla öğrenme yaklaşımının geliştirilmiş halidir.Aralarındaki fark;buluş yolunda öğrenci öğretmen yönlendirmesiyle(ipuçları,soru-cevap) düşünerek ilke ve genellemelere (nesnel gerçeklere) ulaşır.Yapılandırmacılıkta ise,öğrenci öğretmen rehberliğinde deneyimler geçirir ve birincil bilgi kaynaklarıyla anlam (öznel gerçeklerini) üretir.
NOT:Yapılandırmacı yaklaşımda bilgi kaynakları:
Birincil bilgi kaynakları:Öğrencinin kendi yaşantısıyla gözlediği,deneyimler yaşadığı,aktif olarak,süreçlerle elde ettiği bilgi kaynaklarıdır.Ör/deneyler,gerçek modeller,arşivler,gözlem verileri gibi.Birincil bilgi kaynaklarıyla edinilen bilgilerde öğrenci öğrenme süreci içerisinde aktiftir.Bu anlamda öğrenci yaparak-yaşayarak öğrenmeyi gerçekleştirmiş olur.
İkincil bilgi kaynakları:Öğretim süresince sunulan ve başka kişiler tarafından oluşturulan bilgileri içeren kaynaklardır.Ör/Kitaplar,internet,öğretmen,eğitim yazılımı gibi.Yapılandırmacı yaklaşımda ikincil veri kaynaklarının kullanılması önerilmez ancak zorunlu durumlarda bu bilgi kaynaklarına başvurulabilir.
Ör/Sigaranın zararlarını derste bizim anlatmamız ikincil,doktorun anlatması birincil kaynaktır.
Yapısalcı Öğrenme Sürecinin Aşamaları
1.Aşama:Önceki bilgiler harekete geçirilmesi:Ön koşul bilgiler tamamlanır ve güdülenme sağlanır.Bunun için ön bilgiler soru-cevap tekniği ile yönlendirilir.
2.Aşama:Yeni bilginin kazanılması:Bilginin ezberlenmesi yerine anlama ve oluşturulması önemlidir.Bunun için bilgiler bir birinden ayrı,yüzeysel değil derinliğine öğrenilmelidir.
3.Aşama:Bilginin anlaşılması:Piaget’e göre öğrenci bilgi ile karşı karşıya kaldığında,onun için anlama ve kavrama süreci başlamış olur.Bu süreçte iki yol kullanılır.(Öğrenme=Denge-Dengesizlik-Denge)
Özümleme:Yeni öğrenilen bilgi önceki bilgilerle çelişmiyorsa ve var olan zihinsel yapıya(şemaya) uyuyorsa olduğu gibi öğrenilir.
Uyma(düzenleme): Yeni öğrenilen bilgi önceki bilgilerle uyuşmuyor ise bu defa zihinde yeni düzenleme yapılır.(Şemanın niteliği değiştirilir veya yeni şema oluşturulur)Böylece denge (öğrenme) oluşur.
4.Aşama:Bilgiyi uygulama:Öğrenilen bilgi işlevsel hale getirilmelidir.Bilgi sadece öğrenildiği ortamda,sınıfta kalmamalı farklı problem durumlarına aktarılabilmeli,günlük yaşamda kullanılabilmelidir.
5.Aşama:Bilginin farkında olma:Öğrencilere sahip oldukları bilgilerin farkında olmalarını sağlayacak etkinlikler düzenlenmelidir.Öğrenci bilgisini hangi durumlarda kullanabileceğini bilmelidir.(Örnek olay,proje gibi)
DİPNOT-1:Yapılandırmacı öğrenme kuramı iki temel grupta ele alınabilir.Bunlar;
1-Bilişsel yapılandırmacılık(Piaget): Öğrenme zihinsel yapıda meydana gelen denge(özümseme,uyumsama) süreçlerinden oluşur.Denge (Zihin)
2-Sosyal yapılandırmacılık(Vygotsky):Öğrenme çocuğun çevre ile etkileşime geçmesiyle oluşur.Öğrenme diğer bireylerle paylaşılan etkinlikler sırasında oluşur.Merak (Çevre)
3-Radikal Yapılandırmacılık(Von Glasersfeld)
Yapılandırmacı sınıfta öğretmen Yapılandırmacı sınıfta öğrenci
-Bilgiyi aktarmak yerine uygun öğrenme yaşantılarını sağlayan.
-Bireysel farklılıkları dikkate alan.
-İşbirliğini teşvik eden.
-Öğrenenle birlikte öğrenen.
-Öğrencileri düşünmeye teşvik eden.
-Öğrencileri problem çözmeye cesaretlendiren.
-Sınıf içerisinde otorite olmayıp,gözlemci olan kişidir.
-Öğrenme sürecinde seçici,yapıcı,etkin olan.
-Problem çözme ve yaratıcılığını geliştiren,
-Bilgiyi pasif olarak alıp ezberlemeyen,
-Kendi başına öğrenebilen ve bilgiyi kullanabilen kişidir.
-Yapılandırmacı öğrencinin kişisel özellikleri;
Meraklı İletişim kurabilen
Girişimci Öğrendiklerini kullanabilen
Plan yapabilen Eleştirel gözle bakabilen
Kendini ifade edebilen Sabırlı
DİPNOT-2:Yapılandırmacı öğretim modellerinden biri de 5Emodelidir.(3E,5E,7E)
5E ÖĞRETİM MODELİ
5E modeli her aşamada öğrencileri aktivite içine dahil ederken aynı zamanda öğrencileri kendi kavramlarını oluşturmalarına da teşvik etmektedir.5E modeli, yeni bir kavramın öğrenilmesine veya bilinen bir kavramın daha derinlemesine anlaşılmasına çalışan doğrusal bir süreçtir.
5E modeli aşağıdaki gibi birbiri ile bağlantılı beş bölümden oluşmaktadır;
Girme aşaması(Engage) Öğrencilerin ön bilgilerinin açığa çıkarıldığı ve yeni öğrenilecek konuya eğlendirici, merak uyandırıcı bir girişin yapıldığı bölümdür.
Keşfetme aşaması(Explore) Öğrencilerin aktif olarak sorunu çözmek için düşünceler ürettiği ve çözüm yolarına dönüştürdüğü bölümdür.
Açıklama aşaması(Explain) Öğretmenin öğrencilerin yetersiz olan düşüncelerini daha doğru olan yenileriyle değiştirmesine yardımcı olduğu, öğretmenin gerekli tanımları ve açıklamaları yaptığı aşamadır.
Derinleştirme aşaması(Elaborate) Burada öğrenciler kazandıkları bilgileri veya problem çözme yaklaşımını yeni olaylara ve problemlere uygular. Bu yolla zihinlerinde daha önce var olmayan yeni kavramları öğrenmiş olurlar.
Değerlendirme aşaması(Evaluate) Öğretmenin problem çözerken öğrencileri izlediği ve onlara açık uçlu sorular sorduğu, aynı zamanda yeni kavram ve becerileri öğrenmede, öğrencilerin kendi gelişimini değerlendirdikleri evredir.(Portfolyo)
6-OKULDA ÖĞRETME MODELİ (CARROLL)
Bu modele göre;
-Hızlı öğrenen ve öğrenemeyen öğrenciler vardır.
-Gerekli zaman ve uygun öğretim olanakları sağlandığında her öğrenci öğrenir.
Zamana vurgu yapılmıştır.Her öğrencinin öğrenme için ihtiyaç duyduğu zaman farklıdır.Her öğrenciye ihtiyaç duyduğu zaman ve uygun öğrenme olanakları verildiğinde tüm öğrenciler beklenilen öğrenme düzeylerine ulaşırlar.
Carroll’a göre her öğrenci aynı düzeyde öğrenebilir ancak hızlı ve yavaş öğrenen öğrenciler vardır.
Carroll’a göre öğrenme düzeyi=Öğrenme için harcanan süre/Öğrenme için gerekli süre
Özellikle başarısız ve öğrenme güçlüğü çeken öğrencilerin öğrenmesinde etkilidir.Ancak hızlı öğrenen öğrencileri yavaşlatabilir.Fazla zaman alabilir.
Modelin 5 temel öğesi bulunmaktadır.Bu öğeleri zaman kavramı ile açıklamıştır. 1.Yetenek:Öğrencinin bir konuyu öğrenmek için ihtiyaç duyduğu zamandır.
2.Öğretimden yararlanma yeteneği:Öğrencinin öğrenme için hazıroluşluğudur.Önkoşul öğrenmeler,sözel sayısal yetenekleri ve zamanı içermektedir.
3.Sebat(sabır):Öğrencilerin gönüllü olarak harcadıkları zamandır.
4.Fırsat:Öğrenme için verilen zamandır.Her öğrencinin öğrenme düzeyine göre zamanının ayarlanmasını içerir.
5.Öğretimin kalitesi:Ek zaman gerektirmeyecek şekilde öğretimin düzenlenmesidir.
NOT:Bu öğelerden ilk üçü öğrenci niteliklerine,son ikisi öğretim sürecine aittir.
DİPNOT:Carroll’un okulda öğretim modelinden hareketle;
Bloom - Tam öğrenme modelini,
Slavın - Etkili öğretim modelini geliştirmiştir.
7-TEMEL ÖĞRETME MODELİ (GLASER)
Glaser’in modelinde hem davranışçı hem de bilişsel yaklaşımın bir sentezi vardır.Öğrencilerin hedef davranışlara ulaşma derecesinde ;ön koşul öğrenmelerin,uygun öğretme-öğrenme etkinliklerinin ve değerlendirme etkinliklerinin üzerinde durmuştur.
Bu yaklaşımda,okul öğrencilerin temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir eğitim düzenleyip,öğrencileri tatmin etmelidir.Glasser,öğretme işinin en iyi sınıfta-okulda öğretmen tarafından yapılacağını vurgular.
Glasser insan ihtiyaçlarını 5 grupta toplamıştır:Fizyolojik ihtiyaçlar,sevgi,güç,özgürlük ve eğlencedir.
Glaser,okulda etkili öğretimi gerçekleştirmede dört öğeden oluşan bir model geliştirmiştir.Bu modelin dört temel aşaması ve işlevleri şu şekildedir:
Hedeflerin saptanması -Öğretim hedefleri saptanır,
-Davranış olarak ifade edilir.
Öğrenme için gerekli giriş davranışlarının belirlenmesi -Yeni öğrenmelerle önceki öğrenmeler arasında bağ kurularak öğrenme sağlanır.
Öğretme-öğrenme ortamının seçimi ve düzenlenmesi -Uygun öğretme-öğrenme ortamı
-Öğretimi uygulama(strateji,yöntem,teknik)
Değerlendirme -Öğrenme süreci sonunda öğrenme ne düzeyde gerçekleşti?
-Öğrenme eksikleri kalmışsa bunlar tamamlanır,yanlışlar düzeltilir.
-Öğrenciye başarısı hakkında dönüt verilir.
Glasser’e göre sınıfta/okulda başarılı olmanın koşulları şunlardır:
-Sınıf ortamı samimi,içten,destekleyici olmalıdır,
-Öğrencilere tam olarak performanslarını ortaya koyabilecekleri eğitim ortamı hazırlanmalıdır
-Yüksek nitelikte öğretme-öğrenme etkinlikleri yapılmalıdır.
-İç ve dış pekiştireç önemlidir.Öğrenci aktifleştirilmeli,öğrenmeyi öğrenmeleri sağlanmalıdır.
-Öğrencilere öğrenmeyi öğrettikten sonra bağımsız olarak problem çözebilirler.
-Öğrenciler kendi çalışmalarını değerlendirmeli ve geliştirmelidir.
8-BASAMAKLI ÖĞRETİM PROGRAMI (NUNLEY)
Nunley tarafından geliştirilen yeni bir öğrenme-öğretme yaklaşımıdır.Buna göre,öğrenci bilgiyi alan bir durumdan çıkarılarak,bilgiye ulaşan,gerekli olanları alan ve yeni bilgiler üreten bir durumda ele alınmaktadır.Öğrenci pasiften aktif hale gelmiştir
Öğrenci merkezlidir.Öğretmen dersi anlatan değil,öğrencileri araştırmaya sevk eden,yol gösteren bir rehberdir.
Bloom taksonomisine göre öğretimin düzenlenmesini ve hedeflerin kazandırılmasını amaçlar.
Basamaklı öğretim programı,öğrencilerin farklı ilgi ve yetenek alanlarına,farklı öğrenme yollarına sahip olduğu düşüncesi ile C,B ve A basamaklarında belirlenmiş ve bu basamaklarda farklı görevler belirleyerek bu görevleri gerçekleştirmesi esasına dayanır.
I.Kademe A Basamağı Öğrenme
Analiz,Sentez,Değerlendirme Olayları,bilgileri analiz etme,eleştirme,yeni bilgiler ortaya koyma.Görevlerin puansal değeri daha fazladır.
Ör/
-Yaratıcı düşünme,etkin düşünme,eleştirel düşünme gibi üst düzey düşünme yollarının kullanılması
-Öğrencilerin başardıkları görevlerin sonuçlarını tartışması.
II.Kademe B Basamağı Öğrenme
Uygulama Temel bilgilerin üstüne kendi düşüncelerini ekleme,yorum yapma ve uygulamalarla temel bilgileri teoriden pratiğe dönüştürme.
Ör/
-Edinilen temel bilgilerin seçilmesi,uygulanması,farklı problem durumları üzerinde kullanılması,
-Öğrencilerin belirlediği görevleri yerine getirmesi.
III.Kademe C Basamağı Öğrenme
Bilgi,Kavrama Görevlerin güçlük değeri ve puan değeri B ve A basamağına göre düşüktür.Temel işlevleri yerine getirme.
Ör/
-Öğrencilerin temel bilgileri öğrenme aşaması,
-Öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine uygun görev alanlarının belirlenmesi.
Her görevin belli bir zamanda tamamlanması ve görevin karmaşıklığına bağlı olarak belirlenen bir puan değeri vardır.
A-Eleştirel düşünme,analiz etme,yeni fikir üretme.
B-Uygulama,problem çözme.
C-Temel bilgi ve becerileri kazandırma.
9-BEYİN TEMELLİ ÖĞRENME (HEBB,CAİNE CAİNE):
(Nörofizyolojik Kuram)
Geleneksel yöntemlere göre düzenlenen eğitim durumları beynin yapısını,işlev ve fonksiyonlarını göz ardı etmiştir.Bu da etkin,kalıcı öğrenme için engeldir. Eğitim durumları düzenlenirken,beynin işlev ve fonksiyonlarını temele alarak düzenlenmesi gerektiğini savunur.
Beyin temelli öğrenme,bireyin öğrenmesinin daha etkin ve kalıcı olmasını amaçlayan öğrenci merkezli bir öğretim yaklaşımıdır.Bu yaklaşım gerçek problemlerin çözümüyle en iyi öğrenmenin olacağını ve öğrencinin öğrenme sürecine etkin katılımı sağlanması gerektiğini savunur.Öğretmen ise rehber rolündedir.
Beyin temelli öğrenme,yapısalcı yaklaşım gibi yaparak-yaşayarak öğrenmeyi savunur.
• Öğrenme 5 duyu organına hitap etmelidir. Temeli budur.Böylelikle öğrencinin dikkat ve güdülenmişlik düzeyi yüksek tutulur.
• Burada beyin ve 5 duyu organına vurgu yapılmıştır.
• Örneğin: Hindistan konusu işlenecekse Hindistan kıyafetlerinin sergilenmesi gibi.(Yani Hindistan’a özgü,çağrıştırıcı ne varsa eğitim durumları içine katılmalıdır.Resim,müzik,koku,heykel,film gibi.)
• Beyin paralel bir işlemcidir ve aynı anda bir çok işlevi yerine getirebilir.
• Her birey tektir bireysel farklar önemlidir.Her beyin tektir.
• Öğrenme bilinçli ve bilinçsiz süreçleri içerir.
• Öğrenme fizyolojiktir gözle görülebilir.
• Geleneksel yöntemden daha fazla zaman gerekebilir.
Caine and Caine’ne (1990) göre beynin her iki lobunun da kullanımı beynin kapasitesini iki kat değil, kat kat arttırmaktadır. Hızlı ve etkili öğrenme için beynin her iki lobunun da koordineli şekilde kullanılması gerekir. Örneğin; kitap okumak beynin her iki lobunu da dengeli şekilde çalıştıran etkili bir faaliyettir. Çünkü kitap okurken beynin sol lobu, sözel kavramları kavrarken; sağ lob da bunları tasvir edip, şekil, imge ve yeni düşüncelere dönüştürür. Oysaki televizyon izlemek beynin sağ lobunu pasif bıraktığı için, beynin gelişimine pozitif bir katkısı olmamaktadır
Beyin Temelli Öğrenmenin İlkeleri
1-Beyin paralel bir işlemcidir.İnsan beyni aynı anda birçok işlemiyapabilir.Çeşitli yöntem ve teknikler kullanılmalıdır.
2-Öğrenme fizyolojik bir olaydır.Beyin fizyolojik bir organdır.Öğrenme de nefes almak kadar doğaldır ve engellenebilir ve kolaylaştırılabilir.Stres,korku olumsuz,mutluluk olumlu etkiler.
3-Beyin, parçaları ve bütünleri aynı anda algılar.Beynin farklı olan sağ ve sol yarımküreleri birbiriyle etkileşim halindedir.
4-Öğrenme bilinçli ve bilinçsiz süreçleri içerir.Bilinçsiz süreçlerden de yararlanılmalı.
5-En az iki farklı türde belleğimiz vardır.Uzamsal bellek ve ezberleyerek öğrenme.
6-Her beyin kendine özgü düzenlenmiştir.
7-Anlamı araştırma doğuştandır.Anlama arayışı beyin için yaşamsal bir temel ve olgudur.Beyin karmaşık değil düzenli öğrenir.
8-Anlamı araştırma örüntüleme yoluyla olur.Örüntü,anlamlı organizasyon ve bilgilerin sınıflandırılması anlamına gelir.
9-Örüntü oluşturmada duygular önemlidir.Duygular ve biliş birbirinden ayrılmaz ve birbirini etkilerler.
10-Öğrenme teşvikle artar,korkuyla azalır.Benin korku halinde performansı düşer ve uygun düzeyde teşvik edilirse performansı artar.
10-PROJE TABANLI ÖĞRETİM YAKLAŞIMI(Proje Yöntemi)
J.Dewey,Bruner,Kilpatrick tarafından geliştirilmiştir.
Proje tabanlı öğretim yöntemi;bilimsel düşünmenin adımlarını öğretmek,öğrencilerin ilgilendikleri bir konuda araştırma yapmalarını,sonuçlarını bir raporla düzenlemelerini ve sınıfta yada yarışmada sunmalarını amaçlar.Özgüven kazandırır(Ben yapabilirim.)Öğretmenin etkili rehberliği,motivasyonu,yönlendirmesi olmalıdır.Öğretmen-öğrenci sürekli olarak iletişim halinde olmalıdır.En az 3 kere bir araya gelerek projenin ara değerlendirilmesi yapılır.(Başta,ortada,sonda)
Öğrencilerin bireysel yada grup olarak gerçek yaşam koşullarına uygun disiplinlerarası (konular,etkinlikler,bilimsel alanlar) bağlantı kurularak bir problem yada senaryo üzerinde yerine getirdiği bir problem çözme etkinliğidir.Bu etkinliğinin sonucunda bir ürün yada performans ortaya koyması söz konusudur.
Öğrencilerin bilimsel yöntem süreç becerileri geliştirilir.Gerçek yaşamda karşılaşılan sorunlar senaryo çerçevesinde öğrencilere verilir ve bu sorunlara çözümler bulunmaları sağlanır. Öğrenciler problemlerin çözümüne ilişkin yeni, özgün, orijinal ve sentez düzeyinde ürünler ortaya koyarlar.
Öğrencilere bir araştırma konusu verilir ve bu konu çerçevesinde öğrenciler arasında görev dağılımı yapılır. Verilen konular sabit değildir, öğrenciler istediği konuda araştırma yapabilirler. Öğrencilere belli bir süre verilir ve bu süre içinde konu ile ilgili araştırmalarını yaparlar. Araştırmada elde edilen sonuçlar kadar, süreçte önemlidir. Öğrenciler aldıkları konuyla ilgili birlikte çalışabilecekleri gibi bireysel olarak da çalışırlar. Hem sınıf içi, hem de sınıf dışında bir etkinliğe dayanmaktadır. Özellikle uygulama gerektirdiği için oldukça üst düzey davranışların kazanılmasında etkili bir öğrenme yoludur.
Bu yöntemin ana felsefesi;öğrencinin etkileşimde bulunduğu çevrede yaşamı küçük boyutta da olsa yaşamasıdır.
Öğrenci merkezli öğrenmeyi temel alan bu yaklaşımda öğrenci ders senaryoları içerisinde, üst düzey düşünme, problem çözme, yaratıcılık, sentezleme eleştirel ve düşünme gibi çalışmalar yaparak etkin öğrenmeye ulaşır.
Bu yaklaşımda öğretmen planlama ve organizasyonda arka planda yer alır ve rehberlik yapar. Öğrenciler ise öğrenme deneyimi yaşar. Öğrencinin öğretmenin danışmanlığında ve rehberliğinde, bağımsız etkinliklerle öğrenmesini sağlar.(Tez çalışması örneği)
Proje tasarıları; üst düzey öğrenmeye(problem çözme,eleştirel,yaratıcı düşünme), bilimsel yöntemi kullanmaya, günlük yaşamla ilişkilendirmeye, birden fazla konu alanı ve dersi kapsamaya, farklı kaynaklardan araştırma yapmaya yönelik olmalıdır.
Program:Eğitim programı öğrencinin ilgi ve yeteneklerine göre düzenlenir. Program esnek, çok yönlü ve çok amaçlıdır.İçerikten çok derinlemesine anlama önemlidir.Genel kavramları ilkeleri anlamak önemlidir.Problemlerin tek çözümü yoktur.
Öğrenciler bireysel ve grup halinde çalışır ve iş birliği, sorumluluk, paylama gibi özellikler gelişir. Öğrenci bilgiyi keşfeder ve kullanır. Öğrenciye pratik deneyimler kazandırır.
Öğretmen ve öğrenciler planlama ve değerlendirmeyi birlikte yaparlar.Öğretmen ve öğrenciler birlikte araştırmacı rolüne bürünerek öğrenir. Araştırma, sorgulama, hayal gücü, problem çözme gibi üst düzey zihinsel beceriler kullanılır. Öğrencinin aktif olduğu, üretimde bulunduğu öğrenme yaklaşımıdır. Öğrenci bilgiyi araştırır, keşfeder, yorumlar ve çevreyle etkileşime girerek yapılandırır.
Değerlendirme:Öğretme-öğrenme etkinlikleri ve değerlendirme, ürüne ve sürece yönelik olarak yapılır. Sergi, drama, gazete, pano vb hazırlanarak ürünler sunulur.(Bu anlamda proje yöntemi,sergi tekniği ile birlikte çalışır.Bilim şenlikleri,öğrenci sergileri proje yöntemi sonucu elde edilen ürünler ile gerçekleştirilirler.)
Okulda farklı eğitim birimleri (bilgi işlem merkezi,bilimsel araştırma merkezi,gösteri merkezi,kütüphane,müze,spor salonu,güzel sanatlar merkezi,iş teknik merkezi vb.) kurulur.
Ör/Klasik müzik seven çiçek
Aynı ortamda,aynı güneşi alan ve aynı oranda su verilen 3 menekşeye,40 gün boyunca farklı müzikler dinleten öğrenciler;arabesk şarkılar dinlettirdikleri menekşenin solduğunu,heavy metal dinlettirdikleri menekşenin daha geç büyüdüğünü ve klasik müzik dinlettirdikleri menekşenin ise daha çabuk ve sağlıklı yetiştiğini kanıtlamaları bir projedir.
Öğretmen adaylarının eğitim fakültelerinde gördükleri Öğretimde Materyal Geliştirme dersinde yaptıkları bütün çalışmalar birer projedir.
Proje tabanlı öğrenme yaklaşımının aşamaları ve yapılacak işlemler altı basamaktır.
Aşamalar Yapılacak işlemler
1.Konuyu ve alt konuları belirleme,grupları kendi içinde organize etme. Öğrenciler kaynakları araştırır,bir çerçeve proje için sorular önerebilir.
2.Grupların proje planlarını oluşturması. Grup üyeleri hep birlikte proje planlarını yaparlar.Nereye,nasıl gideceklerini tasarlarlar,kendi aralarında işbölümü yaparlar.
3.Projeyi uygulama. Grup üyeleri organize olur,verileri ve bilgileri analiz ederler.
4.Sunuyu planlama. Üyeler sunularındaki temel noktaları belirler ve bulgularını nasıl sunacaklarına karar verirler.
5.Sunu yapma. Sunular sınıfta ve belirlenen başka yerlerde (sınıflar,okullar) yapılır.
6.Değerlendirme. Öğrenciler projeleri hakkında dönütleri paylaşırlar.Öğretmenler ve öğrenciler projeleri hep birlikte paylaşırlar.
Proje tasarımlarında bulunması gerek esaslar;
-Birden çok çözüm yolu (hipotez,denence) barındırma.
-Öğrencinin düzeyine uygun olma.
-Üst düzey zihinsel becerileri(yaratıcı,yansıtıcı düşünme vb.) geliştirmeye yönelik olma.
-Bilimsel yöntemi (araştırma sistematiğini) kullanabilme.
-Günlük yaşamla ilişkili olma.
-Birden fazla dersi(disiplini) ilişkilendirme.
-Farklı kaynaklardan araştırma yapmaya yönelme.
-Bireysel ve grupla çalışmaya uygun olma.
-Proje belirlenirken yaş ve zeka gibi unsurlara dikkat edilmelidir.
-Yaparak ve yaşayarak öğrenme söz konusudur.
-Öğrenci kendi artı ve eksilerinden sorumludur.
-Merak ve keşif güdüsü önemlidir.
-Proje tasarısı+planlama+araştırma+değerlendirme faaliyetleri öğretmen ve öğrenci tarafından birlikte yapılır.
Sınırlılıkları:
-Zaman
-Sınırın iyi çizilmesi gerekir. Ona göre hedef belirlenir. Yoksa hedeften sapma meydana gelir.
-Her zaman orijinal ürün ortaya çıkmayabilir.
NOT:Proje tabanlı öğretim yöntemi sonucunda mutlaka bir iş,ürün,performans(proje) ortaya konmalıdır.
11-PROBLEME DAYALI ÖĞRENME YAKLAŞIMI (JOHN DEWEY):
(Problem Çözme Yöntemi)
Probleme dayalı öğrenme yaklaşımı,ilerlemecilik eğitim felsefesi akımı ve araştırma-inceleme yoluyla öğretim stratejini ortaya koyan John Dewey tarafından ortaya konmuştur. Probleme dayalı öğrenme temelini J.Dewey’in “yaparak-yaşayarak öğrenme ilkesi” nden almıştır.
Bu yöntem çözülmesi gereken bir problemle başlar.Bu problemin gerçek hayatla ilgili olması,ilgi ve merak uyandırması önkoşuldur.Bu öğrencinin gerçek hayattaki problemlerle daha önceden yüz yüze gelmesini sağlar.
Problem çözme yöntemi,bilimsel araştırma sürecini temele almaktadır. Öğrencilerin problem çözme sürecinde alternatifler geliştirerek,bilimsel yöntemi ve problem çözme aşamalarını kullanarak öğrenmelerini sağlar.
Gerçeğe yakın problem senaryolarının ulaşılabilir nitelikte birden çok çözümü vardır.
Gerçek hayattakine yakın problemi çözerken öğrenci,hem zihinsel hem de beceri olarak süreç içerisinde aktif olarak yer alır.Önceki bilgi ve deneyimlerinden yararlanır ve araştırma sonucu elde ettiği yeni bilgilerle,önceki bilgilerini harmanlar ve problemin çözümüne ulaşır.
Okul öğrencilere problem çözme becerisi kazandıracak etkinlikler düzenlemelidir.Bir problem sınıf ortamına getirilir ve öğrenci problemi çözerek hedefe ulaşmaya çalışır.Asıl amaç mevcut problemi çözmek değil hayat boyu karşılaşılacak olan problemlere uygun çözüm stratejileri geliştirmektir. Burada problem araçtır. Asıl amaç belirlenen hedefe ulaşmaktır.Bu hedef problem çözme stratejileri geliştirmektir.
Üst düzey ve karmaşık zihinsel beceriler geliştirilir. Düşünmenin en yüksek biçimidir.
Öğrencilerin karşılaştıkları toplumsal sorunlar üzerinde yaratıcı düşünerek,çözüm yollarını bulmaları ve sonuca ulaşmaları sağlanır.
Öğrenci merkezli bir yöntemdir.Öğrenciler bireysel yada grup halinde çalışırlar.Öğretmen rehber konumundadır.Öğrencilere gerçeğe yakın problem durumları sunar.Sorular sorarak öğrencileri hedefe yönlendirir.Öğretmen ve öğrenci birlikte öğrenirler.
Değerlendirme:Hem öğrenme ürünü,hem de süreç önemlidir. Değerlendirme aşamasında kişinin probleme olan aktif katılımı ve sonuç değerlendirilir.
Yaratıcı,yansıtıcı,eleştirel düşünme,karar verme,problem çözme gibi üst düzey zihinsel süreçleri geliştirir.
Bireysel yada grup olarak gerçekleştirilebilir.
Öğretimin her kademesinde kullanılır.(Okul öncesi ve ilköğretimde basit bilgi ve kuralların öğretilmesinde kullanılır.)
Program:Öğrencide sorumluluk geliştirir ve eğitim programı esnektir.
Problem Çözme Yönteminde Kullanılan İşlem Basamakları:
1.Problemi hissetme
2.Problem tanımlama
3.Problemle ilgili bilgilerin toplanması
4.Problemle ilgili hipotezler kurma.
5.Veri toplama(Problem çözümü için)
6.Hipotezleri test etme.(Doğru-yanlış)
7.Problemin çözümü
8.Sonucu raporlaştırma
Problem çözme yönteminde kullanılan problem durumlarında (öğrenme senaryolarında) bulunması gereken özellikler:
-En önemli özellik gerçek yaşamla ilgili olmalı,
-Çok yönlü düşünmeyi gerektirmeli,
-İlgi ve merak uyandırmalı,
-Probleme dayalı öğrenme senaryoları, birden çok çözüm yollaru içermelidir.
-Hedefe ulaştırıcı olmalıdır.
-Öğrencinin düzeyine (zihinsel yapısına) uygun olmalıdır.
-Öğretmen problem üretebilmeli ve problem günlük yaşam ile ilgili olmalı ve gerekli transferler yapılmalıdır.
-Üst düzey düşünmeyi,araştırma-inceleme yapmayı sağlamalıdır.
-Asıl olan problemi çözmek değil hedefe ulaşmak olmalıdır.
-Kalabalık gruplara değil küçük gruplara uygulanmalıdır.(2-6 kişilik)
Probleme Dayalı Öğrenme Yaklaşımının Öğrencilere Kazandırdıkları Özellikler:
-Problem çözmeyi öğrenmek=Öğrenmeyi öğrenmektir.Çünkü kişi edindiği bilgilerle yaşamda karşılaştığı problemleri,kendi yetenek ve bilgisini kullanarak çözer ve böylelikle kendi kendine öğrenmiş olur.
-Yaşamla yüz yüze gelme,
-Araştırma, çözüm üretme
-Ekip çalışması becerileri
-Bilimsel düşünmeyi öğrenme.
-Yüzeysel değil derinlemesine öğrenme,kalıcı öğrenmeyi sağlama.
-Üst düzey düşünme becerileri geliştirme.
-İletişim becerileri
-İlgi ve güdülenmeyi artırma.
NOT: İçeriğin ayrıntılarına fazla önem verilmez.
Problem Çözme Yönteminde Öğretmenin Görevleri:
-Problemin gerçek hayattan seçilmesini sağlama.
-Problemin tanımlanıp,çerçevesinin belirlenmesi.
-Veri toplanması ve uygun hipotezlerin kurulması.
-Problemi çözüme ulaştırmada yardım sağlama.
Probleme dayalı öğrenme yaklaşımı,araştırma-inceleme ve buluş yoluyla öğrenme stratejilerinde bilişsel alanın uygulama ve üstü hedeflerinin gerçekleştirilmesinde kullanılır.
Problem Çözme Yöntemleri
Problem çözme yönteminde tümevarım,tümdengelim,analoji(benzetim) analiz,sentez gibi üst düzey zihinsel beceriler geliştirilir ve kullanılır.
Tümevarım: Örneklerden ve olaylardan genel kurallara ve yasalara ulaşma yoludur.Ör/Ali oksijen alarak yaşar.Ali bir insandır.Bütün insanlar oksijen alarak yaşar.
Özelden Genele
Parçadan Bütüne
Tümdengelim: Genel kurallardan,yasalardan özel örneklere ve yasalara ulaşma yoludur.Ör/Bütün madenler sıcakta genleşir.Telefon kablosu bir madendir.Telefon kablosu sıcakta genleşir.
Genelden Özele
Bütünden Parçaya
Hipotetik Dedüksiyon:Tümevarım ve tümdengelim yöntemlerinin birlikte kullanılmasıdır.
Analoji(Benzetim yaparak düşünme): Bir olayı benzer bir olaya benzeterek yapılan öğrenme yoludur.Ör/İnsan beynindeki öğrenmeyi bilgisayarın işleyişine benzeterek açıklamak.Kan dolaşımını,bir şehrin trafik akışına benzetmek.
Analiz (Tahlil, Çözümleme): Konunun tam olarak öğrenilmesi için öğelerine ayrılması ve bu öğeler arasındaki ilişkilerin bulunması.Ör/Cümlenin öğelerine ayrılması.
Sentez (Birleşim, Terkip): Öğeleri birleştirip bütüne ulaşma yoludur. Önceden analiz edilen bir şeyi tekrar birleştirmek sentezdir.Ör/Parçaları birleştirerek bilgisayar oluşturulması.
Problem Çözme ile Proje Yöntemlerinin Karşılaştırılması
Problem Çözme Yöntemi Proje Yöntemi
Genel Özellikler Çözülmesi gereken bir problemle başlar.Bu problem;
1-Gerçek ve gerçeğe yakın olmalı,
2-Birden çok çözümü olmalı,
3-İlgi ve merak uyandırmalıdır.
Bilimsel araştırma sürecini temele alarak,öğrencilerin bilimsel yöntemi ve problem çözme aşamalarını kullanarak öğrenmelerini sağlar.
Öğrenci problem çözme esnasında araştırarak öğrendiği yeni bilgi ile eski bilgiyi harmanlar ve problemin çözümüne ulaşır.Asıl amaç;problem çözme stratejileri geliştirmektir.
Problem Çözme Yönteminde Kullanılan İşlem Basamakları:
1.Problemi hissetme
2.Problem tanımlama
3.Problemle ilgili bilgilerin toplanması
4.Problemle ilgili hipotezler kurma.
5.Veri toplama(Problem çözümü için)
6.Hipotezleri test etme.(Doğru-yanlış)
7.Problemin çözümü
8.Sonucu raporlaştırma
Bilimsel düşünme adımlarını öğretmek için,gerçek yaşamda karşılaşılan sorunlar araştırma konusu olarak verilir.Bu araştırma konusu sabit değildir.Bu konu ile ilgili öğrencilerin;
1-Diğer disiplinlerle bağlantı kurarak,
2-Bireysel yada grupla,
3-Sınıf içi yada dışında,yerine getirdikleri problem çözme etkinliğidir.
Öğrencilerin diğer disiplinlerle bağlantı kurarak yerine getirdikleri bir problem çözme etkinliğidir.
Sonuçta ortaya özgün,orijinal bir ürün,performans konur.
Ortaya konan bu ürünler sergi,pano,gazete vb. yolla sergilenir.
Proje tasarımlarında bulunması gerek esaslar;
-Birden çok çözüm yolu barındırma.
-Öğrencinin düzeyine uygun olma.
-Üst düzey zihinsel becerileri geliştirme.
-Bilimsel yöntemi kullanabilme.
-Günlük yaşamla ilişkili olma.
-Birden fazla dersi(disiplini) ilişkilendirme.
-Farklı kaynaklardan araştırma yapmaya uygun olmalıdır.
Ortak Özellikler Öğrenci merkezlidir.
Öğretmen rehberdir.Öğretmen ve öğrenci birlikte öğrenirler.
Esnek program anlayışı vardır.
Yapılandırmacı öğrenme yaklaşımını temel alır.
İşbirlikçi öğrenmeyle beraber kullanılır.
Bireysel ve grupla uygulanabilir.
Sınıf içi ve sınıf dışında yapılabilir.
Her öğretim kademesinde uygulanabilir.(Okul öncesi de dahil)
Çok yönlü değerlendirme vardır.
Ortak Kazanımlar Bilimsel düşünme becerisi kazandırır.
Üst düzey düşünme becerileri kazandırır.
Yaşamla yüz yüze getirerek yaparak yaşayarak öğrenmeyi sağlar.
Etkili ve kalıcı öğrenmeler sağlar.
İletişim,paylaşım,yardımlaşma,işbölümü becerileri kazandırır.
Özgüven kazandırır.
Sorumluluk duygusu kazandırır.
İlgi çeker,güdülemeyi artırır.
Farklılıklar PÇ.öğrencinin çözmesi gereken bir problemle başlar. Projede,ortaya mutlaka bir ürün, düşünce,performans konur.
Problem çözmeye oranla biraz daha fazla zaman alır ve daha çok grupla uygulanır.(Proje ayrı bir yük getirdiği için)
12-ÖĞRETİM ETKİNLİKLERİ MODELİ (GAGNE)
Öğretim Durumları Modeli olarak da adlandırılır.
Gagne’ye göre öğretimin amacı,öğrencilerin problem çözme becerilerinin geliştirilmesidir.Öğrenme,dışsal uyaranların bilişsel süreçlerle yapılandırılmasına bağlı bir işlemdir.
Öğrenme beyinde gerçekleşir ve gözlenebilen davranışlardan dolaylı olarak anlaşılır. Buna göre öğrenmede yalnızca dış etkenler (pekiştirme,bitişiklik,tekrar) değil iç faktörlerin de etkisi vardır. Bu nedenle model hem davranışçı hem de bilişselcidir.
Gagne’nin Öğretim Etkinlikleri Modelinin Öğeleri
Varsayımlar Öğrenme Ürünleri Öğretim Etkinlikleri
1.Her birey farklı öğrenir,öğrenme türlerine göre öğretim yaşantıları da farklı biçimde düzenlenmelidir.
2.Öğrenme aşamalı ve birikimli bir süreçtir.Yeni öğrenmeler öncekiler üzerine inşa edilir.Bu nedenle öğretmen,öğrencilerin önkoşul bilgilerini dikkate alarak öğretim sürecini düzenlemelidir.
3.Öğrenci kendi deneyimleriyle yaparak-yaşayarak öğrenir.Bu nedenle eğitimde öğretmenden çok öğrenci etkin olmalıdır.
4.Öğrenciye kazandırılacak öğrenme ürünleri önceden belirlenmelidir.Bu durum planlamayı da kolaylaştıracaktır.
1.Zihinsel beceriler
2.Sözel bilgiler
3. Tutumlar
4.Psikomotor beceriler
5.Bilişsel stratejiler
1.Dikkat çekme
2.Hedeften haberdar etme
3.Ön bilgileri hatırlatma
4.Uyarıcı materyali sunma
5.Öğrenciye rehberlik etme
6.Davranışı ortaya çıkarma
7.Dönüt(geribildirim) verme
8.Performansı değerlendirme
9.Kalıcılığı ve transferi sağlama
ÖĞRENME ÜRÜNLERİ:Gagne’ye göre öğrenme ürünleri bilişsel,duyuşsal ve psikomotor değil;(Öğrenme amaçları)
Zihinsel beceriler
Sözel bilgiler
Psikomotor beceriler
Tutumlar
Bilişsel stratejiler ‘dir.
1. Zihinsel Beceriler:Zihinsel beceriler okul öğrenmelerinde en önemli yeri tutar.Gagne’ye göre öğrenme birbiriyle ilişkili sekiz kategoriden oluşan bir süreçtir ve okul öğrenmelerinde önemli yer tutar.En basit öğrenme olan işaretle öğrenme hiyerarşinin en sonunda yer alırken,en karmaşık öğrenme çeşidi olan problem çözme ise hiyerarşinin en başında yer alır.Gagne’ye göre zihinsel becerilerin hiyerarşik dizilişi basitten karmaşığa doğru şöyledir;
1.İşaret öğrenme En basit öğrenmedir.Refleks türü öğrenmeli kapsar.Korkma,kaçınma gibi.Ör/Çocuğun sesin,ışığın farkına varması.
2.Uyarıcı-tepki öğrenmesi Edimsel koşullanmada olduğu gibi uyaran-tepki arasında bağ kurma yoluyla öğrenmedir.Ör/Kırmızı ışık yanınca durma.
3.Zincirleme öğrenme Ardışık olarak verilen uyaranlara bütünlük içinde düzenli tepkiler geliştirmeyi öğrenmedir.Ör/Arabayı çalıştırma,çay demleme.
4.Sözel öğrenme Konuşma,yazma gibi sözel kavramları bütünleştirerek öğrenmedir.
5.Ayırt etmeyi öğrenme Farklı sembollere farklı davranışlar göstermeyi öğrenmedir.Trafik işaretleri gibi.Ör/Kedi-köpek,masa-sandalye ayrımı.
6.Kavram öğrenme Kavram ve nesneleri benzerlik ve farklılıklarına göre sınıflayarak öğrenmedir.Ör/Devlet,okul,hukuk vb. anlamlarını bilme
7.İlke/kural öğrenme İki ve daha fazla kavram ve olgu arasındaki ilke ve yasaları gözleyerek,anlamlı ilişkiler kurmayı öğrenmedir.
8.Problem çözme En yüksek düzeyde entelektüel beceriler göstermeyi gerektiren problem çözmeyi öğrenerek,özgün çözümlemelere ulaşmaya dayanan öğrenmedir.
Formül:İstanbul’un Usta Zengini SAKİP
2. Sözel Bilgiler:Ne öğrenileceğine ilişkin kavram ve dizgeler edinmeyi tanımlamaktadır.Kavram ve olgular ilişkilendirilmeye çalışılır.Terimler,kavramlar,isimler,tanımlar sözel öğrenme kapsamındadır.
3. Psikomotor Beceriler:Bireyin performansına yansıyan öğrenme alanıdır.Psikomotor becerilerde temel amaç hareketleri doğru,hızlı ve düzgün yapabilmektir.Ör/Resim yapma,yazı yazma,spor aktiviteleri yapma gibi.
4. Tutumlar:Tutum,bireyin bir uyarana,olaya,nesneye karşı olumlu veya olumsuz vaziyet alış biçimi olarak tanımlanır.Tutumlar kalıtım yoluyla değil,yaşantı yoluyla edinilir.Etkili bir öğretme modeli bireye olumlu tutumlar kazandırmayı ve olumlu benlik algısını geliştirmeyi amaçlar.
5. Bilişsel Stratejiler:Öğrenme yoluyla kazanılan zihinsel şema ve yapılardır.Bilişsel stratejiler;dikkat,algılama,depolama,kontrol,geri çağırma,yeniden örgütleme ve transfer gibi boyutlardan oluşur.
ÖĞRETİM ETKİNLİKLERİ:
Gagne bilgi işlem süreci modeline paralel olarak öğretim etkinlikleri modelini geliştirmiştir.Öğretim etkinlikleri modeline göre öğretimin düzenlenmesinde sırasıyla şu adımlar atılmalıdır:
1- Dikkati çekme:Hikaye,anı,fıkra anlatma,el çırpma,ses tonunu değiştirme,isim söyleme vb.
2- Öğrenciyi hedeften haberdar etme:Dersin başında hedefler hakkında öğrencileri bilgilendirme.
3- Ön öğrenmeleri hatırlatma:Anlamlı öğrenmeyi sağlamak için yeni öğrenmelerin eski şemalarla ilişkilendirilmesi gerekir.Bu nedenle yeni bilgi verilmeden önce eski bilgiler hatırlatılır.
4- Uyarıcı materyali sunma:Öğrenci derse güdülendikten ve ön bilgiler hatırlatıldıktan sonra dersin asıl konusu sunulur.Konunun öğrenilmesini kolaylaştıracak araç-gereç,materyal(film,model,örnek,harita,şema vb.) kullanılır.
5- Öğrenciye rehberlik etme:Öğrencinin cevaba kendisinin ulaşması amaçlanır.Öğrenciye cevabı söylemek yerine ipucu vererek,dikkatini belli noktaya çekerek sonuca gitmesi sağlanır.
6- Davranışı ortaya çıkarma:Öğrenme sonucunda ortaya çıkması beklenen davranış için ortam hazırlanır.Öğrenciye problem çözme,uygulama,davranışını gösterme fırsatı verilmelidir.Ortaya çıkan davranışa bakarak öğrenme düzeyi hakkında bilgi edinilir.(Ne kadar öğrendi?)
7- Dönüt verme:Ortaya konan davranış doğru ise pekiştirilir;yanlış ise ipucu verilerek düzeltilir.
8- Performansı değerlendirme:Öğrenme ürünlerinin başlangıçta belirlenen hedeflere uygun olup olmadığına bakılır.
9- Kalıcılığını ve transferini sağlama:Öğretmen nelerin öğrenildiğini tekrarlayarak hatırlatır.Öğrencileri yeni problem durumlarıyla karşı karşıya getirerek öğrenilen bilgilerin yeni durumlarda kullanılmasını sağlar.Bu yolla bilgilerin kalıcılığı sağlanmış olur.
NOT:Öğretim etkinliklerinden ilk 3 madde dersin giriş aşaması,4-7 maddeleri arası dersin gelişme aşaması,son 2 madde ise dersin değerlendirme aşamasıyla ilgilidir.
Gagne’nin bilgiyi işleme kuramına göre öğretim düzenlemesinde;
İlk adım Dikkat çekme
Son adımı ise Kalıcılığı ve transferi sağlamadır.
13-YAŞAM BOYU ÖĞRENME KURAMI
Dünyada değişen teknoloji,rekabet,iş olanakları,serbest ticaret gibi şartlar nedeniyle bireyler okullardaki formal eğitimi tamamladıktan sonra eğitime devam ederler.Kendilerini geliştirir,kendi kendilerine öğrenirler.(Bir nevi zorunluluk haline gelmiştir.)
Yaşam boyu öğrenme,AB tarafından desteklenmekte,ülkemizde AB destekli mesleki ve teknik eğitim çalışmaları,projeleri yapılmaktadır.(Kahvehaneden tersaneye,bilgisayar geri dönüşüm projeleri gibi)
Okul,öğrenmeyi sağlayan tek kurum olamayacağı gibi,yaşam boyu gerekli tüm bilgi ve becerileri kazandıramaz.Bu nedenle öğrenme yalnızca okulda gerçekleşmez,tüm yaşam süresince(ev,müze,kütüphane,etkinliklerde vb.) devam eder.Öğretmenlerin yanında anne-babalar,kardeşler,arkadaşlar vb.kişiler de öğrenmeyi etkiler.
Temel ilkesi;bilinçli ve amaçlı olarak yaşam boyunca öğrenmeye devam etmektir.
Yaşam boyu öğrenmenin temel amacı bireyin öğrenmeyi öğrenmesini sağlamaktır.
Yaşam boyu eğitim bireyin kişilik,sosyal ve mesleki alanda gelişimini amaçlayan tüm yaşam süresince devam eden çok geniş bir kavramdır.
Yaşam boyu öğrenme,teknolojik gelişmeler ve bunların yol açtığı değişime uyum sağlayabilme,sürekli olarak kendini yenileyebilme,bilgiyi üretebilme,öğrenmeyi öğrenebilme,işbirliği ve paylaşımı amaçlar.
Yaşam boyu öğrenme=Örgün eğitim+Yaygın eğitim
Örgün eğitim:Planlı,programlı,kurumsaldır.Okul öncesi,ilköğretim,ortaöğretim,yükseköğretim.
Yaygın eğitim:Plansız,programsızdır.Halk eğitimi,çıraklı eğitim,iş başında eğitim.
Eğitim tüm yaşam boyu devam edeceği için,temel eğitim süresince(okullarda) fazla bilgi yüklemenin anlamı yoktur.Sadece yaşam boyu öğrenme için belli becerileri kazandırma,alt yapı oluşturma için başlangıçtır.Okul öncesinde başlar.
Her birey yaşam boyu hem öğretmen,hem öğrencidir.Birey hedef saptama,plan yapma,yöntem seçme vb. tüm aşamalarda aktiftir.Değerlendirme kişi tarafından yapılabilir.
Yaşam boyu öğrenme tüm gelişim zamanlarında gerçekleşir.
Yaşam boyu öğrenme bilinçlidir,birey isteyerek öğrenir.
Yaşam boyu öğrenme sadece mesleki becerileri kapsamaz,sosyal ve bireysel özelliklerin geliştirilmesini de kapsar.(Sadece mesleki alanda algılanması yanlıştır,tüm alanları kapsar.)
Yaşam Boyu Öğrenme Öğeleri
1-Süreklilik:Eğitim yaşamın ilk yıllarından sonuna kadar devam eden bir süreçtir.Evde,işte,boş zamanlarda devam eder.
2-Yaratıcılık:Yalnızca orijinal nesneler üretmek değildir.Bireylerin değişikliklere uyum sağlaması için kendi kendi potansiyellerini fark etmeleri ve yaratıcılıklarını geliştirmesi gerekmektedir.Temel amacı,bireyin yaşamın bir parçası olmasını sağlamaktır.Kendini geliştirme.
3-Kendi kendine öğrenme:Okullar yaşam boyu öğrenme için gerekli becerileri,değer ve tutumları kazandırma sorumluluğunu üstlenmelidir.Bireyler kendi seçtikleri ve yaptıklarıyla daha iyi öğrenirler.Alt yapıyı(öğrenme sorumluluğunu) okul vermelidir.
Yaşam Boyu Öğrenmeye İlişkin Yanlış Anlayışlar
Yaşam boyu öğrenme sadece yetişkinleri kapsamaz.Yaşamın tüm dönemlerinde gerçekleşir.
Yaşam boyu öğrenme sadece meslek, beceri kazandırmaz.Bireysel,sosyal,mesleki vb.her alanı kapsar.
Yaşam boyu öğrenme tesadüfi oluşmaz.Birey isteyerek ,bilinçli,amaçlı öğrenir.
14-AKTİF (ETKİN) ÖĞRENME
Thomas Good tarafından ortaya atılmıştır.
Eleştiri:Etkin öğrenme,öğretmenin bilgi sunduğu ve öğrencilerin pasif olarak sunulan bilgileri almaya çalıştığı geleneksel öğretim yöntemlerinin tam tersi bir öğretim yaklaşımıdır. Etkin öğrenmede öğrenmeye aktif katılım esastır.(Öğrenme,duyu organlarına hitap etmelidir.)
Aktif öğrenme,öğrencilerin öğrenmeyi öğrenerek,kendi yaşamlarını şekillendiren(öz düzenleme) bireyler olmalarını amaçlayan bir yaklaşımdır.Aktif öğrenmede öğrenci kendi öğrenim yaşamını yine kendisi şekillendirir.
Etkin öğrenme:Öğrenene,öğrenme sürecinin çeşitli yönleriyle karar alama fırsatının verildiği,öğrencinin öğrenme sırasında zihinsel yeteneklerini kullanmaya zorlandığı bir öğrenme sürecidir.(Öğretmen öğrenciyi etkinleştirmek için gerekirse zorlar.)
Aktif öğrenme için için 3 koşul;
1- Öğrencinin öğrenme ile ilgili kararlar alması,
2- Zihinsel yeteneklerini kullanması,
3- Sosyal etkileşimde bulunması gerekir.
Etkin öğrenme için aktif katılım gereklidir ancak yeterli değildir.Öğrencinin eğitim sürecinde,öğretimi planlama,gözden geçirme,uygulama,aktif katılım,değerlendirme gibi süreçlerde de aktif olması gerekir.
Etkin öğrenmede öğrenilenler tartışılır,hipotezler oluşturulur;incelemeler ve araştırmalar yapılır.Öğrenciler kendi planlarını yapar,istedikleri öğrenme etkinliklerini seçer,kendi gelişimini ölçer,kendi hata ve başarılarını kendileri belirler(değerlendirme).
Etkin Öğrenmenin Temel İlkeleri
1- Öğrenme doğası gereği aktif bir süreçtir,
2- Farklı insanlar farklı yollarla öğrenir,
3- Bilgi etkinliklerle keşfedilir ve yapılandırılır.
4- Öğrenme birikimli bir süreçtir.
5- Öğrenmede çevre etkileşimi önemlidir.
6- Öğrencinin öğrenme becerileri geliştirilebilir.
7- Öğretimsel işler önemlidir.
Etkin Öğrenmede Öğretmen Rolü
-Sınıf içi öğrencilerle planlamalı,ilgi ve isteklerini göz önüne almalıdır.
-Öğrencilerin ilgisini çekmelidir.
-Eğitim durumlarını öğrenci farklılıklarını dikkate alarak hazırlamalıdır.(Zengin,farklı yöntem ve teknik kullanma)
-Grup çalışmalarını yönlendirmeli,sınıf içi tartışma ortamı oluşturmalıdır.
-Etkin katılım için zengin materyaller seçmeli,ödevler vermeli,dışarıdan konuşmacılar getirmelidir.
-Sınıf ortamında etkili iletişim ortamı oluşturmalıdır.
-Öğrencilere dönüt vermeli,doğru cevapları pekiştirmeli,yanlış cevapları düzeltmelidir.
Öğretmen öğrencilerin ilgisini çekmeli,doğru davranışları pekiştirmeli,yanlışları düzeltmeli,öğrenciler dönüt vermeli ve öğrencileri etkin olarak öğrenme sürecine katmalıdır.
Etkin öğrenme,öğrencilere konuşma,dinleme,okuma-yazma ve düşünme imkanı sağlar.Etkin öğrenmede ders içeriği,uygulama gerektiren problem çözme,proje,küçük gruplar,simülasyon,örnek olay,alan gezileri ve işbirlikçi öğrenme gibi yöntemlerle sunulur.
Etkin öğrenme birbiriyle ilişkili olan üç öğeden oluşur.Bunlar;
1- Temel Öğeler:
-Konuşma ve dinleme,
-Yazma
-Okuma
-Yansıma:Bireyin öğrendiklerini kendi içerisinde açıklığa kavuşturma sürecidir.
2-Öğrenme Stratejileri (Öğrenciyi aktif kılacak stratejiler)
-Küçük gruplar
-İşbirlikli öğrenme
-Benzetim(simülasyon)
-Tartışma
-Problem çözme
-Proje
3-Öğretim Kaynakları
-Metinler
-Ev ödevleri
-Dışarıdan konuşmacılar
-Öğretimle ilgili materyaller
Etkin Öğrenmede Öğrencinin Rolü
1-Özgüveni vardır.
2-Dikkatini toplar,kendisini güdüler.
3-Kendine göre hedef belirler ve bu hedefleri bilinçli seçer.
4-Öğrenme etkinliklerinin seçimini ve programını yapar.
5-Kendi performansını değerlendirir.
6-Başarısızlık durumunda nedenlerini araştırır.
7-Öğrendiklerini yeni durumlara uygular.
Etkin Öğrenme Sınıf Ortamları
-Saygınlık,
-Enerji doluluk,
-Bireysel sorumluluk,
-İşbirliği,
-Bilişsel farkındalık.
NOT:Aktif öğrenmenin amaçları;
1-Öğrenmeyi öğrenmek(Bilimsel düşünmeyi öğretmek)
2-Bilgi kaynaklarına ulaşmayı öğretmek,
3-Problem çözme becerileri kazandırmak,
4-Neden sonuç ilişkisi kurmayı öğretmek,
5-Kendini yenilemeyi öğretmek,
6-Sosyal becerileri geliştirmek vb.dir.
DİPNOT:Bilişsel Çıraklık
Öğrenciye bilgiye nasıl ulaşacağı, onu nasıl kullanabileceği ve uygulayabileceği konusunda gereksinim duyacağı bilişsel etkinliklerin öğretmenin bir usta gibi yol göstericiliği ışığında kazandırılması sürecidir. Bu süreçte öğretmen, bir ustanın yaptığı gibi önceden hazırlanmış bir öğretim senaryosu olmadan, öğrencinin gerçek dünya bağlamındaki sorunları çözmesine yardım etmek üzere stratejiler geliştirerek öğrenciye yol gösteren biri olmalıdır.
Bilişsel çıraklık, bilişsel becerilerin gerçek bir durumda nasıl kullanılabileceği konusunda geleneksel usta-çırak etkileşiminin bazı özelliklerini uyarlayarak kullanan bir yaklaşımdır. Öğrenciler karmaşık ve gerçek bir durumda bilgiye nasıl ulaşıldığını gözlemleyerek öğrenir. Daha sonra da kılavuzlanmış ve desteklenmiş ortamlarda gözledikleri bilişsel becerileri uygularlar.
15-ETKİLİ ÖĞRETİM MODELİ(SLAVIN)
Slavın,Carroll’un okulda öğrenme modelinden hareketle okul yada öğretmen tarafından değiştirilebilir öğeleri üzerinde odaklaşarak bir öğretme modeli geliştirmiştir.Bu model,öğrenme düzeyini etkileme gücünde olan,değişmeye açık değişkenleri işe koşarar öğrenme düzeyini yükseltmeye çalışmaktadır.
Etkili öğretim modelinin öğeleri şunlardır;
1-Öğretimin Niteliği:
Öğrenme konusunun,ilgi çekici,kolay öğrenilir ve hatırlanır olması öğretimin niteliği ile ilgilidir.Öğretim niteliğinin artırılması,öğretim etkinliğinin anlamlı hale getirilmesi,öğrenilecek birimlerin sistematik biçimde organize edilmesine bağlıdır.
Öğretim niteliğinin düzeyi,(duyuşsal özellik,bilgi yada becerinin) öğrencinin öğrenmesini kolaylaştıracak biçimde sunulma düzeyidir.Niteliği yüksek öğretim,öğrencinin öğrenilecek konuya ilgi duymasını sağlayan konuyu kolaylıkla hatırlamasına,anlamasına,uygulamasına yardım eden bir öğretimdir.
Öğretimin niteliğinin önemli olan bir diğer yönü de,öğretmenin, öğretim sırasında öğrencilerin ne derecede öğrendiklerini belirlemesi ve gerekli önlemleri almasıdır.
2-Öğretimin Düzeyini Uygun Hale Getirme:
Öğretimi düzenlemede en önemli güçlüklerden biri,farklı bilgi,beceri,öğrenme,hızı ve güdülenmişlik düzeylerine sahip öğrencilerin bir sınıfta öğrenmelerini sağlamaktır.Bireyler arasındaki bu farklılıklar öğretmenleri,eğitimi bireyselleştirme yollarını aramaya yöneltmiştir.Farklı öğrenen öğrenciler için farklı yöntem ve teknikler kullanılmalıdır.
Öğretimi uygun hale getirmede öğretmenin yapması gereken;öğrencilere dönüt ve düzeltmeleri düzenli bir iletişim örüntüsü içinde sunmaktır.
Öğrenciler arasındaki bireysel farklılıklar(bilişsel,duyuşsal,devinişsel) çok yönlü öğrenme-öğretme etkinliklerine baş vurmayı zorunlu kılar.Yavaş öğrenenlerin, ön koşul öğrenme eksikliklerini gidererek ek öğrenme-öğretme stratejileri ile öğrenmeleri desteklenirken,hızlı öğrenen öğrenciler aynı konuyla ilgili daha kapsamlı etkinliklere yöneltilmeleri sağlanır.
3-Teşvik Etme:
Öğrencilerin öğrenmeye güdülenmeleri,öğrenmenin etkinliğini artıran bir öğedir.Öğrencileri öğrenmeye güdülenmesi şu nedenlerden kaynaklanır.
-Öğrenme biriminin özelliğinden kaynaklanabilir.
-Öğrencinin kendi özelliğinden kaynaklanabilir.
-Güdülenme okulun yada öğretmenin vereceği ödülden kaynaklanabilir.
4-Zaman:
Öğretim zaman alır,öğretime çok zaman ayırma daha iyi öğretim anlamına gelmez.Çok zaman yerine daha az ama kaliteli zaman önemlidir.(Nitelikli zaman)
Öğretime ayrılan zaman,gerçekten öğretmenin ve öğrencinin öğretime ayırdığı zamandır.
NOT:Slavın’ın etkili öğretim modeli ile Carroll’un okulda öğretim modeli büyük oranda örtüşmektedir.Her iki modelinde paylaştığı varsayım;öğrenme düzeyinin,öğretimin düzenlenmesi yoluyla artırılabileceğidir.
Öğretimin düzenlenmesi ise,öğrencilerin ön öğrenmelerinin yeterli hale getirilmesi,güdülenme düzeylerinin yükseltilmesi,zamanın verimli kullanılması ve uygun öğretme stratejilerinin seçimi gibi değişkenlerle ilişkilidir.Öğretimin düzenlenmesi değiştirilebilir unsurlar üzerinden yapılır.
16-KUANTUM ÖĞRENME
1980’li yıllarda ABDli Bobbi De Porter tarafından geliştirilmiş,Lazanov tarafından önemli katkılarda bulunulmuştur.
Kuantum fiziği:Mikro-evren denilen bu evreni yöneten yasaları araştıran fizik dalıdır.
Kuantum öğrenme;kuantum fiziğinin bulgu ve varsayımlarından yola çıkarak bireyin bir bütün olarak kendinin gerçekleştirmesini hedeflemektedir.
Kuantum öğrenme;öğrenci başarısını artıran,aşırı tutkulu öğretmenler ,aktif sınıflar ve anlamlı içerik yaratan bütünleştirilmiş bir modeldir.Çağdaş yaklaşımların sentezlenmiş halidir.
Kuantum öğrenmenin amacı:Keyifli ve dinamik bir okul çevresi yaratmaktır.Bu amaca ulaşmada şu ilkeleri ileri sürer:
1-Herkes öğrenebilir,
2-Herkes farklı şekillerde öğrenir,
3-Katılımla eğitim daha verimli olur.
Kuantum öğrenme hızlandırılmış öğrenme teknikleri,beyin uyumlu öğrenme teknikm ve stratejilerinin kullanılmasına dayanır.
Kuantum Öğrenmede Kullanılan Teknikler
1-Zihnimizin gücü,
2-Benim için ne var?(BİNV)
3-Doğru öğrenme ortamı,
4-Tutum kazanma,
5-Öğrenme biçimini keşfetme,
6-Not alma,
7-Kendine güvenerek yazma,
8-Hafıza geliştirme,
9-Hızlı okuma,
10-Problem çözme’dir.
Kuantum öğrenme 4 temel öğe üzerine yapılandırılır.Bunlar;
1-İlkeler ve inançlarla bağlantılı TEMELLER,
2-Dürüstlük ve güvenin bulunduğu ORTAM,
3-Dinamik ve ilgi çekici program TASARIMı,
4-Öğrenmeyi artıran destekleyici ÇEVRE.
Kuantum Öğrenmede Mükemmelliğin 8 Anahtarı(Kuantum Öğrenmenin Temelleri)
1.Bütüncül olma,
2.Hatadan başarıya ulaşma,
3.Güzel amaçla konuşma,
4.Hedefe odaklanma,
5.Kendini idealine adama,
6.İşini sahiplenme,
7.Esneklik,
8.Denge.
Kuantum Öğrenmenin Faydaları
-Motivasyon artar,
-Benlik saygısı artar,
-Başarı artar,
-Özgüven artar,
-Olumlu tutum artar,
-Öğrenilen beceri kullanım oranı artar.
5.ÜNİTE
ÖĞRENME STİLLERİ
ÖĞRENME STİLLERİ
Her öğrencinin en iyi öğrendiği yol,onun öğrenme stilidir.Bir öğrencinin algılamasını,çevredeki diğer insanlarla ilişkilerini ve öğrenme çevresindeki davranışlarına etki eden bilişsel,duyuşsal ve fizyolojik yapısı onun öğrenme stilini belirler.
Çağdaş eğitim anlayışında bireysel farklardan doğan bireysel öğrenme stilleri önemsenir.Bir öğrencinin öğrenme stilini belirleyip,gerekli düzenlemeleri yapmak öğrenci başarısını artırır.Çünkü bireylerin öğrenme stilleri ”parmak izleri” kadar kendilerine özgüdür.
Öğrenme stilleri konusunda Kolb,Dunn ve Dunn ve A. Gregorc farklı kuramlar geliştirmişlerdir.
1-KOLB’UN ÖĞRENME SİTİLLERİ MODELİ
Öğrenme sitili terimi, son yıllarda özellikle David Kolb’un “Yaşantısal öğrenme kuramı” nın bir uzantısı olarak öğrenme terminolojisine girmiştir.
Kolb’a göre; bireyler kendi yaşantılarından, deneyimlerinden öğrenirler ve bu öğrenmenin sonuçları güvenli bir şekilde değerlendirilebilir. Yaşantısal öğrenme, eğitim, iş ve kişisel gelişim arasında bağ olan bir çatıyı takip eder. Yaşantısal öğrenme, iş taleplerini tanımlayan ve eğitimsel amaçlara uyan bir sistem sunar ve yaşantısal öğrenme metotlarıyla sınıf ve gerçek dünya arasında geliştirilebilen bağlantıları vurgular.
Kolb,iş talepleri+eğitimin amaçları+kişisel gelişimi dikkate alır ve sınıf ile gerçek dünya arasında bağ kurar.
Öğrenme sitili,bireyin öğrenmeye yönelik eğilimlerini yada tercihlerini gösteren özelliklerdir.Öğrenme sitilleri bireylere özgüdür.Bir öğrencinin öğrenme sitili ile kişilik özellikleri benzerlik göstermektedir.Ör/Düşünerek hareket eden birey sistemli öğrenme sitiline sahip olurken,atılgan bir öğrenci ise sezgiye dayalı bir öğrenme sitiline sahip olur.
Kolb’a göre;her bireyin öğrenme stili,4 öğrenme yeteneğinin bileşenidir.
Kolb her öğrenme sitilinin önemli olduğunu ve bunların birbirini tamamlayacak şekilde kullanılması gerektiğini ve etkin öğrenmenin sağlanması için;öğretme-öğrenme sürecinin öncelikle öğrencinin hislerine,sonra düşüncelerine,daha sonra zihinsel soyutlamaya ve sonunda öğrenenlere deneme olanağı verecek şekilde düzenlenmesinin gerekliliğini savunmaktadır.
Kolb’un öğrenme biçimi modelinde,dört öğrenme biçimi bulunduğunu ve her bir öğrenme biçiminde farklı öğrenme yollarının olduğunu açıklamaktadır.Bunlar;
Öğrenme Stili → Öğrenme Yolu
-Somut yaşantı → Hissederek
-Yansıtıcı gözlem → İzleyerek
-Soyut kavramsallaştırma → Düşünerek
-Aktif yaşantı → Yaparak öğrenmedir.
1.Somut Yaşantı:(Hissederek)Bu öğrenme biçiminde yaşantı ve problemlerle kişisel olarak ilgilenmek ve hissetmek,düşünmekten daha önemli görülmekte,problemlerin çözümünde bilimsel yaklaşım yarine sezgilere dayalı bir yaklaşım tercih edilmektedir.
İlgi,merak,araştırma-inceleme,keşfetme somut yaşantı biçimine sahip kişilerin bazı özellikleridir.
2.Yansıtıcı Gözlem:(İzleyerek)Düşünce ve olayları dikkatlice gözlemleyerek farklı görüş açılarından değerlendirme süreci üzerinde odaklanmıştır.
Olayın özüne inmek,gözlemlemek,farklı açılardan değerlendirmek,içe dönük olmak,iyi gözlemlemek yansıtıcı gözlem biçimine sahip kişilerin bazı özellikleridir.
3.Soyut Kavramsallaştırma:(Düşünerek)Burada mantık,kavramlar ve düşünceler duygulardan daha önemlidir. Birey düşünce ve olayların mantıksal analizini yaptıktan sonra harekete geçmektedir.Problem çözümünde bilimsel yaklaşım önem kazanmaktadır.Birey olayların mantıksal analizini yaptıktan sonra harekete geçmektedir.
Tümdengeligelim yöntemi,mantıklılık,düşünerek öğrenme, soyut kavramsallaştırma biçimine sahip kişilerin bazı özellikleridir.
4.Aktif(Etkin) Yaşantı:(Yaparak)Bu öğrenme biçiminde izlemekten çok pratik uygulamalar yapma,mutlak gerçek yerine işe yarayanı benimseyip diğerlerini reddetme söz konusudur.Birey başladığı işi tamamlama ve hedeflere ulaşma için risk almaktadır.
Yaparak öğrenme,risk alma,dışa dönük olma,proje,uygulama etkin yaşantı biçimine sahip kişilerin bazı özellikleridir.
Kolb’a göre,öğrencilerin etkin olabilmeleri için dört farklı yeteneğe ihtiyaçları vardır. Bunlar; somut yaşantı yetenekleri, yansıtıcı gözlem yetenekleri, soyut kavramsallaştırma yetenekleri ve aktif yaşantı yetenekleridir. Yani, öğrenciler önyargı olmaksızın kendilerini yeni yaşantılara açık tutabilmeli(S.Y), pek çok açıdan yaşantılarını gözlemleyebilmeli ve yansıtabilmeli(Y.G), gözlemlerini mantıksal olarak sağlam kuramlar içine oturtabilecekleri kavramlar oluşturabilmeli(S.K), problem çözme ve karar verme aşamalarında bu kuramları kullanabilmelidirler(A.Y).
Kolb’e göre öğrenme sürecinin iki temel boyutu vardır. Bunlardan birincisi; soyut kavramsallaştırmadan somut yaşantıya uzanır, ikincisi; aktif yaşantıdan yansıtıcı gözleme uzanır. Kolb öğrenme sitili modelinde somut yaşantı ve soyut kavramsallaştırma bireyin bilgiyi nasıl algıladığını, yansıtıcı gözlem ve aktif yaşantı bireyin bilgiyi nasıl işlediğini açıklar. Yani; Kolb öğrenme sitili modeline göre bireyler bilgiyi hissederek veya düşünerek algılar, izleyerek veya yaparak işlerler. Burada bireyin öğrenme sitilini tek bir yetenek belirlememektedir. Her bir bireyin öğrenme sitili, dört öğrenme yeteneğinin bileşenidir.
SY ile SK birbirinin tersi özelliktedir.→(Bilgiyi algılama)
YG ile AY birbirinin tersi özelliktedir.→(Bilgiyi işleme)
Öğrenme sitili envanterini kullanarak öğretmenler,öğrencilerinin öğrenme sitilleri hakkında bilgi sahibi olabilirler. Öğrencilerin öğrenme sitilleri bilindiğinde, kullanılabilecek öğretim stratejileri, öğretim yöntem ve teknikleri, gerekli öğretim materyalleri daha rahat bir şekilde seçilebilecektir. Bir sınıfta tek bir öğrenme sitiline yönelik öğretim yerine her bir öğrenme sitiline hitabeden bir öğretim sunmak gerekir. Yapacakları eğitimde sadece bir gruba yönelik öğretimi değil sınıf içindeki her bir gruba yönelik öğretimi gerçekleştirebilirler. Bu şekilde sınıftaki başarı düzeyinin ortalama bir puan çevresinde olmasının sağlanabileceği, sınıfta başarılı ve başarısız öğrenciler arasında aşırı uçurumların(ekterm-aşırı uçlar) ortadan kaldırılabileceği düşünülmektedir.
2-DUNN VE DUNN ÖĞRENME SİTİLLERİ MODELİ
Her birey kendine özgü bir biyo-psiko-sosyal gelişim özelliğine sahiptir.Bu durum kişinin bilgi,beceri,tutum ve buna dayalı olarak öğrenme yolunu etkilemektedir.Dunn ve Dunn’ın öğrenme stili modeli,doğrudan öğrenmeyi tanımlama yerine,bilgiyi yönlendirmede bireyin iç dinamiklerine etki eden dış dinamikleri tanımlamaktadır.Bu model bilişsel tercih ile içsel ve dışsal etmenlerden oluşan değişkenler arasındaki ilişkiyi belirlemenin önemini vurgulamaktadır.
Modele göre,öğrenme biçimleri iç ve dış etkenleri içeren çevresel,duygusal,fiziksel,sosyal ve psikolojik olmak üzere 5 temel etmenden oluşmaktadır.Etkili bir öğrenmenin gerçekleşmesi için,bu etmenlerin tümünü dikkate almak gerekir.
Dunn’a göre öğrenmeyi etkileyen unsurlar:
Çevresel Etkenler:Ses,ışık,Sıçaklık,gürültü,dekor.
Duygusal Etkenler:Motivasyon,kararlılık,sorumluluk,içsel yapı.
Fiziksel Etkenler:Hareketlilik,yeme ihtiyacı,yorgunluk,uykusuzluk.
Sosyal Etkenler:Bireysel ve grupla öğrenme,uzman kılavuz denetiminde çalışma.
Psikolojik Etkenler:Hızlı ve sakin tepki verme,beynin sağ ve sol yarımkürelerini kullanma.
NOT:Bazı kaynaklarda psikolojik etkenler yar almamaktadır.Bunun yerine genel etmenler denilebilmektedir.
Dunn’a göre öğrenme stillerini bilmek sadece derslerde başarılı olmaya yardımcı olmaz.Öğrenme stilleri kişilerin kendilerini tanımalarını,güçlü yanlarını ortaya çıkarmalarını sağlar.Öğrenme tüm yaşam boyunca devam eder.Kendi zayıf ve güçlü yanlarını bilen kişi,çalışırken kendi kurallarını oluşturabilir ve kendini yönlendirebilir. Bir kişiyi yaşamda öne çıkaran farklılıklarıdır.
3-GREGORC ‘UN ÖĞRENME SİTİLLERİ MODELİ(Kaynaştırma Yeteneği Modeli)
Gregorc,kişinin öğrenmesinde ve öğrenme biçiminin oluşmasında algılama yeteneğinin çok önemli olduğunu vurgular.Ona göre kişilerin algılama yeteneklerine göre oluşturdukları öğrenme durumları,onların öğrenme biçimlerini oluşturur.
Gregorc,insanda iki farklı boyutun olduğunu,bunların algılama ve sıralama olduğunu ve bunlarında ikişer kutuptan oluştuğunu vurgular.Algılamada soyut-somut;sıralamada aşamalılık-rastlantısallık kutupları vardır.
Bireyler algılama yeteneklerine göre somut ve soyut algılayanlar olarak ikiye ayrılır.Algıladıkları bu bilgileri düzenleme yeteneklerine göre ise ardışık ve random(rastgele) şeklinde ikiye ayrılmaktadır.Bu nedenle Gregorc’un kaynaştırma yeteneği modelinde somut ardışık,soyut ardışık,somut random ve soyut random olmak üzere dört öğrenme biçimi bulunmaktadır.Bireylerde bu öğrenme biçimlerinin bir yada bir kaçı bulunabilir.Etkili öğretim için tüm öğrenme biçimlerinin dikkate alınması gerektiğini vurgular
6.ÜNİTE
ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
Yöntem=Yol
Öğretim yöntemi,bir dersi hedeflerine ulaştırmak için izlenen yollardır.Öğretim yöntemi içeriğin(konuların) nasıl öğretileceği ile ilgili düzenlemeleri kapsar.
Öğretme-öğrenme sürecinde yöntem ve teknik kullanmanın en önemli amacı;hedeflere etkili bir şekilde ulaşmak,etkili ve kalıcı öğrenmeyi sağlamaktır.Bunu gerçekleştirirken kullanılan yöntem ve teknikler ise birer araçtır.
Öğretim yöntemleri geleneksel ve çağdaş öğretim yöntemleri olmak üzere ikiye ayrılır.
Geleneksel Öğretim Yöntemleri Çağdaş Öğretim Yöntemleri
-Anlatım yöntemi kullanılır.
-Öğretmen aktiftir,öğrenci pasiftir.
-İletişim tek yönlüdür.(Öğretmenden öğrenciye)
-Sözel aktarmaya dayanır.
-Zaman ve maliyet gerektirmez.
-Ezber öğrenmeye dayalıdır.
-Hazır bilgilerin sunumu yapılır.
-Alt düzey kazanımlar sağlar. -Soru-cevap,tartışma,örnek olay,gösterip yaptırma,proje tabanlı öğrenme,problem çözme,deney yöntemleri kullanılır.
-Öğrenci aktiftir.Öğretmen rehberdir.
-Yaparak-yaşayarak öğrenmeye dayalıdır.
-Üst düzey öğrenmeleri gerçekleştirir.
-Kalıcı öğrenmeyi sağlar.
-Etkileşim çok yönlüdür.
-Bilginin keşfedilmesini ve kullanılmasını sağlar.
-İşbirlikçi öğrenmeyi sağlar.
Öğretmen dersini işlerken mutlaka belli bir yöntem ve tekniği kullanması gerekir. Çünkü yöntem ve teknikler dersin etkili olarak işlenmesine yardımcı olmaktadır. Öğretmen farklı yöntem ve teknik kullanırsa hem konusunu daha iyi öğretir, hem de farklı öğrenme tarzı olan öğrencilerin öğrenmelerine yardımcı olacaktır.
Öğretmenin dersini işlerken hangi tekniği kullanacağını belirleyen en önemli etken ulaşılacak hedef ve davranışlardır.
Bununla birlikte yöntem seçilirken şu özellikler dikkate alınmalıdır:
1.Ulaşılacak hedef ve davranışlara uygunluk. (öğrenci kazanımları(bilişsel,duyuşsal, devinişsel))
2.Öğrenci düzeyine(hazırbulunuşluk,seviye, ihtiyaçlarına ) uygunluk.
3. Öğrenilecek konunun özelliğine uygun olmalıdır.(Konuyu,içeriği en iyi aktarmalıdır.)
4. Öğretmenin yönteme yatkınlığı
5.Zaman ve maliyet.(Ekonomiklik)
6.Ortam (Öğrenci grubunun büyüklüğü,25)
7.Fiziksel olanaklar (Öğretim araç-gereçleri):Yöntem ve teknik seçiminde bir etkende araç-gereçlerdir.Okulda yeterli araç-gereç varsa buna göre yöntem seçilebilir. Eğitimde araç-gereç kullanmanın temel amacı;etkili ve kalıcı öğrenmeyi sağlamaktır.
Eğitimde araç-gereç seçiminde dikkat edilecek hususlar:
-Eğitimde kullanılan araç-gereç amaç değil,etkili ve kalıcı öğrenme için araç olmalıdır.
-Eğitsel değer taşımalıdır.
-Öğrencinin gelişim ve öğrenme düzeyine uygun olmalıdır.
-Eğitsel değer taşımalı,hedeflere ulaştırmalıdır.
-Kullanılan öğretim yöntemine uygun olmalıdır.
-Her öğrencinin erişimine ve kullanımına uygun olmalıdır.
-Öğrenciye alıştırma ve uygulama fırsatı vermelidir.
-Kolaylıkla geliştirilebilir ve güncellenebilir olmalıdır.
-Dayanıklı olmalı,tekrar kullanılabilmelidir.
-Basit,sade,anlaşılır olmalıdır.Birden fazla duyu organına hitap etmelidir.
NOT:Öğretim strateji,yöntem ve teknik seçiminde dikkat edilecek öncelik sırası:
1.Öğretimin(dersin) hedeflerine uygunluk.
2. Öğrenci düzeyine(hazırbulunuşluk,seviye, ihtiyaçlarına ) uygunluk.
Başlıca Öğretim Yöntemleri:
1.Anlatma 5.Problem çözme
2.Tartışma 6.Deney
3.Örnek olay 7.Proje tabanlı öğrenme
4.Gösterip yaptırma 8.Bireysel çalışma
1. ANLATIM YÖNTEMİ (DÜZ ANLATIM, TAKRİR):
Öğretmenin önceden organize ettiği bilgilerini, pasif bir şekilde dinleyen öğrencilere ilettiği geleneksel bir yöntemdir.Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde ve daha çok bilgi düzeyinde hedef davranışların kazanımında kullanılır.
Anlatım,en eski öğretim yöntemidir. Öğrencileri pasifize ettiğinden dolayı etkisiz bir yöntemdir.Bu neden (öğrencinin pasif kalması) anlatım yönteminin en önemli sınırlılığıdır. Modern öğretim anlatıma pek fazla yer vermemekle birlikte öğretmen hemen her konuda bu yöntemden belli bir ölçüde yararlanma gereğini duymaktadır. Önemli olan husus anlatımın yerini ve süresini iyi seçmelidir. Bilgileri kalabalık gruplara iletmek, öğrencilerin içerik üzerinde organize bir görüş kazanmaları, zamanın iyi kullanımı, uygulanması kolay ve ekonomik olması nedeniyle öğretmenin tercih ettiği bir yöntemdir.
Duyuşsal hedef alanlarının kazandırılmasında kullanılır.Ör/Vatan sevgisi,etkili bir konuşma yapılarak Çanakkale savaşı anlatılarak öğrencilerin duyuşsal özellikleri geliştirilebilir.
*Aktif katılımın en az olduğu yöntemdir.
* En eski öğretim yöntemidir.
*En çok kullanılan yöntemdir.
• Öğretmen merkezlidir.
• Konu öğretmen tarafından anlatılır.
• Sunuş stratejisinde kullanılır.
• Bilgi düzeyindeki hedef davranışların kazandırılmasında etkilidir.
• Ekonomik bir yöntemdir.
• Etkili bir öğrenme-öğretmede yetersizdir.
Nerelerde Kullanılır?
-Dersin girişinde(kavram ve ilkelerin öğretiminde)
-Dersi özetlemede
-Ders tekrarında
-Zor konuların öğretiminde
-Ön bilgilerin olmadığı durumlarda
-Kalabalık gruplarda
-Zamanın kısıtlı olduğu durumlarda(En önemli yararı budur.Zamandan tasarruf sağlar.)
NOT:Anlatım yöntemi kullanılırken çok dikkatli ve özenli olunmalıdır.Nasıl ki bilgisayarlar hareketsiz kaldıklarında ekran koruyucu devreye giriyorsa,hareketsiz ve iletişimsiz öğrencilerde de “gündüz rüyası”,”dersten kopma” gibi durumlarla karşı karşıya kalırlar.Bu yüzden öğretmen dersi bölmeden anlatma yerine,dersin körleştiği noktalarda ara vermeli,informal anlatım sürecine geçerek öğrencileri dinlendirmelidir.
Formal Öğretmen Anlatımı: Öğretmen ders planı ve öğretim tasarımı çerçevesinde, tek yönlü olarak konuyu aktarır. İletişim tek yönlüdür. Öğrenci katılımı yoktur.
İnformal Öğretmen Anlatımı: Öğretmen ders planı ve öğretim tasarımı dışında günlük ve aktüel konuları da içeren, iletişimin çok yönlü olduğu anlatım tekniğidir. Öğrenci katılımı söz konusudur.Öğretmen ve öğrenci kendiliğinden bir çok şey katar.
Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:
Hazırbulunuşluk düzeyi dikkate alınmalıdır.
Konu anlamlı bir bütünlük içinde sunulmalıdır.
Konu basit, öz ve kısa ifade edilmelidir.
Ders resim,şema,grafik ve araç-gereçlerle destelenmelidir.
Süre iyi ayarlanmalıdır.Dersi anlatım süresi arttıkça,dinleme süresi azalır.(Ters orantı)
Beden dili, ses tonu, jest ve mimiklerle desteklenmelidir.
Soru- cevap yöntemiyle iletişim arttırılmalıdır.
Uygun ve bol örnekler kullanılmalıdır.
Sınırlılıkları:
Sadece işitsel öğretime dayalı olduğu için diğer duyu organlarını dışarıda bırakmıştır.
Öğrenci bu yöntemde pasif olduğu için daha kolay sıkılır. (ilgi ve motivasyon düşer.)
Bilgilerin kısa zamanda unutulma olasılığı yüksektir. (öğrenci etkinliğine dayalı olmadığı için.)
Öğrenciyi öğrenme sorumluluğundan uzaklaştırır.
Tek yönlü iletişim olduğundan bireysel farklılıkları tanımada yetersizdir. Bireysel farklılıklar tespit edilemediği yada dikkate alınamadığında ise öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarına cevap veremeyen bir yöntem olarak ortaya çıkar.)
Öğrenciyi ezberciliğe sevk eder.
Uzun süre ders dinleme sıkıcılığı arttırır, bilginin ayrıntıları gözden kaçırılır.
Psikomotor davranışların kazandırılmasında yetersizdir, görsel öğrenen öğrenciler için uygun değildir.
Bilişsel alanın bilgi,duyuşsal alanın alma ve tepkide bulunma,devinişsel alanın ise uyarılma basamağında davranışlar kazandırabilir.(Bazı kaynaklar devinişsel alanı almaz.)
DİPNOT:Anlatım yönteminde göz teması kurulmalı ancak 2-3 saniyeyi geçmemelidir.Yine anlatım esnasında öğrencinin mahrem alanına girilmemelidir.45cm.den uzak olunmalıdır.
ANLATIM TEKNİKLERİ
1.Konferans Sanatsal,bilimsel,eğitsel konularda uzman kişilerce yapılan bilgilendirme amaçlı konuşma türüdür.Bilimsel yön ağırlıklıdır.Amaç,dinleyicilere bilgi vermektir.
2.Brifing(Sunu) Bir kurumun yapısı,işleyişi yada teknik bir konu hakkında bir üst yetkiliye uzman kişi tarafından kısa ve öz bilgilerle yapılan bilgilendirmedir.Ör/Başbakana genel kurmayca ve dış işlerince sık sık brifing verilir.
3.Demeç Otoriter ve yetkili bir kişinin belli bir konuda basın-yayın organlarına yaptığı özel konuşmadır.
4.Söylev(Nutuk) Dinleyicileri bir konuda duygusal olarak etkilemek için yapılan bir konuşma türüdür.Belli özel günlerde ve törenlerde yapılır.Ör:Atatürk’ün 10.yıl nutku,18 Mart Çanakkale Zaferi için yapılan etkileyici duygusal konuşma.
5.Diyalog Belirlenen hedefler(görev,bilgi,beceri kazandırmak) doğrultusunda soru-cevap formu kullanılarak diyalog kurulur ve hedefler gerçekleştirilir.
6.Düz Anlatım Öğretmenin her hangi bir konuda öğrencilere bilgi aktarmasına dayalı geleneksel öğretim yöntemidir.
2. TARTIŞMA YÖNTEMİ:
Tartışma,bir konu üzerinde öğrencileri düşündürmek,iyi anlaşılmayan noktaları açıklamak ve verilen bilgileri pekiştirmek amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Yöntemin amacı;grup etkinliğidir.Öğrenciler arasında çok yönlü iletişim kurularak tüm grubun etkinliğe katılması sağlanır.
Bu yöntemde iki önemli husustan birincisi açık bir amacının olması, ikincisi ön hazırlığı gerektirmesidir. Bu iki husus gerçekleşmediği durumlarda öğrencilerin bu yöntemden yararlanmaları söz konusu olamaz.
Bu yöntem daha çok;bir konunun kavranması aşamasında karşılıklı olarak görüşler ortaya konurken,bir problemin çözüm yollarını ararken ve değerlendirme çalışmaları yaparken kullanılır.Buluş yoluyla öğretim stratejisinde ve kavrama düzeyinde davranışların kazandırılmasında kullanılır.
Tartışma yöntemi öğrenciler arasında etkileşimi sağlayarak,öğrencilerin konu üzerinde düşünmelerini,düşüncelerini ifade etmelerini ve yorum yapmalarını sağlar.Tartışma yöntemi öğrencilerin karşılıklı anlayış ve hoşgörü içerisinde olaylara farklı bakış açısı ve yorum getirmelerini sağlar.Öğrencilerde demokratik tutumu geliştirir.İyi anlaşılmayan konular belirlenir,gerekli düzeltmeler yapılır ve pekiştirme kullanılır. Bilgilerini, fikirlerini ve düşüncülerini açıkça ortaya koyma imkanına kavuştukları bu yöntemde öğrenciler, sorunları daha iyi anlar, tanımlar ve çözüm yoları öneriler.
Bir konunun grupça ve sınıfça tartışılarak işlenmesi esasına dayanmaktadır.
Uygulama Esasları:
1-Öğretmen yöneticidir.(Pasif+yöneticidir.)Tartışma yönetimi ayrı bir uzmanlık gerektirir.
2-Öğretmen demokratik bir sınıf ortamı oluşturmalıdır. (hoşgörü, saygı, objektiflik)
3-Hazırlık soruları ilgi çekici olmalı ve hedefe götürücü sorular olmalıdır.
4-Konudan sapma engellenmelidir.
5-Dersin bir kısmı tartışmaya ayrılmalıdır
6-Tartışma sırasında önemli hususlar tahtaya yazılmalıdır.(Tartışmanın amacı,cevap aranana sorular,çözüm önerileri vb.)
7-Dersin tümü tartışmaya ayrılmamalıdır.
8-Belli aralıklarla özet yapılmalıdır.
Kazanımlar:
1- Düşünme becerilerini geliştirir.(En önemli yararı)
2-Demokratik bilinci geliştirir.
3-Eleştirel düşünme becerisi kazandırır.(Konulara farklı bakabilme)
4-Sınıf içi etkileşimi sağlar.
5-Aidiyet duygusu geliştirir.Öğretmen öğrencisini daha iyi tanır.
6-Öğrencilerin sözlü anlatım becerileri gelişmiş olur.
7-Soru sorma, sorulara hızlı cevap verme gibi beceriler kazandırılmış olur.
8-Etkili dinleme, etkili konuşma gibi beceriler kazandırılır.
Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:
Konu seçimine(Özellikle sözel konular)
Grup oluşturmaya (Grup az sayıda olmalı)
İyi bir hazırlık aşamasına
Tartışma yönetimine
Oturma düzenine(Öğrenciler arsında iletişimi artırıcı oturma düzeni(yuvarlak masa,U düzeni) oluşturulmalı)
Öğrencinin aktif katılımına dikkat edilmelidir.
Sınırlılıkları:
Kapsam iyi belirlenmezse konu dışına çıkabilir. (en önemli sınırlılık)
Her öğrenci tartışmaya aynı oranda katılmayabilir.
Tartışma için öğrenciler gerekli hazırlı yapmazlarsa yöntem etkisiz olur.
Kalabalık grupların yönetiminde sorun yaşanabilir ve fazla zaman alır.
TARTIŞMA ÇEŞİTLERİ
Tartışma yönteminin çok değişik şekilleri vardır. Bunlardan en yaygın olarak kullanılanları;
TARTIŞMA ÇEŞİTLERİ
1.Büyük Grup Tartışması 7 ve daha fazla öğrencinin katıldığı tartışma çeşididir. Bu yöntemde öğretmen,genellikle konuyu tüm sınıfın katıldığı bir tartışma ortamında işler.Sınıfta birlik ve beraberlik oluşturmak ve ortak bir karara varmak için uygulanır.
2.Küçük Grup Tartışması 2-6 kişiden oluşan gruplarla yapılan tartışmalardır.Sınıf küçük gruplara bölünerek tartışmalara katılım artırılır.
Münazara Belli bir konunun lehinde ve aleyhinde konuşmak üzere iki grup oluşturulur. (Konu tez-anti tez şeklinde ele alınarak tartışılır.)Toplantı öncesi konuya ilişkin tüm hazırlıklarını tamamlayan öğrenciler kendilerine tanınan süre içinde savundukları görüşün, haklılığını göstermek ve diğer tarafın görüşlerini ve fikirlerini çürütmek için karşılıklı konuşurlar. Daha sonra kazanan taraf jüri tarafından açıklanır. Fazla bilimsel olmamakla birlikte bir fikri savunma, söz ustalığı, çabuk cevap hazırlama gibi yetenekleri geliştirdiği için sıklıkla kullanılan bir yöntemdir.
Sınırlılığı ise; bireyleri inanmadığı düşünceyi açıklama ve savunma durumuna düşürebilir.
Panel Belirli bir konuda 3-5 kişilik bir grubun bir yönetici başkanlığında dinleyicilerin önünde tartışma yapmasıdır. Genel amaç bilgilendirmedir. Amaç gerçeği bulmak ve karar vermek değil, konunun belirli yönleriyle çeşitli eğilimlerin ve görüşlerin ortaya konmasıdır.Toplantıya ayrılan süre bitinceye kadar panel başkanı konuşmacılara (eşit sürelerle) konuşma hakkı tanır. Bilgi veren grup aynı masada oturur ve samimi bir ortam içerisinde tartışırlar.İkiye ayrılır;
a)Zıt Panel:Sınıfta işlenen konunun tekrarı ve pekiştirilmesi için sınıf,soru soran ve cevap veren (tartışan) iki gruba bölünür ve ders işlenir.Bu yolla yeni fikirler üretilir,yanlışlar düzeltilir.
b)Kollegyum:İki panel grubundan meydana gelir. İlk panel kaynak kişilerden(uzmanlardan), ikincisi ise öğrencilerden oluşur.Öğrencilerden oluşan panel grubu bilgilendirme amaçlı olarak dinleyicilere görüşlerini aktarırlar.Anlaşmazlığa düştüklerinde yada uzmanlık gerektiren bir konuda kaynak kişilerden oluşan grubun görüşüne başvururlar.
Sempozyum(Bilgi Şöleni) Bilimsel, sanatsal ve düşünsel ağırlıklı, konuların çeşitli yönleriyle bir grup tarafından sunumudur. Grup üyeleri uzmanlardan oluşur ve konuşmalarına tebliğ yada bildiri denir.Bilimsel nitelik taşır.Her üye belli bir konuda konuşma yapar.2-3 gün sürebilir.
Forum Özel bir tartışma yöntemidir. Değişik görüşlere sahip kişi yada grupların her hangi bir konudaki sorunlarını tartışarak bir sonuca varmak için yapılır.Bu yöntemin ilk aşamasında küçük bir grup öğrenci diğer öğrencilere bilgi verirler,daha sonra ikinci kısımda dinleyicilerden gelen soruları cevaplarlar. Yani bu teknikte konuşmacılara ek olarak dinleyicilerde tartışmaya katılır. Toplantıya katılan herkes soru sormaya,eleştiri yapmaya ve katkıda bulunmaya çalışır.
Not:Panel ve sempozyumdan sonra soru-cevap yapılırsa bu forum olur.Forumun panelden farkı;panelde bilgi aktarımı vardır,forumda ise bir sonuç çıkarmak gerekir.Ayrıca dinleyiciler de tartışmaya katılır.
Açık Oturum 3-5 kişilik bir grubun belirli konularla ilgili fikir ve görüşlerini sırasıyla dinleyicilere aktardığı bir tekniktir.Panelden farklı daha formal olmasıdır.Konuşmacılar başkandan söz alınarak konuşlar ve aralarında tartışmazlar.Amaç,bir sonuca ulaşmak değil,merak edilen bir konuda dinleyicileri detaylı bilgilendirmektir.
Seminer Uzmanlık ve bilgi gerektiren bir konuda uzaman bir kişinin sunum yapmasıdır. Yüksek öğretimde sıklıkla kullanılır ve görsel araçlarla desteklenir.Öğretmenlerin sınıfta verdiği ders bir seminerdir.
Komisyon Sınıfta küçük gruplar oluşturarak,bir konu derinliğine incelenerek sözlü yada yazılı rapor olarak sunulur.Sınıf,komisyonun bu çalışması ile ilgili tartışma yapar.Ör/ TBMM inceleme komisyonu gibi.
Fikir Taraması Dersin her hangi bir kısmında,derse canlılık getirmek ve renk katmak için belirli bir konuda 4-9 kişilik gruplar oluşturularak öğrencilerin fikirleri alınır.
Vızıltı/Fısıltı Grupları Film gösterimi,slayt,sempozyum vb. etkinliklerden sonra kısa sürede öğrenci görüşlerini belirlemek amacıyla kullanılan bir tekniktir.Grup 2-6 kişiden oluşur. Grup görüşleri başkan tarafından açıklanır.Gruplar 22,33,44,55,66 şeklindedir.İlk sayı kişi sayısını,ikinci sayı verilen süreyi gösterir.
Philips 66 Grupları Her grupta başkan ve sekreter seçilir.6 kişilik grup aralarında 6 dakika tartışır.Probleme çözüm bulunca bitirilir.
Buzz Grupları Bir probleme çözüm bulmak amacıyla oluşturulur.Grup büyüklüğünü belirleyen öğrenci ilgisidir.Öğrenciler ilgi duydukları konuda bir araya gelerek grup oluştururlar.Grupta sırasıyla herkes lider olur.
Çember Oyun tarzı bir tartışma tekniğidir.Bir başkan,bir sekreter ve bir süre ayarlayıcısı belirlenir ve en fazla 15 kişilik çember oluşturulur.Başkanın sağından başlanarak herkes birer dk.süre alarak fikrini söyler,sekreter not alır.Sonuçta tüm fikirler tartışılır.
DİPNOT:Güdümlü Tartışma:Bir amaç doğrultusunda yürütülen tartışmalardır.Belirlenen hedefe yönelik olarak öğretmen tartışmayı yönetir.Konu dışına sapmalara anında müdahale edilir.
NOT:Bazı kaynaklarda Workshop(Çalıştay,Düşünme Atölyesi) tartışma çeşidi olarak alınır.Biz ö ilerleyen konulardaki öğretim teknikleri içerisinde bu konuya yer vereceğiz.
3. ÖRNEK OLAY YÖNTEMİ:
Amaç;öğrencilere bir konuyu yada beceriyi kazandırmak ve o konuda uygulama yaptırmaktır.Örnek olaydan yola çıkılarak öğrenciler hayata hazırlanır. Örnek olay ile yakın çevre(hayat) arasında bağ kurulur.Öğrenciler örnek olayı okur,seyreder,anlar,yorumlar,analiz eder,değerlendirir ve çözüme ilişkin öneriler üretirler.Örnek olay güdümlü bir tartışma yöntemidir.Örnek olay sonunda ulaşılan sonuçlar mutlaka tartışılır.
Gerçek hayatta karşılaşılan ya da karşılaşılabilecek problemlerin sınıf ortamında çözülmesi yoluyla öğrenmenin sağlanmasıdır.(Gerçek olaylardan yada yazılı olarak hazırlanan hayali olaylardan seçilir.)Bu yöntem gerçek ve aktif öğrenmeyi sağlayarak,öğrencilere bir konuyu kavratmak ve o konuda uygulama yaptırmak amacıyla kullanılır.Öğrencinin yakın çevresiyle ilişkilendirebileceği örnek olaylar geliştirerek,olayın içerisindeki sorunun nedenlerin ortaya çıkarıp,o soruna yönelik çözüm önerilerinin sınıf ortamında tartışılmasıyla uygulanan bir yöntemdir.
Örnek olayın taşıması gereken en önemli özelliği; örnek olayın, farklı çözümler önerilecek türden bir sorun içermesidir.
Örnek olay inceleme öğrencilere dersin hedef davranışlarına uygun olarak gerçek bir olayın sunulup,bu olayla ilgili olarak öğrencilerin tartışma ve yorum yapmalarına içeren bir yöntemdir.Öğrencilerde problem çözme,tartışma,empati,kritik düşünme ve yaratıcılığı geliştirir.
Öğretmen örnek olayı sunabilir,drama yoluyla öğrencilere sergiletebilir(küçük şeyler),tv,gazeteden alabilir,metin halinde dağıtabilir yada VCD ile gösterebilir. Bu yöntemde olayı anlatan ve gerekli verileri kapsayan bir rapor üzerinde çalışan öğrenciler, olayı öğrenir, verileri analiz eder, sorunu değerlendirerek,alternatif çözüm yoları önerirler.
Öğrenci merkezli bir yaklaşımdır.Öğrenciyi,gerçek yaşam sorunlarıyla yüz yüze getiren bir yöntemdir.Öğrenciler bir konuyu veya beceriyi kazandırmak ve o konuda uygulama yaptırmak amacıyla kullanılır.Öğrenciler örnek olay üzerinde düşünerek farklı bakış açıları geliştirerek problemi çözmeye çalışırlar.
Daha çok buluş yoluyla öğretim sürecinde ve kavrama ve üstü düzeyindeki hedeflerin gerçekleştirilmesinde kullanılır. Özellikle sosyal bilimlerle pek çok konu olay biçiminde sınıfa getirebilir. Öğrenciler tartışarak öğrenme olanağına kavuştukları için bu yöntemden oldukça hoşlanmaktadırlar.
Ör/Küresel ısınma,çevre kirliliği,adli bir olay gibi.
En önemli faydası öğrencileri bildiklerini ve kavradıklarını gerçek duruma uygulama fırsatı vermesidir.
Uygulama Esasları:
-Örnek olay dersin hedeflerine ve öğrencilerin gelişim düzeyine uygun olmalıdır.
-Örmek olay,yakın çevreyle(hayatla) ilişkili olmalıdır.
-Örnek olayda ana bir problem bulunmalıdır.
-Örnek olayda kullanılacak yönlendirici sorular önceden belirlenmelidir.(Öğretmen anahtar soruları önceden hazırlayarak yönlendirme yapmalıdır.)
-Öğrencilerin yanlış çözümlere gitmeleri engellenmelidir.
-Örnek olaylar sınıfta tartışılır ve çözüm yolu aranmalıdır.
-Ulaşılan ilke ve sonuçlar tahtaya yazılarak kaydedilmelidir.
Kazanımlar:
-Öğrenci merkezlidir.
-Empati kurma yeteneğini geliştirir.
-İlgi ve dikkat çekici öğrenme ortamı sağlar.
-Öğrenmelerin kalıcılığı yüksektir.
-Analiz etme, problem çözme ve yorumlama yeteneğini geliştirir.
-Ders kitabı dışında farklı kaynaklara yöneltir.
-Analitik,eleştirel düşünme yeteneğini geliştirir.
Aşamaları:
1.Örnek olayın açıklanması
2.Örnek olayın analiz edilmesi ve verilerin toplanması
3.Örnek olay için olası çözüm yollarının önerilmesi
4.Örnek olayın çözümlenmesi ve ortak kararın alınması
5.Gerçek hayata transferin yapılması
Sınırlılıkları:
Ayrıntılı hazırlık yapılmazsa sadece örnek olayda görev alanların öğrenmesi mümkün olur.
Öğretmen desten önce iyi hazırlık yapmalıdır.
Kalabalık öğrenci gruplarında planlama, uygulama ve değerlendirme güçleşir.
Problem çözme,tartışma,eleştirel düşünme alışkanlıkları yeterince gelişmemiş sınıflarda uygulanamaz.
DİPNOT:Hukuk ve tıp fakültelerinde bu yöntem vaka analizi olarak adlandırılır.
4-GÖSTERİP YAPTIRMA YÖNTEMİ:
Gösterip yaptırma yöntemi,bir işlemin,bir deneyin nasıl yapıldığını,bir acın yada makinenin nasıl çalıştığını;öğretmenin önce uygulama yaparak,göstererek ve açıklayarak sonra da öğrenciye yaptırarak (yaparak-yaşayarak) öğrenmeyi sağladığı bir yöntemdir.Davranış,model gösterilerek,öğrencilerin bu modelden öğrenmeleri sağlanır.
Bu metotta gösteri öğretmen, yapma işlemi ise öğrenci merkezlidir. İş-teknik dersleri ve beceri kazandırmaya yönelik mesleki eğitimde (beden eğitimi, mesleki ve teknik eğitim, müzik eğitimi, resim, güzel sanatlar) daha çok uygulanabilen bir metot olup, öğrenciler bu metot ile yaparak yaşayarak öğrenirler. (Gösteriyi yapan genellikle öğretmen olmakla beraber bazen bir uzman,usta,hatta konuyu iyi bilen bir öğrenci bile olabilir.)
Daha çok beceri (psiko-motor) davranışların,insan ilişkilerinin,ahlak ve görgü kurallarının gösterilerek öğrenilmesine dayanan bir yöntemdir. Gösterip yaptırma yönteminin en etkili yönü bir becerinin en uygun şekilde ve ustaca nasıl yapılabileceğinin öğretilmesidir.Bu metot uygulama düzeyinde davranış kazandırmaya yönelik bir metottur.
*** Hem öğretmen hem de öğrencinin merkezde olduğu tek yöntemdir.Psikomotor becerilerin öğretimi için en uygun yöntemdir.Yaparak-yaşayarak öğretim ilkesini hayata geçirir.Meslek ve beceri eğitiminde çok kullanılır.
Gösteri boyutunda öğretmen, yaptırma boyutunda ise öğrenci merkezlidir. Böylece hem öğretmen hem de öğrencinin merkezde olduğu tek yöntemdir. Öğrenciler becerileri yaparak ve yaşayarak öğrenir.
Davranış model olarak gösterilir ve bu modelden öğrenmeleri sağlanır.
Öğretim süreci birden çok duyu organına hitap eder.Bu yolla kalıcı öğrenmeler sağlar.
Yönteminin Uygulama İlkeleri:
1.Yapılacak işler bir akış çizelgesinde veya yazı tahtası üzerinde gösterilmelidir.
2.Derslik veya atölyede her türlü tedbirler(güvenlik önlemleri) alınmalı, yeterli araç gereç bulundurulmalı, öğretim için gerekli olan hazırlık tam olarak yapılmalıdır.
3.Gösteri anında kullanılacak slayt, film, şema, grafik vb. önceden hazırlanmalıdır.
4.Kazandırılmak islenilen beceri,önce öğretmen tarafından öğrencilerin gözü önünde her aşaması açıklanarak yapılmalıdır.
5.Her öğrenciye yeterli zaman ve tekrar yapma şansı verilmelidir.
6.Öğretmen gerekli dönüt ve düzeltmeleri anında vermelidir.
7.Bir beceri iyice öğretilmeli, iyice öğretilmeden bir başkasına geçilmemelidir.
Sınırlılıkları:
-Bazı durumlar çok fazla planlama ve hazırlık gerektirir.
-Anlama olmaksızın taklit etme olabilir.
-Çok ayrıntılı ve karmaşık becerilerin öğretiminde adım adım gidilmezse eksiklik duygusuna neden olabilir.
- Tehlikesi fazladır.(Gösteriye oranla)
-Maliyeti yüksektir.
-Fazla zaman alır.
DİPNOT:Gösterip Yaptırma ile Gösteri Arasındaki Fark
Bir etkinlik bir öğretmen yada birkaç öğrenci tarafından yapılır ve sınıftaki diğer öğrenciler tarafından izlenirse “Gösteri(Demonstrasyon)”;sınıftaki diğer öğrenciler tarafından da yapılırsa “Gösterip Yaptırma” olur.
Ayrıca gösterip yaptırma,gösteriye oranla hem daha fazla zaman alır,hem de tehlikesi ve maliyeti daha fazladır.
5.DENEY YÖNTEMİ:
Deney,bilimsel bir olayı kanıtlamak için yapılan deneme etkinliğidir. Deney koşulları belirlenmiş ve denetlenebilir ortamlarda yapılır.Deney yöntemi herhangi bir olay ya da varlığı oluşturan ilkelerin ve aşamaların daha iyi anlaşılmasını sağlar. Bilimsel deneyle ilgili sonuçlar tartışılmalıdır. Öğrencilerde bilimsel düşünme yeteneği geliştirir.
Öğretmen deneyin hedeflerini,dersin hedefleri çerçevesinde belirledikten sonra gerekli araç-gereçleri önceden hazırlar ve ön deneme yaptıktan sonra sınıfta gerekli güvenlik önlemlerini aldıktan sonra deney uygulamasını gerçekleştirir.Deneyi öğretmen yaptıktan sonra mutlaka öğrenciler de yapmalı ve ulaşılacak sonuçlar sınıfta tartışılmalıdır.Uygulama ve üstü kazanımlar sağlar.
Deney Yöntemi Niçin Kullanılır?
-Bilimsel gerçekleri bulmak,(Bilimsel bir olayı kanıtlamak.)
-Bilimsel düşünme yeteneğini geliştirmek.
-Olaylar,olgular arasındaki bağlantıları ve yasaları bulmak,
-Varsayımların ispatını yapmak,
-Öğrenmeyi somutlaştırmak,
-İlk elden öğrenmeyi sağlamak
Faydaları:
-Bilimsel çalışmanın esaslarını öğretir. Öğrencilerde bilimsel düşünceyi geliştirir.
-Bilginin pratikleşmesini sağlar
-Yaparak yaşayarak öğrenildiği için kalıcıdır.
-Merak duygularını giderir güven duygusu kazandırır.
-Öğrencileri sıkıcılıktan kurtarır.
-İlk elden öğrenmeyi sağlar.
-Öğrenmeyi somutlaştırır.
Deneyin Uygulama Aşamaları:
1.İyi planlanarak yapılmalı,(Dersin hedeflerine göre deneyin hedefi belirlenir.)
2.Uygun araç-gereç hazırlanmalı,(Güvenlik önlemlerini alınır ve ön deneme yapılır.)
3.Temel açıklamalar yapılmalı,
4.Süre iyi ayarlanmalı,
5.İlk olarak öğretmen tarafından yapılması,(Beklenmedik sonuçları önlemek için)-Hab.Sınıfı
6.Sonra öğrenci yapmalı,öğretmen yönlendirici,rehber olmalı,
7.Deney sonucu tartışılmalıdır.
Deney Planı Aşamaları:
Deneyin konusu, deneyin amacı,deneyin zamanı,araç-gereçler,işlem basamakları(süreç),temel açıklamalar,sorulacak sorular,sonucun bulunması,sonucun raporlaştırılması aşamalarından oluşur.
Sınırlılıkları:
-Fazla zaman aldığı için ders planını aksatır.
-Maliyeti yüksektir. (Kaynak,laboratuar imkanları,araç-gereç)
-Kalabalık sınıflarda uygulanması güçtür.
6. BİREYSEL ÇALIŞMA YÖNTEMİ(Oto-Didaktik Öğretim):
Öğrencinin bir konuyu yaparak yaşayarak öğrenmesi yoludur.Bu yöntem öğrenciler arasında ciddi bireysel farklar olduğunda ya da öğrencilerin konuyu kendi başlarına çalışarak öğrenmek istedikleri zaman kullanılır.Öğrenciler bireysel çalışma yöntemiyle bilgiye kendisi ulaşır;bu süreçte iç ve dış disiplini kazanır.Uygulama ve üstü kazanımlar sağlar.
Hızlı ve yavaş öğrenen öğrencilerin öğrenmelerini geliştirir.Araştırma-inceleme yoluyla ve tam öğrenme yaklaşımında ve özellikle uygulama,analiz ve sentez düzeyindeki hedef alanlarını kazandırmada kullanılır.
Bu yöntemde öğrenci kendi öğrenme hızına göre kendisine hedefler belirler ve bu hedeflere yine kendisi ulaşır.Temel amaç;her öğrencinin kendisi için belirlenen hedeflere ulaşmasıdır.
Bu yöntemde kişisel bilgisayarlar,bilgisayar destekli öğretim araçları,internet ortamlı araçlar,eğitim yazılımları ve ders kitapları araç-gereç olarak kullanılır.
Bireysel çalışma yönteminde bireysel farklılıklar dikkate alındığı için,her öğrenci için ayrı etkinlik programı hazırlamak gerekir.Bu nedenle;
-Öğrencin ilgi ve ihtiyaçları dikkate alınmalı(Öğrenciye görelik ilkesi) Bu yolla aktif katılım sağlanarak kalıcı öğrenmeler gerçekleştirilmelidir.
-İyi bir planlama yapılmalıdır.
-Öğrenciye bireysel çalışmanın nasıl yapılacağı konusunda rehberlik yapılmalıdır.
-Plan yapma ve bu plana uyma becerisi kazandırılmalıdır.
• Öğrenci merkezlidir.
• Öğrenci yaparak yaşayarak ve araştırma-inceleme yoluyla öğrenir.
• Her öğrenci konuyu kendi öğrenme hızı ve düzeyine göre ayarlar.
• Öğrenme öğrenci ilgi,yetenek ve ihtiyaçlarına uygun olarak yapılır.Bu yolla aktif katılım sağlanarak kalıcı öğrenmeler gerçekleşir.
• Öğrencide sorumluluk duygusunu ve sistemli çalışma alışkanlığını geliştirir.
• Bireysel çalışma yöntemi,oto-didaktik süreçlerde otokontrol gerektiren bir süreçtir.
Ör/KPSS adaylarının evde konu tekrarları yapmaları,gerekli testleri çözmeleri,bireysel okuma çalışmaları yapmaları bu yönteme örnek verilebilir.
Sınırlılıkları:
Sınıf ortamında gerçekleştirilmesi zordur.
Pahalı bir yöntemdir.(Planlama ve kaynak)Hazırlanması çok fazla planlama ve hazırlık gerektirir.Her öğrenciye göre etkinlik programı yapmak gerekir.
Öğrencinin ilgi ve yeteneklerinin belirlenmesi uzun zaman alabilir.
Sosyalleşme minimuma iner.Öğretmen ve toplumun eğitimdeki etkisini dikkate almaz.
NOT: Keller planı temel alınarak geliştirilmiştir.
UYARI:Problem Çözme ile Proje yöntemlerine 4.ünitedeki öğretim yaklaşımları konusunda yer verildiği için burada tekrar ele alınmamıştır.
Hedef Alanları ve Öğretim Yöntem Teknikleri
Bilişsel Hedefler Anlatım,soru-cevap,örnek olay,problem çözme,deney,proje tabanlı öğrenme,bilgisayar destekli öğrenme,tartışma,bireysel çalışma
Duyuşsal Hedefler Tartışma,işbirlikçi öğrenme,örnek olay rol yapma,drama,anlatım,proje tabanlı öğretim
Psiko-motor Hedefler Gösterip yaptırma,Benzetişim(Simülasyon)
Öğretim Yöntemleri Kazanım Düzeyleri
Anlatma Bilgi
Tartışma Kavrama
Örnek Olay Kavrama+
Gösterip Yaptırma Uygulama
Deney Uygulama+
Bireysel Çalışma Uygulama+
Problem Çözme Uygulama+
Proje Uygulama+
7.ÜNİTE
ÖĞRETİM TEKNİKLERİ
ÖĞRETİM TEKNİKLERİ
A)Grupla Öğretim Teknikleri 1-Beyin fırtınası
2-Gösteri(Demonstrasyon)
3-Soru-cevap
4-Rol oynama
5-Drama
6-Simülasyon (Benzetişim)
7-İş Başında Eğitim
8-Lateral düşünme
9-Global düşünme
10-Mikro öğretim
11-Eğitsel oyunlar
12-Workshop
13-Balık kılçığı
14-Öykü Oluşturma
15-İstasyon
16-Görüş Geliştirme
B)Bireysel Öğretim Teknikleri
1-Programlı öğretim
2- Bireyselleştirilmiş öğretim
3-Tutor destekli öğretim
4-Bilgisayar destekli öğretim
5- İnternet Tabanlı Öğretim (Sanal Eğitim)
C)Sınıf Dışı Öğretim Teknikleri
1- Gezi
2-Gözlem
3-Görüşme
4-Sergi
5-Ödev
A) GRUPLA ÖĞRETİM TEKNİKLERİ
1. BEYİN FIRTINASI (BULUŞ FIRTINASI,FİKİR TARAMASI)
Katılımcıların yaratıcı düşünme ve hayal kurma yoluyla bir konuya çözüm getirmek üzere fikirlerini özgürce sundukları bir tekniktir. Tekniğin temel amacı; kısa sürede çok sayıda fikir üretmek,sorunlara çözüm getirmek ve yaratıcılığı geliştirmektir. Yaratıcılık ve hayal gücünü öne çıkaran bir beceridir.Üst düzey tartışma tekniğidir.(A.Osbourn tarafından geliştirilmiştir.)İki bölümden oluşur:
1. Fikir üretme,
2. Fikirleri değerlendirme.
Fikir üretme aşamasında, grup üyelerinin mümkün olduğunca çok fikir ileri sürmeleri bu tekniğin en kritik noktalarından biridir. İlk adımda toplantının amacı ve sorunun ne olduğu belirlendikten sonra belirlenen zaman sınırı içerisinde soruna ya da konuya olabildiğince öneri ortaya konur. Öğrenciler fikirlerinden dolayı eleştirilemezler.Önerilerin mantıklı ya da mantıksız olduğu tartışılamaz. .(Fikirlerin niteliğinden çok niceliği önemlidir.) Fikirler tahtaya yada kağıtlara yazılır ve oturumun sonunda genel (grupça) bir değerlendirme yapılır.
Fikirlerin değerlendirme aşamasında ise,katılımcıların fikirleri sınıflandırılır,analiz edilir,yeni ilişkiler kurulmaya çalışılır,oylama yapılarak sıralanır ve değerlendirme yapılır.
Tekniğin Uygulanma Aşamaları:
-Etkinliğin amacı ve problem durumunu açıklama,
-Etkinliğin zaman sınırını belirleme,(Ortalama 5-15 dk.)
-Oturma düzeni herkesin birbirini görebileceği (yuvarlak ,U düzeni) şekilde olmalıdır.
-Etkinliğe tüm öğrencilerin katılımını sağlama,(İstemeyen öğrenci “beni geçiniz” deme hakkına sahiptir.) Fikir söyleme zorunluluğu yoktur.
-Fikirleri alma,tahtaya yada kartonlara yazma(eleştiri,yargılama ve yorum yapılmamalıdır.)
-Olabildiğince çok fikir elde etme,
-Zevkli,eğlenceli,katılımcı bir ortam sağlama,
-Etkinlik sonunda fikirleri analiz etme ve (oylama yada puanlama yapma) değerlendirme yapma.
Ör/Somali’ye asker göndermemiz,sigara yasağı,demokrasi açılımı,Cem Boyner’in 15 kişilik ekibinin ürettiği T-BOX(Türkiye’nin ilk sıkıştırılmış giysi koleksiyonu)vb.
Tekniğin Özellikleri:
• Beyin fırtınası yapılacak sınıf sayısı 20’den az olmalıdır.(İdeal grup 6-12 kişidir)
• Özgür ve rahat bir ortam sağlar .Fikirler yönlendirilmez,eleştirilmez,yargılanmaz.
• Fikirlerin niteliğinden çok niceliği önemlidir.
• Hayal kurma, yaratıcı fikirler üretme ve fikirleri ifade etme becerisini geliştirir.
• Aktif katılımı sağlar.
• Tartışma konuları öğrencilerin düzeyine ve gelişim özelliklerine uygun olmalıdır.
• Öğrencilerin paylaşım ve iletişim becerilerini geliştirir.
• Beyin fırtınasında eleştiri yoktur.Eleştirir kapı dışına bırakılır.İlk akla gelen fikir söylenir.
• Fikir üretme aşamasında düzenleme ve yönlendirme yoktur.Değerlendirme sonraya bırakılır.
Sınırlılıkları:
Her zaman problemin çözümüne ulaşılmayabilir.
Ön koşul davranışlara sahip olmayan gruplarda kullanılmaz.
Bazı öğrenciler katılmak istemez.
Psikomotor beceri kazandırmada etkili değildir.
Analitik düşünmeye ve sistematik bilgi sunmaya uygun değildir.(Absürt,orijinal olmayan,anlamsız fikirler ortaya çıkabilir.)
DİPNOT:Ters Beyin Fırtınası
Beyin fırtınası bazen olumsuz sorularla ele alınarak konuya zıt bir açıdan yaklaşarak çözümler üretmeye çalışır.Buna ters beyin fırtınası denir.
Ör/Toplumun ahlakı nasıl çökertilir? Okullardaki şiddet nasıl artırılabilir?
2. GÖSTERİ (DEMONSTRASYON) TEKNİĞİ:
Belirli olgu ve olaylara ilişkin ilkeleri açıklamak,bir takım teknik ve becerileri göstermek amacıyla bir şeyi başkalarının önünde yapmaya gösteri denir.
Bilgi yada beceri kazandırmak,konuları somutlaştırmak,anlaşılır ve ilgi çekici hale getirmek için kullanılır.
Göze ve kulağa aynı anda hitap ederek öğrencilere bir işin nasıl yapılacağını göstermek için kullanılan bir tekniktir. Gösteri öğretmen ya da kaynak kişi tarafından yapılır. Beceri kazandırmaya yönelik olduğu gibi bilgi kazandırmaya da yönelik olabilir.
Öğrenme konusu araç-gereç kullanılarak somutlaştırılır.(En çok araç-gerecin kullanıldığı tekniktir.)Örneğin gece ve gündüzün oluşumu güneş ve dünya maketleri üzerinde anlatılır. Öğrenme konularını somutlaştırmada, anlaşılır hale getirmede, ilgi çekici hale getirmede kullanılır.
Ör/Güneş tutulmasını elma,portakalla gösterme,sayıları kalemle gösterme vb.
Temel Özellikleri:
• Gösteri yöntemi ilgi uyandırmak,belli becerileri öğretmek,olayları açıklamak,öğrenme konularını somutlaştırmak için kullanılır.
• Hem görme,hem de işitme duyularına hitap eder.
• Gösteri,öğretmen veya kaynak kişi tarafından gösterilebileceği gibi bilgisayar,film,fotoğrafla da gösterilebilir.
• Anlatım kadar olmasa bile öğrenci pasiftir.
• Öğretmen merkezlidir.Öğretmen konuyu göstererek anlatır.(Göster-anlat ilkesi)
• Özellikle psikomotor alandaki öğrenmelerde etkilidir.
• İlgi ve merak uyandırır,dikkat çeker.
• Çok sayıda duyu organı kullanılacağından öğrenmelerin kalıcılığı artar. Sadece gösteriyi yapanın araç-gereç gereksinimine ihtiyaç duyulacağından gösterip yaptırmaya oranla daha ekonomiktir.Daha az zaman ve maliyet gerektirir.Daha güvenlidir.
*Öğrenci katılımının en az olduğu tekniktir.
*En çok araç gerecin kullanıldığı tekniktir.
Tekniğin Etkili Kullanılması İçin:
• Plan yapılmalı,
• Materyaller önceden hazırlanmalı,
• Hedefler ve uyulacak kurallar önceden açıklanmalı,
• Gösteri ortamında gerekli güvenlik önlemi alınmalıdır.
• Gösterinin önceden provası yapılmalıdır.
• Gösteriyi yapan o işin uzmanı olmalıdır.
• Gösteri bütün öğrencilerin görebileceği ve duyabileceği bir ortamda yapılmalıdır.
• Etkinlik sırasında soru sorarak öğrenci katılımı sağlanmalıdır.
• Gösteri öncelikle normal hızda yapılmalı,sonra yavaş hızda tekrarlanmalıdır.
• Her adım açıklanmalı ve gösteri sırasında soru-cevap yapılmalıdır.
• Gösteri için yeterince zaman ayrılmalıdır.
Sınırlılıkları:
Öğrenci pasiftir.(Öğrenci katılımının en az olduğu tekniktir.)
Zaman alıcıdır.
Bilişsel ve duyuşsal öğrenmelerde etkisi zayıftır.
Kalabalık sınıflarda etkisi azalır.
Uzmanı olmayan kişiler gösteriyi gerçekleştirirse bir anlamı olmaz.
DİPNOT:Öğrenci en pasif olduğu;
-Strateji-Sunuş yoluyla öğretim stratejisi
-Yöntem-Anlatım yöntemi
-Teknik-Gösteri tekniğidir.
3.SORU-CEVAP TEKNİĞİ (Sokrat Metodu,Katehetik Teknik):
Sınıf içi uygulamalarda anlatım tekniğinden sonra en sık kullanılan tekniktir. Öğrencilere derse katılmasını sağlayan, düşünme ve konuşma alışkanlıklarını kazandıran önemli bir tekniktir. Sokrat yöntemi olarak da adlandırılır.
Bu teknik bilinmeyen bir şeyi ortaya çıkarmak,düşünme yeteneğini geliştirmek, öğrencileri güdülemek,pekiştireç vermek,dikkat çekmek,önemli noktaları vurgulamak, neden-sonuç ilişkisini göstermek, öğrenci ilgilerini açığa çıkarmak, öğrencilerin iletişimini arttırmak ve öğrenmeyi değerlendirmek için kullanılır.
Soru-cevap yöntemi;
-dersin giriş bölümünde ön koşul bilgileri sağlama,
-gelişme (etkinlikler) bölümünde derse katılımı sağlama,
-sonuç bölümünde ise öğrenme eksikliklerini belirleme (değerlendirme) için kullanılır.
Soru Sorarken Nelere Dikkat Edilmeli;
-Sorular dersin hedeflerine ve öğrenci düzeyine uygun olmalıdır.
-Açık ve anlaşılır olmalıdır.
-Soru isme değil sınıfa sorulmalıdır.
-Her defasında farklı öğrencilerden (gönüllü) cevap istenmelidir.
-Öğrencilerde tekniğe katılacak psikolojik güven oluşturulmalıdır.
-Önceki sorulardan farklı olmalıdır.(içerik ve şekil olarak)
-Cevaba ilişkin ipucu barındırmamalıdır.
- Her öğrencinin cevaplayacağı türden sorular sorulmalıdır.
-Soru önce bütün sınıfa sorulmalı, bir süre öğrenciler düşündürülmeli ve cevaplamada gönüllü öğrencilere öncelik verilmeli. Eğer cevap gelmezse herhangi bir öğrenci belirlenerek cevap istenmelidir. Ayrıca hep aynı kişiye soru sorulmamalıdır.
-Doğru cevaplar hemen pekiştirilmeli, yanlış cevaplar ise yine aynı öğrenciye ipucu ve ek sorularla düzelttirilmelidir. Yani cevap öğrenciye buldurulmalıdır.
-Farklı türden sorular kullanılmalıdır.(açık uçlu,bilgi,yoruma dayalı soru vb.gibi) Sorular öğrencilere tesadüfi (random) sorulmalıdır.
-Öğrencilere de soru sormalarına izin verilmelidir.
-Sorular öğrenci düzeyine göre sorulmalıdır.
Soru-Cevap Tekniğinin Faydaları
• Soru-cevap öğrenciyi düşünmeye yönlendirir.
• Öğretim sürecine ilişkin geri bilirim sağlar.
• Öğrencileri aktif dinleyiciler haline getirir.
• Öğrencileri güdüler,düşündürür,merak uyandırır.
• Muhakeme,analiz,sentez,değerlendirme gibi zihinsel yetenekleri geliştirir.
• Öğretmen-öğrenci arasında çok yönlü iletişim sağlar.Öğretmen öğrencisini daha iyi tanır.
• Soru-cevap öğrencilerin hazır bulunuşluk düzeylerini belirlemede etkilidir.
Sınırlılıkları:
Sürekli sorular öğretimi sıkıcı kılar.
İyi planlanmazsa süre kaybına neden olur.
***En çok kullanılan 2.tekniktir.(1.Anlatım)
***Tüm hedef davranış düzeylerinde ve diğer öğretim yöntemlerinin içinde kullanılabilir.
***Soru-cevap yöntemi ölçme amaçlı kullanılmaz.(Sözlü sınav değildir.
DİPNOT: Soru-cevap tekniği Sokrates yöntemi ya da doğurtuculuk(bilgi ebesi) olarak adlandırılır. Doğurtuculuk,önceden düzenlenmiş sorularla karşısındaki kişinin zihninde saklı olan doğruları açığa çıkarma ve böylelikle ona gerçeği buldurma temeline dayanan öğretim yöntemine verilen addır.Sokrates’in hiç geometri bilgisi olmayan bir köleye geometri problemi çözdürdüğü söylenmektedir.
Ama bazı kaynaklar Sokrates(Buldurma) yöntemini ayrı bir yöntem olarak ele almaktadır.
SOKRATES/BULDURMA TEKNİĞİ/YÖNTEMİ
(Sokrates Tartışması/Doğurtuculuk/Bilgi Ebesi)
Sokrates yöntemi,önceden düzenlenmiş sorularla,öğrencilerin bildiklerinden hareket ederek,yeni bilgiler üretmeye dayanan bir yöntemdir.
Sokrates yönteminin temelinde soru-cevap tekniği vardır.Özelikle buluş yoluyla öğretim stratejisi içinde kullanılan bir yöntemdir.
Sokrates’e göre insanda tüm bilgiler vardır ancak uyur vaziyettedir.Bunu uyanık hale getirmek eğitimin görevidir.Benin fikir üretmesi için soru sorarak onu tohumlamak gerekir.Soru oluşturmak,bilgiye yarı yarıya ulaşmak demektir.
Sokrates tartışması iki aşamadan oluşur.
Birinci aşama alay(ironi):Evet-hayır şeklindeki sorularla kişi önceki öğrenmelerden şüphe eder duruma getirilir.Zihinsel dengesizlik yaratılır.Buna ironi oluşturma denir.
İkinci aşama doğurtma: Planlanmış sorular sorarak doğru bilgiler buldurulur.Buna doğurtma denir.
Sokrates yöntemini soru-cevap tekniğinden ayıran fark:Soru-cevap tekniği çok değişik amaçları gerçekleştirmede ve diğer tüm yöntemlerde kullanılırken;Sokrates yöntemi,soru-cevap,takrir,problem çözme,beyin fırtınası vb. tekniklerin bir arada kullanılmasından oluşur,ancak ağırlıklı olarak soru cevap tekniği kullanılır.
DİPNOT:Sokrat Semineri
Öğrencilere ağır bir metin verilir.Öğrenciler bu metni inceler.Öğrencilere düşünme becerilerini geliştirici sorular sorulur.Bu yolla öğrencilerin yorumlama, analiz, eleştirel düşünme,tartışma becerileri geliştirilir.
Öğretmen konuya hakim bir liderdir.Öğrencileri motive eder.Üst sınıflarda uygulanır.(Üniversite)
UYARI:Sokrates olan her yerde soru vardır.(soru-cevap vardır.)
4. ROL OYNAMA(Bağımlı rol yapma: Belli bir kişiliğe bağımlı rol oynanır.)
Öğrencinin kendi duygu ve düşüncelerini başka bir kişiliğe girerek ifade etmesini sağlayan bir tekniktir.
Öğrenci merkezlidir fakat öğretmen tarafından yapılandırılıp,yönetilen bir tekniktir.Bu teknikte görevli öğrencilerin ve rollerin seçimine birlikte karar vermek,onlara prova için zaman vermek ve sonunda mutlaka tartışma ortamı oluşturmak gerekir.
Amaç,öğrencilerin belli durumlara ilişkin kendi duygu ve düşüncelerini anlamalarına yardım etmek,sosyal çevreye ilişkin anlam oluşturmalarını sağlamak ve öğrencilerde empati yeteneğini geliştirmektir.
Bu teknikte öğrencilerden kendilerine verilen bir rolü oynamaları istenir.Roller önceden dağıtılır ve öğrenciler bu rolle ilgili hazırlık yapar(kitap,film,ansiklopedi gibi kaynaklardan) ve bir senaryo geliştirir.Öğrenci kendisini başka birisinin yerine koyar,duygu,sevgi,öfke,sezgi gibi duyguları yaşar. Öğrenci başka bir kişiliğe girdiği için kendini daha rahat ifade eder ve gerçek yaşamda karşılaşabileceği bir çok durumu rol oynayarak yaşar.Öğrencilerde empati kurma yeteneğini geliştirir.
Ör/Uyuşturucu ile ilgili bir gösteri yapılacaksa,burada bir dizi ön hazırlık yapmak gerekir.Belirtileri nelerdir,nasıl davranırlar gibi özellikleri hakkında bir uzmandan,tv.den veya uyuşturucu kullanan birinden bilgi alınabilir.Bu rolün daha iyi oynanmasını sağlar.
Rol oynama empatiyi,sosyal beceriyi,kendine güveni, yaratıcılığı,liderliği,beden dilini kullanmayı ve ifade gücünü geliştirir.
Ör/İyimser bir insanı canlandırarak,bu özelliği kazandırmaya çalışmak.Matematikte 5+5’i öğretirken sağ elimde 5 parmak şarkısını söyleme,hasta-doktor ilişkisi vb.
DİPNOT: Psikodrama ve Sosyodrama
Psikolojik terapide psikodrama, okulda yada mesleki rehberlikte sosyodrama olarak kullanılan rol oynama yönteminde dramatizasyon ve rol yapma esastır. Bu uygulamalarda yalnızca problemin çözümü değil aynı zamanda katılanların insan doğasını anlama, insan davranışlarını değerlendirme ve insan ilişkilerindeki sorunları kavramalarına yardımcı olunur.
Psikodrama:Bireyin iç dünyasındaki korku,kaygı,sevinç vb. duygularını oyun içerisinde rol alarak ortaya koymasıdır.Bireysel farkındalık düzeyini artırır,içgörü kazandırır.
Sosyodrama:Bir grubun ortak yaşadıkları sosyal bir soruna ilişkin rolleri gerçek hayatta olduğu gibi oynamasıdır.Toplumsal sorun ortaya konur.
Tekniğin Uygulanışı:
• Gönüllülük önemlidir.Öncelikle gönüllü öğrenciler seçilmelidir.
• Roller öğrencilerin karakterleri göz önüne alınarak dağıtılmalıdır.
• Hazırlık için süre verilmeli ve oyun sınıfın huzurunda oynanmalıdır.
• Rol oynama ve drama esnasında notlar tutulmalı ve yapılanlar sınıfça tartışılmalıdır.
• Oyun sonunda sınıfça tartışma ve değerlendirme yapılmalıdır.
Tekniğin Özellikleri:
• Bilişsel alanın uygulama ve üstü kazanımlar kazandırır.
• Sosyal becerileri geliştirir.
• Yaratıcılığı geliştirir.Rol yapma=yaratıcılık.
• Duyuşsal ve sosyal davranışları kazandırmada etkilidir.
• Kendine güven ve cesaret verir.
• Empati kurma becerisi kazandırır.
• Kalıcı öğrenme olur.
• Özellikle okul öncesi ve ilköğretim ilk kademede çok kullanılır.
Tekniğin Sınırlılıkları:
• Rolü canlandıran aktif, diğerleri pasiftir.
• Sadece rol oynayan öğrencilerin etkin katılımı söz konusudur.
• Ortam önemlidir, büyük gruplara uygulamak zordur.
• Uygulanması zaman alır ve ekonomik değildir.
5. DRAMA: (Bağımsız rol yapma:Kendine göre doğaçlama rol oynanır.)
Herhangi bir durum ve olayın konuşma hareket ile hayali bir ortam içerisinde canlandırılmasına drama denir.Hayatta karşılaşılabilecek olayları,öğrencilerin oyuncu olarak katıldıkları çeşitli sahneler(oyunlar) içinde ortaya koyma ve dersi bunun üzerinde inşa etme olarak tanımlanabilir.
Drama,öğrencilerin hangi durumlarda nasıl davranmaları gerektiğini yaşayarak öğrenmelerini sağlayan bir tekniktir.Dramada birey kendi açısından yaklaşır ve ne yapmasına ilişkin (doğaçlama) rol oynar. Günümüzde okullarda sıklıkla kullanılmaktadır.
Drama tekniğinde amaç,öğrencilere serbest ve bağımsız konuşma alışkanlığı kazandırmak,duygu ve düşüncelerini ifade edebilmelerini sağlamaktır.Dramatizasyon,öğrencilerin etkin katılımını sağlayan,yaratıcılığı geliştiren ve sosyalleşmeyi sağlayan bir tekniktir.
Drama tekniği,birlikte çalışabilme,içgörü kazanma,başkalarını anlama,iletişim becerisi,problem çözme,güven duygusu kazandırma,yaratıcılık,dinleme,konuşma becerisi,hayal gücü ve akıcı konuşma becerilerini geliştirir.
Etkileşim ve iletişim drama çalışmalarının temel özelliğidir.Bu teknik öğrenci merkezli olup tek taraflı değildir.Hem oyuncular,katılımcılar hem de izleyiciler sözlü ve sözsüz etkileşim içindedir.Tekniğin doğasında etkileşim yoluyla,yaşayarak öğrenme vardır.
Drama rol oynamaya göre daha kapsamlı bir çalışmadır.Drama rol oynamayı da kapsar.Rol oynama drama tekniklerinden biridir ve daha sınırlıdır.
Ör/Depremi ve deprem anında yapılacakları canlandırma,satıcı-müşteri ilişkisini canlandırma vb.
Drama ikiye ayrılır.
1-Biçimsel Drama(Formal,Bağımlı Drama)
Biçimsel drama tekniği,öğrencinin yazılı bir metne bağlı kalarak bir takım durum ve olayları canlandırmasıdır.Daha çok yetişkin öğrencilere dönüktür.Oyunlar daha ciddi ve planlıdır.Oynanacak oyun,öğrencileri tarafından paylaşılır,ezberlenir ve provası yapılır.Öğrencinin oynayacağı rol,tamamen öğretmen kontrolünde ve yazılı senaryoya bağlıdır.
Oyunda kostüm ve dekor kullanılabilir.Okul temsilleri bu tip drama tekniklerine girer.Kuklalar,pandomim ve oyunlar daha çok biçimsel dramaya örnek olarak gösterilebilir.
2-Doğal Drama(İnformal,Bağımsız Drama/Yaratıcı Drama)
Öğrencilerin yazılı bir metne bağlı kalmaksızın bir takım durum ve olayları hayal güçlerine göre doğaçlama olarak canlandırmalarıdır.Doğal dramada kostüm ve dekor gereksizdir.Öğrenciler belli karakter ve rolleri hazırlık yapmadan canlandırırlar.Burada bir sınırlandırma yapılmadığı için tamamen öğrenci yaratıcılığına dayanmaktadır.
Doğal drama,biçimsel drama göre daha kısa sürede ve daha az hazırlık yapılarak uygulanır. Özellikle okul öncesi ve ilköğretim ilk kademede çok kullanılır.En önemli işlevi,çocuklara oyun oynayarak eğlenme ve mutluluk duygusu vermesidir.
Doğal dramada;yaratıcılık daha fazladır.Öğrencinin kişiliği ve öznel dünyası hakkında ipucu verir.
Ör/Trafik kazası,hastalık,işsizlik vb.konular hemen canlandırılıp üzerine ders anlatılabilecek konulardır.
Yaratıcı Dramanın Aşamaları
1.Isınma Grup liderinin yönlendiriciliğinde yapılan tanışma,etkileşim kurma ve kuralların belirlendiği aşamadır.
2.Oyun Belirlenmiş kurallar içinde oyun kurma ve geliştirme çalışmalarından oluşur.
3.Doğaçlama Belirlenen bir tema üzerinden yola çıkarak bir hedefe doğru belli adımlarla yol alındığı aşamadır. Bireysellik ve yaratıcılık ön plandadır.
4.Oluşumlar Ulaşılmak istenen noktaya gelinir.Yaratıcılığın oluştuğu aşamadır.Uzun zaman alır.
5.Değerlendirme Bu aşamada grup üyeleri ile tartışma yapılır.Hedefe ulaşıldı mı?Ne hissettiniz?Ne yaşadınız? Gibi.
Tekniğin Uygulanışı:
• Öncelikle gönüllü öğrenciler seçilmelidir.
• Oyunun amacı anlatılmalı ve izleyicilerin nelere dikkat edeceği anlatılmalıdır.
• Gerekli araç ve gereçler ortamda bulundurulmalıdır.
• Öğrencilere hazırlık yapma süresi verilmelidir.
Tekniğin Özellikleri:
• Hayal gücü ve yaratıcılığı geliştirir.
• Sosyalleşme gelişir.
• Empati yeteneği gelişir.
• Aktif katılımı sağlayarak yaparak-yaşayarak öğrenmeyi sağlar.
• Problem çözme yeteneğini geliştirir ve kendine güven sağlar.
• Kalıcı öğrenme olur.
• Öğrenci aktiftir.
• Gerçek durumlara hazırlar, akıcı konuşma sağlar.
• Etkili dinleme ve konuşma yeteneğini geliştirir.
• Özellikle okul öncesi ve ilköğretim ilk kademede çok kullanılır.Çocuğun öznel dünyası ve kişiliği hakkında ipuçları verir.
Tekniğin Sınırlılıkları:
• Her zaman gönüllü öğrenciler bulmak zordur.
• Her derste aynı derecede etkili olmaz.
• Uygulanması zaman alır ve ekonomik değildir.
Rol Oynama ve Drama Tekniklerinin Karşılaştırılması
ROL OYNAMA DRAMA
Genel Özellikleri Öğrencinin kendi duygu ve düşüncelerini başka bir kişiliğe girerek ifade etmesini sağlayan bir tekniktir.Öğrenci özellikleri dikkate alınarak roller belirlenir,prova için zaman verilir ve roller oynanır.Sonunda tartışma yapılır.
Öğrenci başka bir kişiliğe girdiği için kendini daha rahat ifade eder.Empati yeteneğini geliştirir.
Herhangi bir durum ve olayın konuşma hareket ile hayali bir ortam içerisinde canlandırılmasına drama denir.Hayatta karşılaşılabilecek olayları,öğrencilerin oyuncu olarak katıldıkları çeşitli sahneler(oyunlar) içinde ortaya koymasıyla gerçekleşir.
Birey olaya kendi açısından yaklaşır ve doğaçlama rol oynar.
Etkileşim ve iletişim drama çalışmalarının temel özelliğidir.
Uygulanışları Gönüllü öğrenciler seçilmeli ,
Amaç ve kurallar anlatılmalı,
Hazırlık için süre verilmelidir.
Faydaları Okul öncesi ve ilköğretimde çok kullanılır.
Aktif katılımı ve yaparak yaşayarak öğrenmeyi sağlar.
Kalıcı öğrenmeler sağlar.
Yaratıcılık ve hayal gücünü geliştirir.
Kendine güven ve cesaret verir.
Empati yeteneğini geliştirir.
Sosyal becerileri(dinleme,konuşma) geliştirir.
Sınırlılıkları Gönüllü öğrencileri bulmak zordur.
Uzun zaman alır,ekonomik değildir.
Kalabalık sınıflarda uygulanması zordur.
Farklılıkları -Rol oynamada,bir senaryo vardır ve diyaloglar önceden bellidir.
- Rol oynama kurallıdır,önceden bir hazırlık yapılır.Senaryo ve roller üzerinde çalışılır,provalar yapılır.
-Rol oynama daha fazla zaman alır.
-Rol oynamada kişi dünyaya başkasının penceresinden bakar. - Dramada senaryo yoktur ve diyaloglar önceden belli değildir.
- Dramada ise bir olay üzerinde roller belirlenip,doğaçlama oynanır.Yaratıcılık daha fazladır.
- Drama daha kısa sürede uygulanır ve yaratıcılık daha fazladır.Öğrenci kişiliği hakkında daha fazla bilgi verir.
-Dramada kişi dünyaya kendi penceresinden bakar.
Örnekleri Çok güzel hareketler bunlar Anında görüntü show
6. BENZETİŞİM (SİMÜLASYON):
Öğrencinin gerçek durumun bir benzeri üzerinde eğitilmeye çalışıldığı tekniktir. Gerçeğe uygun olarak geliştirilen yapay bir ortamda (bilgisayar simülasyonu,eğitim yazılımı,gerçeğe benzer ortamlar,model ve maketler üzerinde yapılan) bir öğretim tekniğidir.Öğrenciler sınıf içerisinde bir konuyu gerçekmiş gibi alıp,üzerinde eğitsel çalışmalar yaparlar.
Benzetişim tekniği hemen her alanda etkinlikle kullanılabilmektedir. Özellikle öğrenciyi gerçek ortamda, gerçek araçlarla yetiştirmenin güç, tehlikeli ve maliyetinin fazla olduğu durumlarda gerçeğin bir modeli üzerinde yetiştirme en etkin yoldur.
Gerçeğe uygun olarak geliştirilen yapay bir ortamda ya da model üzerinde yapılan bir öğretim tekniğidir. Sınıf içerisinde bir olay gerçekmiş gibi ele alınarak üzerinde eğitici çalışmalar yapılan bir öğretim tekniğidir.
Ör/ Pilotların,kaptanların eğitiminde,tıp öğrencilerinin eğitiminde kullanılır.ayrıca sosyal bir çok konunun (insan ilişkileri,arkadaşlık) sınıf ortamında temsili yapılabilir. Ayrıca öğretmenin “Siz ileride müdür olduğunuzda törenlerde nasıl konuşursunuz?” sorusunu sorması ve öğrencilerin bunla ilgili yazı yazması ve konuşma yapması bir benzetimdir.Yine “Bir lokantada nasıl davranırsınız?” sorusunu sorması ve öğrencilerin bunla ilgili yazı yazması da bir benzetimdir.
* Benzetim tekniği tehlikeli durumlarda riski azaltmak, can güvenliğini arttırmak,maliyet gibi nedenlerden dolayı ve karmaşık davranışların aktarılmasında etkilidir. Bu en önemli özelliğidir.
Öğretmen bu süreçte kontrolör olarak görev yapar. Öğrenciye bu süreçte dönüt vermek çok kritik bir önem taşır. Benzetim tekniğinin en önemli özelliklerinden birisi yaparak yaşayarak öğrenmedir.
Benzetim tekniği ile bireyler, ileride alabilecekleri rollere daha iyi hazırlanmakta, bildikleri ilkeleri hayata geçirebilmekte, bireylerle daha iyi iletişim kurabilmektedir.
• Beceri geliştirmede üstün bir tekniktir.
• Anında dönüt ve düzeltme yapmak mümkündür.
• Bildiklerini uygulama fırsatı verir.
• Bilginin pratikleşmesini sağlar.
• Karar verme becerisini geliştirir.
Sınırlılıkları:
-Gerçek durumun aynısını bazen düzenlemek mümkün olmayabilir.
-Öğrenciler bu tekniği eğlence olarak algılayabilir.
-Gerçekte, yapay durumla karşılaşılmayan durumlarla karşılaşmak mümkün olabilir.Sürprizler daima vardır.Uçak kazaları gibi.
7.İŞ BAŞINDA EĞİTİM TEKNİĞİ:
İş başında eğitim,eğitim kurumlarında çeşitli derslerle ilgili(fen bilgisi,iş eğitimi,resim iş) yaparak yaşayarak öğrenme ilkesine dayalı olarak uygulanır.Öğrenci,İş başında eğitilerek iş ile baş başa kalarak işin nasıl yapılacağını öğrenir ve problemin çözümüne kendisi ulaşır.
İş başında eğitim,özellikle mesleki eğitimde çok kullanılır.Yine öğretmen eğitiminde ve hizmet içi eğitim uygulamalarında da kullanılır.
İş başında eğitimde,benzetim tekniğindeki gibi çalışma yerinin benzerini yapmaya gerek yoktur.Kişi doğrudan çalışma yerinde öğrenir.
Ör/Mesleki eğitimde torna,kaynak işleri,hizmetiçi eğitimde açılan kurslar,öğretmen eğitiminde stajyer öğretmenin rehber öğretmenle çalışması vb.
İş Başında Eğitimin Uygulanması
-Öğrencilere uygulamadan önce teorik bilgiler verilmelidir.
-Kazaları önlemek için güvenlik önlemleri alınmalı,gerekli uyarılar yapılmalıdır.
-Öğretmen uygulama esnasında sürekli öğrencilerin yanında yer almalı,onları yönlendirmeli ve hatalarını anında düzeltmelidir.
İş Başında Eğitimin Yararları
-Öğrenciler yaparak yaşayarak öğrenirler.
-Öğrenciler kazanmış oldukları teorik bilgileri uygulama imkanına kavuşurlar.Teorik bilgi anında pratikleşir.
-Öğrenciler uygulama yaparak deneyim ve tecrübe kazanırlar.
-Başarı ve başarısızlık anında görülür.Anında dönüt ve düzeltme yapılır.
Sınırlılıkları
-Öğrenciler çoğu zaman iş güvenliğine dikkat etmezler.İşi çabuk yapmaya çalışırlar,bu da kazalara neden olabilir.
-Öğrenmeden tekrar yapma olabilir.
-Büyük gruplar için uygun olmayabilir.
-Öğretimden çok üretim üzerinde durulabilir.
8.LATERAL DÜŞÜNME YAKLAŞIMI
Bu yaklaşım Edward de Bono tarafından geliştirilmiştir.Yaklaşımın esası;yaratıcı düşünmedir ve bir beceri olarak düşünme öğretimi üzerinde durur.Lateral düşünme yaklaşımı, altı şapkalı düşünme ve altı ayakkabılı uygulama tekniği diye ikiye ayrılır.
A)ALTI ŞAPKALI DÜŞÜNME TEKNİĞİ: (E.Bono)
Düşünme öğretiminde kullanılır.Bu teknik bireylere nasıl düşünmesi gerektiğini öğreten bir tekniktir. Altı şapkalı düşünme düşünce ve önerilerin belli bir düzen içerisinde sunulması ve sistematikleştirilmesi için kullanılan bir tekniktir. Bireyler aynı olay karşısında farklı düşünme yaklaşımlarını geliştirebileceklerini öğrenirler.Yaratıcı,eleştirel,farklı ve çok yönlü düşünmeyi sağlar.
Bilişsel alanın kavrama ve üstü kazanımlarının gerçekleştirilmesinde kullanılır.Bu teknik insanlara nasıl düşünmeleri gerektiğini öğreten bir tekniktir.İnsanların olaylara farklı bakış açılarından bakmalarını sağlayan bir tekniktir.İnsanların olaylara “at gözlüğü” ile bakmalarını önler.Tek tip düşünmeye karşı çıkar.
Öğrencilerin bir olayın tek bir özelliğine takılıp kalmasını önleyen bir tekniktir.Bu teknikte altı değişik renkte şapkalar ve anlamlarını temsil eden düşünceler bulunmaktadır.Öğrenciler sırası ile kartondan yapılan bütün şapkaları takarak,görüşlerini belirtirler.böylece olaylara farklı yönlerden bakmayı öğrenirler.Son olarak mavi şapka takılarak mantıklı çözüm yolu oluşturulur.Öğrenci grubu sırasıyla altı şapkayı giyer ve giydiği şapkaya göre fikirlerini söyler.
Ör/ AB üyeliği süreci,Rize Belediyesi’nin çalışmaları vb.
1-Beyaz şapka:Tarafsız olma.(Tarafsızdır)
2-Kırmızı şapka: Olaylara duygusal tepki vermeyi temele alır.(Duygusaldır)
3-Siyah şapka:Olaylara karamsar ve eleştirel bakma.(Karamsardır)
4-Sarı şapka:Olaylara iyimser,yapıcı yönden bakma.(İyimserdir)
5-Yeşil şapka:Olaylara farklı açılardan bakma,yaratıcı ve yenilikçi düşünceler üretme.(Yaratıcıdır)
6-Mavi şapka:Kararlılığı,çözümü ve sonucu ifade eder.Olayı tüm yönleriyle analiz eder.Sonuçları düzenler,toparlar ve karar verir.Son olarak mavi şapka takılarak karar verilir.Değerlendirici ve karar vericidir)
• Yaratıcı düşünme becerişlerini geliştirir.
• Eleştirel ve çok yönlü düşünmeyi sağlar.
Sınırlılıkları
-Her öğrenci etkin şekilde katılamayabilir.
-Psikomotar alanla ilgili kazanımlarda etkisizdir.
-Dikkat edilmezse insan ilişkileri bozulabilir.
B)ALTI AYAKKABILI UYGULAMA TEKNİĞİ:
Uygulama öğretiminde,farklı uygulamaları göstermek için kullanılır.
Grupla çalışma yöntemlerinden altı şapkalı düşünme tekniği,duygu,düşünce ve bilgilerin paylaşımında kullanılırken,uygulamaların paylaşımında ise altı ayakkabılı düşünme tekniği kullanılmaktadır.Ayakkabıların renk ve cinsleri uygulama biçimlerine göre değişmektedir.Uygulamada çoğunlukla iki ayağa iki farklı ayakkabı giyilir.Her ayakkabının özellikleri şöyledir:
1-Lacivert ayakkabı:Rutin işler ve resmi prosedür izlenir.
2-Gri spor ayakkabı:Amaç delil toplamak ve toplanan bilgileri kullanmaktır.
3-Kahverengi yürüyüş ayakkabısı:İnisiyatiflerden ve esnekliklerden faydalanılarak sonuca ulaşılmaya çalışıldığı durumlarda giyilir.
4-Turuncu lastik çizmeler:Tehlikeli durumlarda giyilir.Acil müdahale gerektirir ve güvenliğin sağlanması en önemli iştir.
5-Pembe ev terliği:Pembe terlikte kişi problemi kendi problemiymiş gibi ele alır ve karşısındaki kişiye ailesinden biriymiş gibi davranır.
6-Mor binici çizmeleri:Mor çizme otoriteyi temsil eder.Kişi resmi bir yetkili gibi hareket eder.
9.GLOBAL DÜŞÜNME YAKLAŞIMI:
Bu yaklaşım,öğrenmeyi kolaylaştırmak için “Harita” çizmeye dayanır.Öğrenilecek bilgiler haritalaştırılarak,görselleştirilerek kolaylaştırılır.Anlamlı öğrenmeyi sağlar.Bu konuda iki temel harita kullanılır:
A)ZİHİN HARİTALARI
Zihin haritalarını Tony Buzan geliştirmiştir.Zihin haritaları hayatımızı kolaylaştırır.Zihin bir depodur.Birey bu depoyu doldurur.Ne kadar düzenli olursa,aradığını o kadar kolay bulur.Zihin haritaları ile bu depo düzenli bir şekilde doldurulur.Zihin haritası oluştururken;
1-Kavram oluşturulmalı,
2-Hayal edilmeli,
3-İlişkilendirilmeli.
Ör/ Kavram→Pazar Tatili,KPSS vb.
B)KAVRAM HARİTALARI
Anlamlı öğrenmeyi sağlamak için kavram haritalarını D.Novak geliştirmiştir.Kavram haritaları,öğrencilere bir konuyu,kavramı tanıtmak ve kavramlar arasındaki ilişkileri kavramasını sağlamak için kullanılır.Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde çok kullanılır.
Kavram Haritalarının Yararları:
-Ana kavramı açık bir şekilde tanımlar.
-Ana kavramla ilgili diğer kavramları açıklar.
-Ana ve alt kavramlar arasındaki ilişkileri açık bir şekilde görmeyi sağlar.
-Yazılı bir metni özetlemeyi sağlar.
-Öğrencilerin kavramlara ilişkin yanılgılarını görmelerini sağlar.
-Bilgiyi değişik yollarla,değişik görüş açılarından kolaylıkla görmeyi sağlar.
-Kolay ve anlamlı öğrenmeyi sağlar.
-Öğrenmeyi görselleştirerek,kolaylaştırır.
Dört çeşit kavram haritası vardır.Bunlar:
1-Örümcek Kavram Haritaları:Merkezde genel bir kavram vardır.Etrafta bağlantılı kavramlar vardır.
2-Zincirli Kavram Haritaları:Genel ve asıl bir kavram daha sonra kapsamı daha az bir kavram şeklinde sıralanır.
3-Hiyerarşik Kavram Haritaları:Taksonomik bir yaklaşım söz konusudur.
4-Balık Kılçığı Haritaları:Ortada ana omurga ve ondan çıkan kılçıklara yer verilir.Bu kılçıkların her biri bir kavrama karşılık gelecek şekilde ilgili kavramlar saptanabilir.
10. MİKRO ÖĞRETİM:
Öğretmen adaylarının mesleğin gerektirdiği rol ve davranışlarını kazanmalarında öğretim uygulamalarının katkısı büyüktür.Öğretmen eğitiminde kullanılan ve az sayıdaki öğrencinin (2-5 kişilik) grup çalışmalarıyla gerçekleştirdiği bir tekniktir.
Öğretim süresi,sınıftaki öğrenci sayısı ve konu bakımından küçültülmüş (mikro) ve yoğunlaştırılmış bir öğretim deneyimidir.Mikro öğretim normal öğrenme ve öğretim süreçlerinin karmaşıklığını basitleştirmeyi amaçlayan bir laboratuar öğretim yöntemidir. Bu yöntemde öğretmen yetiştirmek, öğretmen adaylarına kişilik kazandırmak ve araştırma yeteneklerini geliştirmek amacı güdülür. Sözü edilen yöntem, öğretmen adaylarına yeni öğretim stratejilerini planlama ve uygulama konusunda mükemmel imkanlar sağlar.
Mikro öğretim uygulamalarında, her bir öğretmen adayı, bu derslerde hem öğrenci, hem de öğretmen rolündedir.Dersi anlatır(öğretmen),sonra kendisini izleyerek değerlendirir ve kendisini geliştirir.(öğrenci)
Mikro öğretim uygulayarak öğretmenlik deneyimi kazanmaya çalışan öğretmen adayı, desteklenmiş bir öğretim ortamında, bir dersi hazırlama ve sunma, ödev verme ve değerlendirme imkanı bulduğundan daha az kaygıya kapılır. Yeni teknikler, stratejileri ya da süreçleri deneme imkanı bulur. Mikro dersini videodan izleyerek ya da teyp bandından dinleyerek ya da tutulan gözlem kayıtlarını inceleyerek kendi performansına ilişkin dönüt alır.
-Öğret- yeniden öğret süreci ile gerçekleştirilir.
-Mikro öğretim yüz yüze eğitimin gerçekleştirilmesi için sınıf içinde uygulanan bir tekniktir. Öğretmen yetiştirme bu tekniğin kullanıldığı en önemli alandır. Bu teknik ile yapay ortamlarda öğretmen adaylarına hizmet öncesi deneyim kazandırılır.
-Dersler kısa tutulur. (5-15 dk.) Her öğrenci konusunu sunar; sunu kamera, video, teyp gibi aletlerle kayda alınır. Desten sonra sunu birlikte izlenir, dinlenir ve değerlendirilir.
-Alınan dönüt ışığında dersler yeniden düzenlenir. Kayıt yeniden yapılır ve değerlendirmeye geçilir.
-Mikro öğretim sürecinde kayıt cihazlarının kullanılması, öğretmen adaylarının kendi hatalarını görmesi ya da hatalara yönelik saptamaların doğruluğu adına çok önemli katkılar sağlamakla birlikte sürecin en belirgin özelliği değildir.
-Mikro öğretimin ayırıcı bir özelliği gerçekleştirilen bir derse ilişkin alınan eleştirilere göre sürecin yeniden düzenlenmesi ve hataların en aza indirilmesi adına bu döngünün devam etmesidir.
Adımlar ise;
Plan → Uygulama → Kayıt cihazı → Değerlendirme → Plan → Uygulama
Öğret Yeniden Öğret Döngüsü
Tekniğin Aşamaları:
-Öğrenci ders planını yapar.
-Konusunu sunar.
-Sunu kamera,teyp,video vb. ile kayda alınır.
-Dersten sonra sunu grup tarafından birlikte izlenir,tartışılır ve değerlendirilir.
-Alınan dönüt ışığında dersler yeniden düzenlenir.
-Sunu tekrarlanır ve kayıt yeniden yapılır.
-Son değerlendirme yapılır.
Mikro Öğretimin Yararları:
-Öğretmenin öğretim becerisini geliştirir.Tam donanımlı ve hazır hale getirir.
-Yansıtıcı(kendini değerlendiren) öğretmen yetiştirilmesini sağlar.Yansıtıcı düşünmeyi öğretir
-Eleştirel bakış kazandırır.
11. EĞİTSEL OYUNLAR:
Oyun oynama yoluyla öğretimin yapılmasıdır.Öğrenilen bilgilerin pekiştirilmesini ve daha rahat bir ortamda tekrar edilmesini sağlayan bir tekniktir. Öğrencilerin çok yönlü gelişimini sağlar.
Konular oyuna dönüştürülerek ilgi çekici duruma getirilir.Böylece öğrencilere neşeli ve rahat bir ortam sağlamakta, sınıf içi çalışmalara da değişiklik getirilmektedir.
Okul öncesi eğitim için etkili bir uygulamadır. Kalıcı bir öğrenme ve sosyalleşme olur.
Okul öncesi eğitimde o yaşların gelişimsel özelliklerinden dolayı başka bir şansımız yoktur. Öğretmen oyunu hedeflere göre ve öğrencilerin gelişim düzeylerine göre belirler.
Öğretmen oyuna bütün öğrencilerin katılımını sağlamalıdır.Oyun yeni ise kuralları anlatmalıdır. Ayrıca dersin oynanması sürecinde oyuna 5-10 dakika süre ayırmalıdır.,dersin tamamı ayrılmamalıdır.
Öğretmen oyunlara yarışma havası vermemeli,oyunda hata yapan öğrencileri oyun dışına çıkarmamalı,ceza vermemelidir.
Eğitsel oyunlar konuların daha rahat ve eğlenceli bir ortamda tekrar edilerek pekiştirilmesini sağlar.Konuları ilgi çekici hale getirerek,sınıftaki en pasif öğrencileri bile etkinliklere katarak çok yönlü gelişmeleri sağlanır.
Ör/Kelime üretme oyunu.(Kalem-Masa-Ağaç-Çay)
Ses tanıma oyunu.(Kişi yada müzik aleti sesi tanıma)
Tekniğin Yararları:
- Öğrencilerin çok yönlü gelişimini sağlar.(En önemli yararı)
-Öğrenilen bilgilerin pekiştirilmesini ve daha rahat bir ortamda tekrar edilmesini sağlar.
-Kalıcı öğrenmeler sağlar.
-Birlikte çalışma,kurallara uyma becerisi geliştirir.
-Kendini ifade etme,dinleme becerisi kazandırır.
-Sosyalleşmeyi sağlar.
12.WORKSHOP (ÇALIŞTAY/DÜŞÜNME ATÖLYESİ):
Workshop,alanında uzman bireyleri belli bir yerde,kısa bir sürede bir araya getirerek eğitim sorunlarını,iş problemlerini çözmek amacıyla uygulanan uygulamalı bir tekniktir.
Önemli ve temel konularda fikir zenginliği ve kişileri bir araya getirip uzlaşım sağlayarak,iletişim kurmalarını,yaratıcı düşünmelerini,fikirlerini rahatça ifade etmelerini,bunların not edilip,birbirlerini tamamlayacak şekilde sentezlenmesini ve çalışma sonunda sonuçların etkili bir şekilde raporlaştırılmasını sağlayan düşünme,karar alma ve problem çözme tekniğidir.
Tekniğin amacı;bütün birikimlerin yansıtıldığı ortak bir ekip çalışmasıdır.
Workshop,önemli,hassas konularda nitelikli kararlar alınabilmesi için katılımcı bir ortamda konunun irdelenmesi,analiz edilmesi,fikirlerin sentezlenmesi için kullanılan bir çalışmasıdır.Katılımcıların farklı fikir ve görüş açılarının bir araya gelmesiyle bütünsel sonuçlara ulaşılır.Nitelikli kararlar alınır.
Genellikle iş hayatında,iş verimini artırmada kullanılır.Mesleki dayanışmayı artırır.Çalışanların ortak bir konu üzerinde düşünmelerini,öğrenmelerini ve çalışmalarını sağlar.Okullarda iş-teknik derslerinde birkaç öğrenci bir araya gelerek atölye çalışması yaparlar ve ortak bir ürün ortaya çıkarırlar.
13.BALIK KILÇIĞI TEKNİĞİ:
Kurucusu K.İshikawa’dır.Ishikawa diyagramı(neden-sonuç diyagramı) da denir.Bir problemin nedenlerini ve alt nedenlerini tanımlamada kullanılır.(Ör/nükleer enerji,küresel ısınma,savaş gibi)Bu teknik öğrencilerin problemlere çözüm üretmelerini sağlamaz,öğrencilerin derin düşünerek olayları ve ilişkileri organize etmelerini sağlar.
Problem tanımladıktan sonra,kısa ve öz sözcükler kullanarak nedenlerin ne olabileceği belirlenir ve okların üzerine yazılır.Daha sonra nedenlerin ayrıntıları üzerinde durulur ve katılımcıların birbirlerinin görüşlerine saygı duyması sağlanır.
Öğrencilerin problemin çeşitli bölümleri arasındaki derin ilişkileri kurma ve nesnel düşünme gibi becerilerini geliştirir.Öğrencilerin birlikte çalışmasını,gerçeği aramasını,farklı görüşlere açık olmasını ve karşıt görüşlerin ortaya çıkmasını sağlar.
Ör/ABD’nin Irak’a müdahalesi.
14.İSTASYON TEKNİĞİ:
İstasyon tekniği,bir konunun çeşitli açılardan toplu şekilde ele alınıp,ortak bir ürün ortaya çıkarmak için kullanılır.
İstasyon Tekniğinin Uygulama Aşamaları
1.Konu belirlenir Her öğrencinin katılabileceği,grup çalışması yapılabilecek nitelikteki konu belirlenir.Konu seçiminde öğrencilerin görüşleri de alınır.
Ör/Savaşa hayır! Sigarasız bir çerce istiyoruz! Kuraklık! Kansere hayır!
2.Konu duyurulur Seçilen konu tüm öğrencilerin görebileceği şekilde tahtaya yazılır.Kurallar öğrencilere duyurulur.
3.Sınıf düzenlenir Sınıf ortasına üçgen oluşturacak şekilde,birbirinden uzakta üç masa yerleştirilir.Birinci masanın üstünde bir karta “öykü istasyonu”,ikinci masanın üstündeki karta “slogan istasyonu”,üçüncü masanın üzerindeki karta da “afiş istasyonu” yazılır.Bu masaların üstüne öğrencilerin uygulamada kullanacakları büyük renkli kartonlar,makas,boyama kalemleri vb.malzemeler konur.
4.Gruplar oluşturulur Sınıf üç gruba ayrılır.Çalışma uygulamasını yöneten biri(genellikle öğretmen) ve her istasyonda gözlem yapacak üç kişi belirlenir.Bu kişiler istasyon şefleridir.
5.Teknik uygulanır Öğretmen düdük çalar ve 10 dk. süre verir.(Bu süre sabit değildir öğrenci özelliklerine göre değişir.) 1.grup öykü istasyonuna giderek öykünün giriş kısmını oluşturur,2.grup slogan istasyonuna giderek slogan oluşturur ve 3.grup afiş istasyonuna giderek afiş oluşturmaya çalışır.10 dk.sonunda öğretmen düdük çalar ve gruptakiler ellerindeki işleri bırakırlar.
Öğretmen tekrar düdük çalar ve 10 dk.lık süre verir.Öğrenciler istasyonlarını değişirler ve gittikleri istasyonlardaki işleri yapmaya başlarlar.
Son olarak öğretmen tekrar düdük çalar ve 10 dk.lık süre tanır.Gruplar hiç girmedikleri istasyonlara gidip yarım kalan işleri tamamlarlar.Bu son sürede öykünün sonuç kısmı yazılır,afiş ve sloganlar tamamlanır.Tamamlanan öykü ve sloganlar sınıfta okunur,afişler duvara asılır.(Sonuçta üç grubun tamamladığı bir ürün vardır.)
İstasyon Tekniğinin Yararları
-Öğrencilerde birlikte çalışma alışkanlığı gelişir.
-Öğrencilerin özel yeteneklerini ortaya çıkarır.
-Öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştirir.
-Öğrenciler başlanmış bir işe adapte olmayı,katkı yapmayı öğrenir.
-Çekingen öğrenciler,öğretim sürecine aktif olarak katılabilir.
15.ÖYKÜ OLUŞTURMA TEKNİĞİ:
Bir grup öğrencinin bir araya gelerek,çeşitli sözcükler,kısa cümleler,resimler,grafikler yada gazete haberlerinden yola çıkarak giriş,gelişme ve sonuç kısımlarına dikkat ederek oluşturdukları yazılı çalışmalardır.Bu teknikte önemli olan öğrencilerin yazılı ifade becerilerini geliştirmektir.Bunun için sonuçtaki ürüne çok fazla dikkat edilmelidir.Çünkü ürün(öykü) değerlendirilir.
Tekniğin Uygulanması:
-Öğrenciler mümkün olduğunca özgür bırakılmalıdır.
-Oluşturulan öyküler sınıfta okunup değerlendirilmelidir ve değerlendirmeler sırasında olumsuz ifadeler kullanılmamalıdır.
-Öykülerin oluşturulması sırasında öğretmen gruplar arasında dolaşarak öğrencilerin takıldığı yerde yardım etmelidir.
Tekniğin Uygulanma Aşamaları:
1. Öğrenciler 3-5 kişilik gruplara ayrılır.
2. Bir öykü okunup yarıda kesilir ve öğrencilerin tamamlamaları istenir. .(Bazı kelimeler verilir ve bunlardan öykü oluşturmaları istenir.)
3. Öğrencilere 15-20 dk. süre verilir.
4. Oluşturulan öyküler her gruptaki bir kişi tarafından okunur.
5. Öyküler üzerine öğrencilerin değerlendirilmeleri alınır.
6. Oluşturulan öyküler panoya asılır.(İyi olanlar)
Tekniğin Yararları:
-İşbirliği ve bir gruba bağlılık geliştirir.
-Öğrencilerin yazılı anlatımlarını geliştirir.
-Öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştirir.
-Öğrencilerin aktif olarak derse katılımlarını sağlar.
16.GÖRÜŞ GELİŞTİRME TEKNİĞİ:
Görüş geliştirme tekniği,belirgin zıtlıkların bulunduğu çelişkili konuların öğretiminde kullanılır.Bu teknik her bireyin bireysel olarak görüşünün gerekçelerini savunduğu,isterse görüşünü değiştirdiği bir tekniktir.Bu tekniğin eğitim ortamına yaptığı en önemli katkı,tartışmaya katılanların çelişkili bir konuda farklı görüşleri dinleyerek sahip olduğu bilgilerini yeniden yapılandırmalarıdır.
Tartışma konusu çok dikkatli seçilmelidir.Konu muhakkak karşıt görüşleri içerecek nitelikte olmalıdır.
Ör/Zararları olsa da çocuklar bilgisayarla erken yaşta tanışmalıdır.
Zararları olsa da Türkiye’de nükleer enerji çalışmaları yapılmalıdır.
Rize’de HES’ler yapılmalıdır.
Tekniğin Uygulanma Aşamaları
Beş ayrı kartona kesinlikle katılmıyorum,katılmıyorum,kararsızım,katılıyorum,kesinlikle katılıyorum ifadeleri yazılır.(Derecelendirme ölçekleri)
Bu kartonlar sınıfın duvarına asılır.
Önceden belirlenmiş olan ve mutlaka kutuplaşmaların yer aldığı konu tahtaya yazılmalıdır.
Öğrencilere tahtadaki konuyla ilgili fikirleri sorulur ve sahip oldukları fikirlerin derecelerine göre duvardaki kartonların altında toplanmaları istenir.
Öğrenciler kartonların altında toplandıktan sonra her öğrenciye söz verilerek neden bu fikri savunduğunu gerekçesiyle açıklaması istenir.
Tartışmalar sürerken öğrencilere isterlerse fikirlerini değiştirip diğer kartonun altına geçebileceği söylenir.
Fikrini değiştiren öğrencilerin fikrini neden değiştirdiğini gerekçesiyle açıklaması istenir.
Fikirler açıklanırken tüm sınıfın dinlemesi istenir.
Tartışma 15-20 dakika sürmelidir.Eğer tartışma devam ediyorsa bu süre uzatılabilir.
Tartışmanın sonucunda doğru yada yanlış gibi ifadeler kullanılmaktan kaçınılmalıdır.Değerlendirme yoktur.
Tekniğin Yararları:
-Sınıfta demokratik bir ortam yaratarak fikirlerin özgürce ifade edilmesini sağlar.
-Öğrencilerin bir fikre bağlı kalmak yerine değişik bakış açılarından bakmalarını ve eleştirel olmalarını sağlar.
-Öğrencilerin ilgi ve dikkatlerini çekerek derse aktif katılımlarını sağlar.
Sınırlılıkları:
-Belirli kutuplaşmaların olduğu konuyu her zaman bulmak mümkün olmayabilir.
-Öğrenciler bir birlerinden etkilenip aynı görüşü savunabilirler.Bu duruma farklı düşüncelerin ortaya çıkması zorlaşabilir.
Görüş Geliştirme ile Münazara Arasındaki Farklar:
Görüş Geliştirme Münazara
Belirgin kutuplaşmaların olduğu konular tartışılır.Derecelendirme vardır.(Gri tonlar) Yalnızca iki zıt uç tartışılır.
Bütün öğrenciler aktif olarak tartışmaya katılır. 4-5 kişilik iki grup tartışmaya katılır,diğer öğrenciler izler.
Öğrenciler görüşlerini değiştirebilirler.Kişi görüşünü gerekçeleriyle savunur ve isterse kendi kararı ile görüşünü değiştirebilir. Öğrenciler görüş değiştiremezler,sonuna kadar başlangıçtaki görüşlerini savunurlar.Yarışma havasında yapılan jüriyi etkilemeye çalışılan bir tekniktir.
Bireylerin doğru-yanlış,başarılı-başarısız gibi değerlendirilmesi söz konusu değildir. Jürinin değerlendirme kriterlerine göre tartışmayı kazanan bir taraf vardır.
17.KAVRAM KARGAŞASI YARATMA TEKNİĞİ:
Bu teknik,öğrencilerin bir konuya ilişkin sahip oldukları yanlış ve eksik bilgi ve düşüncelerin yanlış olduğunu göstermek için uygulanır.Böylece öğrenci,bilgisinin yanlış olduğunu ve işe yaramadığını görür.Öğrenci bu süreçte kısa süreli bir kavram kargaşası yaşar.
Bu teknikte soru-cevap yöntemi çok kullanılır.
Kavram kargaşası yaratma 4 farklı şekilde olur.Bunlar;
1-Öğrencilerin var olan fikirleri ile bilimsel fikirler arasındaki karmaşadan yararlanmak.
2-Öğrencilerin düşünceleri ile sınıf arkadaşları arasındaki farklılıktan yararlanmak.
3-Kişinin kafasında oluşan ve bir biriyle çelişen iki düşünceyi kullanmak.
4-Öğrencilerin tasarladığı modelin olayı açıklamadaki yetersizliğini kullanmak.
Tekniğin Uygulanması
-Öğrencilerin sahip oldukları bilgilerin yanlışlığının anlaşılması,
-Kavram kargaşası yaratılacak ortamın oluşturulması,
-Kavram kargaşası yaratılması,
-Kavram kargaşasını ortadan kaldıracak bilimsel bilginin tanıtılması,
-Karmaşanın çözülüp yeni bilginin benimsenmesi.
Tekniğin Yararları
-Değişmeye direnci azaltır.
-Öğrencileri düşünmeye sevk eder.
-Öğrencilerin problem çözme yeteneğini geliştirir.
-Yaşamla okul arasında bağ kurar.
-Doğru bilgi edinmeyi sağlar.
Sınırlılıkları
-Zihinsel karmaşa yaratma her zaman kolay olmayabilir.
-Yanılgılar çok güçlü ise istenen etki yaratılamayabilir.
-Öğrenci bazen kavram kargaşası yaşamamak için karmaşa yaratan durumu görmezden gelebilir.
18.ÖĞRENME HALKASI TEKNİĞİ:
Bu tekniği R.Karlpus,Piaget’in bilişsel gelişim teorisi üzerine oturtarak geliştirmiştir.Öğrencilerde zihinsel gelişim,muhakeme kabiliyeti, konuları öğrenme ve derse katılma gibi becerileri geliştirir.Özellikle somut işlemler dönemindeki öğrencilerde(ilköğretim 1.kademe) daha faydalıdır.
Bu programın sınıftaki uygulaması üç adımlık bir halkadan oluşmaktadır.
1.Halka:İnceleme veya Veri Toplama
Öğrenci,öğretmen veya diğer kişilerin yardımıyla öğrenme ortamındaki araç,gereç ve diğer materyalleri inceleyerek deneyim kazanır.Bu deneyimlerden sonra zihinde sorular ve karmaşıklıklar ortaya çıkar ki,bunlar öğrencinin sahip olduğu bilgilerle çözümlenemez.Öğrenci bu yaşantılarla,bu aşamalarda öğrenmeye hazır hale gelir.
2.Halka:Kavram Tanıtımı
Bireye,yeni bir kavram ya da prensibin tanımı verilir,birey bu kavramı kullanarak yeni kazandığı deneyimleri yorumlar.Kavram öğretmen tarafından verileceği gibi kitap,film,bilgisayar programı gibi materyallerle de verilebilir.
Karplus , bu ikinci aşamanın birinciyi şiddetle takip etmesini savunmaktadır.Bu ilişkilendirmenin yapılmaması durumunda bireyin öğrenmede zorluk çekebileceği düşünülmektedir.
3.Halka:Kavram Uygulama
Birey öğrendiği kavramı yeni ve farklı durumlarda kullanarak pekiştirme yapar.Bireyin öğretmen ve öğrencilerle iletişimi,araç-gereç ve materyallerle deneyim yaşaması çok önemlidir.
***Öğrenme halkasında bu üçlü aşama atlanmadan takip edilmelidir.
19.KONUŞMA HALKASI TEKNİĞİ:
Bu teknik,öğrencilerin iletişim becerilerini geliştirmeyi, farklı görüşleri görmeyi ve bu görüşlere saygı göstermeyi amaçlayan bir tekniktir.Sınıf içerisinde saygı ve güven ortamı oluşturarak öğrenciler arasında iletişimi artırmak için kullanılır.
Öğrencilere bir resim,öykü,canlandırma sunularak Ne hissetmiştir?,Ne düşünmüştür? soruları sorularak,öğrencilerin duygu ve düşünceleri arasındaki fark görülebilir.
Tekniğin Uygulanması:
Sınıfın ortasında geniş bir daire oluşturulur.Dikkat edilecek noktalar tahtaya yazılır.Öykü,resim sunulur.Konuşma sırasını belirlemek için bir cisim(kağıt,zil) belirlenir.Konuşacak kişinin elinde bulunur.Üzerinde konuşulacak öykü,metin,resim vb.öğrenciler sunulur.Konuşma nesnesi ilk öğrenciye verilerek konuşma başlatılır.İstemeyen öğrenci geç diyebilir.Her öğrenci konuşuncaya ve konu anlaşılıncaya kadar uygulama sürdürülür.Konuşma sırasında ortaya çıkan düşünceler öğretmen tarafından özetlenir.
Tekniğin Yararları:
-Öğrencilerin rahat bir ortamda kendilerini ifade etmeleri sağlanır.
-Sınıfta etkili iletişim ve aktif katılım oluşur.
Tekniğin Sınırlılıkları:
-Tüm öğrencilere ve konulara uygulamak mümkün değildir.
-İçine kapanık öğrenciler zorlanırsa dersten kopabilirler.
-Tam daire ve yarım daire düzenini sağlamak her sınıfın fiziki yapısına uygun olmayabilir.
20.AKVARYUM TEKNİĞİ:
Öğrencilerin tartışma ve grupla çalışma becerilerini geliştirir.Öğrencilerin ilgi duyduğu yada üzerinde anlaşmaya varamadığı konuların öğretiminde kullanılan bir tekniktir.
Tekniğin Uygulanışı:
Tartışmayı yönlendirmek için bir soru listesi hazırlanır.Sınıfın ortasına bir çember çizilir,ortasına bir sandalye konur ve sınıfın tümü çemberin dışına alınır.Konu tahtaya yazılır.Konu hakkında yorum yapmak isteyen sandalyeye oturur ve görüşlerini söyler.Görüşler asla eleştirilmez.Daha sonra yerini başkasına bırakarak çember dışına çıkar.Gözlemciler(öğrenciler),tartışma sırasında not alır.Tartışma sonrasında,sınıfa tartışmanın özeti öğretmen ve öğrenci tarafından birlikte sunulur.
Kalabalık gruplarda bu teknik uygulanmak istenirse,sınıf birkaç küçük gruba ayrılır ve her grup bir temsilci seçer.Temsilci,konu hakkında fikrini açıklar.15-20 dk.tartışmadan sonra temsilciler dönüt ve bilgi almak için gruplarına dönebilirler.Konuşmacıların görüşleri asla eleştirilmemelidir.
21.KARTOPU TEKNİĞİ:
Verilen bir problemin,önce öğrencinin tek başına düşünmesi daha sonra iki öğrenci bir araya gelerek görüşlerini tartışmaları,dörtlü grupta bu görüşleri karşılaştırılması,sekizli gruplarda da aynı konunun tartışılıp karara varılması,son aşamada grupların görüşlerinin sunulması ile süreç tamamlanır.
22.KÖŞELEME TEKNİĞİ:
Uygun problem seçilir ve açıklanır.Olası çözümlerden tartışmalı olanlar seçilir.Seçilen çözümler kartonlara yazılıp,sınıfın belirli köşelerine asılarak öğrencilerin uygun buldukları çözümün olduğu köşeye gitmeleri söylenir.Aynı köşeye gidenler grup oluşturur ve neden o çözümü seçtikleri gerekçesiyle tartışılır.Daha sonra sınıfça ortak karar alınır ve tartışma sona erer.
23.DEDİKODU TEKNİĞİ:
Öğrencilerin konuyu kavramaya çalışmasını,o konuda düşünmesini ve konu hakkındaki çeşitli düşüncelerini öğrenip onları değerlendirmesini sağlar.Öğrenciler ikişerli gruplara ayrılır.Verilen konu yada soruyla ilgili düşüncelerini bir birlerine söylerler ve eşler sürekli birbirinden ayrılıp yeni ikililer oluştururlar.Diğer grup arkadaşlarının fikrini yeni grup arkadaşlarına söylerler.Bu eş değiştirip fikirlerin yaygınlaştırılması durumun tekrarlanması teknik için önemlidir.Sürecin sonunda fikirler sınıfça tartışılır.
24.ARKASI YARIN TEKNİĞİ:
İki yada üç bölüm halinde olay,film,öykü,oyun sınıfa sunulur ve en can alıcı yerinden kesilir.Bundan sonra “Ne olabilir?”,”Niçin?” gibi sorular sorulur.Öğrencilerden alınan gerekçeli yanıtlar tahtaya yazılır.Olay,filmin ikinci bölümü sunulur ve verilen yanıtlar karşılaştırılır.Öğrencilere nerede yanıldıkları gösterilir.Bu hikaye ve filmin sonuna kadar sürdürülür.Her oyundan sonra,sınıfta tartışma açılmalı ve bir sonuca varılmalıdır.
Bu teknikte bilimsel yöntem basamaklarına uyulur.Soruları öğretmen yanıtlamaz.Sorular tüm sınıfa sunulur ve tüm öğrencilerin katılımı sağlanır.Sonuçta tüm sınıf tartışır ve bir sonuca ulaşılır.Bu teknik öğrencilerin, öngörü yeteneğini geliştirmeyi amaçlar.
25.EKİPLE ÖĞRETİM:
Birkaç uzmanın ve öğretmenin,öğretim etkinliklerini planlama,sunma,değerlendirme ve geliştirmede sistemli olarak çalışmalarıdır. En büyük faydası;ekip üyelerinin uzmanlık alanlarını en iyi biçimde kullanılmalarıdır..Ekiple öğretim bir düzenleme biçimidir.Öğretim etkinlikleri düzenlenir.Etkinliklerde bulunmaya öğreten karar verir.Kaynakların birleştirilmesi ve güç birliğini gerektirir.
Ör/Öğrenci başarısını artırmak için değişik branş öğretmenlerinin ve üniversiteden uzmanların katılımıyla yapılan grup çalışması.
26.ŞİİR YAZMA TEKNİĞİ:
Öğrenciler küçük gruplar oluşturur.Hepsinin önünde kağıt vardır.Herkes kağıdına bir dize yazar ve yanındakine verir.Süre bitene kadar herkes dizelerini yazar.Böylece gruptaki üye sayısı kadar şiir oluşur ve bu şiirler sınıfa sunulur.
27.KAVRAMSAL KARİKATÜR TEKNİĞİ:
Bu teknik öğrencilerin kavram yanılgılarını yada yanlış düşünce biçimlerini insan veya hayvan figürlerine tartıştırıldığı çizimlerdir.Bu tartışmada her karakter ayrı bir fikri savunur.Bir tanesi doğru fikri savunurken,diğerleri kavram yanılgılarını veya alternatif düşünceleri savunur.
Kavramsal karikatür,öğretim amacıyla kullanılabileceği gibi,kavram yanılgılarını belirlemek için(ölçme değerlendirme amacıyla) de kullanılır.
Tekniğin Uygulanması:
Öğretmen öğretilecek konuya ilişkin ortak düşünceleri karikatürize eder.Konuyu özetler ve karikatürleri sınıfa tanıtır.Öğrencilere tartışan kişilerden hangisinin düşüncesine katıldıklarını sorar.Böylece öğrencilerin sahip oldukları düşünce biçimlerini ortaya çıkarır.Öğrencilere konuya uygun olarak karikatür yada poster hazırlatılır.Son olarak yapılan karikatür üzerinden sınıfça tartışılarak bir sonuca varılır.
Tekniğin Yararları:
-Kavramsal karikatür görsel olması nedeniyle ilgi çekici ve güdüleyicidir.
-Kavram yanılgılarını kısa sürede ortaya çıkarır.
-Yaratıcı düşünceyi geliştirir.
-Öğrencilerin farklı düşünce ve fikirlere sahip olabilmesi ve farklı düşüncelere saygı duymasına olanak sağlar.
28.5N 1K TEKNİĞİ
Toplumsal olguların,problemlerin çözümünde kullanılır.5N1K problemin iyi anlaşılmasına,problemle ilgili bilgi toplanmasına katkı sağlar.Aşağıdaki basamaklara göre işlem yapılır.
Ne:Problem nedir?
Niçin: Problem niçin ortaya çıktı?
Ne zaman: Problem ne zaman ortaya çıktı?
Nasıl: Problem nasıl ele alınabilir?
Nerede:Problem nerede görüldü?
Kim: Problemin sorumlusu kim? Problemden kim etkileniyor?
29.HİKAYE HARİTASI TEKNİĞİ:
Hikaye haritası,hangi bilginin önemli olduğunu,hangisinin önemsiz olduğunu,öğrencilerin anlamasına yardımcı olur.
Hikayeler giriş,gelişme,sonuç olmak üzere üç bölümden oluşur.
Giriş bölümünde öğrenciler motive edilir,problemin çerçevesi çizilir,sahne ve karakterler tanımlanır.
Gelişme bölümünde problem bütün detayıyla ortaya konur ve problemin çözümü sürecinde ana karakteri engelleyen unsurlar ortaya konur.
Sonuç bölümünde ise,dağınık bir biçimde verilen bilgiler toparlanır ve problem çözülür.Öğrenci problemin çözümüyle birlikte rahatlar.
Öğrenciler hikaye halindeki bilgileri analiz eder,sentezler ve sonuçta harita haline getirirler.
Hikaye haritası,öğretmene dersi planlamada ve öğretmede yararlı bir tekniktir.Öğretmen öncelikli olarak öğreteceği metin üzerinde çalışmalı ve haritasını oluşturmalıdır.Böylece önemli ve önemsiz bilgiler birbirinden ayrılır.Hikaye sınıfta okunduktan sonra hikaye haritası oluşturulmalıdır.Hikaye haritası ile birlikte öğrencinin dikkati önemli konulara çekilmelidir.
Hikaye Haritası Aşamaları:
1-Sahne
2-Ana ve yardımcı karakterler
3-Problemin başlangıcı
4-Problem
5-Problemi çözme teşebbüsleri
6-Sonuç
7-Anafikir
8-Reaksiyon
Tekniğin Uygulanışı:
Öncelikli olarak hikaye sınıfta okunur.Daha sonra öğretmen,hikayedeki unsurları bir metin üzerinde şekillerle öğrencilere tanıtır.Öğrencilere sorular sorarak olayın neden ve niçinlerini anlamalarına yardımcı olur.Öğrenciler böylece hikaye unsurlarını analiz ederler.(Öğrenciler problemin başlangıcı,çözüm süreci ve sonucu hakkında bilgi edinirler.Bu süreci kavrarlar.)Son olarak sonuç ortaya konur ve anafikir çıkarılır.Öğrencilerde reaksiyon(tepki) oluşur.
Tekniğin Yararları
-Hikaye unsurlarının kavranmasını sağlar.
-Öğrencilerin hatırlama yeteneğini geliştirir.Bilgilerin düzenli bir şekilde öğrenilmesini sağlar.Düzenli öğrenilen bilgiler ise zihinde daha kalıcı olur.
-Hikaye yazmak ve taslak oluşturmak için kullanılır.
-Öğrencilerin aktif olarak derse katılımlarını sağlar.
-Öğrencilerin kendi yazıları için model oluşturur.
-Özetlemeye yardımcı olur.
-Öğrencilerin soru sorma becerilerini geliştirir.
-Yeniden anlatımı kolaylaştırır ve özetlemeye yardımcı olur.
-Grup olarak çalışma yapılabilir.
30.TERAYAĞ-EKMEK:
Sınıfta öğrencilerin bir konu yada problem üzerinde tek başlarına düşünmeleri istenir.Öğrenciler düşüncelerini kaydederler.Daha sonra öğrencilerin bir araya gelerek düşüncelerini birbirleriyle paylaşmaları ve tartışmaları istenir.Daha sonra grup,ortaya koyduğu sonucu sınıfa sunar.Öğrencinin tek başına ortaya koyduğu fikrin(ekmek) üstüne grupla tartışma esnasında tekrar konuşma fırsatı verilmesi(tereyağ) bağlamında Tereyağ-Ekmek ismini almıştır.
31.MAHKEME:
Sınıfta sanal bir mahkeme kurulması yoluyla uygulanan bir tekniktir.Bir çok öğrencinin derse katılımını sağlar.Mahkeme tekniği,öğrencilerin karşısındaki bireye saygı,empati,kendini savunma ve sağlıklı iletişim kurma becerileri kazandırır.
Sınıfta öğrencilere bir konu verilir ve görev dağılımı yapılarak mahkeme ortamı kurulur.(hakim,katip,avukatlar)Mahkeme başlar ve avukatlar savunma yaparlar,tanıklar dinlenir.Son aşamada hakim eksiklikleri,yanlışları söyleyerek davayı toparlar ve jüri hangi tarafın haklı olduğuna karar verir.
32.SANDVİÇ:
Öğrenciler bir konu yada problem ile ilgili önce bireysel çalışırlar,sonra görüşlerini arkadaşlarıyla paylaşırlar,ortaya somut bir ürün(iş,eser,proje) koyarlar ve bu ürünü arkadaşlarına sunarlar.Bu sürecin aşamaları bağlamında sandviç adını almıştır.
33.PAZARYERİ:
Öğrencilerin birbirlerini daha yakından tanımasını,görüşlerini ve çözümlerini birbirleriyle paylaşmalarını sağlayan aktif bir öğrenme tekniğidir.
Öğrencilere kağıtlar dağıtılır,bir problem durumu verilir ve görüşlerini bu kağıtlara aktarmaları istenir.Daha sonra bu kağıtları önlerine asarak sınıf içerisinde dolaşırlar ve beğendikleri diğer kağıtlarla görüşürler,kağıtlarını değiştirler.Sürecin sonunda hangi değişikliklerin olduğu tartışılarak değerlendirilir.
34.BEYİN ESERİ/ÜRÜNÜ (brainwriting)
Öğrencilerin bireysel ve grup olarak görüş geliştirebilmelerini sağlamak amacıyla kullanılan bir tekniktir. Bir konu belirlenir, sınıf 6-7 kişilik gruplara ayrılır. Her öğrenciye konunun farklı yönleriyle ilgili 3 kart verilir. Her öğrenci konuyla ilgili düşüncelerini yazar ve sıranın ortasına koyar. Ardından her öğrenci sırayla kart çeker ve o kartı sesli bir şekilde herkesle paylaşır. Benzer fikirler bir arada toplanır. Bu fikirler sınıfla paylaşılır, tahtaya yazılır.
Tekniğin etkili olarak kullanılabilmesi için:
• Öğrenciler tekniği kullanmadan önce hazırlıklı olması gereklidir
• Tekniğin amacı belirtilmeli ve başka örneklerle pekiştirilmeli
• Görüşlerin rahatlıkla söylenebileceği bir ortam hazırlanmalı
• Görüşler asla eleştirilmemeli
35.SICAK-SOĞUK OYUNU
Öğrencinin doğru yere, kartona ya da yazıya gittiğinde sıcak, yanlışa gittiğinde soğuk denilerek doğru cevaba ulaşmasının sağlandığı işlevsel bir oyundur.
36.TOMBALA
Konunun sözcükleri ya da kavramları tombala kartlarına yazılır. Bazıları boş bırakılır. Öğretmenin söylediği, tanımladığı, örneklediği sözcük ya da kavram kapatılır. Kartındaki tüm sözcükleri kapatan öğrenci “tombala!” der.
37.HAZİNEYİ BUL
Konunun ya da konu ile ilgili problemlerin çözümünün parçalanması, sınıfın çeşitli yerlerine saklanması, belli yönerge ve krokilerden hareketle öğrencilerin yanıtlara ulaşması şeklinde gerçekleştirilen eğlenceli ve yaşantıya dayalı bir tekniktir.
38.AKROSTİŞ
Bilgiyi işleme kuramında örgütleme yaparken kullanılan bir teknik kelimelerin ilk harfine göre sıralama ÖR/Programlı öğretim ilkeleri AB KEBAB gibi
39.RULMAN TEKNİĞİ
Rulman konuşma halkası gibi öğrenciler çember şeklinde dizilirler . Ortaya ise faklı öğrenciler tarafından başka bir çember şeklinde dizilim olur ve ortadaki öğrencilerin yüzü dış tarafta yani dıştaki öğrencilere olur. Bir konu hakkındaki tartışmaya sırayla katılırlar. konuşma halkasıyla tek farkı içteki öğrenciler ile dıştaki öğrenciler sadece kendisine yüzü dönen öğrenci ile fikir alış verişi yaparlar.
40.VEE DİYAGRAMI
Bir araştırma konusunu (etkinliği) planlama, uygulama ve değerlendirme basamakları, başlama – konunu içine dalma – elde edilen verileri yorumlayıp bir sonuca vararak hayat ile ilişkilendirme şeklinde yorumlanarak, sürecin tamamı, bir V harfine benzetildiği için
“ V – diyagramı” adı uygun görülmüştür.
Öğrenme- öğretme sürecinin başında, süreç esnasında ve süreç sonunda, bazı kritik soruları cevaplandırarak, bilişsel düzeyde, daha anlamlı, derin ve kalıcı öğrenmenin gerçekleşeceği varsayımına dayanan bir tekniktir.
V diyagramı, kendi başına bir etkinlik olmayıp sınıf içi veya sınıf dışı bir etkinliğin daha iyi özümsenmesi ve anlamlandırılması için yardımcı bir araç gibi düşünülmelidir.
V diyagramları öğrencilerin araştırmalarını daha kapsamlı hâle getirmesini sağlayan bir değerlendirme tekniğidir.
V diyagramları, hemen her düzeydeki bütün etkinliklerde rahatça kullanılabilmesi, hazırlanma kolaylığının olması, etkinlik öncesi öğrencileri araştırmaya sevk etmesi, kavram öğretimine yardımcı olması ve kavram yanılgılarını tespit etme amacıyla kullanılır.
Öğrencilere bilgilerini daha iyi organize etme, daha etkili bir biçimde araştırma yapma ve öğrenmelerini sağlama için kullanılan bir ölçme değerlendirme uygulamasıdır.
V diyagramları etkinlikle birlikte hazırlanan aynı zamanda etkinliğin raporu olarak da kullanılabilen bir eğitim aracıdır.
B) BİREYSEL ÖĞRETİM TEKNİKLERİ
Çağdaş eğitim anlayışıyla beraber,bireyin ilgi ve ihtiyaçları dikkate alınmaya başlanmıştır. Birey(öğrenci) giderek önem kazanmış,eğitimin merkezine alınmıştır.
Bireysel tekniklerde;
-Bireyin ilgi ve ihtiyaçları
-Öğrenme düzeyi ve hızı dikkate alınır.
-Öğrenciler arasında etkileşim ve sosyalleşme azdır.
-Anında dönüt-düzeltme vardır.
-Birey(öğrenci) sorumluluk alır.
-Sınıf içinde ve dışında uygulanır.
-Genellikle bilgisayarla(özel hazırlanmış materyal) öğretim yapılır.
1-PROGRAMLI ÖĞRETİM :
* Davranışçı kurama bağlı Skinner tarafından geliştirilen bir öğrenme kuramıdır.
*Okulda yada okul dışında yapılan bireyselleştirilmiş öğretme-öğrenme yaklaşımıdır.Öğretimin bireylerin hızına göre düzenlenmesi esasına dayanır.
*Programlı öğretimde üç temel öğe;program,araç ve öğrencidir.Bilgi ve kavrama düzeyindeki kazanımların gerçekleştirilmesinde kullanılır.
* Bir bilgi yada davranış küçük bilgi ve davranış birimlerine bölünerek her aşama pekiştirilerek öğrenme sağlanır.Öğretilecek her davranış(bilgi) sırasıyla hiç atlanmadan öğretilir.Öğrenci bu yöntemde özel hazırlanmış bir materyalle (kitap,bilgisayar yazılımı) etkileşime girerek kendi kendine öğrenir.
* Konular parçalar halinde öğrencilerin öğrenme hızına göre ilerler.Öğrenciye bilgi verildikten sonra,soru yöneltilir,soruya verilen yanıt doğru ise sonraki konuya geçilir,yanlış ise geri dönülür.
* Dönüt öğrenciye sorular sorularak doğru-yanlış olarak anında alınır.
Bu yaklaşımda öğrenme-öğretme ortamı aşağıdaki gibi düzenlenmelidir:
1-Küçük adımlar ilkesi: Üniteler öğrencinin kolayca öğrenebileceği biçimde en küçük bilgi ve beceri birimlerine ayrılmalıdır. Öğrenci bunları adım adım öğrenip ilerlemelidir.
2-Etkin katılım ilkesi: Öğrenme öğrenci tarafından yapılmalıdır.Öğrencinin etkin katılımı sorularla sağlanır Soru hem sunulan bilginin kazanılıp kazanılmadığını yoklamalı, hem de öğrencinin öğrenmesinde bir araç olmalıdır..
3-Başarı ilkesi: Sorular, öğrencinin yapabileceği düzeyde ve sunulan bilgiyle ilgili olmalıdır. Öğrenci her soruyu yapmak zorundadır. Böylece cevaplanan her soru öğrencinin başarı güdüsünü artırabilir.Öğrencinin cevaplayamayacağı veya konunun zorluk düzeyine uygun olmayan sorular sorulmamalıdır.Başarı belirlemede genellikle çoktan seçmeli sorular kullanılır ve sorular doğru cevaplanmadıkça yeni konuya geçilmez.
4-Anında düzeltme ilkesi:Sorulan soruya öğrencinin verdiği cevabın doğruluğu, yanlışlığı anında ona bildirilmeli, yanlışsa hemen düzeltilmelidir. Yanlışlar düzeltilmeden diğer bilgiye geçilmemelidir.
5-Amaçlı ilerleme ilkesi: Öğrenmede ilerleme aşamalı ve mantıklı olmalı ve sunulan bilgi basitten karmaşığa kolaydan zora, somuttan soyuta ve birbirinin ön koşulu olacak şekilde sunulmalıdır.
6-Bireysel hız ilkesi:Öğrenci kendi ilgi ve yeteneğine göre öğrenme hızını kendisi ayarlamalıdır.Öğrenci bir gruba bağlı kalmaksızın kendi öğrenme hızına göre öğrenir. Bu tür eğitimde öğrencinin başarısız olup sınıfta kalması yoktur. Zaman yönünden bir sınırlama yoktur.
7-Pekiştirme ilkesi:Öğrencilere sorulara verdikleri doğru cevaplardan hemen sonra pekiştireç verilir. Öğrenmede en etkili öğenin pekiştireç olduğunu varsayar.
FORMÜL:AB KEBAP (Avrupa Birliğine kebap)
Programlı Öğretimin Özellikleri
-Öğretimi bireyselleştirir.
-İlgi çekici ve merak uyandırıcıdır.
-Anında dönüt-düzeltme sağlar.
-Tekrar olanağı sağlar.
-Her öğrenci kendi öğrenme hızına göre hareket eder.
-Kademeli yaklaştırma yoluyla öğrenmeyi sağlar.Öğrenmede en etkili öğenin pekiştireç olduğunu varsayar.
-Okulda ve okul dışında uygulanabilir.
-Öğretim materyali hazırlamada (bilgisayar yazılımı,özel hazırlanmış kitapçıklar) uzmanlık gerektirir ve zaman alır.Ancak materyal hazırlandıktan sonra zamandan tasarruf sağlar.
Sınırlılıkları;
-Her disiplin (konu) alanının öğretiminde etkili değildir.
- Bilgi ve kavrama düzeyindeki kazanımların gerçekleştirilmesinde kullanılır.Daha üst düzey hedef alanlarını kazandırmaz.
-Sınıf içi etkileşim azdır.
2.BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ ÖĞRETİM: (KELLER PLANI )
Bireyselleştirilmiş öğretime göre, bireyler sahip oldukları özelliklere göre bir sınıfta toplanabilirler.Ancak her ne kadar benzer özelliklere (yaş,öğrenme seviyesi,yapı) sahip olsalar da aralarında büyük ferdi farklılıklar bulunabilmektedir. Bu durumda öğrencilerin tamamı aynı etkinliklerle öğrenemezler.Bazı öğrenciler tam öğrenirken,bazıları ise çok az yada hiç öğrenemezler.
Aynı zamanda bir sınıftaki öğrenci sayısı arttıkça,her öğrenciye düşen öğrenme zamanı ve hizmeti azalacaktır. Bu durumda başarı oranında düşme olacaktır.Çünkü bir öğretmenin ilgilendiği grup sayısı azaldıkça öğrencilere ayıracağı zaman artacaktır,bu da beraberinde başarıyı getirecektir.Ör/Özel ders gibi.
İşte bu gibi olumsuzlukların giderilmesinin yolunun öğretimin bireyselleşmesi ile mümkün olacağını savunur.
Bireyselleştirilmiş öğretim,bir sınıfı oluşturan öğrenciler arasındaki öğrenme ve bireysel farklılıkların giderilerek her öğrenciye hızına uygun öğretim yapılması tekniğidir.Bu teknikte,her öğrenci kendi düzeyine göre öğrenir.
Öğretmen sınıfın tümüne değil de,3-4 kişiden oluşan küçük gruplara(homojen) ders yapar. Bireyselleştirilmiş öğretimde her öğrencinin kendi seviye ve yetenek düzeyine uygun öğretim teknikleri uygulanarak her bireyin kendine özgü davranması beklenmektedir.
Sınıfta farklı nedenlerden dolayı öğrenme güçlüğü çeken öğrenciler için sınıf dışında da ek çalışmalar yapılarak öğretimleri desteklenir.Öğrenciler;
- Özel dersler,seviye grupları oluşturularak bireysel ödev ve çalışmalar yaparlar,
-Bireysel gereksinimlere dönük grup çalışmaları yaparlar.(Dönüşümlü günlük çalışmalar,beceri geliştirme çalışmaları,planlı grup çalışmaları,düzey geliştirme çalışmaları)
3.TUTOR DESTEKLİ ÖĞRETİM:
Tutor:Özel öğretmen(İngilizce)
Tutor:Öğrenciye bireysel olarak yanlışlarını ve eksiklerini gösteren kişiye denir.Bu kişi çoğunlukla öğretmen olmakla birlikte konuya hakim üst sınıf öğrencisi de olabilir.
Tutor destekli öğretim,öğrencinin öğrendiği konularda,anlamakta güçlük çektiği noktalarda bireysel öğretim desteği görmesidir. Tutor desteği tamamen yardım isteyen öğrencilere öğretim olanağı sağlayan bir tekniktir.
Tutor destekli öğretim,öğrenciler tarafından cevaplanamayan soruların cevaplanmasına olanak sağlar.Öğrencinin yapmış olduğu ödevlerdeki hatalar dönüt olarak kendisine bireysel olarak açıklanır,eksiklikleri ve yanlışlarını görmesi sağlanır,bilgiler yeniden aktarılır ve ödevi tekrar yapması istenir.Bu uygulamada daha çok öğrenciye eksiklerini ya da yanlışlarını kendisinin anlayabileceği ipuçlarını ve önbilgileri vermektir.
4.BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİM:
Bilgisayar öğretimde öğretmene yardımcı bir araç olarak kullanılır. Öğrenciler için renkli hareketli animasyonlu olarak hazırlanan eğitim CD’leri aracılığıyla öğrenme zevkli ve ilgi çekici hale gelir. Bilgisayar öğretmenin yerine geçen bir araç değil, öğretmene yardımcı olan bir destek aracıdır.
Bilgisayar destekli öğretim,öğrencilerin sık sık tekrar etmelerine imkan verir.Bilgi ve kavrama düzeyinde hedef alanlarının kazanılmasında etkilidir.
Bilgisayar destekli eğitimin avantajları;
-İlgi ve dikkat çekmesi,merak uyandırması,
-Eksik öğrenmeleri belirlemesi ve gidermesi,
-Tekrar ve anında dönüt sağlaması,
-Sık sık tekrar etme fırsatı vermesi,
Genel anlamda öğrenci başarısına olumlu yönde etki eder.Fakat;
-Öğrencinin bir bütün olarak gelişimini sağlayamaması,
-Özel beceri ve donanım gerektirmesi,
-Tüm hedef alanlarını kazandıramaması,(Sadece bilgi ve kavrama düzeyini kazandırır.)
-Tüm konuları aktarmaya elverişli olmaması,
- Sosyalleşmeyi engellemesi,
- Ekonomik olmaması, en önemli sınırlılıklarıdır.
Bilgisayar destekli öğretim programlarının(yazılımların) hazırlanmasında dikkat edilecek hususlar;
-Öğretimin hedeflerine uygun olması,
-Öğrenci ilgi yeteneklerine uygun olması,
-Programın açık,net ve anlaşılır bir dille yazılması,
-Uygun ipucu,öğrenci atılımı,pekiştireç uygulamalarına sahip olması,
-Dönüt,düzeltme etkinliklerine sahip olması,
-Uygun beceri ve davranışları kapsaması,
-Görsel ve işitsel olarak zengin içerikli olması,
-Öğretmene yardımcı olması.
5. İNTERNET TABANLI ÖĞRETİM (SANAL EĞİTİM):
Sanal eğitim uygulamaları özellikle internet ortamında,bilgisayar teknolojisinin imkanlarından yararlanılarak öğrencilerin ilgi yetenek ve ihtiyaçlarına yönelik öğretim tasarımlarıyla daha etkili olmaktadır.
Bilgisayar ve internetin birlikte kullanıldığı en son teknolojinin uygulandığı bir tekniktir.
Sanal eğitim uygulamalarının etkili yönleri:
-Öğrencilere bulundukları yerde eğitim verme.(Mekan,iş değiştirmeden eğitim olanağı sağlar)
-Öğrencinin bilgiyi farklı şekillerde öğrenmesine ve bilgiyi keşfetmesine olanak verme.
-Yaşam boyu öğrenmeyi sağlama.
-Her türlü bilgiye ulaşmaya imkan verme.
-Tekrar ve anında dönüt almaya olanak verme.
NOT:Bazı kaynaklar bilgisayar destekli öğretimi, internet tabanlı öğretim çatısı altında ele almaktadır.
C) SINIF DIŞI ÖĞRETİM TEKNİKLERİ
Öğretim,sınıf ve okulda olduğu kadar,okul dışı etkinlikler yoluyla da oluşmaktadır.Planlı ve düzenli biçimde yapılan etkinlikler,öğrencinin yeni ve istendik davranışlar edinmesine yardımcı olur.
Tüm öğretim etkinliklerinin hedefe ulaşması için planlı,programlı olmaları zorunludur.Bu zorunluluk sınıf dışı öğretim tekniklerinde daha fazla ön plana çıkar.Çünkü sınıf dışı tekniklerin planlaması,uygulanması,değerlendirilmesi,kontrolün sağlanması daha güçtür.Amaçlı ve planlı olma sınıf dışı öğretim tekniklerinin önemli bir özelliğidir.
Eğitimde istendik sonuçlara ulaşmak için tüm eğitim öğretim etkinlikleri planlı ve programlı olmalıdır.
Sınıf dışı öğretim tekniklerinde,eğitim-öğretim sınıf dışına kaydığı için amaç belirlenmeli ve ciddi bir plan program yapılmalıdır.
Öğrenciler birden çok duyu organı kullandıklarında,aktif oldukları ve yaparak yaşayarak öğrendiklerinden dolayı kalıcı öğrenmeler sağlar.
Resmi prosedürleri çoktur.
Zaman ve maliyet açısından ekonomik değildir.
Öğrenci katılımın sağlama ve kontrol etmede güçlük yaşanır.
1.GEZİ:
Okul ve sınıf çalışmalarını tamamlamak,ünitede geçen konuları doğal ortamında görmek,bilgileri asıl kaynağından öğrenmek ve okul-yaşam arasındaki bağı kurmak amacıyla yapılan planlı ziyaret tekniğidir.
*En önemli faydası ilk elden öğrenme yaşantıları sağlamasıdır.
Olaylar gerçek ortamda görülür ve ilk kaynaktan bilgi alınır.Katılan tüm öğrencilerin gözlem yapmalarına imkan sağlar
Özellikleri:
-Olaylar gerçek ortamında görülür,ilk kaynaktan bilgiler edinilir.
-Katılan tüm öğrencilerin gözlem yapmasına olanak sağlar.
- Gezi iyi planlanmalıdır.Sorumluluğu en fazla olan öğretim yöntem ve tekniğidir.Gezi yapılacak kurumdan ve okul müdürlüğünden (milli eğitimden) izin alınmalıdır.
- Gezi sonuçları sınıfta tartışılmalı ve raporlaştırılmalıdır.
Ör/İletişim ünitesinde postaneye,sağlık ünitesinde sağlık ocağı ve hastaneye gidilmesi.
Sınırlılıkları:
-İzin alma,prosedürü uygulamadaki zorluk,
-Öğrencilerin kontrolü ve katılımındaki zorluklar,
-Planlama ve uygulamadaki zaman ve ekonomik sorunlar.
2.GÖZLEM:
Öğrencilerin gerçek hayat içinde yada yapay ortamlarda (laboratuar,sınıf) olayları,nesneleri ve insanları bir plan dahilinde izlemelerine dayalı bir tekniktir.Belli bir nesne,olayla ilgili bilgi toplama ve inceleme yapma amacıyla yapılır.
Gözlem tekniği doğrudan bilgi ve deneyime ulaştırdığı,birden çok duyu organını devreye soktuğu için etkili ve kalıcı öğrenmeler olur.
Ör/Öğrencilere üst okulları gezdirmek,deneyi izlemek vb.
Özellikleri:
-Gözlem iyi planlanmalı,
-Hedef açıklanmalı,kurallar öğrencilerle birlikte planlanmalı,
-Öğrencilerin nelere dikkat edecekleri,ne yapacaklar önceden belirlenmelidir.
-Gözlem sonuçları değerlendirilmelidir.
Sınırlılıkları:
-İzin alma,prosedürü uygulamadaki zorluk,
-Öğrencilerin kontrolü ve katılımındaki zorluklar,
-Planlama ve uygulamadaki zaman ve ekonomik sorunlar.
3.GÖRÜŞME(Mülakat):
Öğrenme konusuyla ilgili bilgileri uzman kişilerden alarak,sınıf ortamında aktarmaya dayalı bir tekniktir.Uzman kişi ya sınıf ortamına getirilir ya da ziyaret edilerek,alınan bilgiler sınıfa aktarılır.Öğrencilerin bilişsel ve duyuşsal gelişimleri sağlanır.
Ör/Trafik ünitesinde trafik polisinin,yerel yönetimler konusunda muhtar veya kaymakamın sınıfa davet edilmesi.
4.SERGİ:
Öğrencilerin,öğrenme sürecinde ürettikleri ürünlerin (resim,şiir,heykel,kompozisyon vb.) değerlendiği ve paylaşmayı sağlayan bir tekniktir.Hazırlanan ürünler;sınıf sergileri,fuarlar,şiir,kitap,resim,heykel sergileri gibi etkinliklerle ortaya konulur ve incelemeye sunulur.
Bu teknikte öğrencilerin yaratıcılığı,üretkenlikleri,becerileri geliştirilir ve öğrenme süreci ile ilgili çekici,doyum sağlayıcı bir anlama kavuşur.Öğrenci aynı zamanda yaparak-yaşayarak ve planlı iş yapma alışkanlıkları kazanır.
5.ÖDEV:
Öğrencileri,yeni öğrenilecek ünite ve konuyu hazırlamak,konuyu birlikte işlemek,öğrenmeyi kolaylaştırmak,sınıfta işlenilen konuların tekrarını (pekiştirilmesini) sağlamak için yaptırılan çalışmalara ödev denir.
Ödev,öğrencilerin sınıf dışında yaptığı ek öğrenme etkinliği olarak gerçekleştirilir.
Ödevin en önemli amacı,sınıfta anlatılan ve kavratılan konuları tekrar etme,pekiştirme ve alıştırma olanağı sağlamasıdır.
Ödevlerin özellikleri şunlardır:
• Ödev açık, net, anlaşılır olmalı ve eğitsel değer taşımalıdır.
• Çocuklara öncelikle sınıfta anladığı ve öğrendikleri konuların tekrarını ve alıştırmasını sağlayacak ödevler verilmelidir. Bu ödevlerle ilgili dönüt öğrenciye anında verilmelidir.
• Ödev öğrencilerin bireysel olarak yapabileceği nitelikte olmalıdır.(Aksi halde ebeveynler ödevi yapar.)
• Ödev öğrencinin gelişim düzeyine uygun olmalı ve normal süre için verilmelidir.
• Ödev eğitsel değer taşımalıdır.
• Derse hazırbulunuşluğu sağlama ve öğrenmeye güdülemede kullanılmalıdır.
• Öğretmen ödevini yapmayan öğrenciye ceza vermemeli,yapabileceği türden yeni bir ödev vermelidir.
• Ödev boş zamanları değerlendirmek için verilmemelidir.
• Ödev ceza olarak verilmemelidir.
8.ÜNİTE
SINIF YÖNETİMİ
SINIF YÖNETİMİ
Sınıf yönetimi,öğrenme için uygun ortamın sağlanması ve sürdürülmesidir. Sınıf yönetiminin en önemli amacı;sınıfta etkili öğretme-öğrenme ortamını sağlamaktır. . Sınıf yönetimi; sınıf yaşamının bir orkestra gibi yönetilmesidir. Orkestra şefi ise öğretmendir. Etkili bir sınıf yönetiminin en önemli ögesi ÖĞRETMEN’ dir. Çünkü o diğer ögelerin bütünleştiricisi ve bir dereceye kadar da belirleyicisidir.
Sınıf yönetimi araç, kaliteli bir eğitim amaçtır.Sınıf Yönetimi, eğitim yönetimi hiyerarşisinin ilk ve temel basamağıdır.
Sınıf yönetimi sınıfta etkili öğrenmeyi sağlayacak öğretim planı,öğretim yöntem ve teknikleri,eğitim araçları,olumlu davranışlar,zaman kullanımı ve diğer kaynakların eşgüdümünü sağlama sürecidir.
SINIF YÖNETİMİ VE ÖĞRETMEN
Öğretmen,öğretme-öğrenme etkinliklerini kılavuzlayan kişidir.Eğitim-öğretim sürecinin vazgeçilmezidir.Öğretmende bulunması gereken genel özellikler;
1.Kişisel Özellikler:
-Mesleğini sevme,
-Etkili iletişim berilerine sahip olma,
-Hoşgörülü,
-Önyargısız,
-Gelişmeye açık olan,
-Bireysel ve ekiple çalışabilen,
-Rehber ve yönlendirici olan,
-Kendisini gerçekleştirmiş.
2.Mesleki Özellikler:Öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği bilgi,beceri ve performanslardan oluşan özelliklerdir.1739 MET Kanununa göre öğretmenin üç yeterlilik alanı vardır.
1.Konu Alanı Bilgisi:Alan bilgisi öğretmenlik mesleğinin temelini oluşturur.Öğretmenin uzmanı olduğu alana ilişkin bilgi birikimine sahip olmasıdır.
2.Öğretmenlik Meslek Bilgisi:Alan bilgisine ek olarak,bu bilginin başkalarına aktarma yolları,etkili kılavuzluk yapma da önemlidir.Bu yeterliliğe aynı zamanda mesleki formasyon bilgisi de denir.Bu alana giren beceriler;
-Öğretimi planlama ve uygulama,
-Sınıf yönetimi,
-İletişim becerileri,
-Öğretim strateji,yöntem ve tekniklerini uygulama,
-Öğretimde materyal kullanma,
-Ölçme araçları geliştirme ve uygulamadır.
3.Genel Kültür-Genel Yetenek:Eğitimin sosyal,kültürel,ekonomik ve bireysel işlevlerini gerçekleştirmede öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği genel kültür ve genel yetenek bilgisine sahip olmalıdır.
Sınıf Yönetiminde Öğretmenin Rolü ve Görevleri
*Öğrencilere hedef-davranışları kazandırmak(en önemli görev)
(Belirlenen hedefler doğrulusunda istendik davranışlar kazandırmak.)
*İstenilen davranışları kazandıracak öğretme-öğrenme ortamı oluşturmak,
*Model olma,
*Öğretim planlarını yapma,
*Sınıfta olumlu iklimi oluşturma,
*Sınıf içi etkileşimi sağlama,
*Etkili öğretimi sağlama,
*Zamanı etkili kullanma
*Uygun materyal kullanma,
*Güven verici ortam oluşturma,
*Öğrenmeye güdüleme,
*Öğrencilerin özgüvenini ve benlik kavramını güçlendirme,
*Eğitimse/öğretimsel liderlik yapma vb.
SINIF YÖNETİMİNİN BOYUTLARI:
1-Sınıf Ortamının Fiziksel Düzenlemesi
2-Plan-Program Düzenlemeleri
3-Zamanın Düzenlemesi
4 İlişki Düzenlemeleri ve Sınıf Kuralları
5-Davranış Düzenlemeleri
1-Sınıf Ortamının Fiziksel Düzenlemesi:
1. Aydınlatma (Işık): Işığın göze direk gelmesi engellenmelidir. İmkan varsa derslikte ayarlanabilir elektrik düğmeleri kullanılmalıdır.
2.Havalandırma: Oksijen azlığı öğrencileri dikkatsiz ve uykulu yapar. Etkinlikler esnasında bozulan dersliğin havalandırması teneffüslerde yapılmalı, ders içinde derslik havalandırmasından kaçınmalıdır.
3- Isınma : Dersliğin ısısı mevsim ve zamana uygun olarak yapılmalıdır. Bu nedenle dersliğin ısısı ortalama yirmi derece civarında olmalıdır. (20 derece)
4- Temizlik: Temiz bir ortamda bulunan öğrenciler hem etkinliklere rahat ve istekli olarak katılır, hem de kazanmaları gereken temel davranışları kazanmalarına fırsat verilmiş olur.
5- Renk: Renkler öğrencilerin fiziksel ve psikolojik davranışlarını etkiler. Rahatlatıcı,dinlendirici renkler kullanılmalı ve renk seçiminde öğrencilerin görüşleri de alınmalıdır.
6- Gürültü : Öğrencileri rahatsız edici, işitmeyi engelleyici, dikkati dağıtıcı, fiziksel ve ruhsal sağlığı bozucu bir etkendir. Bu nedenle okulun dışından gelebilecek gürültüyü azaltmanın en önemli yolu okul binasının yapımında çözümlenmelidir (ses yalıtımı vb.). Öğretmenin gürültü olduğunda sesini yükseltmemelidir. Bunun yerine bir süre sessiz kalması, varlığını hissettirecek bir davranış göstermesi yararlı olabilir.
7-Oturma Düzenleri: Öğrencilerin oturma düzenleri yapılan eğitim-öğretim çalışmalarını; sınıf yönetimini olumlu yada olumsuz yönde etkiler. Öğrenci arkadaş ilişkileri, çalışkan- tembel durumları, seviye grupları oluşturma, farkında olunmadan sevilen sevilmeyen öğrenci durumları,öğretmen masalarının vb. durumlar sınıf yönetimi ve eğitim-öğretimi olumlu-olumsuz yönde etkileyen etkenlerdir.
Başlıca oturma düzenleri;
1.U Düzeni:
-Öğrencilerin ve öğretmenin rahat katılabilecekleri,çalışabilecekleri alanlar oluşur.
-Öğrencilerin ve öğretmenin etkileşimi yoğun olur.
-Öğretim materyalinin kullanımına uygundur.
2.Küme (Ekip) Çalışması Düzeni:
-Grup çalışmasına uygundur.
-Öğrenciler arasında işbirliğinin en fazla olduğu yerleşim biçimidir.(öğrenci-öğrenci iletişimi)
-Öğrencilerin birbirlerinden öğrenebildikleri ve öğretmenin daha çok rehber old.bir ortam vardır.
-Yalnızca aynı grupta bulunana öğrenciler arasındaki etkileşim yoğundur.
3.Daire (Yuvarlak Masa) Düzeni:
-Öğrencilerin ve öğretmenin etkileşimleri ve iletişimleri ideal ve en etkili düzeydedir.
-Hazırlanması çabuk ve kolaydır.Sıralar olmadan sandalyeler kullanılarak da oluşturulur.
-Öğretmen oturum düzeni içerisinde rahat hareket eder.Samimi bir ortam vardır.
-En ideal oturma düzenidir.
4.Sıra Düzeni:
-Öğretmen merkezlidir.Öğretmen tek bilgi kaynağıdır.(Klasik oturma düzeni)
-Kalabalık sınıflar için uygundur.Öğrenci katılımı azdır.
-İletişim tek yönlüdür.(Öğretmenden öğrenciye)
-Sınıf yönetimi daha kolaydır.
-En az tercih edilen düzendir.
5.Bireysel Yerleşim Düzeni:
-Öğrencilerin tek başlarına masa ve sandalyelerde oturdukları düzendir.
-Bireysel öğrenmeyi ön plana çıkarır.
-Her öğrencinin kendi düzeyinde ve hızında çalışmasına olanak sağlar.
2-Plan-Program Düzenlemeleri:
1739 MET Kanununda öğrencilerin göstermesi gereken ve göstermemesi gereken davranışlar belirlenmiştir. Okulların kuruluş gerekçesi, bu yasada belirtilen özelliklere sahip bireyler yetiştirmektir.
Bu özellikler grubunun adı “Türk Milli Eğitiminin Amaçları”dır.
Milli Eğitim Bakanlığı, okullar, yöneticiler, öğretmenler, dersler, programlar, bunlar için ayrılan kaynakların hepsi, bu “amaç”ları gerçekleştirmenin “araçları”dır.
Türk Milli Eğitiminin amaçlarına ulaşmak için hazırlanan eğitim programlarının amacına ulaşması için iyi planlama yapılmalıdır.(Özellikle günlük plan)
İyi bir ders planının olmayışı, sınıf içi etkinlikleri sıkıcı hale getirir. Bu da öğrencileri dersten hatta okuldan soğutup, uzaklaştırır.
Bir ders planının, hazırlık, uygulama, denetleme, pekiştirme dilimlerinden oluştuğu söylenebilir.
Planın, geleceğe geniş açıdan ama ayrıntıya inmeden gören biçimi, eğitimde yıllık plandır.
Gelecekteki yaklaşık kırk dakikalık dilimi, her dakikası ile belirleyen, ders planıdır.
Bu ikisi arasında ünite planı vardır.
Eğitimde bireysellik, bireysel planlamayı gerekli kılar.
Sınıfta seviye grupları oluşmuşsa bunlar için ayrı planlar yapılmalıdır.
İyi Planın Özellikleri:
• Hedef ve davranışların belirlenmesi.
• Konunun belirlenmesi.
• Sürenin belirlenmesi.
• Yöntem ve öğretim stratejilerin belirlenmesi.
• Araç-gereçlerin belirlenmesi.
• Yapılacak ders içi ve ders dışı çalışmaların belirlenmesi.
• Bir önceki etkinlikten kazandırılamayan bilgi, beceri ver davranışların belirlenmesi.
• Değerlendirme etkinliğinin belirlenmesi.
3-Zamanın Düzenlemesi:
Etkili öğretim, öğrenmeye ayrılan zamanın çoğunluğuna ve etkili kullanımına bağlıdır.
Zamanın ders dışı ve bozucu etkinliklerle harcanmaması, sıkıcılığın önlenmesi, öğrenci zamanının çoğunluğunu okulda,sınıfta geçirmesi; devamsızlığın önlenmesi.
Sınıftaki zamanın tümü eğitsel amaçlara yönelik etkinlikler için kullanılmalıdır. Bunu sağlamanın yolu sınıf süreçlerinin dikkatle planlanmasıdır.Öğretmen sınıfta yönetsel işlerle fazla uğraşmamalıdır. Örneğin idari bir işlemle ilgili gereğinden fazla açıklamada bulunmak veya numara ve ad soyadı okuyarak yoklama yapmak gibi. Ayrıca araç-gereçlerin ders öncesinde hazırlanması, kitap dolabının uygun yerde bulunması da zamanın etkili ve verimli kullanılmasını sağlar.
4-İlişki Düzenlemeleri ve Sınıf Kuralları:
Sınıf yönetiminde önemli noktalardan biri de öğretmen-öğrenci arasında sağlam ilişkiler kurmaktır.Bunun yolu ise etkili iletimden geçer.Öğretmen öğrenciyi etkin dinlemeli,ben dili kullanmalı ve öz saygı geliştirici dil kullanmalıdır.
İLETİŞİM
İletişim,bireyler arasında bilgi,düşünce ve duyguların karşılıklı olarak iletilmesini sağlayan bir etkileşim sürecidir.Eğitimde iletişim öğretmen-öğrenci,öğrenci-öğrenci etkileşimini kapsar.
İletişim Süreci=Gönderici(Kaynak)-Mesaj-Kanal-Alıcı-Dönüt
Örnek =Ali-Sınavı kazandım-Telefon-Ayşe-Tebrikler
Öğretim Süreci=Öğretmen-İçerik(Kapsam)-Eğitim Durumları(Str.yön.tek.)-Öğrenci-Ölçme ve Değerl.
İletişim Türleri:
1- Sözlü İletişim:Konuştuğumuz dildir.Konuşma hızı,ses tonu,vurgular vb.
2- Sözsüz İletişim:Beden duruşu,jestler,göz teması,görünüş vb.
Öğretim Sürecinde Bazı İletişim Becerileri:
Edilgin dinleme(sessizlik):Söylenilenler hiç kesilmeden,sessizce dinlenir.Öğrencide kabul edildiği duygusunu yaratır ve paylaşmaya cesaretlendirir.
Etkin Dinleme:Öğretmen öğrenciyi dikkatlice dinlerken,aynı zamanda onu anladığını ifade eden tepkiler kullanır.Edilgin dinlemenin aksine etkileşimi gerektirir.Ör/Öğretmenim çok kötüyüm,başım ağrıyor.Öğretmen:kendini kötü hissediyorsun.
İletişim engellerinden kaçınma:
-Emir vermek,yönlendirmek.
-Uyarmak,gözdağı vermek.
-Ahlak dersi vermek.
-Öğüt vermek,peşin hüküm vermek,
-Yargılamak,eleştirmek,suçlamak.
-Ad takmak,alay etmek.
“Ben” Dilini Kullanma:
Sen dili yerine ben dilini kullanmak.Yine ödevini yapmamışsın yerine ödevinizi yapmayınca üzülüyorum, demek.
Öz Saygı Geliştirici Dil:İstenmeyen durum ve davranışı uygun şekilde söylemek.Şişkolaşmışsın demek yerine seni kilo almış gördüm demek.Yapamıyorsun kapasiten bu kadar demek yerine istersen yapabilirsin demek
Olumlu-Olumsuz Dil:
Olumlu Dil Olumsuz Dil
Sandalyeyi şu şekilde taşıyınız. Sandalyeyle gürültü yapmayın.
Sessiz olun,fazla gürültü oluyor. Gürültü yapma.
SINIF KURALLARI
Sınıf içerisinde çok yönlü olan ilişkiler kurallar koyularak düzene sokulur.Bu kurallar oluşturulurken öğretmenin kural belirleme sürecine öğrencileri de katması çok önemlidir.Böylece öğrenciler kararlarda kendi fikirlerinin olması nazariyle kurallara daha iyi uyacak,(benimseyip,içselleştirecek) uygulamalara gönüllü olarak katılacak ve öz kontrol güçlerini geliştirecekledir.
Aşırı kurallar belirleme ve katı olma tekdüzelik ve sıkıcılık yaratır.Var olan kurallara özenle uyulmalı,yararlı olmayan kurallar değiştirilmeli ve kuralların ifadesi olumsuz ve emir şeklinde olmamalıdır.
I.ADIM Kural oluşturma süreci:
• Kural öğrencilerin katılımıyla belirlenmelidir. (Herkesin katılımı sağlanmalı)
• Olumlu ve olumsuz davranışlar açık ve net şekilde ortaya konmalıdır.
• Kural belirlenmesinin gerekçesi ve sonuçları açıkça ortaya konulmalıdır.(Cep tel.yasağı)
• Kural herkes için belirlenmeli ve uygulanmalıdır.
• Geçerliliği yitirilen kurallar değiştirilmeli ya da terk edilmelidir.
• Kuralın ihlali durumunda yaptırımın ne olacağı önceden belirlenmeli ve tavizsiz uygulanmalıdır.
• Kurallar olumsuz,emir şeklinde olmamalı; ‘yapmayın’ yerine ‘yapınız’ denilmelidir.
Ör/Yerlere çöp atmayınız yerine,çöpleri çöp kutusuna atınız deme.
Cep tel.kullanmayın yerine cep tel. kullanmayınız deme.
II.ADIM Sınıf kurallarının etkili olması için yapılması gerekenler:
• Kurallar sınıfa duyurulmalıdır.
• Olumlu ve olumsuz örnekleriyle her bir kural sınıfa açıklanmalıdır.
• Sınıfın onayını almalı itirazlar varsa cevaplanmalıdır.
• Her kuralın uygulanışı birer örnekle gösterilmelidir.
• Kurallara uymanın olumlu sonuçlarına dikkat çekilmelidir.
• Kurallara uygun davranan öğrenciler ödüllendirilmelidir.
• Kurallara önce öğretmen uymalıdır.(Model olmalı)Ör/Derse vaktinde gelme.
• Sınıf kuralları öz.okulun ilk günlerinde ele alınmalı,gerekirse yazılı hale getirilmelidir.(Oryantasyon)
III:ADIM Sınıfta kural koymanın faydaları:
• Herkes için geçerli olduğundan yansızlığı sağlar.
• Kişisel isteklere ve geçiştirmelere engel olur.
• Kararların herkesin kabul etmesini ve yerine getirmesini sağlar.
• Ödül ve ceza uygulamalarına objektiflik getirir.
• Bireyleri görevi benimsemeye ve uygulamaya yöneltir.
• Yönetme ve planlama işlerini kolaylaştırır.
• Sağlıklı iletişim ve etkileşim olur.
• Disiplin olayları azalır.
DİPNOT:Disiplin olaylarıyla karşılaşmamak için;
1.Davranış kurallarını öğrencilerle birlikte oluşturma ve uygulama,
2.Öğrencilere ilgi ve gereksinimleri doğrultusunda görev ve sorumluluklar verme,
3.Farklı yöntem ve teknikler kullanma.
5-Davranış Düzenlemeleri:
Davranış düzenlemeye sınıfta istenmeyen davranışın önlenmesi girmektedir.Sınıfta istenmeyen davranışın önlenmesinde yapılması gereken ilk iş;problemin kaynağını belirlemek ve daha sonra problemin kaynağına inerek ortadan kaldırılmaya çalışmaktır.
Sınıfta istenmeyen davranışın ortaya çıkmasına neden olan etmenler;
1- Sınıf Yapısından Kaynaklanan Problemler:
Kalabalık sınıflar:Kalabalık sınıflarda kontrolü sağlamada güçlük yaşanır.Konuya yönlenme ve motivasyon zorlaşır.
Sınıf düzeni:Sınıfın gürültüsü,sıraların düzeni,ısı,ışık,havalandırma gibi öğeler etkileşimi önemli ölçüde etkiler.
2- Öğrenciden Kaynaklanan Problemler:
Öğrencilerin farklı kişilik özellikleri:Öğrencilerin farklı özelliklerden kaynaklanan problemler öğretim sürecini etkiler.Öğretmen,pasif,çekingen,agresif öğrencilere sorumluluk vererek onları kazanmaya çalışmalıdır.
Aile ve sosyal çevreden kaynaklanan problemler:Aile,sosyal çevre ve kültürel özelliklerdeki sıkıntılar öğrencinin eğitim hayatını olumsuz etkiler.Otoriter,baskıcı aile ve çevrede yetişen öğrenciler çekingen,içine kapanık olurlar.Şiddet gören çocuk şiddet eğilimli olur.
Başarısızlık kimliği:Sınıfta sıkıntı çıkaran öğrenciler genellikle başarısız öğrencilerdir.Öğretmen bu öğrencilere başarılı olabilecekleri alanlarda sorumluluklar vererek başarılı kişilik niteliği kazandırmalıdır.Spor,tiyatro,sınıf başkanı vb.
Gelişim döneminden kaynaklanan problemler:Özellikle ergenlik dönemindeki değişim ve gelişimlerden sonra öğrenci aşırı duygusal,agresif,dikkatsiz,şiddet eğilimli olabilir.
3- Öğretmenden Kaynaklanan Problemler:
Öğretim yaklaşımından kaynaklanan problemler:Öğretmenin uyguladığı öğretmen/öğrenci merkezli yaklaşımlar,öğrencinin öğrenme sürecinde aktif ya da pasif olmasını sağlar.Öğretmenin derse hazırlığı,strateji ve yöntem kullanması,ilgi çekmesi,güdülemesi vb. sınıfta istenmeyen davranışların ortaya çıkabilmesini etkiler.
Öğrenciye bakış açısı:Öğrencisine değer veren saygı duyan öğretmen daha etkili ve başarılıdır.Öğrenciyi kabullenmişlik ve iyi iletişim öğrenci başarısına olumlu yansır.
İSTENMEYEN DAVRANIŞLARI ÖNLEME YOLLARI:
****Problem ortaya çıkmadan önce****
1.Kuralları birlikte oluşturma:
2.Görev ve sorumluluklar verme: İstenmeyen davranışları önlemede en etkili yol; öğrenciye başarabileceği,yapabileceği alanlarda görev vermedir.(İlgi ve yeteneklerine göre)
3.Dersi etkili hale getirme:Öğretmenin dersi ilgi çekici,merak uyandırıcı,heyecan verici duruma getirmesidir.(Farklı yöntem ve teknik kullanma)
****Problem ortaya çıktıktan sonra****
4.Sorunu anlamaya çalışma: Sınıfta istenmeyen davranışın ortaya çıktığında yapılması gereken ilk iş;problemin kaynağını belirlemek ve daha sonra problemin kaynağına inerek ortadan kaldırılmaya çalışmaktır.
5.Görmezden gelme (Söndürme):Her olumsuz davranışa müdahale etmemedir.Öğrencilerin ender olarak yaptıkları ,münferit olaylar görmezden gelinerek pekiştirilmemiş olur.Görmezden gelinen davranış bir süre artma eğilimi gösterir ama daha sonra söner.
6.Sözel olmayan uyarıları kullanma:İstenmeyen davranış yoğun olarak tekrarlanıyorsa görmezden gelme etkili olmayacaktır.Bu durumda öğretmen aşağıdaki yollara başvurur;
-Göz göze gelmek ve değişik yüz ifadeleri kullanmak.
-Öğrencinin yakınına kadar gelmek,
-Öğrenciye ya da oturduğu sıraya hafif dokunmak,
-Aniden susmak ve sessiz almak.
7.Sözel uyarıcıları kullanmak:İstenmeyen davranışı durdurmada sözel olmayan uyarıların yetersiz kalması durumunda aşağıdaki sözel ifadeler kullanılır.
-İstenmeyen davranış gösteren öğrenciye sorular sorulur,
- İstenmeyen davranış gösteren öğrenci ismiyle uyarılır.
-Sınıf kuralları ara ara açıklanarak tekrar edilir.
8.Sınıf dışında görüşme:Yukarıdaki işlemler işe yaramıyorsa,öğrenciyle sınıf dışında uygun bir dille görüşülür.Gerekirse ailesi çağrılır.
9.Okul disiplin kurulunu işletme:Çok önemli durumlarda ve tüm önlemlere rağmen istenmeyen davranış tekrar ediliyorsa okul disiplin kuruluna başvurulur.
10.Cezaya başvurma:Öğrenciye kızmak,bağırmak gibi istemediği uyaranları vermek,ya da istediği bir uyaranı vermeme şeklinde olur.Eğitimde ceza yerine alternatifi olan sönmeyi bekleme ve olumsuz pekiştireci kullanma önerilir.(Son çare olarak tercih edilmeli)
SINIF YÖNETİMİ YAKLAŞIMLARI:
1.Tepkisel Yaklaşım:
• İstenmeyen bir durum veya davranışa karşı yürütülen bir sınıf yönetimi modelidir.
• Amacı; İstenmeyen durum veya davranışları değiştirilmesidir.
• Düzen sağlayıcı ödül-ceza etkinliklerini içerir.
• Etkinliklerin yönetimi gruptan çok bireydir.
• Her tepki başka bir tepki doğurur.( en zayıf yönü )
İstenen dav.-Ödül-(Pekiştirme)
İstenmeyen dav.-Ceza-(Sönme)
Ör/Derste konuşan öğrenciyi azarlamak,ödevini yapan öğrenciye aferin demek vb.
2.Önlemsel Yaklaşım:
• Davranışın sorunları ortaya çıkmadan ,problem olacak davranışı önleyici şekilde önlemler alma planlama düşüncesine bağlı olarak geleceği öngörme istenmeyen davranışı ya da sonuçlarının olmadan önleme yöntemidir.
Amacı; Sınıf problemlerinin ortaya çıkmasını önleyerek tepkisel modele olan gereksinimi en aza indirmektir Etkinliklerde bireyden çok gruba yönelme vardır.
Ör/ Yazılı sonuçlarını ders sonunda açıklamak.Öğrenciyi sınıf dışına alarak birebir konuşmak.Sınıfa oynamasına izin vermemek vb.
3.Gelişimsel Yaklaşım:
• Öğrencilerin fiziksel, duygusal, ruhsal ve sosyal gelişim seviyelerinin gerektirdiği uygulamalara yönelik aktivitelerin geliştirilmesidir.
Ör/ Bir tıp öğrencisinin 1. sınıfta ameliyatı videodan izlemesi gerekirken öğretmenin bu ameliyathaneye sokması ve hastada eksik olması hazır bulunuşluk düzeyi ve mesleğinin ileriki yıllarında bir takım izler bırakır hatta eğitimini yarıda bile bırakmasına neden olur.
İlkokul öğrencilerine somut işlemler dönemine uygun öğretim yapılması,okul öncesi sınıfların rengarenk boyanması vb.
4.Bütünsel Yaklaşım (Sistem Yaklaşımı):
• Sınıf yönetimine bütünsel bakan ve sistem yaklaşımı olarak da bilinen yaklaşımdır.
• Sınıf yönetiminde yerine ve zamanına göre bütün yaklaşımlar kullanılır.
• Tepkisel, önlemsel ve gelişimsel modelleri birleştirir.
• Önlemsel sınıf yönetimine öncelik verir.
• Gruba olduğu kadar bireye de önem verir.
• İstenen davranışlara ulaşabilmek için istenmeyen nedenleri de ortadan kaldırır.
SINIF YÖNETİMİ İLKELERİ
Sınıf yönetiminde öğretmen şunlara dikkat etmelidir:
*Öğrencilerin önkoşul bilgilere sahip olma ve hazırbulunuşluk düzeyini belirleme(öğrenci düzeyine görelik ilkesi)
*Önkoşul öğrenmelerde ve hazırbulunuşluk düzeylerinde eksiklik,farklılık varsa bunları tamamlayıcı etkinliklerde bulunmak.
*Ayrıca öğrenciler arasında öğrenme ve hazırbulunuşluk düzeyi arasında farklılıklar varsa;Öğretim sürecini planlamada her öğrenciye göre etkinlik (program) hazırlamalı ve uygulamalıdır.
Öğretmen sınıf içi öğretim etkinliklerini düzenlemede;öğrenciler arasında bireysel farklılıklar (bilgi,beceri,davranış) varsa çeşitli yöntem ve teknikler kullanmalıdır. Öğretmen bir öğretme konusunu bir defa sunduktan sonra hedef-davranışlar kazanılmamışsa bu kez farklı yöntem ve teknikler uygular.Buna rağmen hedef-davranışlar kazandırılmamışsa,konuların(içeriğin) öğrencilerin zihinsel gelişimine uygunluğuna bakılır.
Bir sınıfta öğrenciler ilgi ve yeteneklerine göre görev ve sorumluluklar alırsa ,süreçte aktif olursa,disiplin problemleri azalır,ortadan kalkar.Bir sınıfta disiplin problemleri çok az ya da hiç görülmüyorsa,bütün öğrenciler öğretim sürecinde aktif demektir.
Sınıftaki bir problem durumunda öğretmenin ilk yapması gereken;problemin(sorunun) kaynağını ve niteliğini belirlemeye çalışmaktır.
Sınıfta oturma düzeni öğrencilerin bir birlerini rahatça görebilecekleri,öğretmen-öğrenci,öğrenci-öğrenci etkileşimini sağlayacak şekilde olmalıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder