Kpss 2026: Coğrafya Serisi - 13 - Türkiye'de Yerleşme Dokuları, Kır ve Kent Yerleşmeleri, Göç Türleri ve Göçlerin Mekansal Etkileri

 

Türkiye'nin Yerleşme ve Göç Dinamikleri: Kır Yerleşmelerinden Megakentlere Dönüşüm, Dokular ve Mekansal Etkilerin Kapsamlı Analizi 

Yerleşme ve göç, bir ülkenin beşeri coğrafyasını tanımlayan iki temel süreçtir. Türkiye, Cumhuriyet'in kuruluşundan itibaren tarım toplumu yapısından hızlı bir sanayi ve hizmet toplumuna geçiş sürecinde, yerleşme tiplerinde köklü dönüşümler yaşamış ve devasa iç göç dalgalarına sahne olmuştur. Bu hızlı değişim, kırsal alanları boşaltıp büyük şehirleri aşırı yüklemiş, mekansal ve sosyal sorunları beraberinde getirmiştir. KPSS Coğrafya’da bu konu, özellikle kırsal ve kentsel yerleşme dokularını belirleyen fiziki faktörler ile iç göçlerin neden-sonuç zinciri üzerinden sıklıkla sorgulanmaktadır.

Bu  kapsamlı rehberde, Türkiye'deki yerleşmeleri kır ve kent ayrımında inceleyecek; toplu ve dağınık yerleşme dokularının oluşum nedenlerini harita bilgisiyle ilişkilendirecek; iç ve dış göç türlerini neden-sonuç ilişkisi içinde analiz edecek ve bu hareketliliğin kaynak (göç veren) ve hedef (göç alan) bölgeler üzerindeki mekansal etkilerini detaylıca inceleyerek sınav odaklı bir bakış açısı sunacağız.

I. Türkiye'de Yerleşme Dokuları ve Tipleri

Yerleşmeler, genellikle nüfus büyüklüğüne, ekonomik fonksiyonuna ve yönetim şekline göre Kır (Rural) ve Kent (Urban) olarak ikiye ayrılır.

A. Kır Yerleşmeleri (Nüfus )

Kır yerleşmeleri, geçimini genellikle birincil ekonomik faaliyetlerden (tarım, hayvancılık, ormancılık) sağlayan, nüfusu az ve sosyal ilişkileri daha sıkı olan topluluklardır. Kır yerleşmeleri, sürekliliklerine göre ikiye ayrılır:

1. Sürekli Kır Yerleşmeleri

  • Köy: Kır yerleşmelerinin en büyüğü ve yönetim birimidir. Nüfusun temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır.

  • Köyaltı Yerleşmeleri: Köylerden ayrılarak kurulmuş, köyden daha küçük idari ve ekonomik birimlerdir.

    • Mahalle: Coğrafi olarak köyden uzak, ancak idari olarak köye bağlı, süreklilik gösteren yerleşmelerdir. (Örn: Batı Karadeniz, Marmara).

2. Geçici Kır Yerleşmeleri (Mevsimlik Faaliyet)

Bu yerleşmeler, yılın sadece belirli bir döneminde kullanılır ve ekonomik fonksiyonları mevsimseldir.

  • Yayla: Yüksek dağlık alanlarda, yaz aylarında serinlemek ve hayvan otlatmak (hayvancılık) amacıyla kurulan geçici yerleşmelerdir.

    • Dağılım: Karadeniz (en yaygın), Toroslar (Akdeniz). NOT: Günümüzde Karadeniz'deki yaylalar, turizm fonksiyonu kazanmıştır.

  • Kom: Hayvan barınağı (ağıl) ve çoban evinden oluşan, genellikle hayvancılık faaliyetleri için Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da kurulan küçük yerleşmelerdir.

  • Ağıl: Sadece küçükbaş hayvanların barındığı, genellikle çit veya taş duvarlarla çevrili basit yapılar.

  • Divan: Birden fazla mahallenin zamanla birleşmesiyle oluşmuş, dağınık yerleşme tipinin görüldüğü Batı Karadeniz'e özgü yerleşmelerdir.

  • Mezra: Tarım alanlarına ulaşım kolaylığı için ana köyden ayrılarak kurulmuş, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da görülen, tarım ve hayvancılığın yapıldığı yerleşmelerdir.

  • Dalyan: Genellikle Ege ve Akdeniz kıyılarında, deniz balıkçılığının yapıldığı ve ürünlerin işlendiği, geçici ticari balıkçılık yerleşmesidir.

B. Yerleşme Dokuları (Tipini Belirleyen Fiziki Faktörler)

Kırsal yerleşmelerin evlerinin birbirine yakın ya da uzak olması, o bölgenin fiziki coğrafi koşullarıyla doğrudan ilişkilidir.

1. Toplu Yerleşme (Çekirdek)

  • Oluşum Nedenleri:

    1. Su Kıtlığı: İnsanların ve hayvanların tek bir su kaynağının (kuyu, çeşme) etrafında toplanması. (En önemli neden).

    2. Düz Arazi: Tarım alanlarının geniş ve toplu olması, evlerin de yan yana kurulmasını kolaylaştırır.

    • Dağılım: İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu (Karasal iklim ve az su).

2. Dağınık Yerleşme

  • Oluşum Nedenleri:

    1. Su Bolluğu: Her evin kendi su kaynağını (pınar, dere) bulabilmesi. (En önemli neden).

    2. Eğim ve Engebe: Arazinin parçalı ve dağınık olması, tarım alanlarını da küçük ve birbirinden uzak noktalara dağıtır.

    • Dağılım: Karadeniz Bölgesi (Özellikle Doğu Karadeniz - Bol yağış ve engebeli arazi).

C. Kent Yerleşmeleri (Fonksiyonlarına Göre)

Kentler, nüfusu 10.000'den fazla olan, geçimini sanayi, ticaret, hizmetler ve yönetim gibi ikincil/üçüncül faaliyetlerden sağlayan yerleşmelerdir. Kentlerin fonksiyonu, göç çekme potansiyellerini belirler.

  • Sanayi Kentleri: Bursa, Kocaeli (İzmit), Gaziantep, Karabük.

  • Ticaret Kentleri: İstanbul, İzmir (Limana dayalı ticaret).

  • Liman Kentleri: İstanbul, İzmir, Mersin, İskenderun.

  • Turizm Kentleri: Antalya, Bodrum, Marmaris, Kuşadası.

  • İdari (Başkent) Kentler: Ankara.

  • Askeri Kentler: Erzurum, Kars, Sarıkamış.

  • Dini Kentler: Konya, Şanlıurfa.

  • Karma Fonksiyonlu: İstanbul, İzmir, Ankara (Birden fazla fonksiyona sahiptirler ve bu yüzden en çok göç alan merkezlerdir).


II. Türkiye'de Göç Dinamikleri ve Sınıflandırma

Göç, insanların yerleşme yerlerini geçici veya kalıcı olarak değiştirmesidir. Türkiye'nin genç tektonik yapısı ve hızlı ekonomik gelişimi, büyük göç hareketlerini tetiklemiştir.

A. Göçün Nedenleri: İten ve Çeken Faktörler

Göç, genellikle göç veren (iten) ve göç alan (çeken) yerlerin özelliklerinin birleşimiyle gerçekleşir.

1. Ekonomik Nedenler (En Önemli Neden)

  • İten: İşsizlik, tarım alanlarının miras yoluyla parçalanması, düşük gelir.

  • Çeken: İş imkanlarının bol olması, daha yüksek maaş beklentisi, sanayi ve hizmet sektörlerinin gelişmişliği (İstanbul, İzmir, Bursa).

2. Sosyal Nedenler

  • İten: Kan davaları, sosyal baskı, yetersiz sosyal olanaklar.

  • Çeken: Eğitim ve sağlık hizmetlerinin kalitesi (Üniversiteler, hastaneler), daha iyi yaşam standartları.

3. Doğal Nedenler

  • İten: Deprem, heyelan, sel gibi doğal afetler, erozyonla tarım topraklarının verimsizleşmesi, kuraklık.

  • Çeken: Ilıman iklim, uygun coğrafi koşullar (Örn: Emeklilerin Akdeniz/Ege'ye göçü).

B. İç Göçler (Ülke İçi)

Türkiye'deki iç göçlerin temel yönü, Kır'dan Kent'e ve Doğu'dan Batı'ya doğrudur.

1. Sürekli (Kalıcı) İç Göçler

  • Başlangıç Zamanı: 1950'li yıllarda başlayan ve hızla artan makineleşme (tarımda işgücü ihtiyacını azaltır) ve sanayileşme hareketleri ile hızlanmıştır.

  • Ana Koridor: Doğu ve İç Anadolu'dan Marmara, Ege ve Akdeniz kıyı bölgelerine.

  • Göçün Nedeni: %80'den fazlası ekonomik nedenlidir.

  • Sonuçları (Göç Alan Şehirler İçin - Marmara/Ege):

    • Olumlu: Sanayi ve hizmet sektörleri için ucuz ve bol işgücü sağlanır. Üretim artar.

    • Olumsuz: Altyapı sorunları (su, elektrik, trafik) artar. Gecekondulaşma ve plansız kentleşme yaygınlaşır. Çevre kirliliği, konut sıkıntısı, sosyal ve kültürel çatışmalar yaşanır.

  • Sonuçları (Göç Veren Bölgeler İçin - Doğu/İç Anadolu):

    • Olumlu: Bölgedeki işsizlik azalır. Gidenlerin gönderdiği paralar (havale) ekonomik rahatlama sağlar.

    • Olumsuz: Yatırımlar verimsizleşir. Nüfus yapısı bozulur: Genç ve dinamik işgücü azalır, kadın ve yaşlı nüfus oranı artar. Tarım arazileri atıl kalır.

2. Mevsimlik (Geçici) İç Göçler

Yılın sadece belirli bir döneminde yapılan, ekonomik faaliyet odaklı göçlerdir.

  • Tarım Göçleri: Çukurova (pamuk), Ordu/Giresun (fındık) gibi yoğun tarım alanlarına hasat döneminde gidilen göçler.

  • İnşaat Göçleri: Yaz aylarında büyük şehirlerde veya turizm bölgelerinde inşaat sektöründe çalışmak için yapılan göçler.

  • Yaylacılık Göçleri: Hayvan otlatmak amacıyla yaz aylarında yüksek platolara çıkış.

C. Dış Göçler (Uluslararası)

Türkiye, tarihinde hem göç veren (kaynak) hem de göç alan (hedef) ülke konumunda olmuştur.

  • Göç Veren Konumu:

    • 1960'lar İşçi Göçleri: Batı Avrupa ülkelerine (özellikle Almanya) ekonomik nedenlerle kalıcı işçi göçü. (Türkiye'nin net nüfus artış hızını düşüren en önemli beşeri faktördür).

    • Beyin Göçü: Yüksek nitelikli ve eğitimli işgücünün, daha iyi araştırma, çalışma ve yaşam koşulları için gelişmiş ülkelere göç etmesi (Türkiye ekonomisi için ciddi bir kayıptır).

  • Göç Alan Konumu:

    • Zorunlu Mübadele (1923): Lozan Antlaşması ile Yunanistan ile yapılan zorunlu nüfus değişimi.

    • Balkan ve Kafkas Göçleri: Tarihsel ve kültürel bağlar nedeniyle Romanya, Bulgaristan ve Kafkasya'dan gelen göçmenler (Muhacirler).

    • Siyasi/Savaş Göçleri (Güncel): Suriye, Irak ve Afganistan gibi ülkelerden gelen sığınmacı ve mülteci akını (Türkiye'nin nüfus miktarını son yıllarda önemli ölçüde artıran dış etkendir).


III. Yerleşme ve Göçlerin Mekansal ve Bölgesel Etkileri

Yerleşme ve göç, Türkiye'nin bölgesel gelişmişlik farklarını derinleştiren en önemli coğrafi araçlardır.

A. Bölgesel Gelişmişlik Farklarının Derinleşmesi

Göç, genellikle gelişmiş bölgelerin daha da gelişmesine (beyin göçü ve sermaye akışı ile) ve gelişmemiş bölgelerin ise geri kalmasına (nitelikli işgücünü kaybetmesiyle) neden olur.

  • Çözüm Çabaları: Hükümetler, göçü dengelemek ve geri kalmış bölgeleri canlandırmak için Bölgesel Kalkınma Projeleri uygular.

    • GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi): En eski ve kapsamlı projedir. Amacı, bölgeden Batı'ya olan göçü tarım ve sanayi yatırımlarıyla tersine çevirmektir.

    • DAP (Doğu Anadolu Projesi): Hayvancılığı ve sanayiyi geliştirmeyi hedefler.

    • KOP (Konya Ovası Projesi): Sulama projeleriyle kurak İç Anadolu'daki tarımı canlandırmayı amaçlar.

  • Sonuç: Bu projeler, özellikle GAP bölgesinde tarım sektörünü canlandırsa da, bölgeden Batı'ya olan göç akışını tamamen durduramamış, ancak hızını kesmeyi başarmıştır.

B. Kentleşme Sorunları ve Çevre

Hızlı ve kontrolsüz iç göçler, büyük şehirleri birer megakent haline getirmiştir.

  1. Plansız Büyüme (Gecekondulaşma): Göçmenlerin ucuz ve hızlı barınma ihtiyacı, şehirlerin çeperlerinde yasal olmayan veya plansız yapılaşmayı (gecekondu) artırmıştır.

  2. Çevre Kirliliği: Sanayi tesislerinin plansız yerleşimi ve artan nüfusun yarattığı atıklar, hava, su ve toprak kirliliğini artırmıştır (Örn: Marmara Denizi'ndeki müsilaj sorununun dolaylı nedenlerinden biri de yoğun nüfus ve sanayi baskısıdır).

  3. Tarım Alanı Kaybı: Kentler, büyümelerini genellikle en verimli tarım alanlarının (Ovaların) üzerine doğru yayarak gerçekleştirirler. Bu, Türkiye'nin tarımsal üretim potansiyelini uzun vadede tehdit eden önemli bir mekansal sorundur.

IV. Sonuç: Türkiye'de Mekansal Denge Arayışı

Türkiye, yerleşme coğrafyasında, fiziki faktörlerin (su, eğim) belirlediği kır yerleşme dokularından (Karadeniz'de dağınık, İç Anadolu'da toplu), ekonomik faktörlerin (iş, sanayi) belirlediği mega kentlere doğru bir yolculuk geçirmiştir. Bu yolculuk, büyük oranda iç göçlerle tetiklenmiştir.

KPSS Coğrafya'da bu konulara hakim olmak için: 1. Dağınık/Toplu yerleşmenin fiziki nedenlerini (Su ve Engebe) kesinlikle bölge ile eşleştirmeli (Karadeniz ve İç Anadolu). 2. İç göçlerin en büyük nedeninin ekonomik olduğunu ve sonuçlarının çeken bölgelerdeki altyapı sorunları ile göç veren bölgelerdeki genç işgücü kaybı olduğunu unutmamalıdır. Türkiye'nin gelecekteki hedefi, göçü durdurmak yerine, bölgesel kalkınma projeleriyle mekansal dengeyi sağlamaktır.

Yorumlar