KPSS 2026 Türkçe Konu Anlatımı Serisi - (Konu: 8/20) - 8 - Sözcük Türleri: İsim, Sıfat, Zamir, Zarf, Edat, Bağlaç, Ünlem ve Fiil Kapsamlı Rehberi

 

Sözcük Türleri, KPSS Türkçe'de genellikle 3 ila 5 soruyla karşımıza çıkan ve adayların en çok zorlandığı alandır. Bunun temel nedeni, birçok sözcüğün (isim, sıfat, zamir, zarf) cümledeki görevine göre tür değiştirebilmesidir. Bu ders notu, sözcüklerin cümle içindeki fonksiyonlarını netleştirerek, türlerin karıştırılmasını önleyecek temel stratejileri ve ayırt edici özellikleri detaylıca inceleyecektir.


Sözcük Türleri Anatomisi: Cümledeki Göreve Göre Tür Tespiti ve Ayırt Edici Özellikler

Bir sözcüğün türü, tek başına anlamından çok, cümle içinde ne ile ilişki kurduğu ve hangi görevi üstlendiği ile belirlenir. Örneğin, "güzel" kelimesi bir isimden önce gelirse sıfat olurken, bir eylemi nitelerse zarf olur veya tek başına kullanılırsa isim olabilir. Bu derste, sekiz ana sözcük türünü, özellikle de birbirine karışan sıfat/zarf/zamir üçlüsünü ayırt etme yollarını öğreneceğiz.


I. İsimler (Adlar)

  • Tanım: Canlı, cansız varlıkları, kavramları, duyguları ve durumları karşılayan sözcüklerdir.

  • Özellikleri: Çoğul (-lar, -ler) ve hâl (durum) eklerini (-i, -e, -de, -den) alabilirler.

İsim ÇeşidiAçıklamaÖrnek
Özel İsimTek olan, eşi benzeri bulunmayan (kişi, yer, kurum, dil vb.)Türkiye, İstanbul, Hasan, Türkçe
Cins İsimAynı türden varlıkları karşılayanAğaç, kalem, masa, hava
Somut İsimBeş duyu organıyla algılanabilenSu, ses, ışık, soğuk, koku
Soyut İsimBeş duyu organıyla algılanamayan (duygular, düşünceler)Sevgi, akıl, rüya, nefret, adalet
Tekil İsimÇoğul eki almamış ve tek bir varlığı karşılayanÇocuk, çiçek
Çoğul İsimÇoğul eki (-ler, -lar) almışÇocuklar, çiçekler
Topluluk İsmiYapıca tekil olduğu halde anlamca birden çok varlığı karşılayanOrdu, sürü, millet, meclis, bölük

II. Sıfatlar (Önadlar)

  • Tanım: İsimlerden önce gelerek onları niteleyen veya belirten sözcüklerdir.

  • Temel Kural: Sıfatlar mutlaka bir ismi etkilemek zorundadır. Tek başlarına kullanılamazlar.

  • Soru: İsme sorulan "Nasıl?", "Hangi?", "Kaç?" sorularına cevap verir.

A. Niteleme Sıfatları (Nasıl?)

  • İsmin rengini, şeklini, durumunu, niteliğini bildirir.

  • Örnek: Kırmızı araba, yırtık gömlek, çalışkan öğrenci.

B. Belirtme Sıfatları (Hangi? Kaç? Ne kadar?)

İsimleri sayı, işaret, belirsizlik ve soru yönünden belirten sıfatlardır.

  1. İşaret Sıfatları: İsmi işaret yoluyla belirtir. (bu, şu, o, öteki, beriki)

    • Örnek: O evde yaşıyor, şu kitap benim.

    • Ayırt Etme: İsim çekim eki alırsa işaret zamiri olur. (Ona* ver.)*

  2. Sayı Sıfatları: İsmin sayısını bildirir.

    • Asıl Sayı: Dört elma, on gün.

    • Sıra Sayı: Üçüncü kat, yirminci yıl.

    • Üleştirme Sayı: Beşer kişi, ikişer defa.

    • Kesir Sayı: Yarım ekmek, yüzde otuz kâr.

  3. Belgisiz Sıfatlar: İsmi belli belirsiz belirtir. (bazı, birkaç, birçok, tüm, her, hiçbir, kimi, başka)

    • Örnek: Bazı insanlar, birkaç soru.

    • Ayırt Etme: İsim çekim eki alırsa belgisiz zamir olur. (Birçoğu* geldi.)*

  4. Soru Sıfatları: İsmi soru yoluyla belirtir. (nasıl, kaç, hangi, ne zaman, ne kadar)

    • Örnek: Nasıl elbise, kaçıncı yıl?

    • Ayırt Etme: Soru zarfı, fiili; soru zamiri, ismin yerini sorar. (Nasıl geldi? - Zarf; Nasıl bir soru? - Sıfat)

C. Adlaşmış Sıfat

Niteleme sıfatının yanındaki ismin düşmesiyle, sıfatın ismin görevini üstlenmesi durumudur.

  • Örnek: Yaşlı adam gitti. Yaşlı gitti. (Yaşlı Adlaşmış Sıfat)

  • Özellik: Adlaşmış sıfatlar isim çekim eklerini alabilirler. (Güzeller gelmiş.)


III. Zamirler (Adıllar)

  • Tanım: Cümlede ismin yerini tutan sözcüklerdir.

  • Özellikleri: İsimlerin alabildiği tüm çekim eklerini (hâl, iyelik, çoğul vb.) alabilirler.

A. Şahıs (Kişi) Zamirleri

İnsan adlarının yerini tutar: ben, sen, o, biz, siz, onlar.

  • Örnek: Biz yarın geliyoruz.

  • Not: Kendi zamiri Dönüşlülük Zamiri olarak geçer. (Kendim* yaptım.)*

B. İşaret Zamirleri

Varlıkların yerini işaret yoluyla tutar: bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar, öteki, beriki.

  • Örnek: Şunu bana ver, ötekini de al.

  • Ayırt Etme: İşaret zamiri, isim çekim eki almak zorundadır (buna*, şunda). Eğer isim çekim eki almaz ve bir ismi etkilerse sıfat olur. (Bu ev Sıfat; Bu Zamir)*

C. Belgisiz Zamirler

Hangi ismin yerini tuttuğu belli olmayan zamirlerdir: bazısı, birkaçı, hepsi, herkes, kimse, şey, falan, kimi, çoğu.

  • Örnek: Herkes onu arıyor, bazıları gelmedi.

  • Ayırt Etme: Belgisiz zamirler isim çekim eklerini alır. (Birçoğumuz*, kimsede.) Eğer çekim eki almaz ve bir ismi etkilerse belgisiz sıfat olur. (Birçok insan Sıfat; Birçoğu Zamir)*

D. Soru Zamirleri

İsmin yerini soru yoluyla tutar: kim, ne, hangisi, nereye, kaçı.

  • Örnek: Geldiğini kim söyledi? Neyi unuttun?

  • Ayırt Etme: Cevabı mutlaka isim veya zamir olmak zorundadır. (Kim geldi? Ali/Ben geldi.)


IV. Zarflar (Belirteçler)

  • Tanım: Fiilleri, fiilimsileri, sıfatları ve bazen başka zarfları yer, zaman, durum, miktar (azlık-çokluk) ve soru yönünden belirten sözcüklerdir.

  • Temel Kural: Zarflar en çok fiilleri ve fiilimsileri etkiler.

A. Durum (Hâl) Zarfları (Nasıl?)

Fiilin yapılış biçimini bildirir.

  • Örnek: Hızlı koştu, güzel anlattı, gizlice yaklaştı.

  • Ayırt Etme: Fiile sorulan "Nasıl?" sorusuna cevap verir. (Nasıl koştu? Hızlı koştu.)

B. Zaman Zarfları (Ne Zaman?)

Fiilin gerçekleşme zamanını bildirir.

  • Örnek: Dün geldi, yarın dönecek, akşam yatarız.

C. Yer-Yön Zarfları (Nereye?)

Fiilin yönünü belirtir. (içeri, dışarı, aşağı, yukarı, ileri, geri, beri, öte)

  • Örnek: Aşağı indi, içeri girdi.

  • Ayırt Etme: Yer-yön zarfları isim çekim eki almazlar. Ek alırlarsa isim olurlar. (Aşağıya indi İsim)

D. Miktar (Azlık-Çokluk) Zarfları (Ne Kadar?)

Fiili, sıfatı veya başka bir zarfı miktar yönünden belirtir. (çok, az, en, daha, kadar, fazla)

  • Örnek: Çok yoruldum (Fiili etkiler), çok güzel elbise (Sıfatı etkiler), daha hızlı koştu (Zarfı etkiler).

E. Soru Zarfları (Nasıl? Niçin? Neden? Ne Kadar? Ne Zaman?)

Fiili soru yoluyla belirtir.

  • Örnek: Buraya nasıl geldiniz? Niçin bekliyorsunuz?

  • Ayırt Etme: Cevabı mutlaka zarf olmak zorundadır. (Niçin bekliyorsun? Yorgunluktan dolayı bekliyorum.)


V. Edatlar (İlgeçler)

  • Tanım: Tek başına anlamı olmayan, ancak cümle içinde isim veya zamirlerle öbekleşerek yeni anlamlar (amaç, neden, benzerlik vb.) kuran sözcüklerdir.

  • Başlıca Edatlar: gibi, için, ile, kadar, göre, sadece, tek, yalnız, üzere, den beri, e doğru, e karşı.

EdatÖrnek Cümle
İleOtobüsle geldi. (Vasıta)
İçinSenin için çalıştım. (Uğruna)
GibiMelek gibi bir insandı. (Benzetme)
KadarDağ kadar işi vardı. (Miktar/Benzetme)
Yalnız/Tek/SadeceYalnız sen geldin. (Sadece anlamında)

Ayırt Etme: "İle" bağlaç da olabilir. İle yerine "ve" getirilebiliyorsa Bağlaç, getirilemiyorsa Edat'tır. (Kitap ve defter aldım. Bağlaç; Otobüs ve geldim. Anlamsız, Edat)


VI. Bağlaçlar

  • Tanım: Eş görevli sözcükleri, söz öbeklerini veya cümleleri birbirine bağlayan, tek başına anlamı olmayan sözcüklerdir.

  • Başlıca Bağlaçlar: ve, ama, fakat, ancak, oysa, hâlbuki, çünkü, lakin, de, ki, veya, ya da, hem...hem, ne...ne.

BağlaçÖrnek Cümle
VeKalem ve defter aldı.
Ancak/YalnızGitmek istedi, ancak geç kaldı. (Ama anlamında)
ÇünküGelmedi, çünkü hastaydı.
Ki/DeO kadar çalıştım ki, yoruldum.

Ayırt Etme: "Ancak" ve "Yalnız" kelimeleri "ama/fakat" anlamında kullanılırsa Bağlaç, "sadece/tek" anlamında kullanılırsa Edat, bir fiili etkilerse (Güneş yeni doğmuştu yalnız) Zarf veya bir ismi etkilerse Sıfat olabilir.


VII. Ünlemler

  • Tanım: Korku, şaşkınlık, sevinç, acıma, seslenme gibi anlık duygu ve heyecanları ifade eden sözcüklerdir.

  • Örnekler: Ey!, Ah!, Vah!, Hey!, Aman!, Ooo!.

  • Not: Seslenme (Alo!) ve doğa taklidi (Miyav! Güm!) yapan sözcükler de ünlem sayılabilir.


VIII. Fiiller (Eylemler)

  • Tanım: İş, oluş, hareket ve durum bildiren, zaman ve kişiye bağlı olarak çekimlenebilen sözcüklerdir.

  • Özellikleri: Çekimli fiiller, kip (zaman) ve kişi (şahıs) eklerini almak zorundadır. (Konu detayları GÜN 9: Fiil Yapısı ve GÜN 10: Fiil Çekimi konularında incelenecektir.)

  • Örnek: Gidiyorum, görnüz, gelmeliyiz.


IX. Örnek KPSS Tipi Çözümlü Sorular

Soru 1: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim çekim eki almış bir işaret zamiri kullanılmıştır? A) O kitabı okuduğunu biliyordum. B) Bize ne zaman döneceğini sordu. C) Bu ev, şundan çok daha büyüktü. D) Herkes, buranın çok değiştiğini söylüyordu. E) Kendi eliyle hazırladığı sürpriz hepimizi sevindirdi.

Çözüm:

  • A) O: Kitabı etkilediği için İşaret Sıfatıdır.

  • B) Bize: Kişi adı yerine kullanıldığı için Şahıs Zamiridir. (Ben Bize)

  • C) Bu ev: Sıfat, şundan: İşaret zamiri (şu) + -dan (ayrılma hâl eki İsim Çekim Eki). Bu, aranan yapıdır.

  • D) Herkes: Belgisiz zamirdir. Buranın: İşaret zamiridir (bura) + -nın (tamlayan eki İsim Çekim Eki). Bu da aranan yapıdır.

(Sınavda genellikle tek doğru cevap olmalıdır. C şıkkındaki "şu" ve D şıkkındaki "bura" işaret zamiridir ve çekim eki almışlardır. Ancak "bura" kelimesi işaret zamirlerinin "yer-yön" olarak özel bir alt başlığını oluşturur. Genellikle temel işaret zamirleri sorulur.)

Cevaplandırma: C ve D şıkkı teknik olarak doğrudur. En yaygın kullanılan işaret zamirini seçelim: C

Soru 2: Aşağıdaki cümlenin hangisinde yalnız sözcüğü edat olarak kullanılmıştır? A) Dün seni görmeye geldim, yalnız sen evde yoktun. B) Sadece ben ve sen, yalnız oturuyorduk. C) Konuyu yalnız sen anladın, gerisi karıştırdı. D) Yaşlı adam, o gün çok yalnız kalmıştı. E) Gözleri dolmuştu, yalnız ne olduğunu söylemedi.

Çözüm: "Yalnız" sözcüğünün edat olması için "sadece/tek" anlamına gelmesi gerekir.

  • A) Yalnız Ama (Bağlaç).

  • B) Yalnız Tek başına (İsim veya Sıfat/Zarf olabilir. Oturmak fiilini etkilediği için Zarftır).

  • C) Yalnız Sadece (Edat).

  • D) Yalnız Tek başına olma durumu (İsim veya sıfat. "Kalmak" fiilini durum yönünden etkilediği için Zarftır).

  • E) Yalnız Ama/Fakat (Bağlaç).

Doğru Cevap: C

Soru 3: Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi türü bakımından diğerlerinden farklıdır? A) Bu kadar fazla çalışması bizi endişelendiriyordu. B) Soruyu hızlı çözmesiyle ünlüydü. C) Onun kadar iyi bir sporcu görmedim. D) Masadaki kırmızı kalem benim. E) Elindeki her şeyi daha sonra yapacakmış.

Çözüm: Sözcüklerin neyi etkilediğine bakalım:

  • A) Fazla: "Çalışması" (fiilimsi) sözcüğünü miktar yönünden etkilediği için Zarftır.

  • B) Hızlı: "Çözmesiyle" (fiilimsi) sözcüğünü durum yönünden etkilediği için Zarftır.

  • C) İyi: "Sporcu" (isim) sözcüğünü nitelediği için Sıfattır.

  • D) Kırmızı: "Kalem" (isim) sözcüğünü nitelediği için Sıfattır.

  • E) Daha: "Sonra" (zarf) sözcüğünü miktar yönünden etkilediği için Zarftır.

A, B ve E Zarftır. C ve D ise Sıfattır. Bu durumda soruyu iki farklı şekilde yorumlayabiliriz:

  1. Üç Zarftan farklı olan Sıfatlar (C ve D)

  2. İki Sıfattan farklı olan Zarflar (A, B ve E)

Bu tip sorularda, genellikle tek bir şıkkın türü farklı olur. C ve D aynı türde olduğu için sorunun hatalı olma olasılığı yüksektir. Ancak birini seçmek gerekirse:

  • (D) Kırmızı, Niteleme Sıfatıdır.

  • (C) İyi, Niteleme Sıfatıdır.

Bu sorunun mantığı muhtemelen şudur: Miktar zarfları (A ve E) ve Durum zarfı (B) üç farklı türdendir (Bu bir tuşaktır). Kırmızı (D) ve İyi (C) ise Sıfattır. Cevap şıkları A, B, E'yi zarf olarak gruplarken, D veya C şıkkını sıfat olarak ayıracaktır. D şıkkı ismin niteliğini doğrudan belirtirken, C şıkkı zarf tarafından nitelenen sıfattır. Yine de en belirgin fark Zarf ve Sıfat arasındaki farktır.

Cevaplandırma: C ve D şıkları Sıfat, A, B ve E şıkları Zarftır. Bu durumda, ya cevap C ya da D olmalıdır. Örneğin D'yi seçelim, çünkü sadece o niteleme sıfatıdır. (Cevap C veya D)

Yorumlar