KPSS 2026 Türkçe Konu Anlatımı Serisi - (Konu: 5/20) - 5 - Paragrafta Yardımcı Düşünce (Ulaşılamaz Yargı) ve Paragrafta Anlatım Biçimleri: En Kritik Okuma ve Eleme Taktikleri

 

Paragrafın Gizli Ayrıntılarını Keşfetme: Yardımcı Düşünce, Ulaşılamaz Yargı ve Anlatım Teknikleri Kılavuzu

Paragraf sorularının yarısından fazlasını oluşturan yardımcı düşünce sorularında başarılı olmanın sırrı, paragrafı baştan sona okumaktan ziyade, seçenekleri anahtar kelimelerle eşleştirerek eleme yöntemini kullanmaktır. Bu teknikle hem zamandan tasarruf edilir hem de dikkat dağınıklığı minimize edilir. Anlatım Biçimleri ise yazarın ne anlattığından çok, nasıl anlattığına odaklanmayı gerektirir.


I. Yardımcı Düşünce (Ulaşılamaz Yargı) Bulma Stratejileri

Yardımcı düşünce, paragrafın ana fikrini destekleyen, açıklayan veya somutlaştıran tüm yan yargılardır. Bu tip sorularda genellikle olumsuz soru kökleri kullanılır.

A. Temel Strateji: Seçenekten Paragrafa Okuma (Tersine Okuma)

Bu, yardımcı düşünce sorularını çözmenin en hızlı ve en etkili yoludur.

  1. Soru Kökünü ve Seçenekleri Oku: Önce sorunun kökünü (örn: Hangisine ulaşılamaz?) okuyun. Ardından tüm seçenekleri (A, B, C, D, E) okuyun ve her seçenekteki anahtar kelimelerin altını çizin.

    • Örnek Seçenek: "Yazarın gençlik yıllarında da toplumsal konulara eğildiği belirtilmiştir." Altı çizilecek kelimeler: gençlik yılları, toplumsal konular.

  2. Paragrafı Taramaya Başla: Seçeneklerde altını çizdiğiniz anahtar kelimeleri ve ifadeleri arayarak paragrafı okumaya başlayın.

  3. Eşleştir ve Ele: Bir seçeneğin karşılığını paragrafta bulduğunuz an, o seçeneği hemen eleyin. Bulduğunuz ifade, birebir aynı kelimelerle olmayabilir, eş anlamlı ifadelerle de karşınıza çıkabilir.

  4. Kalan Seçenek: Tüm paragrafı taradıktan sonra eşleşmeyen, yani paragrafta karşılığı olmayan veya paragraftaki bilgiyle çelişen tek bir seçenek kalacaktır. Bu, doğru cevaptır.

B. Dikkat Edilmesi Gereken Kritik Noktalar

  1. Küçük Kelimelerin Büyük Etkisi: Seçeneklerdeki "sadece, kesinlikle, tek, hep, hiçbiri, en, ilk, son" gibi sınırlayıcı ve kesinlik bildiren kelimelere çok dikkat edin.

    • Örn: Paragrafta "yazar bazı eserlerinde eleştiri almıştır" yazıyorsa, "yazar tüm eserlerinde eleştiri almıştır" seçeneği ulaşılamaz yargı olur.

  2. Eş Anlamlılık ve Yorum Farkı: Seçenek, paragraftaki bir ifadenin eş anlamlısı veya mantıksal sonucunu veriyorsa o seçeneğe ulaşılır. Ancak bu mantıksal sonuç, kişisel bir yorum içeriyorsa (Örn: "başarılıdır, etkileyicidir" gibi yorumlar paragrafta geçmiyorsa), ulaşılamaz.

  3. Hızlı Okuma ve Tarama: Yardımcı düşünce soruları, hızlı okuma değil, hızlı tarama gerektirir. Gözleriniz, anahtar kelimeleri yakalamak üzere eğitilmiş bir tarayıcı gibi çalışmalıdır.

  4. Ulaşılamaz vs. Çelişen: Ulaşılamaz yargı, ya paragrafta hiç geçmeyen bir bilgiyi içerir ya da paragraftaki bilgiyle kesinlikle çelişen bir yargıyı ifade eder. Her iki durumda da seçenek elenmez.


II. Paragrafta Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yolları

Bu soru tipinde, yazarın okuyucuya mesajını ulaştırmak için kullandığı üslup, teknik ve yönteme odaklanılır.

A. Temel Anlatım Biçimleri

Yazılı metinlerde yazarın amacı doğrultusunda kullandığı dört temel anlatım biçimi vardır:

Anlatım BiçimiAmaçTekniklerİpucu Sorusu
1. Açıklayıcı AnlatımBilgi vermek, öğretmek, nesnel bir konuyu aydınlatmak.Tanımlama, Örnekleme, Tanık Gösterme, Karşılaştırma. Yalın, sade ve nesnel bir dil.Yazar bu metni ne öğretmek için yazmış?
2. Tartışmacı AnlatımBir fikri çürütmek, kendi görüşünü savunmak, okuyucuyu ikna etmek.Soru Cümleleri, Karşılaştırmalar, Kanıtlama, Öznel ve iddialı bir dil.Yazar bu metinde hangi görüşe karşı çıkıyor?
3. Öyküleyici AnlatımBir olayı, zaman ve mekân belirterek bir akış içinde anlatmak.Eylemler (gitti, koştu, oturdu), Kişiler, Olay örgüsü, hareketlilik.Metinde kim, nerede, ne zaman, ne yapmış?
4. Betimleyici AnlatımVarlıkların, yerlerin veya kişilerin göz önünde canlanacak şekilde, ayırt edici özelliklerini anlatmak.Sıfatlar ve Zarflar (büyük, ıssız, yavaşça), Duyulara ait ifadeler (ılık, acı, parlak).Gözümü kapattığımda ne görüyorum?

B. Düşünceyi Geliştirme Yolları

Yazarlar, anlatım biçimlerini güçlendirmek ve okuyucuyu daha etkili ikna etmek için bu yöntemleri kullanır.

  1. Tanımlama: Kavramın ne olduğunu açıklamak. ("X, Y'dir." veya "X'e Z denir.")

    • Örnek: "Roman, yaşanmış ya da yaşanması muhtemel olayları anlatan uzun soluklu bir türdür."

  2. Örnekleme: İddia edilen fikri somutlaştırmak ve anlaşılır kılmak için örnekler vermek.

    • Örnek: "Edebiyatımızda Sait Faik Abasıyanık, öykü türünün zirvesindedir. Onun eserleri, bu türün en güzel örnekleridir."

  3. Tanık Gösterme (Alıntı Yapma): Fikrin doğruluğunu kanıtlamak amacıyla, alanında uzman veya ünlü bir kişinin sözünü ya da ismini kullanmak. (Hem isim hem söz olmalı!)

    • Örnek: "Dilin toplum için ne kadar önemli olduğunu Atatürk, 'Türk demek, dil demektir.' sözüyle en iyi şekilde açıklamıştır."

  4. Karşılaştırma: İki farklı varlık, kavram veya durum arasındaki benzerlik veya farklılıkları ortaya koymak.

    • Örnek: "Hikâye, romana göre daha kısa ve yoğun anlatımlıdır." (GÜN 2'deki karşılaştırma ilişkisi)

  5. Sayısal Verilerden Yararlanma: Fikri somutlaştırmak ve inandırıcılığı artırmak için istatistik, anket sonucu, tarih, oran ve grafik gibi sayısal bilgileri kullanmak.

    • Örnek: "Son yapılan araştırmalara göre, gençlerin %60'ı dijital yayınları, basılı yayınlara tercih etmektedir."

  6. Benzetme: Anlatılan kavramı, aralarında ortak özellik bulunan, genellikle daha güçlü bilinen bir varlığa benzetmek.

    • Örnek: "Şairin şiirleri, denizin yüzeyine düşen ay ışığı gibi parıltılıdır."

  7. Betimleme (Betimleyici Öğeler): Özellikle Öyküleyici ve Tartışmacı anlatımların içine serpiştirilmiş, okuyucunun gözünde canlandırmasına yardımcı olan sıfat ve durum bildiren ifadeler. (Bir anlatım biçimi olarak değil, bir teknik olarak kullanılması.)


III. Örnek KPSS Tipi Çözümlü Sorular

A. Yardımcı Düşünce Soruları (Ulaşılamaz Yargı)

Soru 1: (Paragraf) Şiir, diğer edebi türlerden farklı olarak, duygunun ve ritmin yoğunlaştığı bir alandır. Bir öyküde olay örgüsü ve karakter derinliği ön plandayken, şiirde kelimelerin çağrışım gücü ve ahengi eserin değerini belirler. Günümüz şairleri ise, bu ritmik yapıdan uzaklaşarak, daha çok düz yazıya yakın bir anlatımı tercih etmektedir. Bu yeni yönelim, okuyucunun şiirle kurduğu duygusal bağı zayıflatmış, şiiri bir metin olmaktan öteye taşıyamamıştır.

Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Şiir, diğer edebi türlerden ayrı değerlendirilmesi gereken bir alandır. B) Günümüzde şairler, şiirin geleneksel ritmik yapısından kopuk eserler vermektedir. C) Şiirin değerini belirleyen temel unsurlar çağrışım ve ahenktir. D) Şiirde olay örgüsü ve karakter derinliği, öyküdeki kadar önemli değildir. E) Şiirin duygusal bağının zayıflaması, şairlerin niteliksiz eserler üretmesine neden olmuştur.

Çözüm:

  • A) "Diğer edebi türlerden farklı olarak..." Ulaşılır.

  • B) "Günümüz şairleri ise, bu ritmik yapıdan uzaklaşarak..." Ulaşılır.

  • C) "...kelimelerin çağrışım gücü ve ahengi eserin değerini belirler." Ulaşılır.

  • D) "Bir öyküde olay örgüsü ve karakter derinliği ön plandayken, şiirde..." (karşılaştırma) Ulaşılır.

  • E) Paragrafta, duygusal bağın zayıfladığı belirtilmiştir. Ancak bu durumun şairlerin niteliksiz eserler üretmesine neden olduğu yönünde kesin bir hüküm (neden-sonuç ilişkisi) yoktur. Yazar sadece metin olmaktan öteye taşıyamamıştır diyor, bu da yorum gerektirir. Ulaşılamaz. Doğru Cevap: E

Soru 2: (Paragraf) Teknolojinin hızla gelişmesi, beraberinde dikkat süresinin kısalığı sorununu getirdi. Eskiden insanlar saatlerce bir kitaba odaklanabilirken, şimdi dakikalar içinde bir uygulamadan diğerine geçiyor. Bu hızlı değişim, beynin çalışma prensibini de etkilemiş, daha hızlı ancak daha yüzeysel bilgi işlemeye yöneltmiştir. Öyle ki, uzmanlar; geleneksel okuma alışkanlıklarını koruyanların, analitik düşünme becerilerinde hâlâ daha başarılı olduğunu belirtmektedir.

Bu parçada aşağıdaki düşüncelerden hangisine değinilmiştir? A) Teknolojik gelişmelerin insan beynini olumsuz etkilediği B) Analitik düşünme becerisinin tamamen geleneksel okumaya bağlı olduğu C) Dikkat süresinin kısalmasının teknolojik gelişmelerden kaynaklandığı D) Yüzeysel bilgi işlemenin hızdan daha önemli olduğu E) Uzmanların geleneksel okuma alışkanlıklarını terk ettiğine

Çözüm: Bu bir "Ulaşılabilir Yargı" (değinilmiştir) sorusudur. Seçeneklerden en kapsayıcı olanı aramalıyız, ancak bu bir Ana Fikir sorusu değil, bu nedenle destekleyici yargı da olabilir.

  • A) Olumsuz etkiden bahsediyor, ancak bu tek bir nokta.

  • B) "Tamamen" gibi kesinlik bildiren bir ifade paragrafta yoktur. Ulaşılamaz.

  • C) "Teknolojinin hızla gelişmesi, beraberinde dikkat süresinin kısalığı sorununu getirdi." (Neden-sonuç ilişkisi kurulmuştur.) Bu yargı doğrudan paragraftan çıkarılabilir.

  • D) Yazar, yüzeyselliğin hızdan daha önemli olduğuna dair bir yorum yapmıyor. Ulaşılamaz.

  • E) Uzmanların, okuma alışkanlıklarını koruyanların başarılı olduğunu belirttiği söyleniyor, terk ettiği değil. Çelişir. Doğru Cevap: C


B. Anlatım Biçimleri Soruları

Soru 3: (Paragraf) Sabahın erken saatleriydi, gökyüzü henüz tam aydınlanmamıştı. Otobüs, keskin bir virajı aldıktan sonra yol kenarındaki ıssız, eski köy evinin önünde durdu. Evin çatısı çökmüş, pencereleri kırılmıştı. İçeriden gelen derin sessizlik, buranın uzun zamandır terk edilmiş olduğunu haykırıyordu. Adam, ağır adımlarla otobüsten indi ve bavulunu, yağmurun ıslattığı toprağa bıraktı. Ardından, bir umut kırıntısıyla etrafına bakındı.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi ağırlıklı olarak kullanılmıştır? A) Tartışmacı Anlatım B) Açıklayıcı Anlatım C) Betimleyici Anlatım D) Tanımlayıcı Anlatım E) Karşılaştırmalı Anlatım

Çözüm: Paragrafta hem olay akışı (indi, bıraktı, bakındı) hem de mekânın tasviri (ıssız, eski köy evi, çatısı çökmüş, pencereleri kırılmış) vardır.

  • Olay Akışı (Öyküleme) ve Tasvir (Betimleme) birlikte kullanılmıştır.

  • Ancak, betimlemeler o kadar yoğundur ki (gökyüzü, otobüsün duruşu, evin durumu), okuyucunun zihninde bir görüntü canlanması sağlanmıştır.

  • Betimleyici Anlatım, Öyküleyici Anlatıma göre ağırlıklı durumdadır çünkü paragrafın büyük kısmı bir anı anlatmaktan çok, bir atmosfer çizmeye ayrılmıştır. Doğru Cevap: C (Öyküleme de vardır, ancak betimleme ağırlıklıdır.)

Soru 4: (Paragraf) Eğitim sistemimizin temel sorunu, öğrencilere neyi düşüneceklerini öğretmesi, nasıl düşüneceklerini değil. Oysa çağımız, eleştirel düşünen, sorgulayan bireylere ihtiyaç duyuyor. Sadece ezbere dayalı bir sistem, yaratıcılığı köreltir ve yeni fikirlere kapı açmaz. Bilim ve sanatta ilerlemenin yolu, mevcut bilgiyi kabul etmekten değil, onu 'Neden böyle?' diye sorgulamaktan geçer.

Bu parçanın anlatımında hangi düşünceyi geliştirme yolu kullanılmıştır? A) Tanımlama B) Tanık Gösterme C) Sayısal Verilerden Yararlanma D) Karşılaştırma E) Örnekleme

Çözüm: Paragrafta yazar, mevcut eğitim sistemine karşı çıkıyor ve kendi tezini (eleştirel düşünme) savunuyor.

  • Yazar, eğitimi neyi düşüneceğini öğretmesi ile nasıl düşüneceğini öğretmesi arasında bir zıtlık kurarak mevcut durumu eleştiriyor.

  • "Neyi düşüneceklerini öğretmesi, nasıl düşüneceklerini değil." ifadesi, iki farklı yaklaşımı karşılaştırmaktadır.

  • Paragrafta bir tanım, sayısal veri, örnek veya tanık gösterilen bir alıntı yoktur.

  • Karşılaştırma, yazarın tezini güçlendirmek için kullandığı temel tekniktir. Doğru Cevap: D

Soru 5: (Paragraf) Şehirler, sadece binalardan ibaret değildir; onlar aynı zamanda yaşayan organizmalardır. Kent sosyolojisi alanında otorite kabul edilen Prof. Dr. Ziya Öztürk, 'Bir şehrin ruhu, insanlarının ruhuyla bütünleşir,' diyerek bu gerçeği çarpıcı bir şekilde ortaya koyar. Bu yüzden bir şehri anlamak, orada yaşayan insanların duygularını ve tarihini anlamaktan geçer.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur? A) Tartışma, Örnekleme B) Açıklama, Tanık Gösterme C) Betimleme, Karşılaştırma D) Öyküleme, Benzetme E) Açıklama, Sayısal Veri

Çözüm:

  • Paragrafın amacı, şehrin ne olduğunu açıklamak ve bir fikri savunmaktır (Şehirler sadece binalardan ibaret değildir). (Açıklama)

  • Yazar, fikrini desteklemek için alanında uzman birinin (Prof. Dr. Ziya Öztürk) hem adını hem de sözünü kullanmıştır. (Tanık Gösterme)

  • Paragrafta somut bir olay akışı (Öyküleme), görsel tasvir (Betimleme) veya sayısal veri yoktur. Doğru Cevap: B


IV. Sınav Stratejileri ve Özet

A. Yardımcı Düşünce İçin Tekrar (Ulaşılamaz Yargı)

  1. Seçenek Anahtar Kelime - Paragraf Tarama - Eleme zincirini kesinlikle uygulayın.

  2. Önce Ana Fikir/Konu sorularını çözün, sonra Yardımcı Düşünce sorularına geçin. (Ana Fikir sorusunu çözerken paragrafı zaten okuyorsunuz, bu da Yardımcı Düşünce için ön okuma sağlar.)

  3. Bir seçeneği elediğinizde, paragrafta o bilginin geçtiği yerin altını çizin ve seçeneğin yanına bir tik (✓) atın. Bu, dikkatinizi korur ve kalan bilgiyi görmenizi kolaylaştırır.

B. Anlatım Biçimleri İçin Tekrar

  1. Ana Amaç: Yazarın nihai amacı ne? (Bilgi vermek mi? Tartışmak mı? Olay anlatmak mı? Görüntü çizmek mi?)

  2. Sıfat ve Eylem Kontrolü:

    • Yoğun sıfat ve renkler Betimleme

    • Yoğun çekimli fiiller (gitti, geldi, oldu) Öyküleme

    • Yoğun nesnel ifadeler ve tanım Açıklama

    • Yoğun tartışmalı/sorgulayıcı ifadeler Tartışma

  3. Geliştirme Yollarını Ayırt Et: Özellikle Tanımlama (Nedir?) ve Tanık Gösterme (Kim dedi?) kavramlarını net ayırt edin. Tanık göstermede hem isim hem söz aranır.

Yorumlar