KPSS 2026 Türkçe Konu Anlatımı Serisi - (Konu: 15/20) - 15 - Anlatım Bozuklukları

 

Anlatım Bozuklukları: Anlamsal ve Yapısal Nedenler Kapsamlı Rehberi

Anlatım Bozuklukları, KPSS Türkçe'de genellikle tek bir soruyla karşımıza çıkar, ancak bu tek soru çoğu zaman en zor ve en eleyici sorulardan biri olur. Konu, iki ana başlıkta incelenir: anlamsal (anlama dayalı) ve yapısal (dil bilgisine dayalı) bozukluklar. Başarılı olmak için her iki türün de kurallarını ve en sık kullanılan örneklerini iyi bilmek gerekir.


Anlatım Bozukluklarının Anatomisi: Nedenler ve Tespit Yöntemleri

Anlatım bozukluğu, bir cümlenin açık, net ve doğru olmasını engelleyen tüm aksaklıklardır.


Anlamsal Bozukluklar: Cümlenin içeriğindeki mantık hataları, gereksiz sözcük kullanımı veya sözcüklerin yanlış anlamda kullanılması gibi hatalardır.


Yapısal Bozukluklar: Cümlenin dil bilgisi kurallarına (özne, yüklem, ekler, tamlamalar) uymamasından kaynaklanan hatalardır.


I. Anlamsal (Anlama Dayalı) Bozukluklar

Bu tür bozukluklar, cümlenin anlamına odaklanarak, genellikle gereksiz veya uygunsuz kullanılan sözcükleri tespit etmeyle bulunur.


A. Gereksiz Sözcük Kullanımı (Duruluk İlkesine Aykırılık)

Bir sözcüğün cümleden çıkarılmasına rağmen cümlenin anlamında daralma veya bozulma olmuyorsa, o sözcük gereksizdir. Bu durum, eş anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılmasından veya anlamca zaten kapsanan bir kelimenin tekrarlanmasından kaynaklanır.


Eş Anlamlı Kullanım:


Yanlış: Belki şüphesiz yarın yola çıkarız. (Belki ve şüphesiz anlamca çelişir ve gereksizdir.)


Doğru: Şüphesiz yarın yola çıkarız.


Yanlış: Bütün sınıf, onu sessiz ve sedasız dinledi. (Sessiz ve sedasız eş anlamlı.)


Anlamca Kapsanan Kelimeyi Tekrar Etme:


Yanlış: Bu olay onun hayatında bir dönüm noktası teşkil etti. (Dönüm noktası zaten teşkil etme anlamı taşır.)


Doğru: Bu olay onun hayatında bir dönüm noktası oldu.


Yanlış: Yaklaşık tam üç yıl önce mezun oldum. (Yaklaşık ve tam çelişir.)


Yanlış: Merdivenlerden yukarı çıktı. (Çıkmak fiili zaten yukarı yönelme içerir.)


B. Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanılması

Cümlede kesinlik ve ihtimal bildiren sözcüklerin bir arada kullanılması anlam karışıklığı yaratır.


Yanlış: Eminim belki bu yıl sınavı kazanır. (Eminim (kesinlik) ve belki (olasılık) çelişiyor.)


Yanlış: Sanki aradan tam tamına beş yıl geçmişti. (Sanki (tahmin) ve tam tamına (kesinlik) çelişiyor.)


C. Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması

Sözcüklerin birbirine yakın anlamlı olması veya yazılışlarının benzemesi nedeniyle anlamı doğru ifade etmeyen sözcüğün kullanılmasıdır.


Yanlış Kullanım Doğru Kullanım Açıklama

Onun sayesinde geç kaldık. Onun yüzünden geç kaldık. Sayesinde olumlu, yüzünden olumsuz sonuç bildirir.

Bu iki olay arasında ayrım yok. Bu iki olay arasında fark yok. Ayrım: Ayırma eylemi; Fark: Benzeyip benzememe.

Oraya gelmekle beni azımsadın. Oraya gelmekle beni küçümsedin. Azımsamak: Miktar; Küçümsemek: Değer.

Onun fiyatı çok yüksektir. Onun bedeli çok yüksektir. Fiyat: Ticari karşılık; Bedel: Manevi/Genel karşılık.


E-Tablolar'a aktar

D. Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması

Sözcüğün, özellikle de sıfat ve zarfların, nitelediği sözcükten ayrı düşmesi sonucu cümlenin anlamının değişmesi veya bozulmasıdır.


Yanlış: Yeni eve geldi ki telefon çaldı. (Yeni, eve mi ait, gelme eylemine mi?)


Doğru: Eve yeni geldi ki telefon çaldı. (Zarf)


Yanlış: Çok yorgun arabayı kenara çekti. (Araba mı çok yorgun?)


Doğru: Yorgun arabayı çok kenara çekti. (Veya: Çok yorgun, arabayı kenara çekti.)


E. Anlam Belirsizliği (Zamirden Kaynaklı)

Cümlede isim yerine kullanılan zamirin (özellikle 2. ve 3. tekil kişi zamirleri: senin/onun) düşmesi sonucu cümlenin hangi kişiye ait olduğunun anlaşılmamasıdır.


Yanlış: Kitabını kaybolduğunu duydum. (Senin kitabın mı, onun kitabı mı?)


Doğru: Senin kitabını kaybolduğunu duydum. (Veya: Onun kitabını kaybolduğunu duydum.)


F. Mantık ve Sıralama Hataları

Olayların önem veya zaman sırasına göre yanlış ifade edilmesi, mantıksal bir hatanın yapılmasıdır.


Yanlış: Bırakın yumurta kırmayı, yemek bile yapamaz. (Yemek yapmak, yumurta kırmaktan daha zordur. Sıralama ters.)


Doğru: Bırakın yemek yapmayı, yumurta bile kıramaz.


Yanlış: İlk kez gerçekleşen rekor denemesine katıldı. (Rekor, ilk kez gerçekleşmez, deneme ilk kez gerçekleşir.)


Doğru: İlk kez denenen rekor denemesine katıldı.


II. Yapısal (Dil Bilgisine Dayalı) Bozukluklar

Bu tür bozukluklar, cümlenin dil bilgisi yapısındaki eksiklikler, uyumsuzluklar veya hatalı ek kullanımları ile ilgilidir.


A. Özne Eksikliği (Ortak Yüklem Kullanımından Kaynaklanır)

Birden fazla yargıyı içeren sıralı veya bağlı cümlelerde, yüklemlerden birinin öznesinin düşürülmesi veya yanlış öznenin ortak kullanılmasıdır.


Yanlış: Herkes onu seviyor, yardım ediyor. (Yardım eden kim? Herkes mi? - Hayır, Herkes yardım edilmiyor.)


Doğru: Herkes onu seviyor, herkes ona yardım ediyor. (Veya: Ona herkes yardım ediyor.)


Yanlış: Yangın hızla söndürüldü, büyük bir facia önlendi. (Önlenen ne? Yangın mı? - Hayır, facia.)


Doğru: Yangın hızla söndürüldü, böylece büyük bir facia önlendi. (Özne: Facia)


B. Yüklem Eksikliği

Sıralı veya bağlı cümlelerde ikinci yargının yükleminin düşürülmesidir.


Yanlış: Ben kahveyi, o çayı sever. (O çayı sever cümlesi doğru, ama ilk cümlenin yüklemi eksik.)


Doğru: Ben kahveyi severim, o çayı sever.


Yanlış: Sabahları erken kalkar, bir iki saat ders çalışırdı.


Doğru: Sabahları erken kalkardı, bir iki saat ders çalışırdı.


C. Nesne Eksikliği

Sıralı veya bağlı cümlelerde ortak kullanılan yüklemin nesne ihtiyacını karşılayamamasıdır.


Yanlış: Dün okul müdürünü gördüm ve tebrik ettim. (Tebrik ettiğim kim? Okul müdürünü mü? - Evet, ama birinci cümledeki nesne ikinci cümleyi karşılamıyor.)


Doğru: Dün okul müdürünü gördüm ve onu tebrik ettim.


D. Yer Tamlayıcısı (Dolaylı Tümleç) Eksikliği

Yüklemin -e, -de, -den ekli bir tümlece ihtiyaç duyduğu halde bunun cümlede bulunmamasıdır.


Yanlış: Yeni aldığı arabayı çok seviyor ve hiç kimseye güvenmiyor. (Güvenmiyor: Neye/Kime güvenmiyor?)


Doğru: Yeni aldığı arabayı çok seviyor ve hiç kimseye güvenmiyor. (Kime → Hiç kimseye)


Yanlış: Şehirden ayrıldı ve bir daha dönmedi. (Dönmedi: Nereye dönmedi?)


Doğru: Şehirden ayrıldı ve bir daha şehre dönmedi.


E. Zarf Tümleci Eksikliği

Yüklemin zaman veya durum zarfına ihtiyaç duyduğu halde bunun bulunmamasıdır.


Yanlış: Bize gelir ama gitmez. (Gitmez: Ne zaman/nasıl gitmez? → Sıkça gelir ama hemen gitmez.)


Yanlış: Toplantı başladı ve herkes dinliyordu. (Ne zaman/nasıl başladı?)


Doğru: Toplantı hemen başladı ve herkes dinliyordu.


F. Tamlama Yanlışları (Sıfat ve İsim Tamlamasının Ortak Kullanılması)

Aynı tamlanana, hem isim tamlayanının hem de sıfat tamlayanının bağlanmasıdır.


Yanlış: Askerî ve öğrenci sorunları çözüldü.


(Askerî sorunlar - Sıfat tamlaması, Öğrenci sorunları - İsim tamlaması)


Doğru: Askerî sorunlar ve öğrenci sorunları çözüldü. (Veya: Askerî sorunlar ve öğrencilerin sorunları)


Yanlış: Kalem ve kağıtları masada duruyordu.


Doğru: Kalemler ve kağıtlar masada duruyordu. (Veya: Kalemler ile kağıtlar...)


G. Ek Yanlışları

Gereksiz iyelik eki, çoğul eki veya ek fiil eksikliği gibi durumlar.


Yanlış: Çocuğun gelişiminde bilgisayarın yararları vardır. (Gereksiz iyelik eki)


Doğru: Çocuğun gelişiminde bilgisayar yararlıdır.


Yanlış: Geçen gün Ahmet ile Kemal'in tanışmıştık. (Gereksiz çoğul eki)


Doğru: Geçen gün Ahmet ile tanışmıştım.


III. Örnek KPSS Tipi Çözümlü Sorular

Soru 1:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yapısal bir anlatım bozukluğu vardır?

A) O, her zaman sessiz ve sakince yanımızdan ayrılırdı.

B) Bırakın kar yağmasını, hava bile soğumadı.

C) Soruyu doğru cevapladı, öğretmen tarafından ödüllendirildi.

D) Ona biraz olsun değer vermeli ve güvenmeliyiz.

E) Yeni aldığı araba, eskisine oranla daha az yakıt tüketiyor.


Çözüm:

Yapısal bozukluk, öge eksikliği, çatı uyumsuzluğu veya tamlama hatası gibi dil bilgisine dayalı hatalardır.


A) Sessiz ve sakince → Gereksiz sözcük (Anlamsal)


B) Bırakın kar yağmasını, hava bile soğumadı → Mantık hatası (Sıralama ters) (Anlamsal)


C) Soruyu doğru cevapladı (Etken), öğretmen tarafından ödüllendirildi (Edilgen). → Çatı Uyuşmazlığı (Yapısal). (Doğrusu: Soruyu doğru cevapladı ve öğretmen onu ödüllendirdi.)


D) Ona biraz olsun değer vermeli (Kime → Var) ve güvenmeliyiz (Kime güvenmeliyiz? → Ona güvenmeliyiz → Yer Tamlayıcısı eksikliği). → Yapısal.


E) Oranla → Karşın olmalı, sözcük yanlış anlamda (Anlamsal)


C ve D şıkkında yapısal bozukluk vardır. Sınavda en belirgin olanı veya tek doğru cevabı seçmek gerekir. C şıkkındaki Çatı Uyuşmazlığı, Yapısal bozukluğun önemli bir alt başlığıdır.

Doğru Cevap: C veya D


Soru 2:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nesne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A) Bize gelir ama hiç kimseye güvenmez.

B) Herkes onu çok sever, saygı duyardı.

C) Söylenenleri hiç anlamadı ve tepki göstermedi.

D) Yeni aldığı kitapları okumadı, bir köşeye bıraktı.

E) O, iyi bir yönetici olmak istiyor, gerekli çabayı gösteriyor.


Çözüm:

Nesne eksikliği, ikinci yüklemin nesneye ihtiyaç duyması, ancak birinci cümlenin nesnesini ortak kullanamamasıdır.


A) Güvenmez: Kime? → Yer Tamlayıcısı eksikliği (Bize/Hiç kimseye)


B) Sever (Onu sever), Saygı duyardı (Kime/Neye saygı duyardı? → Ona saygı duyardı). → Yer Tamlayıcısı eksikliği.


C) Anlamadı (Neyi anlamadı? → Söylenenleri), Tepki göstermedi (Neye tepki göstermedi? → Söylenenlere tepki göstermedi). → Yer Tamlayıcısı eksikliği.


D) Okumadı (Neyi? → Yeni aldığı kitapları), Bıraktı (Neyi bıraktı? → Kitapları bıraktı). → Neyi bıraktı sorusunun cevabı yok. Eklenmeli: onları bir köşeye bıraktı. → Nesne Eksikliği.


E) Olmak istiyor (Ne istiyor? → İyi bir yönetici olmak), Gösteriyor (Neyi gösteriyor? → Gerekli çabayı gösteriyor). → Eksiklik yok, ikinci yüklemin kendi nesnesi var.


Doğru Cevap: D

Yorumlar