Bilinen ilk hükümdarı Alp Er Tunga’dır.
Orta Asya’da kurulan ilk Türk topluluğudur.
Persler ve Medler ile yaptığı savaşlar
şehname’ye konu olmuştur.
Alper Tunga, Şehname’de “Efrasiyap” adı
ile anılmıştır.
Atı evcilleştirmişlerdir ve bir savaş aracı
olarak ilk defa kullanmışlardır.
Tarihin ilk kadın hükümdar “Tomris
Hatun” bu uygarlıkta yer alır.
Amazon kadın savaşçıları vardır.
Eşyalarında hayvan üslubunu
kullanmışlardır.
Kıyafetleri uzun etekli ceket ve
pantolondur.
Madencilikte üst seviyede olan iskitlere
bozkırın kuyumcuları ünvanı verilmiştir.
Hayvan üslubunu kullanmışlar Balbal adı
verilen taşlar dikmişlerdir.
İskitler batıda Avrupalıların doğuda
Yüeçilerin baskısı ile dağılmışlardır.
BÜYÜK HUN DEVLETİ
(ASYA HUNLARI) (MÖ 220-MS 216)
Orta Asya’da bilinen ilk teşkilatlı Türk
devletidir.
İlk hükümdarı Teoman merkezi ise
Ötüken’dir.(Kutlu Vatan)
En önemli hükümdarı Metehan’dır.
TEOMAN DÖNEMİ:
Çin üzerine düzenlenen akınlar Çin
Seddi’nin inşa edilmesinde etkili olmuştur.
Teoman Çin kaynaklarında Tuman olarak
geçer.
METEHAN DÖNEMİ:
En gelişmiş dönemlerini Metehan ile
yaşamışlar.
Metehan döneminde Türk boyları tek çatı
altında birleşmiştir. Böylece, Orta Asya’da
ilk kez siyasi birlik sağlanmış oldu.
Moğol kökenli Tunguzların toprak istemesi
üzerine Metehan bu duruma karşı çıkmış ilk
seferini Tunguzlar, ikinci sefer Seferini ise
Yüeçiler üzerine yapmıştır.
Bu seferlerden sonra Metehan Çin’e
yönelmiş Çin ile yapılan mücadeleler de
Metehan galip gelmiştir (Paiteng Savaşı).
METE’NİN ÇİN POLİTİKASI: Metehan Çin’e
karşı mücadelelerinde galip çıktığı halde
Çin nüfusu içerisinde halkın asimile olması
endişesi ile Çine yerleşmemiş Çin’i vergiye
bağlamıştır.
Çin ile MÖ 200 de ilk Türk-Çin Antlaşması
olan Kuzey Şansi Antlaşması yapılmıştır.
Metehan döneminde devlet Merkez sağ ve
sol şeklinde yönetilmiştir. (İkili devlet
teşkilatı)
Metehan döneminde Türk tarihinin ilk
düzenli ordusu oluşturulmuş ve ilk kez
ordu onluk sisteme göre düzenlenmiştir.
NOT: Mete’nin tahta çıkış tarihi M.Ö. 209 Türk
Kara Kuvvetlerinin kuruluş yılı olarak kabul
edilir. Kara Kuvvetleri Brövesinde yer alır.
NOT: Mete Han çoğu araştırmacıya göre Oğuz
Kağan Destanı’ndaki OĞUZ KAĞAN olarak
kabul edilmektedir.
HUNLARIN YIKILIŞI:
Kiok kağan döneminde Çin ile ilişkilerin
geliştirilmesi için Çin Hanedanı’nın kadın
üyeleri ile evlenilmeye başlanmıştır.
Siyasi amaçla yapılan bu evlilikler Çinli
prenslerin casusluk yapması ve boyları
birbirine düşmesine neden olmuştur.
Hohan-Yeh çareyi Çin hâkimiyetine
girmekte bulmuş buna karşı olan Çi-Çi bu
durumu utanç verici olarak görmüş ve
Hohan-yeh’i tanımadığını bildirmiştir.
Çinlilerin böl, parçala, yok et politikasına
dayanamayan Hunlar zaman içerisinde
parçalanmıştır.
MÖ 58 de Batı ve Güney olmak üzere ikiye
ayrılmış Batı kısmı Çin hâkimiyetine
girmiştir.
Güney Hunlar, Kuzey ve Güney Hunlar
olmak üzere ikiye ayrılmışlardır.
Kuzey Hunları Siyanpiler, Güney Hunları
Çinliler tarafından yıkılmıştır.
NOT: Kuzey Hunları Asya’yı terk ederek
Karadeniz’in kuzeyine gitmişler ve Kavimler
Göçü’nün başlamasında etkili olmuşlardır.
KAVİMLER GÖÇÜ (375)
Yurtlarında egemenliklerini kaybeden
Hunlar batı yönünde ilerleyerek
Karadeniz’in kuzeyine gelmişlerdir.
Balamir önderliğinde Volga kıyılarına kadar
gelen Hunlar, Karadeniz’in kuzeyine
geçerek Gepit, Vandal, Süev, Sakson, Frank,
Got, Angıl, Ostragot gibi kavimleri (BARBAR
KAVİMLER) harekete geçirerek Kavimler
göçü’nü başlatmışlardır.
NOT: Barbar ifadesi Romalılar tarafından Tuna
Nehri’nin doğusunda yaşayan kavimler için
kullanılmış bir tabirdir.
SONUÇLARI
İlk çağ sona ermiş orta çağ başlamıştır.
Avrupa 100 yıla yakın bir süre kargaşa
yaşamıştır.
Roma İmparatorluğu doğu ve batı olmak
üzere ikiye ayrılmıştır.
Bugünkü Avrupa milletlerinin temelleri
atılmıştır.
Feodalite (Derebeylik) rejimi ortaya
çıkmıştır.
Hıristiyanlık yayılmıştır.
Dogmatik (skolastik) düşünce doğmuştur.
Avrupa’ya yerleşen Türkler yeni devletler
kurmuşlardır.
AVRUPA’YA GÖÇ EDEN TÜRK BOYLARI VE
KURULAN TÜRK DEVLETLERİ
AVRUPA HUN DEVLETİ( 374-469)
Avrupa’ya göç eden Hunlar’ın lideri
Balamir’dir.
Balamir’den sonra başa Uldız geçmiştir.
ULDIZ DÖNEMİNDE:
Macaristan’a ulaşılmış ve Avrupa Hun
Devleti kurulmuştur.
Ulduz, Bizans’ı baskı altında tutmak istemiş
ve Trakya’ya sefer düzenlemiştir.
Sefer sonucunda barış isteyen Trakya
Valisi’ne “İstersem Güneşin Battığı Yere
Kadar Her Yeri Zapt Edebilirim” demiştir.
DİKKAT: Hunlar, Uldız dönemde Anadolu’ya ilk
kez ayak bastılar.
RUA DÖNEMİNDE:
Bizans vergiye bağlandı ve Batı Roma ile
dostluk Antlaşması imzalandı.
ATTİLA DÖNEMİNDE:
Devletin en güçlü dönemi Attila zamandır.
Atilla, Hun kaçakları sorununu çözmek için
Bizans’a karşı sefere çıkmış ve Bizans’ın
isteği üzerine 434 Margos Antlaşması
imzalanmıştır.
Bu anlaşmaya göre;
1. Bizans’ın ödemiş olduğu vergi arttırılmıştır.
2. Bizans’ın elindeki Hun esirlerinin iadesi
karara bağlanmıştır.
3. Bizans’ın Hunlara bağlı kavimlerle anlaşma
yapmaması kabul ettirilmiştir.
Atilla döneminde Bizans üzerine I. ve II.
Balkan seferine çıkılmış Bizans mağlup
edilmiştir.
Bunun sonucunda 447 Anatolyus
Antlaşması imzalanmıştır.
Batı Roma’ya yönelen Atilla, Galya ve
İtalya seferine çıkmıştır.
Attila’nın ölümünden sonra Avrupa Hunları
gerileme ve çöküş yaşamışlardır.
Attila “Tanrının Kamçısı” ve “Cesur
Kavimlerin Efendisi” olarak bilinmektedir.
NOT: Nibelungen destanında Etzel olarak da
Attila’nın adı geçer.
AVARLAR ( 562-805)
Çin kaynaklarında Juan-Juan, Arap
kaynaklarında ve Bizans kaynaklarında
Avar, Köktürk kaynaklarında Apar olarak
adlandırılmışlardır.
Bayan Han zamanında kurulmuşlardır.
Sasaniler ile anlaşarak 619-626 yıllarında
İstanbul’u iki kez kuşatmışlar fakat sonuç
alamamışlardır.
Hem Orta Asya’da hem de Avrupa’da
devlet kurmuşlardır.
İstanbul’u ilk kuşatan Türk devletidir.
Üzengiyi Avrupa’ya taşımışlardır.
805 yılında Franklar son vermiştir.
OĞUZLAR / UZLAR (562-805)
“Oğuz” boylar, kabileler anlamına gelir.
Tarihte en önemli rolleri oynayan Türk
kavmidir.
Oğuzların bir kısmı; Karadeniz’in kuzeyinden
Avrupa’ya göç etmiştir.
Hıristiyan olan Oğuzlara Uz denir. (Bizans
kaynakları)
Bizans ordusunda ücretli askerlik yaptılar.
1071 Malazgirt Savaşı sırasında taraf
değiştirmişlerdir.
Günümüzde Gagavuz Türkleri olarak
yaşamaktadırlar.
Geri kalan asıl kalabalık kitle ise:
Müslüman ve Türk Oğuzlara Türkmen ya
da Türk denir.
Büyük Selçuklu Devleti, Türkiye Selçuklu
Devleti ve Osmanlı Devleti başta olmak
üzere pek çok devlet kurmuşlardır.
Türklerin Anadolu’yu yurt edilmesini
sağlamışlardır.
Oğuzlar için Türkiye Türklerinin Ataları
ifadesi kullanılmıştır.
PEÇENEKLER
Karadeniz’in kuzeyinden Avrupa’ya göç
etmişlerdir.
Devlet kuramayan Türk topluluklarından
birisidir.
Bizans ordusunda ücretli askerlik yaptılar.
1071 Malazgirt Savaşı’nda Bizans
tarafından yer alan Peçenekler
Selçukluların tarafından geçerek Türklerin
Savaşı kazanmasında önemli rol
oynamışlardır.
Siyasi varlıklarına 1091 Meriç Savaşı’nda
Kıpçaklar son vermiştir.
MACARLAR (896-XV.YÜZYIL)
Arpat liderliğinde kurulmuştur.
Bugünkü Macaristan’da yaşamaktadırlar.
XI. yüzyıl başlarında Hıristiyanlığı kabul
etmişlerdir.
Türk kimliklerini kaybetmişlerdir.
Türkoloji Enstitüsü’nü kurmuşlardır.
BULGARLAR (583-1237)
Bulgar kelimesinin anlamı karışık
karışmaktır.
TUNA BULGARLARI DEVLETİ (679-864)
Asparuh yönetimde kurulmuşlardır.
Kurum Han döneminde İstanbul’u
kuşatmışlardır.
Boris Han zamanda Hıristiyan oldular.
Kalabalık Slav toplulukları arasında Türklük
özelliklerini kaybettiler.
Bugünkü Bulgaristan’da yaşayan
Bulgarlardır.
İlk defa Han unvanı yerine Çor unvanını
kullanmışlardır.
Bu unvanı kullanan ilk Türk hükümdarı
Simon’dur.
İTİL (VOLGA) BULGAR DEVLETİ (968-1237)
Başkenti Bulgar şehridir.
Almış Han zamanında İslam dinini kabul
etmişlerdir.
İslamiyet’i resmi din haline getiren ilk Türk
devletidir.
Kürk yolunu kullanarak ekonomilerini
güçlendirmişlerdir.
Altın Orda Devleti 1237 yılında son
vermiştir.
HAZARLAR (630-968)
İlk Türk-Arap savaşları bu dönemde
başlamıştır.
NOT: Bu mücadele Kafkaslara ve Karadeniz’in
kuzeyine İslamiyet’in yayılışını geciktirmiştir.
Museviliği kabul eden tek Türk devletidir.
Hazarlara, Müslümanların liderleri “Hazz”
demiştir.
Kürk yolunu kullanarak ekonomilerini
güçlendirmişlerdir.
Hükümdar ailesi Musevi olsa da Hazarlarda
dini serbestlik vardır. Bu yüzden yaşadıkları
döneme “Hazar Barış Çağı” denilmiştir.
Hazar Denizi ismini Hazar Türklerinden
almıştır.
SABİRLER (SİBİRLER-SABARLAR)
Anadolu’ya sefer düzenleyen ikinci Türk
topluluğu Sabirler olmuştur.
Bugünkü Sibirya adını Sabirler’den almıştır
KIPÇAKLAR (KUMANLAR) (1000-1303)
Karadeniz’in kuzeyinde yaşamışlardır.
Kelime anlamı sarı saçlı, sarımtırak, öfkeli
anlamına gelmektedir.
Eyyübiler ve Memlük ordularında görev
almışlardır. (Gulam / Kölemen sistemi)
Oğuzlar ile yaptıkları mücadeleler Dede
Korkut hikâyelerine konu olmuştur.
Codex Cumanicus adı verilen iki ciltlik
Kıpçak sözlüğü oluşturmuşlardır.
Ruslar ile yaptıkları mücadeleler ise İgor
Destanına konu olmuştur.
Karadeniz’in kuzeyindeki geniş düzlükler
yüzyıllarca Deşt-i Kıpçak (Kıpçak bozkırları)
olarak anılmıştır.
ORTA ASYA’DA KALAN DİĞER TÜRK
BOYLARI VE KURULAN TÜRK DEVLETLERİ
I. KÖKTÜRK DEVLETİ (552-659)
Türk adıyla kurulan ilk Türk devletidir.
Asya Hun devletinden sonra Türk birliğini
sağlayan ikinci büyük devlettir.
Aşina soyundan olan Bumin Kağan
tarafından kurulmuştur.
DİKKAT: Ergenekon Destanı I. Köktürk
Devleti’nin kuruluşunu anlatmaktadır.
Ötüken merkezli kurulmuştur.
Orta Asya’da sınırları en geniş olan Türk
devletidir.
Devlet doğu-batı şeklinde iki idari birime
ayrılmıştır.
Bumin Kağan, ülkeyi kardeşi İstemi Yabgu
ile birlikte yönetmiştir.
İlk resmi ilişkilerini Çin’deki Batı Wei Devleti
ile kurmuşlardır.
İpek Yolu’na hâkim olabilmek için;
Sasaniler ile ittifak yaparak Akhunları
yıkmışlar; daha sonra da Bizans ile ittifak
yaparak Sasanilere karşı mücadele
etmişlerdir.
NOT: Sasaniler yıkılmasa bile çok zayıflamıştır.
Böylece yakın gelecekte İslam Devleti (Hz.
Ömer) tarafından kolayca yıkılmıştır.
Bizans’a ilk Türk elçi İstemi Yabgu
döneminde gönderilmiştir.
Bizans elçisi Zemerkhos, Köktürk elçisi
Maniech’dir.
NOT: Bizans ile ittifak kurulurken Asya’dan
Anadolu’ya, Anadolu’dan Asya’ya elçiler gidip
gelmiştir. Bu, Anadolu ile Asya arasında kurulan
ilk ilişkidir.
En güçlü zamanı Mukan Kağan dönemidir.
Mukan Kağandan sonra Devletin başına
geçen Tapo Kağan halka Budizm’i
benimsetmek istemiş sonucunda devlet
ikiye ayrılmıştır.
DOĞU KÖKTÜRK
İşbara liderlik yapmıştır.
Sürekli İsyan çıkması, Çin baskısı ve kıtlık ile
karşı karşıya kalmışlardır.
Çinliler tarafından yıkılmıştır.
BATI KÖKTÜRK
Tardu liderlik yapmıştır.
Tardu’nun Bizans İmparatorluğu’na yazdığı
bir mektupta kendisini yedi iklimin ve yedi
ırkın hükümdarı olarak tanıtmıştır.
Çinliler tarafından yıkılmıştır.
II. KÖKTÜRK DEVLETİ (KUTLUK) (682-744)
Kurucusu Aşina soyundan olan Kutluk
Kağandır.
Merkezi Ötüken’dir.
Türkler, Çin’e karşı bir amaç uğruna
toplayan Kutluk kağan’a “Derleyen,
Toplayan” anlamında İLTERİŞ unvanı
verilmiştir.
Kutluk Kağan devletin merkezini
Karakurum’a taşımıştır.
Tonyukuk, Devletin kurulmasına önemli
katkılar sağlamıştır.
Kutluk Kağan’dan sonra yerine Kapgan
Kağan geçmiş; Otuz Boyu Hükümdarı
unvanını almıştır.
Kutlukların en çok gelişme kaydettiği
dönem Bilge Kağan ve Kültigin devridir.
Çin ile 720 yılında Şantan Savaşı yapılmış
Bilge Kağan kazanmıştır.
Bilge Kağan’dan sonra taht kavgaları
başlamış; Karluk, Basmil ve Uygur İsyanları
ile devlet yıkılmıştır.
Köktürkler Batı Türkistan Bölgesi’nin
Türkleşmesinin sağlamışlardır.
Türk tarihinin ilk Milli alfabesi olan Orhon
alfabesini (Göktürk Alfabesi)
kullanmışlardır.
Ergenekon ve Bozkurt destanları
Köktürklere aittir.
NOT: Türk tarihinin ve edebiyatının ilk yazılı
kaynakları olan Orhun Abideleri (Köktürk
Yazıtları) II. Köktürk Devleti’ne aittir. Orhun
Abideleri ile ilgili ayrıntılı bilgi İslam öncesi Türk
kültür ve uygarlığı ders notlarımızda mevcuttur.
NOT: Vezir Tonyukuk Köktürk kaynaklarında
Apa Tarkan olarak bilinmektedir. Batılı
tarihçiler tarafından ise Türklerin Bismark’ı
olarak adlandırılır.
UYGUR HAKANLIĞI ( 744-840)
Uygur adı kaynaklarda Müttefik anlamına
gelir.
Çin kaynaklarında ise Şahin gibi dolaşan,
Hücum eden anlamındadır.
Devletin kurucusu Kutluk Bilge Kül
Kağan’dır.
Merkezi Karabalgasun’dur( ordubalık)
En güçlü dönemleri Moyen-Çur (Bayan-
Çor) zamanıdır.
Böğü Kağan döneminde Maniheizm resmi
din haline gelmiş; Bögü Kağan, Maniheizm’i
resmi din olarak kabul eden ilk Türk lideri
olmuştur.
DİKKAT: Maniheizm dinini kabul etmeleri ile
birlikte Uygurların yaşamlarında birçok
değişim olmuştur:
1. Uygurlar Mani dinini kabul etmeleri ile
birlikte hayvansal gıdalardan uzaklaşmış
tarımsal faaliyetlere yönelmişler
2. En önemli özellikleri olan savaşçılık
özelliklerini kaybetmişlerdir.
DİKKAT: Savaşçı özelliklerini kaybetmeleri
Türklük özelliklerini kaybettikleri anlamına
gelmez. Milli kimliklerini korumak için özel
önlemler almışlardır. Örneğin dillerine yabancı
kelimelerin girmesine izin vermemişlerdir.
3. Yeni din ile tarım faaliyetleri ne başlayan
Uygurlarda yerleşik yaşam başlamış Ve ilk
Türk şehirleri kurulmuştur.
4. Bu şehirlerin kurulması ile birlikte Türk
tarihinin ilk mimari eserleri ortaya
konmuştur.
5. İlk defa kütüphane oluşturdular.
6. Maniheizmin öğrenilmesi amacıyla çok
sayıda kitap yazılmıştır.
7. Törelerini yazıya geçirmişlerdir. (Türklerde
ilk kez yazılı hukuk)
8. Örgün eğitim başlattılar ve ilk defa Şan,
Opera, Pandomim kullandılar.
9. Türk tiyatrosunun, tiyatrolarının temellerini
attılar. (Orta Oyunu)
10. İlk defa Çav adını verdikleri Kağıt parayı
kullanmışlardır.
11. Nişa adında maden kullanmışlardır (Uygur
tuzu)
12. 14 harften oluşan milli alfabe (Uygur
Alfabesi) kullanmışlardır.
13. Minyatür ve Fresko sanatlarının ilk
örnekleri görülür.
14. Türklerde Bankacılığın temellerini
atmışlardır.
15. Yeni dinin etkisi ile Stupa adı verilen
tapınakları yapmışlardır.
16. Harf hareketli matbaayı kullandılar.
NOT: Orta Asya Türkleri ile ayrılan tüm bu
özelliklerinin yanında değişmeyen iki özellikleri
vardır. Bunlar: Dilleri ve Devlet yönetim
anlayışlarıdır.
Uygur Devleti, Kırgızlar tarafından
yıkılmıştır.
Bağımsızlıklarını kaybeden Uygurların bir
kısmı, Çin’deki Sarı ırmak dolaylarına
yerleştiler. Bunlar; Sarı Uygurlar ya da
Kansu Uygurları olarak anıldılar. Diğer
kısmı ise Doğu Türkistan Bölgesine göç
ettiler. Bunlar ise Doğu Türkistan Uygurları
ya da Turfan Uyguları olarak anıldılar.
NOT: Göç Destanı Uygurların yıkılışını ve bu
göçü konu almaktadır.
NOT: Turfan Uygurları bir süre sonra Moğol
egemenliğine girdiler ve Moğol Devleti’nde
yönetici olarak görev yaptılar.
Uygurlar Moğolları pek çok açıdan etkilediler:
1. Devlet teşkilatı konusunda,
2. Uygur alfabesini kullandıkları için Moğol
diline pek çok Türkçe kelime girdi.
3. Ünlü Cengiz yasaları, Uygur Kanunlarının
etkisi ile hazırlanmıştır.
4. Kültür ve Medeniyet açısından etkilediler.
SONUÇ olarak; Moğolların ileride
Türkleşmesinde önemli katkıları olmuştur.
KIRGIZLAR (840-1207)
Merkezi Ötüken’dir.
Cengizhan zamanında Moğollara boyun
eğerek bağımsızlıklarını kaybetmişlerdir.
Manas Destanı Kırgızlara aittir.
NOT: Manas Destanı dünyanın en uzun
destanıdır.
Yenisey Kitabelerini oluşturmuşlardır.
Dünyada ilk defa milletlerarası yarışmalar
düzenlemişlerdir.
Orta Asya’da en son kurulan Türk
devletidir.
Günümüzde Kırgızistan devletidir.
KARLUKLAR (627-1212)
Karluklar, ilk Müslüman Türk boyudur.
Türgişler’in siyasi varlığına son vererek bir
devlet kurmuşlardır.
751 Talas Savaşı’nda Müslümanların
yanında yer alarak Çinlilerin yenilmesini
sağlamışlardır.
Cengiz Han’a itaat eden ilk Türk boyu
Karluklardır.
Karahanlı Devleti’nin kuruluşunda etkili
olmuşlardır.
TÜRGEŞLER (TÜRGİŞLER) (659-766)
İlk hükümdarı Baga Tarkan’dır.
Baga Tarkan kendi adına para bastıran
ilk Türk hükümdarıdır.
Hükümdarlarına Çor unvan verilmiştir.
Sulu Kağan zamanında Hazarlar ile
birlikte Müslümanlara karşı savaşmış
(Haristan Savaşı) Orta Asya’da
Müslümanların ilerlemesine engel
olmuşlardır.
Karluklar son vermiştir.
AKHUNLAR (EFTALİTLER) (367-557)
İlk lideri Aksuvar Kağandır.
Merkezi Belh şehridir.
Sasanilerde çıkan Mazdek isyanın
bastırılmasında önemli rol oynadılar.
Köktürk ve Sasaniler’in işbirliği sonucu
yıkılmışlardır.
TABGAÇLAR
Çin’in kuzeyinde yaşamışlardır ve iki
asırdan fazla bu bölgeye hâkim olmuşlardır.
Budizm’e inanmışlardır.
Çinliler ile yaşayarak asimile olmuşlardır.
BAŞKIRTLAR (BAŞKURTLAR)
Şamanizm’e inanmışlardır ve Ural
Bölgesi’ni kutlu saymışlardır.
Cengiz Han döneminde Moğol egemenliği
altına girmişlerdir.
Altın Orda Devleti’ne bağlı olarak
İslamiyet’i kabul etmişlerdir.
KİMEKLER
Ülkeyi on bir ile ayırmışlardır.
Her ilin başına Tutu adı verilen yöneticiler
görevlendirmiştir. Seçilen yöneticiler
Hakan’ın soyundan gelenler arasında
seçilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder