ANLATIM BOZUKLUKLARI
ANLAMSAL ANLATIM BOZUKLUKLARI
GEREKSİZ SÖZCÜK KULLANILMASI
a) Aynı anlama gelen sözcüklerin bir arada
kullanılması
- Neşeli, sağlıklı, şen bir görünüşü vardı.
- Hep güç ve müşkül zamanlarda karşıma çıkar.
- Ölçü ve vezin şiirin bel kemiğidir.
- Sigara içmenin sağlığımıza ve sıhhatimize zarar
verdiği kesin olarak biliniyor.
- Doktor ona iki günde bir, gün aşırı aspirin almasını
söylemiş.
- Buralara ayda yılda bir, seyrek olarak gelirdi.
- Bu gençler ölmek üzere olan, can çekişen bir sanat
dalını canlandırmak için yetiştiriliyorlar.
b) Bir sözcüğün anlamının diğer bir sözcükle
bulunması
- Japonya'daki arkadaşımla üç yıldır karşılıklı
mektuplaşıyoruz.
- Onca yolu yaya yürüyerek mi geldiniz?
- Takımın boyu en kısa oyuncusu Emre'ydi.
- Arkadaşım gördüklerini, duyduklarını gizli bir
sırmış gibi yavaşça kulağıma fısıldadı.
- Onunla ilk kez bir arkadaş toplantısında tanıştık.
- Beklenmedik sürprizlerle karşılaşıyoruz.
- İçtenlikle söylüyorum; eğer vapur biletimi almamış
olsaydım, bu geziden vazgeçerdim.
- Hemen getireceğini söyleyerek aldığı makası hâlâ
geri iade etmedi.
- Batı ve güney bölgeleri yağmurlu geçerken öte
yandan doğu ve kuzey bölgeleri soğuk olacak.
- Hırsız mücevherleri gizlice çalmış.
- Kendisine söylenen bu sözü duyar duymaz oturduğu
yerden ayağa kalktı, kürsüye yöneldi.
- Aşağı yukarı beş yıl önce yine böyle şiddetli bir kış
yaşamıştık.
- Bu soru ben ve benim gibi sınava girmiş olan bir
çok kişinin kafasını karıştırdı.
- Türkçede Arapça ve Farsça dillerinden gelmiş
sözcükler vardır.
- Yazarın ilk öykülerindeki kılçıklı dil gitmiş, yerini
zamanla akıcı bir anlatıma bırakmıştır.
- Yurtdışındaki bir liseden mezun olma durumu
olduğundan bu sınava katılamaz.
- Bu kuruluş yetişkinlerden çok, gençlere daha fazla
hizmet etmektedir.
- Bilmiyorum, ben göreve daha yeni başladım.
- Ürünlerimiz ilk defa olarak o yıl dünya pazarına çıktı.
- Tiyatro oyunları, değerli tabiat örnekleri
sayılmadığı için bunlar genellikle yayımlanmazdı.
- Her belirti hastalık demek anlamına gelmez.
- Osmanlı süsleme sanatları alanında temel eser
olarak sayılan bu kitap bir milyar liraya satıldı.
- Yaptıklarını kendi ağzıyla itiraf etti.
- Bu kendi resimleri için açtığı ilk kişisel sergisi ola-
cağı için çok heyecanlıydı.
- Bu konudaki iftiralar tamamen uydurmadır.
1
ANLATIM BOZUKLUKLARI
ÇELİŞEN SÖZCÜKLERİN KULLANILMASI
- Şüphesiz sanatçı bu alanda başarılı eserler vermiş
olmalı.
- Eminim bizi de listeden silmiş olsa gerek.
- Görüşmede tabii ki politik konuların ele alınacağını
sanıyorum.
- Kuşkusuz bütün çalışmalarının ödülünü sonunda
alabilirsin.
- Gönderdiğim paketi eminim bugüne kadar almış
olmalısınız.
- Elbette onunla birlikte gitmiş olabilirler.
- Bu durum hiç şüphesiz onun da kulağına gitmiş ol-
malıdır.
- Hemen hemen tam bir saat önce geldiler.
- Bundan aşağı yukarı tam üç sene evvel görüşmüştük.
- Mutlaka bu maçı milli takım kazanır sanıyorum.
- Okulu bitirdikten sonra eminim düşündüklerimi
gerçekleştirebilirim.
SÖZCÜĞÜN YANLIŞ YERDE KULLANILMASI
- Başbakan bir hafta içinde petrol üreten dört Orta-
doğu ülkesini ziyaret edecek.
- Tevfik Fikret'in 75. ölüm yıldönümünde çeşitli
etkinlikler düzenlendi.
- Alınan yanlış kararlar savaşta askerin daha çok
ölmesine neden oldu.
- Ekonomik krize başbakanın neden olduğu yönündeki
soru önergesi 267'ye karşı 95 oyla reddedilmiştir.
- Bankacılık sisteminin yerleşmediği dünyada
müstesna birkaç memleketten biri de Lübnan'dır.
- Cumhurbaşkanı iki gün içinde savaşan Ortadoğu
ülkelerini ziyaret edecek.
- Okulu bitirince öğretmen olarak doğduğu köyde
görev almak istiyor.
- Polis tarafından okula kaçak olarak getirilen
kitaplara el konuldu.
SÖZCÜĞÜN YANLIŞ ANLAMDA KULLANILMASI
- Yıldan yıla biriken borçlar ülkenin dışa bağımlılığını
sağladı.
- Çocuğun saçları bir hayli büyümüş.
- Bu ülke dünya petrol rezervlerinin yüzde onunu
topraklarında barındırıyor.
- 4 Aralık 1975 senesinde dünyaya gelmiş.
- Siyasal bilgilerde öğretim görüyordu.
- Türkiye sanat alanında azımsanacak bir ülke değil.
- Bu kadar çekimser olmana gerek yok.
- Bu olayda dışişlerimizin ne kadar etken olduğu
anlaşıldı.
- Öğrenci sayısının kalabalık olması bu sonucu
doğuruyor.
- Yağmurlar ürünlerin mahvolmasını sağladı.
- Ortalığı kirli hava kapsadı.
- Bütün olasılıkları kullanıp sorunu çözdü.
- Ölçümlere ne zamandan beri başladınız.
- Önümüzdeki haftanın önemli programlarından
bazılarını sizlere hatırlatmaya çalıştık sayın
seyirciler.
- Bu olayın sonucunda işten ayrıldı.
- Ülkemizde başarıyla gerçekleştirilen bu tür ameli
yatlarda, ölüm şansı, Amerika'da yapılanlardan
ancak yüzde bir fazladır.
- Bu büyük apartmanlar, birbirine yaklaşık yapılmıştı.
2
ANLATIM BOZUKLUKLARI
- Öteki kentler gibi bu kent de çirkin bir görüntüye
kavuştu.
- Laf taşıyarak aralarının bozulmasına o da bir katkıda
bulunmuştu.
- Bu Türkiye'ye özel bir durumdur.
- Fiyatlar çok pahalı olduğu için satışlar çok durgun.
- Özel zevklerim arasında kitap okumayı severim.
- Bu haberin ne kadar doğru olmadığını öğreneceğiz.
- O yıl Marmara'ya inanılmaz çoğunlukta balık akını
olmuştu.
- Teknoloji ne kadar artarsa da el emeğinin önemi
azalmıyor.
- Burada, tiyatro salonundan internet kafeye kadar
birçok etkinlik bulunuyor.
- Yemeğini erken yemesi gerektiği halde, hasta bu
yasağa uymuyor.
- İçinde oturulamayacak derecedeki binaların
yıktırılması gerekiyor.
- Ekonomileri daha çok, yetiştirdikleri hayvancılığa
dayalıdır.
- Maddi durumu yetmediği için eğitimini yarıda
bırakmak zorunda kaldı.
DEYİM-ATASÖZLERİNİN YANLIŞ KULLANIMI
- Onun eli uzundur, her şeyi becerir.
- Yorgunluktan dizlerimin bağı çözülmüştü.
- Kesesine güvenen borazancıbaşı olur.
- Sevinçten etekleri tutuşmuştu.
- Öğleyin yediğimiz yemekler midemizi bunalttı.
- Göze batınca ödüllendirildi.
- Türk okuru için durum yukarıda anlatılanlardan
uzun uzadıya farklı bir özellik taşımaz.
- Sütü devirmiş kediye döndü.
- Şimdi yan oturup doğru konuşalım.
- Çekapla baştan tırnağa muayeneden geçmiş.
- Bu sınavı kazanabilmek için bütün zorlukları göz-
den çıkardım.
- Adamın korkudan eli ayağına dolanmıştı.
CÜMLEDE BELİRSİZLİK BULUNMASI
- Yarışmada birinci olduğuna sevindim.
- Geldiğini pencereden gördüm.
- Ceketini otobüste unutmuş.
- Kalemlerini başka kutuya yerleştirdi.
- Küçük çam ağacının arkasına saklanmıştı.
- Yaralı doktora dik dik baktı.
- Oku da adam ol baban gibi eşek olma.
- Bayan satıcıya vitrinde gördüğü kazağın fiyatını
sordu.
- Balık tutmayı babamdan daha çok severim
- Aldığı ilk maaşla annesine bir çift ayakkabı aldı; bu
onu mutlu etti.
SIRALAMA YANLIŞLIĞI-MANTIK HATALARI
- Beyin zarı iltihapları iyi tedavi edilmezse ölüme,
hatta sara nöbetlerine yol açabilir.
- Bu doktor bırakın iğne yapmayı, ameliyat bile
yapamaz.
- O değil yarın, bugün bile hastaneden taburcu
olamaz.
- Değil mumumuz, gaz lambamız, elektriğimiz bile
yoktu.
- Şiir yazıyor ve yayımlıyorum; ama ben şiiri hiçbir
zaman köşe yazarlığı gibi düşünmedim.
- Son turda atlet arkasındaki yarışçıyı bir hamlede
geçti.
3
ANLATIM BOZUKLUKLARI
YAPISAL ANLATIM BOZUKLUKLARI
ÖGE YANLIŞLIKLARI
a) Nesne Eksikliği
- Sana asla kızmıyor, çok seviyoruz.
- Onlara niçin hediye veriyorsun ve şımartıyorsun.
- Bu yıl oynanan tüm piyeslere gitti, izledi.
- Derslerine çalışmıyor, ihmal ediyor.
- Bu konuda söylenenlere inanıyor, her yerde öne
sürüyordu.
- Buna ancak okurlar karar verir ve uygular.
- Konuşmacının düşüncelerine katılıyor ve
destekliyorum.
- Bir sorunun üzerinde enine boyuna düşünmeyi,
anlamak için çaba göstermeyi öğrenmemişler.
- Aldığı şehirlere Türkleri yerleştirmek suretiyle
Türkleştirdi.
- Kanunlara göre paranın üzerine yazı yazmak, yırt-
mak yasaktır.
- Yaptıklarının doğru olduğuna inanıyor ve
destekliyorum.
- Ona çok değer verir, severim.
- Söylediklerime kulak verin, yazın.
b) Tümleç Eksikliği
- Onu bugün öğleden önce aradım ve söyledim.
- O bizi korudu ve her zaman sahip çıktı.
- Ali arkadaşı Mustafa'yı hem çok seviyor, hem de kimi
davranışlarından dolayı kızıyordu.
- Onu çok seviyor, her gün hediye alıyordu.
- Odayı iyice temizledi, çekidüzen verdi.
- Komşularını çok sever; ama pek gidip gelmezdi.
- İnsanlar bu tür esprilere gülerler, hoşlanırlar.
- Yaşamını zenginleştiren, anlam kazandıran dostları
vardı.
- Birbirlerini çok iyi anlar, inanırlardı.
- Sanma ki millet bu sözleri dinler ve inanır.
- Onun da görüşlerini öğrenmek, yararlanmak iste-
diler.
- Arkadaşının sıkıntı çektiğini biliyor, sezdirmeden
yardım ediyordu.
c) Özne Eksikliği
- Bu mağazanın inşaatı ekimde bitecek ve faaliyete
geçecek.
- Bu tür dergilerin sayısı azalıyor ve okunmaz oluyor.
- Cephane nöbetçisinin silahı elinden alındı ve soyuldu.
- Bu oyunda hem yanlışlar var, hem sahne tekniğine
uygun değil.
- Kitaptaki yanlışlar düzeltilecek ve ikinci baskıya
girecek.
YÜKLEM YANLIŞLIĞI
a) Yüklem Eksikliği
- Sen beni, ben de seni unutmayayım.
- O yıllarda ben otuz, o ise otuz beş yaşlarındaydı.
- İş konusunda ben onu, o da beni etkilemek istemez.
- O akşam ben kendi odama, Fatma da kendi odasına
çekilmişti.
- Önce hapis cezasına, sonra da hapis cezası paraya
çevrildi.
- Ona bunun sebebini ya sen ya ben sorayım.
- Ali evlerinde, ben otelde kalıyorum.
- Amacı, arkadaşlarını ikinci, kendisini birinci plana
çıkarmaktı.
4
ANLATIM BOZUKLUKLARI
b) Yüklem Uyuşmazlığı
- Az ya da hiç parası olmayanlar iyi beslenemez.
- Çorbaya biraz tuz ve limon sıkın.
- Ona buraya gelmeden önce mi, sonra mı telefon ettin.
- Bu yüzden yorgun düşer, sağlığımız bozulurdu.
- Bütün memleketin koruyucu hekimliğe olan ihtiyacı
tespit ve giderilmeye çalışılmalıdır.
- Dilimize gereken ilgi ve önemi vermek zorundayız.
- Bu tutumuyla ailesine zarar mı veriyor yarar mı an-
layamadık.
- Çocuklar bundan en az zarar ya da hiç zarar
görmeden kurtarılmalıdır.
- Görevlilerin beyaz kravat ve koyu renk ceket
giymesi gerekiyor.
- Çok az veya hiç çalışmadan sınava girdiler.
- Onlar bir an önce yolu açmaya, biz işimizi
tamamlamaya çalışıyorduk.
- Artan yemeklerinizi çöpe değil, sokak hayvanlarına
verin.
- Burada en büyük iki taşa bakınca birinde öküz başı,
diğerinde hilal vardı.
ÖZNE -YÜKLEM UYUMSUZLUĞU
a) Olumluluk-Olumsuzluk Uyumu
- Hiçbiri ders çalışmıyor, televizyon seyrediyor.
- Herkes sınıfta beklesin, dışarı çıkmasın.
- Hiçbiri ülkede bir ayaklanmayı düşünmemiş,
padişaha bağlılığı kutsal bir görev saymıştır.
- Hiçbirimiz onu üzmez, her zaman ona sahip çık-
maya çalışırdık.
- Kimse beni dinlemedi, sınıftan çıktı.
- Herkes sınavı kazanmak istiyor; ama ders çalışmıyor.
- Gelenlerin hiçbiri kitap okumuyor, zamanlarını boş
yere harcıyor.
- Türkiye'nin birkaç bölgesi hariç henüz kar yüzü
görmedi.
- Hiç kimse ona gerçeği anlatmamış; onu yalan yanlış
sözlerle oyalamıştı.
b) Tekillik-Çoğulluk Uyumu
- Sen ve Ali Bey vapurun gelmesini mi bekliyorsun?
- Bu soruyu sen ve hatta hiçbiriniz çözemez.
- Son durağa geldiğimizde otobüste bir ben bir de o
yaşlı adam kalmıştı.
- Sen ve kardeşin bugün okula niye gelmedin?
- Hatıralarım bir bir gözümde canlandılar.
- Bu tür duygular gözlerimi yaşartırlar.
TAMLAMA YANLIŞLARI
a) Tamlayanın ya da Tamlananın Kullanılmaması
- Bu yasadan özel ve kamu kuruluşlarında çalışanlar
yararlanacaklar.
- Bosna'ya askeri ve gıda yardımı yapıldı.
- Şehrimizde çeşitli kültürel ve sanat etkinlikleri dü-
zenlendi.
- Siyasi, askeri ve ekonomi alanlarında görüştüler.
- Neşeli ve güldürü unsurlarının çokça kullanıldığı bu
filmi mutlaka görmelisiniz.
- Bu önlemler ekonomik ve sağlık açısından yararlı
sonuçlar verdi.
- Depremzedelere her türlü tıbbi ve gıda yardımı
yapıldı.
- Hükümetin o kadar çok önemli işleri var ki böyle
şeylerle uğraşmaya ne vakti var, ne de zamanıdır.
- Okunanları ezberlemek değil, tartışılarak
özümsenmesini sağlamak gerekir.
5
ANLATIM BOZUKLUKLARI
- Öğrencilerin öyle çok ödevleri var ki bunlarla
uğraşmaya ne vakitleri var ne de zamanıdır.
- Bunu kendim ve arkadaşım adına söylüyorum.
b) Tamlama Eklerinin Yanlış Kullanılması
- Ucu yırtık paraların Merkez Bankası dâhil, hiçbir
yerde işlem görmüyor.
- Yeni sözcükler bulmak için her ulus, dilinin sunduğu
olanaklardan yararlanma yoluna gitmesi gerekir.
- Dünyada tamamı mermerden yapılmış ilk anıtsal
tapınak Ege'nin Efes kentinde olduğu biliniyor.
- Okuma sevgisi konusunda çocuklar, en çok anne ve
babalarını örnek aldıkları unutulmamalıdır.
- Bu kitap, yayınevimizin, ölümünün 10. yıldönümün-
de, ünlü şaire, onun yüce anısına armağandır.
c) Tamlamayı oluşturan öğeler arasında tekillik-
çoğulluk uyumunun olmaması
- Bugüne kadar birçok romanlar okudum.
- Bunca işlerimiz varken ne diye boş duruyoruz.
- Onun için zevkine ve keyfine düşkün ne kadar me-
murlar varsa, hep burasını ister, buraya yerleşirdi.
- Öğretmenin verdiği bunca ödevleri bir günde nasıl
bitireceksin?
EK YANLIŞLIĞI
- Onun en beğendiğim yanı derslerine düzenli çalış-
tığıdır.
- Tek amacımız, yurdumuza dönmemiz ve yararlı
olmaktır.
- Bizi sevindiren onun bu sınavı kazandığıdır.
- Vergilerin yeni sisteme göre toplanacağını
sağlayacaklar.
- Sergideki resimlerimin hepsi kendi eserimdir.
- Muğla yöresindeki çıkan orman yangınlarından
geriye, çırılçıplak ve simsiyah dağlar, tepeler kaldı.
- Simurg, bir İran efsanesinde gerçeğin peşine düşen
kuşların öyküsü anlatılır.
ÇATI UYUMSUZLUĞU
- Bütün elbiseleri ütüleyip askıya asılmalıdır.
- Her ne kadar şehir dışına taşınmışsa bile beklenen
rahatlığa kavuşulamamıştır.
- Bahçedeki zararlı otları yolarak bir yere yığılmalıdır.
- Her ne kadar iyi hazırlanmışsa da istenilen sonuç
alınamadı.
- Bütün bunlar bu yıl boyunca devamlı çalışarak
kazanıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder